Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/733
KARAR NO: 2023/713
DAVA: ALACAK (SATIM SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; —-Model—-plakalı aracın 15.07.2019 tarihli eksper raporu aldırılarak davalı …’dan(—–) araç satış sözleşmesi ile satın alındığını, 03.08.2019 da —-yapılan muayenesinde; aracın 26.07.2017 de muayenede 338.328 km de olduğu, km ile oynandığı, km sinin orjinal olmadığını, bu durumun öğrenilmesinin akabinde davacı şirket yetkilisince aynı gün davalı ile iletişime geçilip km ile oynandığı ve bu hususta davacıya bilgi verilmediğinden dolayı sonradan ortaya çıkan ayıp nedeniyle bu ayıptan davalı tarafın sorumlu olduğunun iletilmesine rağmen hiçbir olumlu adım atılmadığını, davalıya—–Noterliğinden 09.08.2019 tarihinde —– yevmiye numaralı ihtarname çekilerek, arz ve izah olunan sebeplerle, 16.07.2019 tarihinde satın alınan —– plaka sayılı araçta ortaya çıkan gizli ayıp sebebiyle iş bu ayıp bilinse idi söz konusu araç satın alınmayacağından bahisle sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı, aracı iadeye hazır olunduğu ve sözleşmeden dönme kapsamında aracın 68.500 TL satış bedeli, 2.000 TL araç lastik bedeli 4.702,30 TL tamir gideri ile birlikte 75.202,30 TL bedelin karşılanması talebi iletilmiştir ancak davalı müspet bir cevap vermediğini, davalı tarafın kusursuz sorumluluğu mevcut olup dava konusu araçta mevcut ayıptan sorumlu olduğunu, davacının mağduriyeti giderilmediğinden seçimlik haklarımız mevcut olup iş bu sebepli huzurdaki davayı açmak zarureti hasıl olduğunu, Mahkemenin sözleşmeden dönmenin son çare olması ilkesi kapsamında davanın kabulüne, gizli ayıp nedeniyle davacının menfaati önemli derecede ihlal olunduğundan ve sözleşmenin devamında beklenen fayda sağlanamadığından sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile aracı teslim etmeye hazır olduğunu belirterek; ödenen araç bedelinin iadesine, talebin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL üzerinden kabulüne, aksi kanaatte olması ihtimaline binaen bu talebimizin kabul edilmemesi halinde ikincil olarak talepte bulunduğumuz ayıp oranında satış bedelinden indirim talebimizin yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL üzerinden kabulüne, haklı davanın kabulüne, öncelik gizli ayıp nedeniyle davacının menfaati önemli derecede ihlal olunduğundan ve sözleşmenin devamında beklenen fayda sağlanamadığından sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile aracı teslim etmeye hazır olduğumuzu belirterek; ödenen araç bedelinin davacıya iadesine, talebin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL üzerinden kabulüne, Mahkemenin sözleşmeden dönmenin son çare olması ilkesi kapsamında aksi kanaatte olması ihtimaline binaen bu talebimizin kabul edilmemesi halinde ikincil olarak talepte bulunduğumuz ayıp oranında satış bedelinden indirim talebinin ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL üzerinden kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmemiş ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı vekili 14/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; ”…araç satış bedeli+2.000 TL araç lastik bedeli 4.702,30 TL tamir gideri üzerinden davasını harçlandırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına” karar verildiğini, davaya konu araç davalıdan 68.500 TL’ye satın alınmış olup ayrıca 4702,30 TL tamir gideri ve 2.000 TL lastik olmak üzere toplam 75.202,30 TL masraf yapıldığını, bu sebeple 19.11.2019 tarihinde 3.000 TL üzerinden ikame edilen dava değerini 72.202,30 TL daha artırarak 72.202,30 TL’lik kısım yönünden eksik harcı ikmal ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.” sunmuştur.
Davacı vekili 06/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; ”Haklı Davamızın KABULÜNE,
19.11.2019 tarihli dava dilekçemizde belirtmiş olduğumuz “Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme” asli talebinden ülkemizin son yıllarda ekonomik olarak kötüye gidişatı ve enflasyonla birlikte araba fiyatlarının yükselmesi sebebiyle kısmi feragat etmekle, yine bu talebe bağlı aracı satın aldıktan sonra müvekkil tarafından yapılan 6.702,30 TL Masrafın iadesi talebimizden de feragat ettiğimizi beyanla,
19.11.2019 tarihli dava dilekçemizde belirtmiş olduğumuz taleplerimizi daraltarak sayın mahkeme tarafından fer’i talebimiz olan “SATILANI ALIKOYUP AYIP ORANINDA SATIŞ BEDELİNDEN İNDİRİM İSTEME” Seçimlik hakkımız yönünden karar verilmesini ve bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 6.702,00 TL tutarında BEDELDE İNDİRİM yapılmasına karar verilmesini(dava değerinin 01.10.2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince araç bedeli + masraflar olmak üzere 75.202,30 TL üzerinden tamamlanmış olması sebebiyle ıslah harcı ödenmemiştir),
Ayrıca TBK md. 227/II hükmünde “alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu” düzenlenmiş olup genel hüküm niteliğindeki TBK md. 112 hükmü gereğince “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” bu maddeye göre davalı gizli ayıplı mal satmasından dolayı borcunu gereği gibi ifa etmemesi sebebiyle müvekkilin 2019 yılında 166.904 km olduğunu düşünerek aldığı —- model —–marka aracın günümüz muadilleri 500.000 TL – 600.000 TL fiyat bandında iken aynı yıla ait 338.328 kilometrede olan arabaların fiyatı ise 200.000 TL – 300.000 TL fiyat bandında olması sebebiyle dava dilekçesinde fazlaya ilişkin kısmını saklı tuttuğumuz ve 1.000,00 TL İLE İKAME ETTİĞİMİZ MÜVEKKİLİN AŞAN ZARARLARI HAKKINDA DAVALININ GİZLİ AYIPLA YAPTIĞI SATIŞTAN DOLAYI YAKLAŞIK 200.000 TL KAYBININ bulunduğu göz önüne alınarak DAVALINDAN araç bedeli olan 68.500,00 TL tutarındaki MADDİ TAZMİNATIN TAHSİLİNE(dava değerinin 01.10.2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince araç bedeli + masraflar olmak üzere 75.202,30 TL üzerinden tamamlanmış olması sebebiyle ıslah harcı ödenmemiştir), Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz” şeklinde talep sunmuştur.
Davacı vekili alınan ek raporlar sonucunda 16/06/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; ”Dava dilekçesinde genel hükümler çerçevesinde 1.000 TL olarak talep edilen maddi tazminat değerini 300.000,00 TL olarak arttırım talebimizin kabulü ile, 300.000,00 TL maddi tazminatın avans faizi işletilerek davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, Satılanı alıkoyup bedelde indirim talebimizin kabulü ile 6.702,00 TL’nin avans faizi işletilerek davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini sayın mahkemenizden talep ederiz.” ile dava değerini ”300.000 TL” ye artırımına ilişkin dilekçe sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, alacak davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce işbu dosyada Ticaret-Borçlar Hukuk ve Makine Mühendisi bilirkişisi heyeti bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kök ve ek bilirkişi raporunda özetle; Dosya içeriğine göre yukarıda yapılmış tespitlere göre, dava konusu —-model —–plakalı aracın davalı … tarafından satış sözleşmesi ile 16.07.2019 tarihinde davacı …—satıldığı, —– model araç —- periyodik muayenelerinde km değerleri yazıldığı, aracın şase ve motor numarası ile plakası—– olduğu halde 26.07.2017 tarihinde —–yapılan periyodik muayenede aracın plakası —– olarak kayıt edildiği, davalı … tarafından plaka değişikliği yapılmış olmasını, aracın plakası —– olduğu tarihte —-en son yapılmış 18.07.2016 tarihli muayenesinde 328.697 km de olduğu yazıldığı, aracın plakası —– olduğunda davalı tarafından 26.07.2017 tarihinde yaptırılmış olan —– araç muayenesinde aracın km değeri; 338.328 km yazıldığı, —–plakalı aracın yeni sahibi davacı firma tarafından yaptırılmış 03.08.2019 tarihli —— araç muayenesinde, aracın km değeri 167.959 km olarak tespit edilmiş olduğundan, aracın km değeri ile oynanılarak düşürülmüş olduğunu açıkça gösterdiği, bütün bu tespitlere göre, araç davalı … üzerindeyken satış öncesinde, davacı vekilinin yazısında iddia ettiği gibi, muayenedeki en son km değeri 338.328 km değerindeyken, km ile oynanmış km değeri düşürülmüş olmasından, aracın satış değeri de, satıştaki 68.500 TL altına düşeceğini, ayrıca 4702,30 TL tamir gideri ve 2.000 TL lastik olmak üzere toplam 75.202,30 TL masraf yapılmış olduğu anlaşıldığı,
Davacı, yukarıda anlatılan sebeplerle ”sözleşmeden dönme ile ödenen araç satış bedelinin iadesine karar verilmesini ve şimdilik 1.000TL.nin iadesini, – bu talebin kabul edilmemesi halinde ayıp oranında satış bedelinden indirime karar verilmesini ve şimdilik 1.000TL.nin ödenmesini, – aşan zararlar yönünden de şimdilik 1.000TL.nin ödenmesini, talep ettiğini, teknik değerlendirme dikkate alındığında aracın gizli ayıplı olduğu kanaatine varıldığı, Mahkemece aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilir ise belirtmek gerekir ki dosya kapsamı incelendiğinde davacının 05.08.2019 tarihinde yaptırdığı muayene sonucunda araçtaki gizli ayıbı öğrenmesi üzerine —–Noterliği’nde 09.08.2019 tarihinde düzenlenen ihtarname ile davalıya bu durumu bildirdiği anlaşıldığından davacı alıcının, TBK m. 223//II hükmünce gizli ayıbın sonradan anlaşılması nedeniyle hemen davalı satıcıya bildirimde bulunarak TTK m. 18 hükmüne de uygun şekilde bildirim (ihbar) külfetini yerine getirdiği, böylece de TBK m. 227 hükmünde düzenlenen n “alıcının seçimlik hakları”nı kullanabileceği kanaatine varılmış olup takdir, Mahkeme’nin olduğu, Davacının dava dilekçesinde TBK m. 227/I, b.1 hükmünce (“Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme”) sözleşmeden dönme hakkını kullandığı görülmekle birlikte eğer Sayın Mahkemece TBK m. 227/I, b.1 hükmü gereğince davacı alıcının aracı iadesine ve sözleşmeden dönme hakkını kullandığı kabul edilecek olursa bu takdirde davacı alıcının aracı davalıya iadesinin yanında TBK m. 229/I, b.1 hükmü gereğince ödemiş olduğu satış bedelinin geri verilmesini (iadesini) talep edebileceği; bu kapsamda teknik değerlendirme ve taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde 1.000TL.nin davacıya iade edilmesi yönünde kanaate varılabileceğir, takdir Mahkeme’nin olduğu, Mahkemece davacının dava dilekçesinde talep ettiği bir diğer talep olan TBK m. 227/I,b.2 hükmüne göre “satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme” talebi kabul edilecek olursa bu kapsamda teknik değerlendirme ve taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde 1.000TL.nin davacıya iade edilmesi, aracın davacı alıcıda kalması (TBK m. 227/I,b.2 hükmüne göre “alıkoyma”) yönünde kanaate varılabileceği, takdir Mahkeme’nin olduğu, davacı dava dilekçesinde ayrıca aşan zararları yönünden şimdilik 1.000 TL nin ödenmesini talep etmiş olup TBK m. 227/II hükmü uyarınca “alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu” düzenlenmiş olup genel hüküm niteliğindeki TBK m. 112 hükmü gereğince borcun gereği gibi ifa edilmemesi dolayısıyla olumlu (müspet) tazminat talebinde bulunulabileceği kanaatine varılmış olup dosya kapsamı incelendiğinde talep edilen zararların kapsamına davacı tarafından ödenen 4.702,30TL.lik tamir giderinin ve 2.000TL.lik lastik giderinin girip girmeyeceğini takdir Mahkeme’ye ait olduğu, dava konusu—- plakalı —– model —–Marka, aracın;
-Şase ve motor numarası ile değişmeden ilk plakasının —-olduğu,
-Aracın plakası—– olduğu tarihte —– en son yapılmış 18.07.2016 tarihli muayenesinde 328.697 km de olduğu,
-Aracın plakası —– olduğunda davalı tarafından 26.07.2017 tarihinde yaptırılmış olan —- araç muayenesinde aracın km değeri; 338.328 km olduğu,
-26.07.2017 tarihinde —– de yapılan periyodik muayenede aracın plakası—– olarak yazılı olup, muhtemel bu tarih öncesinde plaka değişikliği yapılmış olduğu,
——plakalı aracın yeni sahibi davacı firma tarafından yaptırılmış 03.08.2019 tarihli —– araç muayenesinde, aracın km değeri 167.959 km olarak tespit edilmiş olduğu,
-Araç davalı … üzerine tescilliyken, araç satışı öncesinde, davacı vekilinin yazısında iddia ettiği gibi, muayenedeki en son km değeri 338.328 km değerindeyken, km ile oynanmış km değeri düşürülmüş olmasından, aracın satış değeri olan 68.500 TL altına düşeceği, bu halde davacı tarafından talep edilen indirim oranı Sayın Mahkemece kabul edilir ise ayıp dolayısıyla araç bedelindeki indirim oranının 6702,00 TL olmasının uygun olabileceği,
-Ayrıca 4702,30 TL tamir gideri ve 2.000 TL lastik olmak üzere toplam 75.202,30 TL masraf yapılmış olduğu,
Mahkemece teknik inceleme doğrultusunda aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilir ise davacının 05.08.2019 tarihinde yaptırdığı muayene sonucunda araçtaki gizli ayıbı öğrenmesi üzerine —- Noterliği’nde 09.08.2019 tarihinde düzenlenen ihtarname ile davalıya bu durumu bildirdiği anlaşıldığından davacı alıcının, TBK m. 223//II hükmünce gizli ayıbın sonradan anlaşılması nedeniyle hemen davalı satıcıya bildirimde bulunarak TTK m. 18 hükmüne de uygun şekilde bildirim (ihbar) külfetini yerine getirdiği, böylece de TBK m. 227 hükmünde düzenlenen “alıcının seçimlik hakları”nı kullanabileceği kanaatine varılabileceği, takdirin Mahkeme’ye ait olduğu, davacının dava dilekçesinde TBK m. 227/I, b.1 hükmünce (“Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme”) sözleşmeden dönme hakkını kullandığı görülmekle birlikte eğer Sayın Mahkemece TBK m. 227/I, b.1 hükmü gereğince davacı alıcının aracı iadesine ve sözleşmeden dönme hakkını kullandığı kabul edilecek olursa bu takdirde davacı alıcının aracı davalıya iadesinin yanında TBK m. 229/I, b.1 hükmü gereğince ödemiş olduğu satış bedelinin geri verilmesini (iadesini) talep edebileceği; bu kapsamda teknik değerlendirme ve taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde 1.000TL.nin davacıya iade edilmesi yönünde kanaatine varılabileceği, takdirin Mahkeme’ye ait olduğu, Mahkemece davacının dava dilekçesinde talep ettiği bir diğer talep olan TBK m. 227/I,b.2 hükmüne göre “satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme” talebi kabul edilecek olursa bu kapsamda teknik değerlendirme ve taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde 1.000TL.nin davacıya iade edilmesi, aracın davacı alıcıda kalması (TBK m. 227/I,b.2 hükmüne göre “alıkoyma”) yönünde kanaatine varılabileceği, takdirin Mahkeme’ye ait olduğu, davacı dava dilekçesinde ayrıca aşan zararları yönünden şimdilik 1.000TL.nin ödenmesini talep etmiş olup TBK m. 227/II hükmü uyarınca “alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu” düzenlenmiş olup genel hüküm niteliğindeki TBK m. 112 hükmü gereğince borcun gereği gibi ifa edilmemesi dolayısıyla olumlu (müspet) tazminat talebinde bulunulabileceği kanaatine varılabileceği, dosya kapsamı incelendiğinde talep edilen zararların kapsamına davacı tarafından ödenen 4.702,30 TL lik tamir giderinin ve 2.000 TL.lik lastik giderinin girip girmeyeceğini takdirin Mahkeme’ye ait olduğu, kök raporda teknik açıdan belirtildiği üzere araç davalı … üzerine tescilliyken, araç satışı öncesinde yapılan muayenedeki en son km değeri 338.328 km iken km ile oynanarak km değerinin düşürüldüğü, dolayısıyla aracın satış değerinin 68.500 TL altına düşeceği, ayıp dolayısıyla (satış tarihi dikkate alındığında) araç bedelindeki indirim oranının 6.702 TL olmasının uygun olabileceği, hal böyle olmakla km. ile oynanmış ayıplı aracın satış tarihindeki değerinin 61.798 TL olduğu kanaatine varıldığı, 05.04.2023 tarihi itibariyle ise davaya konu edilen km. ile oynanmış bu aracın 338.328 km iken satış bedelinin serbest piyasada 400.000TL; km ile oynanarak km değerinin düşürüldüğü hali (166.904 km) göz önüne alındığında da satış bedelinin 700.000TL., fiyat farkının 300.000 TL olabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor sonucunda;
Davacının dava dilekçesi ile sözleşmeden dönme ve seçimlik haklarını kullanmasına ilişkin dava açtığı, daha sonrasında ıslah ile talep sonucunu değiştirerek sözleşmeden dönme talebinden dönerek tazminat isteminde bulunduğu, son olarak 300.000,00-TL maddi tazminat ve 6702,00-TL bedelde indirim talebinde bulunmuştur.
Dava konusu —-model —–plakalı aracın davalı … tarafından satış sözleşmesi ile 16.07.2019 tarihinde davacı …’ ne satıldığı, —-model araç—– periyodik muayenelerinde km değerleri yazıldığı, aracın şase ve motor numarası ile plakası —– olduğu halde 26.07.2017 tarihinde —- yapılan periyodik muayenede aracın plakası —– olarak kayıt edildiği, davalı … tarafından plaka değişikliği yapılmış olmasını, aracın plakası—– olduğu tarihte —–en son yapılmış 18.07.2016 tarihli muayenesinde 328.697 km de olduğu yazıldığı, aracın plakası —-olduğunda davalı tarafından 26.07.2017 tarihinde yaptırılmış olan —– araç muayenesinde aracın km değeri; 338.328 km yazıldığı, —– plakalı aracın yeni sahibi davacı firma tarafından yaptırılmış 03.08.2019 tarihli—–araç muayenesinde, aracın km değeri 167.959 km olarak tespit edilmiş olduğundan, aracın km değeri ile oynanılarak düşürülmüş olduğunu açıkça gösterdiği, bütün bu tespitlere göre, araç davalı … üzerindeyken satış öncesinde, davacı vekilinin yazısında iddia ettiği gibi, muayenedeki en son km değeri 338.328 km değerindeyken, km ile oynanmış km değeri düşürülmüş olduğu, ikinci ek raporda rapor tarihi olan 05.04.3023 tarihi itibariyle aracın km ile oynanmış ve oynanmamış fiyatları arasındaki farkın 300.000,00-TL olduğu, davacının gerçek zararının bu miktar olacağı, davanın başlangıçta aracı geri verip ayıp oranında indirim ve yapılan masrafların talep edildiği, ancak daha sonra bu taleplerinden vazgeçip tazminat talep ettiği, bu tazminat talebinin zararı olması sebebiyle yerinde olduğu, davacının bedelde indirim talebinin miktarın zaten gerçek zarar içerisinde bulunduğundan yerinde görülmediği, zararın rapor tarihine göre hesaplanması sebebiyle faizin rapor tarihinden itibaren işletilmesine ilişkin karar verildiği, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde 300.000,00-TL tazminat istemi yönünden davanın kabulüna, 6702,00-TL bedelde indirim talebi yönünden davanın reddine ilişkin karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2-Davanın KABULÜ ile; 300.00,00 TL nin 05/04/2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 1.290,00-TL’nin davalıdan, 30,00-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Karar ve ilâm harcı olan 20.493,00- TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 6.408,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.084,51-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 47.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 3.761,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre 3690,00-TL, 51,24 TL peşin harç ve 6.357,25 TL tamamlama harç toplamı 10.098,49-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
10-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.