Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/781 E. 2021/310 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/781 Esas
KARAR NO:2021/310
KARAR TARİHİ : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —– iştigal olduğunu, davalı adına ve hesabına —— nakliyat hizmetini gerçekleştirerek fatura kesildiğini, fatura bedeline ilişkin taşımalar müvekkili şirketçe yerine getirilmiş olmasına ve faturalar usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmesine rağmen, davalı şirket, fatura bedelini ödemekten kaçındığını, bunun üzerine davalı borçlu şirket aleyhine ——- sayılı takip dosyasından ilamsız takibe geçilerek örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu şirket vekili itiraz dilekçesinde; “takibe,ödeme emrine,faiz oranına,işlemiş faize, borcun diğer tüm ferilerine” itiraz ettiklerini ve bu itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamadıklarını, borçlu şirket tarafından ödemeler gereği gibi yapılmadığı nedenlerle davalı-borçlunun icra takibine vaki haksız itirazının iptaline davalı şirketin mal kaçırmasını önlemek amacı ile borçlu şirketin adına menkul ve gayrimenkul malların araştırılarak alacağa yeter miktar üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- tarihinde — dosyasından — örnek ödeme emri —- günü teblğ edildiğini, yasal süresinde takibe ve borca karşı itirazlarını sunduklarını, yetkilisi bulunduğu——- takip alacaklısı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını bu nedenle şirket adına başlatılan takibe borca işletilen faiz ile talep edilen faiz oranı ve bütün ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, ticari ilişkiden kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda— son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
—— dosyası celp edilmiştir.
Taraflara ait —– yılı ticari defterleri üzerinde —- bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU /TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): ——- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların —– yılına ait ticari defterleri üzerinde—— bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. —- bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın —— tarihinde faturalardan kaynaklı alacağına ilişkin —– sayılı dosyasında ödeme emri ile icra takibi başlattığı, borçlunun Örnek no —- ödeme emri ile ——–tarihli havale dilekçesiyle yapılan ilamsız icra takibine ilişkin esas olmak üzere alacaklı tarafa borcunun olmadığını belirttiğini, borcun tamamına ferilerine, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itirazın iptali nedeni ile dava açtıklarını, davacı şirketin ——ünvanını —— değiştirdiğini, davacının davalıya —- faturaları düzenlediğini, ——– çevrilerek ticari defterelerine kayıt ettiği, kur farklarının davalı cari hesabına borç kayıt edildiği, davacı şirketin —- dava takip tarihi itibariyle —-alacaklı gözüktüğü, —- formunda yapılan incelemede davalı yana düzenlenen —— tutarlı faturının ilgili vergi dairesine bildirildiğini, davacı ——–yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde, ——- yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre zamanında yapıldığı, davacı şirketin ihtilaf konusu işlemleri gösteren fatura haraketlerinin incelendiğinde — yılında davalı şirketten —- alacaklı olduğu, davalı şirketin —— yasal defterleri talep edilmesine rağmen ibraz edilmediğinden davalı şirketin yasal defter ve kayıtları üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı belirtmiştir.
Mahkememizce dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; davacının ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş olduğu, davalının ticari defterlerini sunmamış olduğu görülmekle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde kabul edilebileceği anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının davalıdan —— alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının ———hesaplanarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—— sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin —-üzerinden DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan —- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Dava tarihindeki kur üzerinden alınması gerekli karar ve ilâm harcı olan 518,52-TL harçtan peşin alınan 129,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 389,25-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan bilirkişi ücreti, tebligat ve posta gideri olmak üzere 831,50-TL yargılama gideri ve 129,27-TL peşin harç toplamı 960,77-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 09/04/2021