Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/736 E. 2022/645 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/736 Esas
KARAR NO : 2022/645

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:19/11/2019
KARAR TARİHİ:25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin dava dışı —— cari hesaptan kaynaklı 51.472.49 TL. Tutarında borçlu olduğunu, sehven hatalı talimat ile unvan benzerliği bulunan davalı ——şubesi nezdindeki hesabına ödeme yaptığını, yanlışlığın farkına varılması üzerine davalı —— yetkilileri ile yapılan görüşmede sehven —— yapılan tutarın iadesinin talep edildiği, bu talebin olumlu karşılanmasına rağmen davalı bankanın bu firmadan olan alacağı nedeni ile hesaplarının davalı blokeye alındığı bildirildiğini, bunun üzerine gerçek alacaklı olan dava dışı—— Şirketi firmasına 51.472.49 TL. tutarında bir ödeme yapıl yapıldığını, böylelikle müvekkili olan davacı şirket tarafından doğru ödeme ve sehven yapılan hatalı ödeme nedeni ile mükerrer ödeme yapmak durumunda kalındığı, davacı şirketin dava dışı ——Ticari münasebetleri olduğunu, davalı şirket ile müvekkili olan davacı şirketin ticari ilişkilerinin 2017 yılında son bulduğunu, davalı şirkete en son 06.07.2017 tarihli havale dekontu ile cari hesapa istinaden 1.795.98 TL. ödeme yapıldığını ve borcu kalmadığını, buna karşın dava dışı —— ile ticari münasebetlerinin devam ettiğini, bu ticari münasebetlerine istinaden Cari hesaba istinaden 51.472.49 TL. ödeme yapılması niyeti ile isim ve ünvan benzerliğinden sehven davalı şirkete ödeme yapıldığını, paranın sehven gönderildiğinin davalı firmanında kabulünde olduğunu, davalı bankanın diğer davalı şirketten alacağı nedeni ile sehven gönderilen paraya el koyduğunu, bu işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulü ile 51.472.49-TL tutarın dava tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazları bulunduğunu, davaya konu ——- işleminin muvazaalı olduğunu, davalı şirket ile asıl borçlu olunan dava dışı şirketin yetkililerinin aynı olduğunu ve davaya konu ——– işleminden haksız kazanç elde etme saikiyle hareket ettiklerini, ——numarası kullanılarak ve açıklama kısmına da tam ünvanı hatasız yazıldığının açık olduğunu, ayrıca——- cayma süresinden sonra iadenin talep edildiğini, davalı banka tarafından——- yevmiye numaralı ihtarname ile güncel borcuna ililşkin ihtarname çekildiğini, davalı bankanın davaya konu olayda bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek husumet yönünden ve hukuki temelden yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Banka aracılığı ile sehven gönderildiği belirtilen 51.472,49 TL ‘nin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisinde mübrezdir.—— Şubesine Mahkememiz tensip ara kararları uyarınca müzekkere yazılmış ve verilen cevabi yazı dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin 22/09/2020 tarihli celsesinde HMK m.222 kapsamında davacının 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde ——- bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmak üzere —— 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde —— bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmak üzere—— Asliye Hukuk (Ticartet) Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.Davacıya ait 2018-2019 yıllarına ait ticari defterler üzerinde —— Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile —–bilirkişi —— tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle; ”.Davacı defterlerini, 6102 sayılı TTK.nun 64/3, V.U.K’nun 182. Maddesi uyarınca tutulması zorunlu olan 2018 ve 2019 yılı Envanter defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırmış olduğu, aynı kanun gereği tutulması zorunlu olan Defteri Kebir ve Yevmiye defterleri ise V.U.K.nun mükerrer 257. Maddesinin birici fıkrasının 1. Bendinde belirlenen E-Defter ortamında tutulduğu, bununla ilgili—— tarafından mühürlenmesi anlamına gelen E-Defter Beratları görüldüğü, 6102 sayılı TTK’nun 64/3 maddesi gereğince davacının 2018-2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığı, Davacının incelenen ticari defterlerinde davalı yan ile olan hesap hareketlerini —– satıcılar hesabında takip etmekte olduğu , ——–. Davacı Şirket, —— Davalı Şirket——- netice itibariyle 51.472,49 TL. alacağı olduğu .” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.Davalı —— Hukuk (ticaret ) Mahkemesi aracılığı ile —–tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuş olup, sunulu bilirkişi raporunda özetle; ” davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için şirkete ait görünen——- numaralı telefonlar aranarak ulaşılmaya çalışılmış, resmi adresi olan —– adresine gidilmiş ancak yetkili yada yetkisiz kimseye ulaşılıp – bilgi alınamadığından inceleme yapılamadığı.” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.Mahkememizin 12/10/2021 tarihli celsesinde davalı—— Hukuk (Ticaret) Mahkemesine ticari defter ve kayıtların incelenmesi amacı ile—– tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle; ”—-Davacı ile davalı şirket arasında 2018-2019 yılında ticari ilişki olduğuna dair bir muhasebesel kayıt olmadığı, davalı ticari defterlerinde dava konusu olan 51.742,49-TL tutarın——— kayıtlı olduğu, ilgili tutar karşılığında bir ticari ilişki olmadığı, davalı şirketin davacı tarafından sehven gönderilen havale miktarı olan 51.472,49-TL tutar kadar davacıya borçlu olduğu.” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası ön inceleme duruşması ara kararı gereği bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi —— tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; ”. Davacı şirketin davalılardan—— ibraz edilen belgeler dikkate alındığında havalenin yapıldığı 26.06.2019 itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığı, esasen davalı şirket tarafından diğer davalı bankaya hitaben düzenlenen yazıda da bu havalenin iadesini talep ettiği, dava konusu havalenin olmayan bir borca karşılık yapılmış olduğu sonucuna varıldığı, diğer taraftan davacı tarafından havalenin esas muhatabı olduğu ifade edilen —— havalenin yapıldığı tarih itibariyle 53.649,82 TL borcu olduğu, 28.06.2019 tarihinde yapılan 5 1472,49 TL tutarlı bir anlamda mükerrer havale ile de bu şirkete olan burcunun 2.177,33 —– düştüğü mevcut belgelerden anlaşılabildiği, bu durumda davalılardan—— davacı şirkete, bu konuda sunuları kayıtla davacı şirket resmi defter ve kayıtları ile desteklenmek şartıyla, 26.06.2019 itibariyle 51.472,49 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, Davalı Bankanın sorumluluğunun değerlendirilmesinde; Dava konusu havale, davacı şirket tarafından davalılardan—– davalı banka nezdindeki hesabına internet bankacılığı kullanmak suretiyle yapılmış ve bankacılık terminolojisinde —– olarak adlandırılan bir işlem olduğu, —— işlemleri farklı bankalar arasında gerçekleştirilen bir havale sistemi olup. ödeyici banka hesabına ulaştığında yapıları temel kontrof, alıcı adı unvanı ve hesap numarasının doğru olması, bunun yanı sıra da ad/unvan ile hesap numarasının birbiriyte uyumlu olması gerektiği, diğer bir deyişle —— talimatında yer alan hesap numarasının gönderilen kişiye ait olması gerektiği, bu sağlanamadığı takdirde havale edilen tutar hesaba aktarılmayarak bir havuzda bekletilmekte ya da iade edilmekte olduğu, ödeyici durumundaki bankanın bu aşamada temel görevi bu olup ad/unvan hesap numarası uyumu sağlandığında, söz konusu tutarı hesaba aktarmak suretiyle görevini sonlandırmakta olduğu, kuramsal olarak yapılan —— hesaba aktarılmadan ünce göndericinin havaleden cayabileceği ifade edilebilirse de, işlemin çok süratli bir şekilde gerçekleşmesi nedeniyle uygulaması pek olmayan bir konu olduğu, açıklanan bu hususlar çerçevesinde davalı bankanın davacı şirket tarafından sehven gönderildiği ifade ediler tutarın diğer davalı hesabına aktarması nedeniyle herhangi bir kusur ve sorumluluğundan bahsetmek mümkün olmadığı, ancak —— tutarının alıcı hesabına aktarılmasından sonra işlem üzerinde gönderici ve bankanın herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmamakta, bu hak ve yetki münhasıran hesap sahihine geçtiğini, bunun istisnasının hesap üzerinde yasal gereklere uygun şekilde konulmuş haciz, tedbir veya bloke kaydının bulunması olduğunu, Bu olmadığı takdirde hesap sahibi diğer davalının herhangi bir süreye tabi olmaksızın, hesabına gönderilen herhangi bir tutarın iade edilmesi hususunda muhtar olduğunu belirtmek gerektiği, dava konusu olayda davalı banka tarafından, davacı şirketçe diğer davalı hesabına gönderilen tutar, davalı şirketin kendilerine borcu olduğundan hahisle ve akdedilen sözleşmenin kendilerine verdiği hapis, takas mahsup hakkı kullanılmak suretiyle önce bloke edilmiş bilahare de bir aydan biraz daha fazla süre sonra da davalı şirket borcuna mahsup edildiğini, davalı bankanın diğer davalı ——borçları nedeniyle gönderilen ihtarname 29.08.2018 tarihi olduğu, bu tarih itibariyle de 1 gün içerisinde 48.816.64 TL nakdi alacağın ödenmesi, 33.600,00 TI. gayri nakdi alacağın da depo edilmesi istenildiği, ihtarnameyle verilen süre göz önünde bulundurulduğunda davalı şirket için temerrüdün 06.08.2018 tarihinde gerçekleştiği, ancak davalı bankanın söz konusu alacağını ancak davalı bankanın bu alacağını 10 ay sonra 25.06.2019 tarihine kadar takip hesaplarına aktarmadığı, bu arada 29.08.2018 tarihinde ihtarnameyle talep edilen tutar 48.816,64 TL olmasına karşın 10 ay sonra 43.222,07 TI. Olarak takihe aktarıldığı dikkate alındığında ihtarnameden sonra geçen dönemde bazı tahsilatların yapılmış olduğunun kolayca anlaşılabildiği,——Tespit ve değerlendirmeler ışığında;1-)Dosyada mevcut davacı şirket kayıtlarına göre, davalılardan ——- 26.06 2019 tarihinde gönderilen 51.472,49 TL ‘nin, herhangi bir borç olmaksızın sehven gönderikliği, bu hususun davacı şirket kayılları ve bizzat davalı ——beyanlarıyla da sahit olduğu, 2-)Davalı bankanın, diğer davalıdan olan alacakları nedeniyle 29.08.2018 tarihinde kat ihtarnamesi göndermesine ve tebliğ etmesine karşın 10 ay süreyle diğer davalı şirketten alacağını 10 ay süreyle takip hesaplarına aktarmayarak normal hesaplarda tuttuğu ve bu dönemde ihtarnameyle talep edilen borç miktarında azalma olduğu. diğer davalı aleyhinde de herhangi bir takip başlatmadığı, 3-)Havale lehtarı diğer davalı şirketin havalenin iade edilmesini talep etmek için herhangi bir süreyle kısıtlanamayacağı, nitekim davalı şirket tarafından da dava konusu tutarın kendilerine ait olmadığının belirttiği, sonuç olarak;1-)Davacı——tarafından davalılardan ——286.06.2019 tarihinde gönderilen 51.472,49 TL havalenin sehven gönderildiği, diğer davalı—– de söz konusu tutarı davalı şirketten olan alacaklarını gerekçe göstererek havale lehtarının talebine karşın iade etmemesi nedeniyle bu tutarın iadesi için huzurdaki alacak davasının ikame edildiği, 2-)Dava dosyasında mevcut helgeler üzerinde yapıları incelemelerde, davacı şirketin havalenin gönderildiği tarih itibariyle davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı, esasen 2017 yılından sonra bu firmayla herhangi bir iş ilişkisinin de bulunmadığı, 3-)Söz konusu tutarın aslında dava dışı——- gönderilecekken isim benzerliği nedeniyle davalı şirket hesabına günderildiğinin ifade edildiği, dosyada mevcut şirket müşteri eari hesap kayıtlarına göre de davacı şirketin dava dışı şirkete havale tarihi itibariyle 53.649,82 TI. borcu bulunduğu, havalenin yanlış yapıldığının anlaşılması üzerine 28.04.2019 tarihinde dava dışı şirkete aynı tutarın hir kez daha gönderildeildiği, 4-)Davacının davalı bankaya 01,07.2019 tarihinde müracaat etmesine ve diğer davalı şirketin de 26.08.2019 tarihli dilekçesiyle söz konusu tuların sehven geldiğini ifade cderek davacı şirkete iade edilmesini talep etmesine karşın davalı bankanın söz konusu iade işlemini yapmayarak diğer davalı şirkel harçlarına mahsup ettiği, 5-)Bu değerlendirmeler kapsamında; 5-1)Davalılardan—– dava konusu tutarın, davacıya ödenmesinden sorumlu olduğu, 5-2)Diğer davalı ——- mevcut kayıtlara göre diğer davalı şirkete ait olmayıp sehven gönderildiği, havate alıcısı şirket tarafından da ifade edilen, bir tutarı takas mahsup hakkımı kullanmak suretiyle davalı şirketin borçlarına mahsup etmesinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu, 6-)Tarafların yargılama giderleri ve vekâlet ücreti vb. gibi taleplerin Sayın Mahkemenizin takdirlerinde bulunduğu,” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.Mahkememizin 28/06/2022 tarihli ek raporunda kök raporundaki tespit ve görüşleri tekrar edilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Dosyaya sunulan deliller, bilirkişi kök ve ek raporu dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından ünvan benzerliği nedeniyle sehven ödendiği iddia edilen bedelin davalılardan tahsili istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davaya konu 26/06/2019 tarihli —–dekontunda davacı tarafından davalı——fatura bedeli” açıklaması ile—–numarası üzerinden 51.472,49-TL ödeme yapıldığı, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporunda davaya konu——ve alıcı adının uyumlu olduğundan davalı bankanın davacı şirket tarafından sehven gönderildiği ifade ediler tutarın diğer davalı hesabına aktarması nedeniyle herhangi bir kusur ve sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmadığının bildirildiği, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ——tutarının alıcı hesabına aktarılmasından sonra işlem üzerinde gönderici ve bankanın herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmamakla birlikte, davalı şirketin davalı banka nezdinde muaccel hale geldiği anlaşılan borcu nedeniyle davalı bankanın akdedilen sözleşmenin kendilerine verdiği hapis, takas mahsup hakkı kullanmak suretiyle davalı hesabında bulunan bedeli önce bloke edip daha sonra davalı şirket borcuna mahsup etmek şeklinde gerçekleşen olayda davalı bankaya kusur izafesinin mümkün olmadığı gibi sebepsiz zenginleşenin davalı banka olmadığı, yine alınan bilirkişi raporu ile davacı tarafın davalı —–şirketi ile arasında daha önce ticari ilişki bulunmakla birlikte davaya konu —–yapıldığı tarih itibariyle taraflar arasında alacak-borç kaydının bulunmadığının tespit edilmesi karşısında davalı—– şirketinin bedelin iadesi isteminden sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın davalı banka yönünden reddine , davalı ——şirketi yönünden kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın, davalı——yönünden KABULÜ İLE 51.472,49-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte adı geçen davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-)Davanın, davalı —–yönünden REDDİNE,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 3.516,08-TL harçtan peşin alınan 879,03-TLharcın mahsubu ile bakiye 2.637,05-TL harcın davalı ——-tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalı ——- tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —–vekâlet ücretinin davalı ——- tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 929,83-TL harç ve 4.744,75-TL bilirkişi ücreti posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 5.623,78-TLyargılama giderinin davalı—— tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davalı —— vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan ——-vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
8-)Davalı——-Tarafından yatırılan 7,80-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
9-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ——- Bankası vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.