Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/763 E. 2020/529 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/763 Esas
KARAR NO: 2020/529
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında akdedilen mali müşavirlik hizmet sözleşmesi uyarınca davalı şirketin, süre gelen hizmetinden kaynaklı —-birikmiş toplam —- borcu bulunduğu, davalının verilen hizmet karşılığı hak kazandığı — hizmet bedelini ödemediği, davalıya——-yevmiye nolu ihtarname gönderildiği halde borcun ödenmediği, davacı şirket tarafından başlatılan———— sayılı icra takibine davalının hiçbir borcu olmadığından bahisle icra takibine kötü niyetle itiraz ettiği söz konusu borcun ödenmesi için ——– arabuluculuk numarası ile başvuru yapıldığı, davalı ile anlaşma sağlanamadığından bahisle davanın kabulü ile itirazın iptali ile davalının haksız itirazı nedeniyle %20 icra-inkar tazminatı ödemesine takip tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalının dava dilekçesine cevap vermediği görüldü.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
SMMM bilirkişi — tarihli bilirkişi raporunda; Davacının —- tarihleri arasında davalıya sözleşmeli olarak —— hizmeti verdiğini, davacının — tarihleri arası davalıya yapmış olduğu hizmetler karşılığı—- tutarındaki — kazancını hak ettiğini, davalının ticari defter kayıtlarında —- tutarlı — makbuzlarından mahsubu sonucunda davacının davalıdan —— alacaklı olduğu, davacının cari hesap alacağının takip tarihindeki alacak tutarı ile uyumlu olduğunu rapor etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
——– sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacının, yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri tutmakta olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Davacının ticari alanda faaliyet gösteren gerçek kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır. Buradan hareketle; davacı tacir sıfatını haizdir.
Davalı, ticaret şirketi olup tacirdir. Taraflar tacir olduğuna ve ticari defterlerin açılış-kapanış onayları süresinde yapıldığına göre, ticaret defter içerikleri delil niteliği taşıyacaktır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Mahkememizce, tarafların uyuşmazlık yılına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere, iddia ve savunmalar ekseninde varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti için, dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi raporunda; davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, dava ve takip konusu Davacının —– tarihleri arasında davalıya sözleşmeli olarak —- hizmeti verdiğini, davacının — tarihleri arası davalıya yapmış olduğu hizmetler karşılığı —tutarındaki—– hak ettiğini, davalının ticari defter kayıtlarında —– tutarlı — makbuzlarından mahsubu sonucunda davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, davacının cari hesap alacağının takip tarihindeki alacak tutarı ile uyumlu olduğunu rapor etmiştir.
Takibe konu faturaların davacı ve davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Taraflar arasında bir ticari ilişki bulunduğu, yine tarafların ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan —– asıl alacaklı olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır.İddia sahibi, iddiasını ispatla yükümlüdür. Hem davacı hem davalı tarafın ticari defterleri üzerinde ayrı ayrı yapılan bilirkişi incelemelerine göre davalının davacıya —- borcu olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içeriği ve bilirkişi raporu kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacının davalıdan —- alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin —–asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, icra dosyasına dayanak yapılan faturalara ve huzurdaki dosyaya ibraz edilen ticari defter kayıtlarına göre, alacağın belirli(likit) olduğu sonucuna varılmış, İcra İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin —- asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 1.946,83-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 344.21- TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.602,62-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 807,00-TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 344,21-TL harç, başvuru harcı 44,40-TL ve vekalet harcı 6,40-TL toplam 395,01-TL harç, toplam yapılan harcama olarak 1.202,01-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.275-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2020