Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/714 E. 2022/718 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/714
KARAR NO : 2022/718
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (ACENTELİK SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 16/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket hisselerinin ———-
aralarında bulunduğu devralanlara devir edildiğini, devir protokolünün——- yer alan “ekli listede yer alan davaların tüm sonuçlarının devir edenler tarafından üstlenilmesi ve devir alanların rücu hakkı” başlıklı düzenleme ile “ekli listede yer alan davalar—— edenler tarafından takip edilerek sonuçlandırılacak, davalar neticesi ortaya çıkan tüm ödemeler gerektiğinde teminatlandırılmasını, ödenmesi gerekiyorsa süresi içerisinde ödemesinin yapılması devir edenler tarafından yapılacaktır” hükmünün düzenlendiğini, davalar arasında bulunan, davacısı——dosyasından, bu dosya davacısı lehine maddi-manevi tazminata hükmedildiğini, derecattan geçerek kararın kesinleştiğini, kararın —— dosyası ile icra takibine konulduğunu ve davacı şirket tarafından icra dosyasına —— ödeme yapıldığını, davacı şirket tarafından davalı borçlulara protokol hükümlerini yerine getirmeleri için gerek sözlü, gerekse yazılı ihbar ve ihtarlarda bulunulmasına rağmen davalı borçluların protokol hükümlerini yerine getirmediklerini, bu nedenle davacı şirketin icra dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, davacı şirket tarafından icra dosya borcunun ödenmesi nedeniyle ödenen miktarın tahsili için —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçluların icra takibine itirazı üzerine arabuluculuk başvurusu yaptıklarını ancak görüşmelerden netice alınamadığını, davalı borçluların itirazlarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, yetkiye itirazın yerinde olmadığını, davalıların ———dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin takip talebinde belirtilen şartlarla devamına ve davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, yetki itirazları nedeniyle davayı görmeye ——Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı şirket ile davalı arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme yahut protokol bulunmadığını, bahsi geçen hisse devir protokolünün devre konu şirketle değil, şirket hisselerini devreden gerçek kişiler ile imzalandığını, bu nedenle davacı şirketin taraf sıfatına haiz olmadığını husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı şirketin—— getirildiğini, yapılan değişikliğin davalıya tebliğ edilmediğini, şirket değişikliği sebebiyle hükümsüz ve geçersiz kalan avukatlık vekaletinin düzeltilmediğini, ikmal edilmediğini, davada bahsi geçen ve sair davalara ait harçlar, yargı ve genel temsil giderlerin karşılanmadığını, kendi akdi edimlerini ve yasal mükellefiyetlerini yerine getirmeyen davacının, karşı taraftan edim talep etmesinin mümkün olmadığını, protokolün rücuu düzenleyen hükmünün hukuken batıl ve geçersiz olduğunu, gerçek kişi olan davalıların anılan davalara katılmaya yahut takip etmeye, hakkı ve yetkilerinin olmadığını, şirket adına bir avukatla anlaşmaları ve vekaletname ile yetkilendirmelerinin de söz konusu olmadığını, anılan hükmün icra edilmesine hukuken imkan olmadığını, bu sebeple taleplerin mesnetsiz olduğunu, davacı şirketin protokolde taraf olmadığını ve protokole dayalı olarak tazminat talep edemeyeceğini, davacının davaya konu davayı takip etmediğini, kendi kusuruna dayalı talep dermeyan edemeyeceğini, davacının —— ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurmadığını, yasal yollar tüketilmeden ödeme yapılmasının şirket yöneticilerinin ağır ihmali ve kusuru olduğunu, yasal yollar tükenmeden ödeme yapan şirket yöneticisi gerçek kişilere başvurulması gerektiğini, bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
——- sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce işbu dosyada, nitelikli hesaplamalar alanında uzman—— bilirkişisi marifeti ile incelemesine karar verilmiş ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. nitelikli hesaplamalar alanında uzman —- bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davalılar —- hisselerini ——— devrettiklerini, bu protokolde devreden ve devralanlar ile şirketin geçmiş dönem hak, alacak ve borçlarından kimlerin sorumlu olacağına dair, hak ve yükümlülükler belirlendiğini, taraflar ayrıca —- tescil ettirebilmek için resmi olarak noterde yapmak durumunda olduklarından ayrıca——-yaptıklarını, Taraflar arasında imzalanan ——- ekli listede yer alan davaların tüm sonuçlarının devir edenler tarafından üstlenilmesi ve devir alanların rücu hakkı başlıklı—— göre protokole ekli listede yer alan davaların, ——– sayılı kadro artırımına yönelik dava hariç olmak üzere, devir edenler tarafından takip edilerek sonuçlandırılacağını, davalar neticesinde ortaya çıkan tüm ödemelerin (ana alacak-masraf-faiz-avukatlık ücreti – v.s.) gerektiği teminatlandırılması, ödenmesi gerekiyorsa süresi içerisinde ödemesinin yapılmasının devir edenler tarafından yapılacağını, devir alanlar veya devre konu şirketin işbu davalar nedeniyle hiçbir ödeme yapmayacağını, hiçbir masraf veya ücret ödemeyeceğini, devir edenlerin belirtilen davalar nedeniyle ortaya çıkan miktarları süresi içinde ödememeleri halinde, devir ettiğini edenler tazmin etmek zorunda olduklarını, devir alanların ya da devre konu şırketın yaptığı masrafları, yaptığı ödemeler, hiçbir mahkeme kararına, hüküm alınmasına gerek olmaksızın üç gün içinde ödeyeceğini, aksi halde devir alanların ya da devre konu şirketin doğrudan icra takibi başlatacağını, devir alanların bu alacaklarının nakit-likit ve belirli bir alacak olduğunu, devir edenlerin, işbu protokolden kaynaklanan her türlü edim ve borçlarında, devir alanlara veya devre konu şirkete karşı müteselsil ve müşterek olarak borçlu ve sorumlu oldukları, ——- göre, hukuk tekniği bakımından zorunluluk nedeniyle işbu protokol tanzimi sırasında tüzel kişilik taraf değil ve temsil bakımından devredenlerin imza atması gerekmiş ise de; işbu imzanın protokolde gerek devredenlere, gerek devralanlara yapılan taahhütler bakımından tüzel kişiliğin de alacaklı ve/veya borçlu olabileceğini, dava ve icra takiplerinde taraf sıfatını tüm tarafların kabul ve taahhüt ettiklerini kararlaştırdıklarını, şirket hisse devirlerine dair sözleşmelerde önceki hissedarların, yeni hissedarlara ve şirkete karşı sorumluluklarına dair bir takım yükümlülükler getirilebileceği, bunlardan en önemlisi şirketin geçmiş dönem borçları, şirket ortakları, yetkilileri veya çalışanlarının geçmiş dönemdeki fiilleri nedeniyle sonradan ortaya çıkacak olan borçlar, açılmış veya açılacak davalar ile ilgili verilecek kararlara göre yapılması gereken ödemelere dair sorumluluklar en önemlileri olduğu, taraflar da ilerde mahkemece verilecek kararın içeriğini bilemeyecekleri için ya da kayıtlarda hiç yer almayan sürpriz bir borçla karşılaşmamak adına bu doğrultuda protokole bir kısım koşullar koyduklarını, İleride yükümlülüklerine uymayarak protokole aykırı davranan tarafa rücu edilmek üzere, borcu ödeyen yeni hissedarlar veya şirket bu alacağı tahsil için sorumlu olan önceki ortaklara karşı yasal yollara başvurduklarını, ——— yapıldığını, dava konusu alacak talebi sözleşmeye dayandığından ve tarafların dayandıkları sözleşmeler ile davaya konu ödeme —— olduğu dönemde yapıldığından, zamanaşımı süresinin de bu Kanuna göre belirlenmesi gerektiği, ———göre, sözleşmeden kaynaklanan alacak davaları on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, ödeme tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan dava açıldığından zaman aşımı süresi dolmadığı, rücu istemi tazminatın tamamının ödendiği ve tazminat sorumlusunun öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığı, rücu, kendisine veya başkasına ait bir borç ifa ederek borçluyu tatmin eden kişinin, alacaklıya yaptığı edanın tamamını veya bir kısmını başka kişiden talep etmesi olduğu, müteselsil sorumluluğu doğuran olay —-kusur olabileceği gibi, sözleşme veya kanun da olabilir ——-göre de bir zarara sebebiyet verenler veya sözleşme ile sorumluluk altına girenler, zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, zararı ödeyen kişi, asıl sorumlulara rücu hakkına sahiptir. Dava konusu olayda hisse devrine dair protokolün ekleri dosyaya sunulmadığından——- sayılı davasının protokol ekinde yer aldığı belirtilen dosyalar arasında olup olmadığı tespit edilemediği, rücuya konu alacağın ödendiği belirtilen —– sayılı dosyasının dayanağının ——ilamı olup olmadığı icra dosyası incelenemediğinden tespit edilemediği,—– dosyasına konu ——— toplam alacağın ödenmesi için daha önce davalılara ihtar gönderilmediği için temerrüt şartları gerçekleşmediği, davalılar, davacının yaptığı bu ödemeden haberdar olmakla temerrüde düşecekler ve protokolde yer alan üç günlük ödeme süreleri başlayacağı, dosya kapsamında icra takibi öncesinde davalılara keşide edilen herhangi bir ihtarnameye rastlanılmadığından davalıların temerrüdünün icra takip tarihi itibariyle gerçekleştiği kanaati hasıl olduğu, —- dosyasının dayanağının ——- olduğunun ve dava konusu ödemelerin bu ilama istinaden yapıldığının, ayrıca hisse devrine dair protokol ekinde yer aldığı belirtilen dava ve icra takipleri listesinin sunulması durumunda —-davasının bu listede yer aldığının tespiti halinde; davacının ——-alacak için rücu hakkına sahip olabileceğine, icra takibinden önce temerrüt ihtarı bulunmadığından davacının işlemiş faiz talep edemeyeceğine, davacının avans faizi talebinin takip tarihinden itibaren geçerli olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; Davalılar——- devrettikleri, bu protokolde devreden ve devralanlar ile şirketin geçmiş dönem hak, alacak ve borçlarından kimlerin sorumlu olacağına dair, hak ve yükümlülükler belirlendiği, taraflar ayrıca —- tescil ettirebilmek için resmi olarak noterde yapmak durumunda olduklarından ayrıca——-listede yer alan davaların tüm sonuçlarının devir edenler tarafından üstlenilmesi ve devir alanların rücu hakkı başlıklı —– listede yer alan davaların,———- yönelik dava hariç olmak üzere, devir edenler tarafından takip edilerek sonuçlandırılacağı, davalar neticesinde ortaya çıkan tüm ödemelerin (ana alacak-masraf-faiz-avukatlık ücreti – v.s.) gerektiği teminatlandırılması, ödenmesi gerekiyorsa süresi içerisinde ödemesinin yapılmasının devir edenler tarafından yapılacağı, devir alanlar veya devre konu şirketin işbu davalar nedeniyle hiçbir ödeme yapmayacağı, hiçbir masraf veya ücret ödemeyeceği, devir edenlerin belirtilen davalar nedeniyle ortaya çıkan miktarları süresi içinde ödememeleri halinde, devir ettiğini edenler tazmin etmek zorunda oldukları, devir alanların ya da devre konu şırketın yaptığı masrafları, yaptığı ödemeler, hiçbir mahkeme kararına, hüküm alınmasına gerek olmaksızın üç gün içinde ödeyeceği, aksi halde devir alanların ya da devre konu şirketin doğrudan icra takibi başlatacağı, devir alanların bu alacaklarının nakit-likit ve belirli bir alacak olduğu, devir edenlerin, işbu protokolden kaynaklanan her türlü edim ve borçlarında, devir alanlara veya devre konu şirkete karşı müteselsil ve müşterek olarak borçlu ve sorumlu oldukları görülmektedir.
—— göre, hukuk tekniği bakımından zorunluluk nedeniyle işbu protokol tanzimi sırasında tüzel kişilik taraf değil ve temsil bakımından devredenlerin imza atması gerekmiş ise de; davacı şirketin protokolde devrolunan şirket olduğu, protokolün şirketi devreden ve devralan kişiler tarafından yapıldığı, protokolde bulunan taraflar iradelerini belirtir şekilde sözleşme yaptıkları, bu sözleşmeyi uyguladıkları, devre konu hisse senetlerinin devrolunduğu, davalıların devir gerçekleşmesine rağmen davacı şirketin taraf olmadığından bahisle ve devir sözleşmesinin usulüne uygun yapılmadığından bahisle yapmış oldukları itirazların dürüstlük ilkesiyle bağdaşmayacağı,—– sayılı davasının protokol ekinde yer aldığı belirtilen dosyalar arasında olduğu, rücuya konu alacağın ödendiği belirtilen —-dosyasının dayanağının — olduğu, davacının rücuen tahsil için davamıza konu icra takibi olan —— dosyasında takip başlattığı, açıklanan gerekçelerle davacının haklı davasının asıl alacak üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir. İşlemiş faize ilişkin kısmın davalıların temerrüde düştüklerine ilişkin bilgi ve belge olmaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Yükümlülüklerine uymayarak protokole aykırı davranan tarafa rücu edilmek üzere, borcu ödeyen şirket bu alacağı tahsil için sorumlu olan önceki ortaklara karşı yasal yollara başvurdukları, ——sözleşmeye dayandığından ve tarafların dayandıkları sözleşmeler ile davaya konu ödeme —- yürürlükte olduğu dönemde yapıldığından, zamanaşımı süresinin de bu Kanuna göre belirlenmesi gerektiği——— göre, sözleşmeden kaynaklanan alacak davaları on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, ödeme tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan dava açıldığından zaman aşımı süresi dolmadığı görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2——- sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin ——asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Asıl alacak olan 258.118,99 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 17.632,11-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.100,77-TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.531,34-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.407,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.398,84-TL ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.100,47 TL peşin harç giderinin toplamı 4.499,31-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 39.136,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve red oranına göre belirlenen 3.309,58-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——–bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 1.290,59-TL’nin davalıdan, 29,41-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ————- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 11/11/2022