Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/694 E. 2021/275 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/41 Esas
KARAR NO: 2021/228
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 15/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plâkalı, —- tip aracın, davalılardan—– tarafından müvekkiline satıldığını, aracın —– güvenilerek satın alındığını, —- yapan yetkili satıcı olarak da —– olarak belirtildiğini, ——–görünen ——–başka bir —– olarak geçtiğini, aracın, tesliminden sonra, müvekkili şirket yetkilisince, araçta bazı problemlerin mevcut olduğunun fark edilmesiyle, aracın ————– ile ilgili olarak motor revizyonunun yapılmasının ve seperatör değişmesinin, —– yapılmasının gerekli olduğunun, bu işlerin yapılması için de ——- ödeme yapılmasının gerekli olduğunun tespit edildiğini, bunlara ek olarak da şanztmanda da problemler olduğunu, ancak, buna istinaden, müvekkili tarafından yapılması gereken ödemelerin henüz tespit edilmediğinin bildirildiğini, müvekkilinin, belirlenen bu söz konusu ayıp durumunu öğrenir öğrenmez gerekli bildirimi yaptığını, aracın satımından önce —– bir araç olduğunu, bu nedenle satış öncesinde tespitler yaptırıldığını, temiz zannedilen aracın durumu gözetilerek satın alma işleminin yapıldığını, müvekkilinin araçtan beklentisinin, olağan küçük masraflar haricinde başkaca masraf çıkartmaması olduğunu, sözkonusu onarımı gerektiren arızaların, aracın fazlaca kilometre yapmadan henüz 1 aylık kullanımda ortaya çıktığını, aracın bazı problemleri olduğunun, bunun için onarım gerektiğinin ve bu denli masraf ödenmesi gerektiğinin müvekkili şirketin bilmiş veya bilebilecek durumda olması halinde, ilgili satım bedelinin ödenerek bu hukûkî işlemin yapılmayacağını, ayıp ihbarının TTK md. 18/3 uyarınca, —— yevmiye no. lu İhtarnamesi ile davalılara yapılmış olduğunu, davalıların, satın alman araçta çıkan gizli ayıptan dolayı çıkan masraftan sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete davalı taraflarca satılan malın ayıplı olması nedeniyle uğranılan tamirat zararının reeskont avans faizi ile ödeme tarihi itibariyle tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın trafiğe çıkış tarihinin ——olduğunu, dava tarihi itibarı ile 2 yıllık garanti süresinin dolmuş olduğunu, bu nedenle, davacının bu korumadan yararlanamayacağını, araçta, beklenilen faydayı, elverişliliği önemli suretle azaltan veya tamamen ortadan kaldıran, kullanıma engel herhangi bir problem, kusur, ——- veya üretim hatası bulunmadığını, bu nedenle, seçimlik haklarını kullanma koşulları oluşmadığından, öncelikle usulden reddine, aksi halde, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; ——- faturada yer alan onarım kalemlerinin ve miktarlarının dava konusu araçta ortaya çıkan arızanın (gizli ayıbın) giderilmesi için gerekli işlemlerle uyumlu olduğunu, satışa konu ikinci el aracın gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının yasal süresi içinde yapıldığı, davalının zamanaşımı iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmakla ——- fatura bedelinin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan istenebileceği kanaatine varıldığını, davalılardan —— satış ve/veya ekspertiz raporuna herhangi bir dahli bulunduğu mevcut belgeler üzerinden saptanamamış olmakla birlikte davalı vekilinin iş bu yönde itirazı bulunmadığı anlaşılamadığına dair görüş bildirdiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle ödenen bedelden ayıp oranında indirim tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı —-aracın ayıplı olduğu , aracın —- güvenilerek satın alındığını, formu düzenleyen ve antette görünen— diğer davalı ——yetkili servis olarak ayıplı hizmet sunduğunu ileri sürerek araçta yer alana ayıp miktarının davalılardan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; —— faturada yer alan onarım kalemlerinin ve miktarlarının dava konusu araçta ortaya çıkan arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu , — ayıbın bulunduğuna ilişkin görüş bildirdiği anlaşılmaktadır.
——— daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.
Davalı aracın trafiğe çıkış tarihinin —- olduğunu, dava tarihi itibarı ile —– garanti süresinin dolmuş olduğunu, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır.Davalının zamanaşımına ilişkin itirazının incelemesinde; davaya konu aracın davalı — tarihinde satın alındığı, ayıp ihbarının —- yevmiye no ile yapıldığı, davanın —– açıldığı anlaşıldığından davalının zamanaşımına ilişkin itirazının ve ayıp ihbarının süresinde olmadığına ilişkin itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
—— göre satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
——- devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”
Madde 227- Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Somut olayda satın alınana araçta yapılan incelemede satın alma esnasında makül ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılmayacak arızaları nedeni ile 6102 sayılı TTK’nın 22. Mad, TBK’nın 222 ve devamı maddeleri kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu ve aynı yasada belirtilen seçimlilik haklarını kullanmak için gerekli yasal şartların oluştuğu sonucuna varılmıştır. Davacı seçimlik haklarından araçtaki ayıp oranında bedelden indirim hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu araçta yer alan ayıp miktarının davalı —– ayıplı malın satımından kaynaklanan borcu nedeni ile diğer davalı — alınan hizmetin ayıplı olması nedeni ile her iki davalının ayıplı maldan birlikte sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Kabul edilen ———- hasar bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 1.337,88 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 334,48 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.003,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.134,30 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 334,48 TL harç toplamı 3.468,78 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzene karşı verilen kararın, tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2021