Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/788 Esas
KARAR NO : 2021/190
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/11/2019
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirketin davalı şirketle arasında uzun yıllardır devam eden ticari bir alışveriş olduğunu, müvekkil firmanın davalı firmanın talep ettiği takip konusu malları teslim ettiğini, davalı tarafın ise ilgili fatura bedellerini vade tarihi geçmesine rağmen ödemediğini ve davalının temerrüde düştüğünü, ilgili faturalara herhangi bir itirazın vaki olmaması ve temerrüdün devamı nedeniyle hakkında ——-dosyasıyla takibe geçildiğini, ancak davalının icra takibine, yetkiye, ödeme emrine, asıl alacağa faize, faiz oranına ve ferilerine itirazda bulunduğunu ve takibi durdurduğunu, sonrasında arabuluculuğa da başvurulmasına karşın sonuç alınamadığını, davalının yetki itirazının yersiz olduğunu, borca itirazın hiçbir dayanak ve delile dayanmadığını, dosyaya sundukları cari hesap ekstreleri, faturalar ve tarafların ticari defter ve dayanağı belgelerden müvekkilinin alacaklı olduğunun anlaşılacağını beyan ederek, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takip konusu borcun %20’si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafça cevap dilekçesinin süresinde sunulmadığı anlaşıldığından; davalı tarafın HMK. m. 128/1 uyarınca, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
——- sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davalı ve davacı şirket arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —- yıllarına ait BA-BS formları ilgili —– celp edilmiştir.
Dayanak icra takip dosyası ile eldeki dava para alacağına tahsiline dair olup para borçları götürülecek borçlardandır. Para borçlarında, para borcunun ifası alacaklının yerleşim yerinde yapılır. Takibe ve davaya konu para borcunun alacaklısı davacı şirketin adresi —– Bu yönüyle icra takibinin ——— İcra Dairelerinde başlatılmasında yetki kurallarına aykırılık yoktur. İtirazın iptali davalarında öncelikli olarak icra dairesinin yetki sorunu çözüleceğinden; —— İcra Dairelerinin takipte yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı şirket cevap dilekçesi sunmadığından ve yetki ilk itirazında bulunmadığından Mahkememizin yetkisinin ise değerlendirilmesi cihetine gidilmemiştir.
Mahkememizin —– celsesinde, taraflara——— yıllarına ait ticari defterlerini Mahkememize ibraz etmesi için ara karar tesis edilmiş, davalı tarafa ara karar ve ihtaratlar tebliğ edilmiştir.
Davalı taraf bilirkişi incelemesi için ticari defterlerini ara karara rağmen Mahkememize ibraz etmemiştir. Davacı taraf, ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için ibraz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ———– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların —— yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş,—— tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; —— arasındaki ticari ilişkinin yasal defter ve ——kayıtlarına yansıdığı ve bu ilişkilerinde kayden de bir mutabakat bulunduğu, ———- tarafından sunulan taraflara ait —- formlarına göre de davacının davalıya mal sattığı, bu satışla ilgili faturaların taraf yasal defter ve kayıtlarında yer aldığı, davalı icra takibine itiraz etse de —- kayıtlarına göre davalının davacıdan mal satın aldığının sabit olduğu, davacının e-defter sistemine geçtiği, —yıllarına ait yevmiye ve defteri kebirin e-defter beratlarının bulunduğu, —– yılı envanter defterinin noter tasdiklerinin zamanında ve mevzuata uygun olarak yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve sahibi lehine delil oluşturduğu, davacının, davalıdan icra takip tarihi — itibariyle tamamı asıl alacak olmak üzere ——– taraflar arasındaki işlemin ticari nitelik taşıdığı, dolayısıyla, takip tarihinden itibaren alacağın tahsil ve tasfiye olunacağı tarihe kadar avans faizi —– talep edebileceği, davalı takip borçlusunun takipte talep edilen bu tutarın tamamına itirazda bulunduğu…” belirtmiştir.
Dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, celp edilen——, icra dosyası, sunulu e-fatura örnekleri, davacının ticari defter içerikleri mübrez bilirkişi raporuyla birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için Mahkememize sunduğu, davalının ara karara, ihtarata ve tebligata rağmen ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için Mahkememize sunmadığı, bilirkişi incelemesi için ticari defterlerine Mahkememize sunmayan davalının HMK. m. 222/3 uyarınca davacının ticari defter içeriğini kabul ettiği, davacının ticari defterine göre davacının davalıdan —alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı vekili, dava dilekçesinde dava değerini — olarak beyan etmiş olup davanın — üzerinden kısmen kabulüne – kısmen reddine, duran takibin—- üzerinden devamına karar verilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde; davacının para alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak ——- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE – KISMEN REDDİNE,
2-)—- sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —– üzerinden ticari faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret————- ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 2.950,25-TL harçtan peşin alınan 521,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.428,52-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 6.414,60-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davanın reddedilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 9-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 572,53-TL harç ve 925,40-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.497,93-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 1.497,62-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/03/2021