Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/812 E. 2022/96 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/812
KARAR NO : 2022/96
DAVA: TAZMİNAT (HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ: 27/11/2019
KARAR TARİHİ: 25/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı sigortacıya — poliçesi ile — — plakalı aracın—- tarihinde dava dışı müteveffa işçi — sevk ve idaresinde iken kaza sonucu hasara uğradığı, kaza ile ilgili olarak —- sayılı dosyasında davalıların kazanın oluşumunda — kusurlu bulunduklarının tespit edildiği, kaza sonrasında sigortacı tarafından —- sayılı hasar dosyası açılarak hasar gören sigortalı araç üzerinde yaptırılan eksper incelemesi sonucunda sigortalı —– hasar ödemesi yapıldığı, aracın sigortacıya kalan —– —olduğu ve bakiye kalan — alacağın, ——rücu en ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, tazminat ödeme tarihinden işleyecek olan avans faizi yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının husumetini sadece—– yöneltebileceği sermaye sahibinin tüzel kişi şirketten ayrı olarak sorumlu olmayacağı, davacının şirket borçlarından dolayı şirket ortağına husumet yöneltemeyeceği, davacının rücu talebini —– mümkün olmadığı, ——- hükmü gereğince sadece—uygulanabileceği, aynı maddede yine —– dışında kalan alanlardan —— açık olanla—– yolcu ve eşya terminali servis ve —— trafiği için faydalanılan yerler ile erişme —– para ödenerek yararlanılan—– kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir—- bağlantısını sağlayan ——gören araçların karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında bu kanun hükümleri uygulanır hükmü bulunduğu; aynı kanunun ——açık olan arazi şeridi köprüler ve alanlardır” olarak tanımlandığı, kazanın trafiğe ve kamuya kapalı alan olan şantiye içinde gerçekleştiği göz önüne alındığında trafik kanununu hükümlerinin bu kazada uygulanamayacağı, kaza ile ilgili davalı yanın kusurunun henüz ispatlanmamış olduğu ceza yargılaması kapsamında alınmış olan bilirkişi raporunun hukuk mahkemesini bağlayıcı olmadığı, ceza yargılaması ile hukuk yargılamışın da ——farklı olduğu. Bu farklılıkların bilirkişi incelemesinde odaklanılan noktaları değiştirmekte olduğu ve farklı sonuçları ortaya çıkardığı hukuk davasında davalı —– taraf edilemeyecek iken ceza yargılaması kapsamındaki bilirkişi raporunda gerçek kişi olarak sorumlu tutulduğu, olay günü iş kazası kusur raporu düzenlenmediği olayın —- tarihinde meydana gelmiş olmasına rağmen keşfinin — tarihinde bilirkişi eşliğinde yapıldığı bilirkişinin incelemesini farazi ortamda yaptığı, kaza mahalli yolda reflektör dubaların olmasına rağmen bilirkişi tarafından dubaların yok olduğunun kabul edildiği, davalıya şirkete kusur isnat edilmesinin bir diğer gerekçesinin ise yolda tozlanma olmasının olduğu, mahal taş ocağı olması nedeni ile aşırı tozlanmanın işin gereği olduğu, bu durumun sadece bu taş ocağına mahsus olmadığı, toz karşı sulama periyodik olarak yapılmakta ise de tozlanmanın önüne tamamen geçmenin mümkün olmadığı, tozlanmanın yapılan işin gereği olması ile birlikte bilirkişi tarafından tanık ifadelerinde sulamam yapıldığına dair bilgi olmadığına dayanarak sulama yapılmadığı kanaatine ulaşmış olmasının raporun farazi olarak hazırlanmış olduğunun göstergesi olduğu; tanıklardan sorulmadığı sürece olumlu veya olumsuz bir beyanda bulunmalarının beklenemeyeceği, belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, —-himayesinde bulunan—- plaka sayılı kamyonun, dava dışı müteveffa sürücü— sevk ve idaresinde iken— tarihinde oluşan tek araçlı kaza sonucu
hasara uğradığı, hasar nedeni ile oluşan maddi zararı dava dışı kendi sigortalısına tazmin eden davacı sigortacının kusurlu olduklarını öne sürdüğü davalılardan rücusuna ilişkindir.Trafik Bilirkişisi, —- heyeti tarafından alınan raporda özetle; Dava konusu alacağı oluşturan —, — olarak dava dışı — firmasına ait olduğu belirlendiği, davacı tarafa —olan bu aracın; kaza olayında devrilme-takla atma nedenli ön, arka, sağ, sol ve tavan kısımlarından darbe alarak hasar gördüğü, keza —– ayrılarak hasar görmesi sonrası ——- ekspertizce hazırlanan —- tarihli kesin raporda belirlenen hasarlı parçalar ile ekinde aracın hasarlı görüntülerinin dosyada mevcut olduğu görüldüğü, ekspertiz raporuna göre aracın—-olduğu, serbest piyasa değerinin —– olacağı, hasarlı aksam ve parçaların onarımının işçilik dâhil — olacağı kanaati belirtildiği,——-olacağı, dolaysıyla hasar onarım bedeli dikkate alınarak—–işlemi uygulanması gerektiği belirtildiği, davacı taraf dava konusu aracı —– bedelle satışını yaptığı belirlendiği, dava dosyasında mevcut ekspertiz raporu ve aracın hasarlı görüntüleri birlikte dikkate alındığında da hasarlı parça ve işçilik bedellerinin serbest piyasa şartlarında normal ve kadri maruf olduğu belirlenmiş olup—– işlemindeki sovtaj bedeli tarafımızca uygun olduğu belirlendiği, bu durumda dava konusu alacağın —- olacağı kanaati oluştuğu,
davacı —- tarafından dava dışı sigortalısı—- plakalı araca başlama tarihi —– tarihinde meydana gelen hasarın poliçe vade tarihleri içerisinde gerçekleşmiş olduğu, poliçede damper kasa değerinin teminata dahil edildiği ve meydana gelen hasarın aşağıda belirtilen poliçede yer alan teminat kapsamında olduğu, —-teminatı ile sigortalının, poliçede belirtilen araçtan doğan menfaatinin, aşağıda belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararlar teminat altına alındığı, gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısı—- gelen söz konusu hasarla ilgili olarak—- tutarında hasar ödemesi yaptığı, davacı sigorta şirketi tarafından meydana gelen kazanın oluşumunda davalıların %100 kusurlu oldukları belirtilerek, —– — olduğu ve dava dışı sigortalısına ödenen — sovtaj bedeli düşürülmek kaydı ile ödenen hasar tutarının—– olduğu belirtilerek, sigortalısına ödenen tazminatın rücuen davalılardan müşterek ve mütelsilsilen tahsilinin talep edildiği, dava dışı davacının sigortalısına ait — plakalı aracın müteveffa sürücüsü —-kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu ve Davalı —– atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı görüşüne istinaden davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ait aracının müteveffa sürücüsü kazanın oluşumunda tam kusurlu olarak %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olması ve Davalı —– atfı kabil bir kusurunun bulunmaması sebebiyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminat tutarı için rücu talebinde bulunamayacağı görüş ve kanaatine varıldığı, tarafların iddia ve savunmaları, ——- göre, uyuşmazlığa konu üzerinde bilirkişi sıfatıyla, dava dosyasına mübrez belgeler ile—— niteliğini haiz davacı kayıtları ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda; dava dışı davacının sigortalısı müteveffa sürücü —– kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davalı — atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu alacağı oluşturan — plakalı aracın hasar görmesi sonucu oluşan zararların —- olduğu, kaza olayında davacı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru (%100) oranında kusurlu olması nedeniyle davalı tarafların oluşan zarar bedelinden sorumlu olamayacağı, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminat tutarı için rücu talebinde bulunamayacağı belirlenmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; —-araç sürücü dava dışı müteveffa —-sevk ve idaresinde bulunup hasar talepleri davaya konu olan —- plakalı—- önceden beri çalıştığı ve mekik seferler yaptığı dolayısı ile özelliklerini bildiği yoldaki seyri esnasında yola ve direksiyon hakimiyetine gereken dikkat ve özeni göstermemiş seyrini müteyakkız bir şekilde sürdürmeyip hızını çıkış eğimli ve dönemeçli yol kesiminde aracını güvenle sevk edebileceği asgari hadlerde tutmamış ve bu davranışlarının eseri olarak aracını yolda tutma becerisi gösteremeyip aracını seyir hattında tutamayarak sevk ve idare hatası ile yol dışına çıkıp devrilerek sarampole yuvarlanmasına neden olmuştur. Sürücünün bu davranışları herhangi bir mücbir sebep yok iken kendisinden kaynaklanan sevk ve idare hatası ile aracının yolda tutma becerisi gösteremeyip dikkat ve özen yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeni ile ——–Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” maddesinin ihlali niteliğinde olarak mezkür kazanın esas ve tek nedenini oluşturmuş olduğu, dava dışı müteveffa——- kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak % 100 (Yüzde Yüz ) oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin kazada teknik olarak bir davranışı olmadığı gibi kaza mahalli yol için işletmesinin sınırları dahilinde olduğundan yolun bakım ve onarımından sorumlu olduğu, ancak yukarıda inceleme ve tespitler bölümünde detayı ile açıklandığı üzere işyerinde yapılan işin doğası gereği oluşan tozlanmanın tanıklar ——-devrildiğini görebildiğine göre kazaya etken olabilecek derecede görüşe engel oluşturmadığı, yolda toz bulunmasının ise ocakta sulama yapılmamamısı nedeni ile oluşan tozun birikmesi nedeni ile oluşamayacağı bu tozun ham zeminli yolda kamyonların mekik sefer yapmasının neticesi oluştuğu, bu tozu engellemek için yol da sulama yapılmasının yine yukarıda inceleme ve tespitler kısmında detaylı açıklandığı üzere sürtünme katsayısını——–düşürerek araçların durma mesafelerini uzatacağı yolda tutunmalarını olumsuz etkileyeceği, bu yolda sulamanın yapılması değil yapılmamasının gerektiği, yoldaki varsa aydınlatma eksikliğinin mekik seferle birden çok sefer yapan ve dolayısı ile yolu tanıyan sürücü için ani gelişen ve önlenemez bir tehlike olamayacağı araçların yolun genel hali olup ani gelişen bir olumsuzluğun bulunmadığı yollarda far ışığı altında hareket etmelerinin önlemenez bir tehlike olmadığı birlikte değerlendirildiğinde, Davalı şirketin atfı kabil bir kusuru bulunmamakta olduğu, davalı şirketin atfı kabil bir kusuru bulunmaması sebebiyle sorumluluğunun olmadığı görülmüştür. Diğer davalı —–sorumluluğuna ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmamakla birlikte, dava konusuna ilişkin şirket ortağı veya yetkilisi olarak kişisel sorumluluk yoluna gidilemeyecektir. Açıklanan gerekçelerle dava dışı müteveffa —-kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak % 100 (Yüzde Yüz ) oranında kusurlu bulunması sebebiyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
3-Peşin yatırılan —— harçtan karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 1802,10-TL ‘nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Varsa artan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. m. 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı —–vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 14.423,75-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ‘ye ödenmesine,
6-Davalı —– vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 14.423,75-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ‘ye ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/02/2022