Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/75 Esas
KARAR NO: 2023/626 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/09/2019
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacıdan büro mobilyaları, malzemeleri v.s. satın aldığını, 48.529,23-TL borcunu ödemediğini, davacının defaten davalıdan iş bu alacağını talep ettiği ancak davalının iş bu borcu ödemediğini, 13.06.2019 tarihinde davacı şirketin davalı aleyhine——– Esas sayılı dosya ile takip başlattığını, davalının itiraz ettiğini, davalının davacıya 17.06.2018 tarihinde 5.000,00-TL, 21.06.2019 tarihinde 24.948,42-TL ödeme yaptığını, ancak iş bu ödemeye rağmen davalının davacıya borcunun bitmediğini, faiz ve masraflar hariç olmak üzere davalının davacıya 18.580,81-TL borcunun halen devam ettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak sonuç alınmadığını, davalının icra takibindeki itirazının davacı tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca davalının keşide tarihi 10.05.2019, 16.155,00 miktar, keşidecisi ——- Şti. olan ——- seri numaralı çek için——— E. sayılı dosya üzerinden çek hakkında zayi ve ödemeden men yasağı verilmesi için dava açıldığı, Netice itibariyle, davalı/borçlunun; ——— E. sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazı sonucu duran icra takibinin; faiz ve masraflar hariç olmak üzere 18.580,81-TL asıl alacak ve tüm alacak bedeli üzerinden icra giderleri, faiz ve vekâlet ücreti yönünden devamı için mahkemenize başvuru zorunluluk arz etmiştir. şeklinde beyanda bulunarak Açıklanan bu nedenlerle,——– E. sayılı dosyasında davalı/borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin; faiz ve masraflar hariç olmak üzere 18.580,81 -TL asıl alacak ve tüm alacak üzerinden icra 3 3 giderleri, faiz ve vekâlet ücreti yönünden devamına ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.Davalı vekili tarafından dava dosyasına süresinde sunulan cevap dilekçesinin olmadığı
tespit edilmiştir. Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, davacının ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazıldığı teknik bilirkişi ayrıntılı raporu sonuç kısmında; ” Davacı 2019 yılında e-defter mükellefidir. E-defter beratları rapor ekinde sunulmuştur. Davacı 2019 yılına ait envanter defterini ibraz etmiştir. İbraz edilen envanter defterinin açılış tasdiki yasal süresinde yaptırılmıştır. Davacı defterleri delil niteliğindedir..Davacının defter kayıtlarına göre davacı takip tarihinde davalıdan 48,529,23-TL alacaklıdır. Takipten sonra davalı tarafından 5.000+24.948.42= 29.948.92-TL havale ile ödeme yapılmış ve alacak tutarı 18.580.81-TL ye düşmüş dava bu rakam üzerinden açılmıştır. Davalı firma 23.05.2019 tarihinde nevi ve unvan değişikliği yapmıştır. Eskiden limited şirket ve ünvanı ———–şti iken 23.05.2019 tarihinde nevi değiştirerek A.Ş. olmuş ve ünvanı ——– şirketi olarak
değişmiştir. Nevi değiştiren her iki şirketin vergi dairesi ——— vergi dairesi olmakla birlikte vergi numaraları farklıdır. Bu nedenle vergi dairesinden sadece dönüşümden
sonraki BA&BS formları gelmiştir. Vergi dairesinden ———- vergi sicil nolu ——— şti. nin BA&BS formlarını da istemekte yarar bulunmaktadır. Davalının faturaların kesildiği ltd.şirket dönemine ait BA&BS formları dosyada bulunmadığı için karşılaştırma yapılamamıştır. Davacı cari hesap ve defter kayıtları incelendiğinde 2018 yılından 2019 senesine
87.926.71-TL bakiye devrettiği görülmüştür. Davalının dosyada bulunan cari hesap ekstresi incelendiğinde nevi değişikliği tarihinde davalı 29. 948.82-TL borç bakiyesi
devri gösterdiği bu tarihte davacı defterlerinde is 48.529.23-TL alacak bakiyesi görüldüğü aradaki farkın dava konusu olan 18.580.81-TL olduğu tespit edilmiştir.Buna göre unvan değişikliğinin yapıldığı 23.05.2019 tarihinden önceki hesaplarda taraflar arasında 18.580.81 -TL fark bulunmaktadır. Buna göre davalının bu tarihe kadar olan cari hesapları da incelenmeli fark bu sene öncesi hareketlerden oluşuyorsa önceki senelere ait her iki tarafın defterlerinin incelenmesi gerektiği kanaatindeyim. ” görüşünü bildirir rapor tanzim edilmiştir.
Davalı defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporun sonuç kısmında: .”5.1. Dava dosyasında bulunan 12.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacı defterleri delil niteliğinde olduğu yazıldığı tespit edilmiş olup, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, 5.2. Davalı tarafından ibraz edilen 2018 ve 2019 yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ancak davalı şirketin ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, 5.3. Tarafların ticari defter kayıtlarında 2 adet işlemde fark olduğu tespit edilmiştir. 2018 yılındaki farkın sebebi; davacı şirketin kayıtlarında bulunan 17.07.2018 tarihli ——— nolu, 2.426,08.-TL bedelli faturanın davalı şirketin ticari defterlerin de bulunmaması olduğu, bu fatura içeriğinin, davacı tarafından davalıya tebliğ ve teslim edilip edilmediği ancak davacı şirketin 2018 yılı ticari defter ve belgeleri incelendikten sonra değerlendirme yapılabileceği, nihai takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, kalan 0,27.-TL farkın da küsurat farkı olduğu tespit edilmiştir.5.4. 2019 yılındaki farkın sebebi; Davalı şirketin kayıtlarında bulunan ancak davacı
şirketin kayıtlarından olmayan 16.155.-TL tutarındaki çekin, davalı tarafından davacıya teslim edildiğine dair dava dosyasında herhangi bir belgenin bulunmadığı, davacı tarafından çekin alındığına dair tahsilat makbuzunun dava dosyasında bulunmadığı, iş bu çek için davalı tarafın ———.Asliye Ticaret Mahkemesinde zayi ve ödemeden men yasağı için dava açıldığı, dolayısıyla iş bu çekin tutarının olan 16.155.-TL’nın davalı tarafından davacı şirkete ödemediği, 5.5. Davalı şirketin ticari defter kayıtları ve dava dosyasında bulunan belgelere göre; Davacı şirketin davalı şirketten takip tarihinde alacağının 46.103,42.-TL olması gerektiği, davalı şirketin davacı şirkete takip tarihinden sonra 29.948,42.-TL ödediği tespit edilmiş olup davacı şirketin davalı şirketten dava tarihindeki alacağının 16.155,00.-TL olması gerektiği, 5.6. Davacının davalı adına 17.07.2018 tarihinde düzenlemiş olduğu 2.426,08.-TL
tutarındaki faturanın (davacı şirketin 2018 yılı incelenmediği için) geçerli olup olmadığına ait takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, iş bu faturanın gerçerli olması durumunda davacı şirketi davalı şirketten kaydi alacağının 18.581,08.-TL olacağı ancak talebe bağlılık ilkesi gereğince 18.580,81.-TL olması gerektiği,5.7. Davacı şirketin 2019 yılı Form BA/BS bildirimlerinin, davanın taraf ticari defterleri ile uyumlu olduğu ayrıca faturalar bakımdan uyumsuzluğun 2018 yılında olduğu,5.8. Davacı şirketin takibi asıl alacak üzerinden başlattığı, işlemiş faiz talep etmediği ayrıca davacı şirketin takip tarihinden önce davacı şirketi temerrüde düşürdüğüne ilişkin dava dosyası ve icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belge olmadığı.
5.9. Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği, 5.10. Davacının icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise Sn. Mahkeme’ ye ait bulunduğu, ” görüşünü bildirir rapor tanzim edilmiştir.Rapora itirazlar neticesinde bilirkişiden ek rapor tanzimi talep edilmiş olup, bilirkişi 21/02/2022 tarihli ek raporu sonuç kısmında; ” 4.1. Davacı tarafın 2018 yılı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda, mali bakımdan kök raporda sunulan görüşlerimde değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı, bu sebeple kök rapordaki görüşümü muhafaza ettiğimi, ancak4.2. Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ışığında davacının, taraflar arasındaki cari hesap farkını oluşturan faturadaki ürünleri teslim ettiğini ispatlayamadığı neticesinde Davacı şirketin davalı şirketten takip tarihinde alacağının 46.103,42.-
TL olduğu, davalı şirketin davacı şirkete takip tarihinden sonra 29.948,42.-TL ödediği tespit edilmiş olup davacı şirketin davalı şirketten dava tarihindeki alacağının 16.155,00.-TL olduğu, ” görüşünü bildirir ek rapor tanzim edilmiştir.Raporun taraflar usulüne uygun tebliğ edildiği, itirazlar doğrultusunda bilirkişiden 2. Ek raporunun düzenlemesi talep edilmiş olup, bilirkişi 2. Ek raporu sonuç kısmında: ” 5.1. Davalı şirketin unvan değişikliğin öncesine ait 2018 yılı BA BS formlarının incelenmesi sonucunda, mali bakımdan kök raporda sunulan görüşlerimde değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı, bu sebeple kök rapordaki görüşümü muhafaza ettiğimi, ancak 5.2. Kök ve Ek raporunda belirtildiği üzere; Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ışığında davacının, taraflar arasındaki cari hesap farkını oluşturan faturadaki ürünleri teslim ettiğini ispatlayamadığı neticesinde Davacı şirketin davalı şirketten takip tarihinde alacağının 46.103,42.-TL olduğu, davalı şirketin davacı şirkete takip tarihinden sonra 29.948,42.-TL ödediği tespit edilmiş olup davacı şirketin davalı şirketten dava tarihindeki alacağının 16.155,00.-TL olduğu, ” görüşünü bildirir 2. Ek rapor tanzim edilmiştir.
DELİLLER;——— Esas sayılı icra dosyası *Davacı ve davalı şirket ticari defter kayıtları *Taraf şirketlere ait BA-BS (vergi kayıtları) formları
*Teknik bilirkişi raporları *Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKCE;Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça davalı ile yapılan alım satım işlemi karşılığı alacaklarının tahsili yönünde yapılan takipte davacının davalıdan takibe konu fatura alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalının satın aldığı malların bedelini ödemediğini, davalı aleyhine başlatılan ——– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.——— esas sayılı icra takibinde alacaklı davacı borçlu davalıdan fatura bakiyeleri ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.529,23-TL ödenmesini talep etmiş, borçlu davalı ise takibe itiraz etmiş, takip durmuştur.Tarafların ticari defterlerinin sunulması istenmiş her iki tarafta ticari defterlerini sunmuştur. 6100 sayılı HMK ;Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ” Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”2):”Tacir, İşletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır. Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Somut olayda davacı ve davalı arasında, satın alma ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ışığında davacının, taraflar arasındaki cari hesap farkını oluşturan faturadaki ürünleri teslim ettiğini ispatlayamadığı neticesinde davacı şirketin davalı şirketten takip tarihinde alacağının 46.103,42.-TL olduğu, davalı şirketin davacı şirkete takip tarihinden sonra 29.948,42.-TL ödediği tespit edilmiş olup davacı şirketin davalı şirketten dava tarihindeki alacağının 16.155,00.-TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2———- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam 16.155,00-TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 1.103,54-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 317,32-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 786,22-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1320-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul red oranına göre belirlenen 1.147,67-TL nin davalıdan tahsili, 172,33-TL ücretin davacından tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.390,30-TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre belirlenen 2.947,68-TL’si ile davacı tarafından toplam yatırılan 368,12-TL harç ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 16.155,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 2.425,81-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2023