Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/737 Esas
KARAR NO : 2021/220
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—–düzenleme tarihli, —– bedelli senede icra takibi yapıldığını, takip konusu belgenin bedelsiz olduğunu,davacıların davalıya borcu olmadığını, müvekkili —— marka araç satın aldığını, takip dayanağı belgenin araç bedelinin teminat olarak yedi emin sıfatıylaı davalı — verldiğini, davacı— satmaması üzerine satışa konu —— tarihinde davalı —edildiğini, teminat olarak verilen senedin kaybolduğundan bahise iade edemediklerini, 8-9 ay geçtikten sonra davalı —– davacılardan para istediğini ve senedi bulduğunu, ödemezlerse icra işlemleri yapacağını bildirdiğini, haksız yere parayı ödemek istememesi üzerine davalı —- başlattığını, senedin boş olan vade, lehtar, tanzim tarihi tüm hususların sonradan doldurulduğunu,—-yere müvekili — imzası taklit edilmek suretiyle sahtecilik suçu işlendiğini, —- sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını, dava dilekçesinde bononun teminat amacıyla verildiğini, bu nedenle takibe konu edilemeyeceğinin iddia edildiğini, ancak kambiyo hukukunda, teminat amacıyla verilen senedin üzerine, teminat için verildiği yazılmalıdır yada açıkça teminat olarak verildiğinin yazılı delille ispatlanması gerektiğini, davaya konu olan senet üzerinde ise böyle bir yazı bulunmadığını, davacı,—- gönderilen ihtarda dahi böyle bir iddia bulunmadığını, borçtan kurtulmaya yönelik iddialarla işbu davanın açıldığını, senet üzerindeki miktar olarak —- olduğunu, davacıların kalan borcu — olması nedeniyle, yasal takibe —– üzerinden geçildiğini, dava dilekçesinde senedin kaybolduğunu, kendilerine iade edilmediğini iddia edildiğini, kaybolan senet hakkında ödeme yasağı alınması ve/veya senedin iptal edilmesi gibi süreçlerin işletilmesi gerektiğini, —- yönünden açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığını, —- de imzasının taklit edildiği iddia edildiğini, dava dosyasına sunulan vekaletname suretindeki imza ile senetteki imza çıplak gözle bakıldığında dahi davacı —– imzası olduğu açıkça anlaşıldığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinde söz konusu senet dolayısıyla borçlu olunmadığına dair açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler incelenmiş olup yapılan değerlendirme sonucunda; Davalının bononun teminat senedi olduğu, davacı tarafından doldurulduğu, imzanın kendilerine ait olmadığı — aracı teslim ettikleri ve borçlu olmadıklarının tespitine yönelik davayı açmış olduğu, —- dosyasında —– bedelli senede istinaden —- asıl alacak ve diğer kalemler ile icra takibi yapıldığı, davaya konu senedin taraflar arasında satılması planlanan ve fiilen teslim edilen ——- marka araç satışı amacıyla verildiği, daha sonrasında davacının aracı almaktan vazgeçmesi ile aracı teslim ettiği ancak senedin geri iade edilmediği, davalının —- beyanında araç satışı için bonoyu aldığını daha sonrasında aracın iade edildiğini senedi o an yanında olmadığı için iade etmediğini, — için mutabık kaldıklarını beyan ettiği, davalı cevap dilekçesi ile senet miktarı üzerindeki bedelin —- olduğu, davacıların kalan borcunun —- olduğu belirtilerek yasal takibe başladıklarını belirtmiş oldukları, davalı taraf Mahkememize sunmuş olduğu sonraki beyanlarında ise davanın konusunun yani alacaklarının aslında davacı tarafta aracın bulunmuş olduğu süre içerisinde davacının aracı kullanımına, değer kaybına ve kiralama bedeline ilişkin olarak —– alacaklı olduklarını ve bu bedelin hesaplanması için bilirkişi incelemesi talep ettiklerini belirtmiş oldukları görülmüştür. Davalının bonoyu araç satışına ilişkin olarak teslim aldığını daha sonrasında satışın gerçekleşmediğini ve bononun o an yanında olmadığından teslim edilmediğini beyan etmesi, bononun teslim edilmesi gerektiğini ve bonoya ilişkin borçlu olunmadığını göstermektedir. Dolayısıyla bonoya dayalı olarak herhangi bir borcun bulunmadığı davalının —-beyanlarından ortaya çıkmaktadır. Davalı cevap dilekçesi ile bononun kalan bedelinin —- olduğunu belirtmesi, daha sonrasında ise aracın kullanımına, değer kaybına ve kiralama bedeline ilişkin olduğu ve bilirkişi incelemesi talepleri iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında dinlenmemiştir. Davalı senet üzerine —– tek taraflı olarak kendisi yazmış olup, bu değer üzerinde uzlaşıldığına dair yazılı hiç bir belge bulunmamaktadır. Mahkememizce bonoya dayalı olarak davacının herhangi bir borcu olmadığına kanaat getirilmiştir. Davalının araç kullanımına, değer kaybına ve kiralama bedeline ilişkin talebinin bu davada dinlenilemeyeceği anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalının kötü niyetli olduğuna kanaat getirilmediğinden, şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Davacıların davalıya ——– dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Davacının tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Karar ve ilâm harcı olan 1972,53-TL harçtan peşin alınan 493,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 1479,39-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.331,42-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 493,14 TL peşin harç, 43,50 TL posta ve tebligat gideri toplamı 536,64 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 12/03/2021