Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/768 E. 2020/297 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/768 Esas
KARAR NO : 2020/297

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
D A V A:
Davacı vekili 18.11.2019 tarihli dava dilekçesi ile: Davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı icra takibine karşı davalının haksız itirazı üzerine itirazın iptaline, müvekkil şirketin alacağını tahsil amacıyla İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğününü ——- esas sayılı icra takibi başlatıldığını, iş u takibe davalı – borçlu şirket tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, yapılan takibin durdurulduğunu, 6102 Sayılı TTK. Nun yapılan değişiklik gereği konusu alacak ve tazminat olan ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurmanın dava şartı olarak getirildiğini, iş bu düzenleme gereği arabulucuya başvurulduğunu, 15.02.2019 tarihli ———nolu arabuluculuk numaralı dosya ile davalı taraf ile anlaşmaya varamadıklarının tutanak altına alındığını, müvekkil şirket ile davalı arasında 10.4.2013 tarihli —————–emanet edilmesi projesi için —— konulu sözleşme akdedildiğini, iş bu sözleşmede ücretin ——— üzerinden aylık hak ediş bedelleri olarak belirlendiğini, davalı şirketin müvekkil şirket ödeme yapmayı bıraktığını, müvekkilinin büyük zarara uğradığını, iflas ettiğini, davalı tarafın her ne kadar borcu inkar etmiş olsa da, müvekkili şirket için yapılan diğer ödemelerin banka üzeriden yapıldığını, ticari defter ve kayıtlar, banka kayıtları, —– verileri, beyannameler, vergi dairesi ve maliye bakanlığı kayıtları, pasaport kayıtları da davalının iddialarının tam aksine ispatını ortaya koyan deliller olduğunu, iş bu hususların incelenerek müvekkili şirketin alacağının tespit edilmesi ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile, davacı şirket tarafından ikame edilen dava da adli yardım talebinde bulundukları, bu talep doğrultusunda yargılama giderlerinin karşılanılmaksızın davanın ikame edildiğini, söz konusu talebin reddi gerektiğini, davanın ikamesi için dava şartı olan yargılama giderlerinin karşılanması gerektiğini, dava konusu olan ve davacı tarafından alacaklı olunduğu iddia edilen alacakların, taraflar arasındaki 01.05.2013 tarihli nitelik itibariyle eser sözleşmesi olan Alt Müteahhitlik sözleşmesinden kaynaklandığını, Türk Borçlar Kanunun 147.Maddesi hükmünde belirtildiği üzere eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, taraflar arasındaki söz konusu sözleşmenin feshedilmesi tarihli göz önünde bulundurulduğunda dava konusu alacak zaman aşımına uğradığını ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE SONUÇ :
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celple incelenmiş, icra dosyası getirtilmiştir.
Mahkememizde açılan işbu, dava davacı şirketin , davalı şirket ile aralarında yaptıkları———— genişletilmesi ” projesinin uygulanması ve çevre düzenlenmesinin yapılması işini üstlediği, dava konusu işi bitirmesine rağmen davalı şirketin ekonomik durumunun bozulması üzerine eser sözleşmesinden kaynaklanan hizmet bedellerinin ödenmediğini, davalı şirket aleyhine ,—– meblağlı faturanın tanzim edilerek şirkete gönderildiğini, davalı şirketin faturayı iade ederek ödeme yapmaması üzerine, davalı aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı icra takibi ile davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce celp ve inceleme İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı icra takibinde davacının davalı borçludan yukarıda incelenen faturaya dayalı olarak 654.500,021 TL üzerinden ilamsız icra takibine 27/12/2018 tarihinde geçtiği borçluya ödeme emrinin 05/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği tartışmasızdır.
Mahkememize açılan işbu itirazın iptali davasına davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde dava konusu alacağın taraflar arasında yapılmış bulunan alt mühendislik sözleşmesi bakımından niteliğinde 01/05/20136 ünlü sözleşmeye dayanan işin bedelinin tahsili için açıldığını, TBK 147. Maddesi gereğince eser sözleşmesinden kaynaklanan alacakların sözleşmenin feshinin kesinleştiği tarihten, gerekse alacağın talep edilebilir hale geldiği tarihten itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirterek zamanaşımı itirazında bulunmuş ve sözleşmesinin feshi ve sona ermesine ilişkin 27/09/2013 günlü ibraname dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafından dosyaya sunulan 27/09/2013 günlü ibranamede davacı şirket tarafından sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiği ve tüm sözleşmeden doğan hakediş ve alacaklarını aldığını belirterek davacı şirketin davalı şirkete ibra ettiği davacı şirketin ibranameye yönelik herhangi bir itiraz ileri sürülmediği, ancak sadece sözleşmeden kaynaklanan alacağın TBK 146. Maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve TBK’nın 478. Maddesine göre yüklenici ayıplı bir eserin meydana gelmesinden ötürü , eserin teslim tarihinde başlayarak taşınmaz yapılarda 5 yılın , ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yüklenicinin ağır kusuru var ise 20 yılı geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiş olup davacı tarafından davalının eserin ayıplı olarak ağır kusuru ile yapıldığına ilişkin delil sunulmadığı gibi iş bu maddenin uygulanması için eserin tamamlanmış olması ve taraflar tarafından fesih edilmemiş olması gerektiği açıktır. Dava konusu olayımızda, taraflar arasındaki sözleşme fesih edildiğinden TBK 147/4 maddesindeki eser sözleşmesi için öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu mahkememizce benimsenmiştir.
Bu nedenlerle sonuç olarak davacının dava konusu ettiği alacağın doğumuna esas sözleşme ve sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin ibraname kapsamına göre, dava konusu sözleşmenin 27/09/2013 tarihinde fesih edilmiş olup 5 yıllık zamanaşımı süresinin 27/09/2018 tarihinde dolduğu ,dava konusu icra takibinin bu süreden sonra 27/12/2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, TBK’nın 147/4. Maddesi gereğince dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı sonucuna varılarak, davanın zamanaşımı yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerektiği sonucuna varılmış ve hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının dava konusu ettiği alacağın doğumuna esas sözleşme ve sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin ibraname kapsamına göre TBK’nın 147/4. Maddesi gereğince dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı mahkememizce benimsenmekle davanın zamanaşımı yönünden REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40.- TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi —- Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00.- TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacının HMK 333. madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde resen davacıya İADESİNE,
Dair, davacının yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.