Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/761 E. 2021/222 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/761 Esas
KARAR NO : 2021/222
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili .—– yaptığını, davalı Şirketle olan anlaşması ve ticari ilişkisi gereği de kendilerine muhtelif tarihlerde bir çok kez —- yaptığını, davalı şirkete, ——— dosya dayanağı olan faturaya konu olan —– işlerini yaptığını,—–işleri nedeni ile tahakkuk eden alacaklarına kavuşmak için —- tarihli ——- bedelli faturayı düzenlediğini ve davalı şirkete tebliğ ve teslim ettiğini, Davalı – Borçlu Şirket ise bu faturaya konu borcunu Müvekkilinin de şifahi olarak kendilerini defalarca uyarmasına rağmen ödemediklerini, Bunun üzerine müvekkili davalı – borçlu şirket hakkında, mezkur fatura alacağına kavuşmak için———— takip dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak Davalı – Borçlu Şirketin, haksız yere ve kötü niyetli bir şekilde borca ve takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
———- dosyası celp edilmiştir.
Taraflara ait —– yılı ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU /TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf gerçek kişi tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, davacı tarafın ——- yılına ait ticari defterleri üzerinde ——— bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. —— tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf davalıdan faturaya dayalı alacağı tahsil edemediği gerekçesi ile ——— numarası ile ———asıl alacak üzerinden davalı aleyhine icra takibine geçtiklerini, davalının icra takibine, takip miktarına, borca faiz ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği, bu itiraz üzerine davacının davalı aleyhine yaptığı takibin devamına, ——– konu ettiği ve faturayı ticari defterine usulüne uygun olarak kayıt ettiği takip tarihi itibariyle davalıdan ———-alacağı olduğunu, ticari ilişkileri düzenleyen mevcut bir sözleşmenin taraflarına ibraz edilmediğini, ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının———- numarası ile davalı aleyhine yapığı icra takibinde davalıdan ——– alacağı olduğu ancak davalının bu tutar kadar borcu olmadığı yönünde itirazları olması halinde somut bilgi ve belgelerini ibraz etmesi gerektiği, takip tarihinden önce temerrüt şartlarının oluşmadığı, belirtilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olduğu gözlemlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu, ticari defter kayıtları, davalının ticari defterlerinin sunmamış olduğu, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; davalı tarafın ticari defterlerini sunmaması, davacının ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olması sebebiyle davacı ticari defterlerinin delil niteliğinde olduğu, davacının davalıdan ———- alacaklı olduğu, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle işlemiş faizin talep edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmıştır. Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1——— sayılı icra dosyasına yapılan itirazın ——– asıl alacak üzerinden İPTALİNE, icra takibine asıl alacağın takip tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Asıl alacak olan 4.911,82 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 335,53-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 61,81-TL harçtan mahsubu ile bakiye 273,72-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 959,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 920,42-TL ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 61,81 TL peşin harç giderinin toplamı 982,23-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf dosyaya vekaletname sunmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 1266,89-TL’nin davalıdan, 53,11-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 12/03/2021