Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/681 E. 2022/863 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/681 Esas
KARAR NO : 2022/863

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava davacısı birleşen dava davalısı; Davalı —— ile toplamda 808.000$ + KDV bedeli ile 6390 adet ——modülü üretimi ve satışı konusunda anlaşma yapıldığını, anlaşma gereğince ürünlerin —- bulunan fabrikada (üretim merkezinde) kamyon üstünde teslim edileceğini, ürünlere ilişkin verilecek siparişe konu tüm ödemenin alınması halinde siparişin kesinleşeceğini, KDV’siz satış tutarından 570.000 $ ödemenin nakden, bakiye 238.000 $ ödemenin ise değişik tarihli çek verilerek yapılacağını, yapılan bu ödemeler karşılığında davacı şirketçe teminat olarak davalıya 30 Kasım 2019 tarihli 600.000 $ miktarlı “teminata verilemez, ciro edilemez” kaydını taşıyan teminat çekinin teslim edileceği ve ürünlere ilişkin ilk kısmın sevke hazır olduğunda bu çekin davalı şirketçe davacıya iadesinin kararlaştırıldığını, muhatap şirkete ürünlerin teslime hazır olduğunu bildirdikten sonra 15 gün içinde teslim almayarak sözleşmeyi ihlal etmesi durumunda alınan peşin ödemenin KDV eklenmiş şekilde toplam satış tutarına defaten ödeneceğini, davacı tarafından 5 gün önceden davalıya kaç adet ürünün sevkiyata hazır olacağının e-posta yoluyla bildirileceğini, 15 gün içinde ürünlerin teslim alınmaması halinde teslim alınmayan ürün bedellerinin ve KDV bedelinin ürünler teslim alınmış gibi muaccel hale geleceği hususlarının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 2.1 maddesine dayanarak bu sözleşmeye ek olarak yapılan 10/07/2019 tarihli mutabakat ile 3300 adet —–sözleşmede kararlaştırılan güneş modülünden daha ileri teknoloji olan —— olarak teslim edileceğini ve bakiye satış bedelinin ödeme tarihleri ve şekilleri hususunda mutabakata varıldığını, davacının taahhüdüne davalı tarafından itirazı kayıt düşülmediğini, davacının yapılan ödemeye karşılık gelen adetteki panel—– seti ile birlikte ürünleri sevkiyata hazır hale getirdiğini, sözleşme madde 2.18’de de belirlenen usul ile davalı şirkete şahsi olarak e-posta biçiminde yapılacağı hükmüne dayanılarak müvekkili şirket yetkilisi tarafından davalı şirkete gönderilen e-posta ile davalı şirket tarafından ödenen bedele karşılık gelen miktardaki ürünlerin sevkiyata hazır olduğu ve müvekkili şirkete ait fabrikada kamyon üstü teslim alınılabileceğinin bildirildiğini, sözleşme madde 2.8.e uyarınca davalı şirkete teminat olarak verilen teminat çekinin ürünlerin ilk kısmı sevke hazır olduğunda davalı şirket tarafından müvekkiline iade edilmesinin talep edildiğini, ancak davalı şirketin bunları hiçbir şekilde yerine getirmediğini, davalıya —— yevmiye nolu ihtarının keşide edildiğini, ihtarname ile ürünlerin teslim alınmamasının ve teminat çekinin iadesi için 7 günlük süre verildiğini, verilen sürede ihtar edilen hususların yerine getirilmediğini, davalı şirket tarafından —-Noterliği’nden gönderilen 07.05.2019 tarih ve —– sayılı ihtarı ile sözleşmenin feshinin ihtar edildiğini, akabinde ——-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden dönüldüğünün ihtar edildiğini, sözleşmeden dönmeye ilişkin şartların gerçekleşmediğini, sözleşmenin davalı tarafça haklı bir neden olmadan feshedilmesi veya ihlal edilmesi halinde ödenmiş olan bedelin tamamının davacı şirkette kalacağını, şirketin zararının bu bedelden tahsil edileceğinin kararlaştırıldığını, davalının ürünlerin teslim alınmasında temerrüde düştüğünü, davalıya ait —– sahasına davacı teknik ekiplerinin yaptığı incelemede çelik konstrüksiyonunun tamamlanmamış olduğunu, mekanik ve elektrik altyapısının hazırlanmadığı, tel ve çit ve yolun bulunmadığı, güneş paneli montajına uygun olmadığı hususlarının tespit edildiğini, ayrıca —— dosyası ile tespit yaptırıldığını, yapılan tespite göre elektrik altyapısının hiç yapılmadığını, güneş panelleri montajının yapılmasının şu an için mümkün gözükmediğini, işin bitirilmesinin güneş panelleri ile ilgisinin bulunmadığı hususlarının belirlendiğini, ayrıca teslime hazır olunan ürünler ile ilgili ——dosyası ile tespit yapıldığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğini, telafisi imkansız zararların doğmaması için davalıya verilen 30/11/2019 vadeli 600.000 $ bedelli çekin karşılığında herhangi bir borcun bulunmadığının tespiti gerektiğini, öncelikle çekin bankaya sunulması halinde işlem yapılmaksızın mahkemesine gönderilerek, mahkeme kasasında emanet olarak saklanmasını, davacı tarafça 4500 küsur panel üretilmişken, davalı tarafça teslim alınmamasından dolayı anılan teminat çeki ile bir de 600.000 USD ödemek ihtimali ve tehlikesiyle ile karşı karşıya kalacağı düşünüldüğünde, müvekkilinin bu bedeli ödemeye yetecek miktarda bir parasının olmadığını, bankadan sordurulduğunda ‘Karşılıksızdır’ kaşesi ile ticari itibarı ve mali güvenilirliği de zarara uğrayacağı göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece belirlenecek miktarda teminat karşılığı anılan çek hakkında ödemesini ve takibe konulmasını engelleyecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemek zorunda kaldıklarını, davaya konu sözleşme sebebiyle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı aleyhine açtıkları Menfi Tespit davasının kabulüne, davalı şirket ile yapılan 08.03.2019 tarihli sözleşme dolayısıyla belirlenen yükümlülüklerinin davalı şirket tarafından kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle, müvekkilinin davalı şirket lehine keşide ettiği teminat çekinin karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu ——Seri Nolu 30.11.2019 tarihli ve 600.000,00 USD bedelli çekin iptali ve hükümsüzlüğüne, dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkilinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde dosyasına sunulmak üzere ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkilinden peşinat olarak 570.000 USD ve 190.000 TL’lik çek aldığını, karşılığında ise herhangi bir ürün teslim etmediğini, davacı tarafın, taraflar arasındaki sözleşmenin bir istisna akdi olduğunu ve müvekkilinin siparişi üzerine ve müvekkiline özel üretim yapıldığını iddia ettiğini, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmede “6390 Adet—— alınmasının kararlaştırıldığını, davacının ise daha düşük bir adette ve farklı nitelikte bir takım güneş panelleri teslim etmek istediklerini, bunu da teslim tarihinin üzerinden aylar geçtikten sonra istediğini ve ancak müvekkilinin teslim almaktan imtina ettiğini iddia ettiğini, bu noktada davacının tevdi mahalli tayini yaptırmadığını, olduğunu iddia ettikleri panellerin de mevcudiyetine ve sağlamlığına ilişkin şüpheleri olduğunu, davacının dilekçesinde, müvekkili ile aralarında imzalanan ancak daha sonra yeni bir sözleşme yapılması üzerine yürürlükten kalkan 24.02.2019 tarihli sözleşmeye atıfla müvekkilinin —— yani iki cepheli güneş paneli almak arzusunda olduğunu iddia ettiğini, müvekkilinin böyle bir arzusu olsaydı bu sözleşmenin üzerine yeni bir sözleşme yapılmayacağı ve ürünün niteliğinin değiştirilmeyeceğini, bu sözleşmenin yenisi ile değiştirilme sebebinin müvekkilinin —– ürünleri istemiyor/kullanamayacak olması olduğunu, müvekkilinin kurduğu tesisteki —— ürüne uygun olmama ihtimalinin mevcut olduğunu,——- ürünlerin yerden yansıyan güneş enerjisini de elektriğe dönüştürdüğünü, bu durumda zeminin özelliğine göre yansımanın farklılaşabildiğini ve fazla üretim yapılabildiğini, fazla üretim de tesisteki —– fazla yük binmesine ve dolayısıyla ciddi arızalara neden olabileceğini, müvekkilinin—— ürünlere göre tasarlamadığını, bu aşamadan sonra ——– değişiklik yapılmasının da finansal olarak makul olmadığını, kısaca ——ürünlerin yapacağı fazla/farklı üretimin müvekkilinin tesisinde hasara sebebiyet verebileceğini, müvekkili şirket ile davacı arasında hangi ürünün kaç adet üretileceği açıkça belirtilmişken davacının başka ürünleri müvekkiline vermek istemesinin, daha da vahimi bunun hukuka uygun olabileceğini düşünmesinin taraflarınca anlaşılamadığını, davacının Mayıs 2019 olan teslim süresini geçirmiş olmasının da dava konusu işin güneş enerjisi paneli olduğu düşünüldüğünde önem arz ettiğini, nitekim yaz aylarında güneş enerjisinden elektrik üretiminin daha fazla yapılabileceği hususunun da izahının dahi gerektirmediğini, davacının kendi dilekçesinde dahi malların 05.08.2019 tarihine kadar üretilmediğini/hazır etmediğini ikrar ettiğini, bu tarihte de sipariş edilen ile alakasız malları kendi takdiriyle ürettiğini, davacının bu şekilde taahhütlerini ifa etmiş sayılmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının, sözleşmenin 2.1. maddesine atıfla daha ileri teknoloji üretim yapabileceğini iddia ettiğini, davacının maddeyi işine geldiği gibi okuduğunu, müvekkiline teslim edilecek ürün ve bunun adedinin belli olduğunu, 2.1. maddesinin ikinci paragrafında aynen: “satıcı, ürünlerin üretiminde ilerlemiş teknolojiyi kullanabilir ancak bununla yükümlü değildir” şeklinde olduğunu, burada ürünler için değil “üretim” için ilerlemiş teknolojinin kullanabileceğinin yazıldığını, müvekkilinin tesisi, tesis için kullanılan proje finansmanı, —– projesi ve sipariş edilen ürünü belliyken farklı ürün verilmesinin izahının mümkün olmadığını, kaldı ki sözleşmenin imza tarihi ile teslimin başlaması arasında 55 gün olduğunu, 55 günde teknolojinin davacının farklı bir ürün vermekte haklı olması için gelişme göstermeyeceğini, dava konusu olayın dayandığı sözleşmenin bir istisna akdi olduğunu, davacı tarafından üretimin müvekkiline özel, müvekkilinin istediği nitelikte ve adette yapılması gerektiğini, eksik bir ödeme yapıldığı iddia ediliyorsa bunun çözümünün başka nitelikte ve adette mal üretilmesi değil, eksik bedelin müvekkilinden talep edilmesi olduğunu, davacının, davalıdan kullanamayacağı ve bambaşka ürünü dahi zamanında teslim etmek için herhangi bir girişimde bulunmadığını, davacının, davalı için üretim yaptığını iddia etmesinin ancak müvekkilinin sipariş etmediği başka bir nitelikte ürünü müvekkiline vermek istemesinin tamamen tutarsız olduğunu, davacının müvekkilinden 570.000 USD peşinat ve 190.000 TL’lik çek aldığını, 7 ayı aşkın bir süre bu tutarı kendi uhdesinde tuttuğunu, bunun karşılığında da müvekkiline yarar sağlayacak hiçbir iş yapmadığını, yaz ayları geçip paneller ucuzladıktan sonra da elinde kalan farklı panelleri, hem de eksik adette müvekkiline teslim etmek istediğini, eksik adette panel ile müvekkilinin dava konusu güneş enerjisi santralinin proje finansmanını ödemesinin mümkün olmadığını, bu yönüyle de davacının teslim etmek istediği adette ürünün kabulünün de mümkün olmadığını, tüm bunlar düşünülerek, davacı ile uzlaşmanın da mümkün olmaması üzerine, sözleşmeden dönüldüğünü, peşinatın ve çekin iadesi ile diğer sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmesi için davacıya ihtar çekildiğini, davacının dilekçesinin —–nolu bendinde müvekkilinin bir takım ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahsettiğini, müvekkilinin 808.000 USD olan sözleşme bedelinin 570.000 USD’ını peşin ödediğini, 190.000,00 TL’lik çek verdiğini, sözleşme uyarınca vadeleri kararlaştırılan ve toplam bedeli 238.000 USD olan 14 adet çeki ise veremediğini, o tarihte müvekkilinin USD çek defteri bulunmadığını, USD çek defteri çıkarılması uzun süreceğinden ve ——- proje izinleri süreli olduğundan, sürecin gecikmemesi adına tarafların çek bedellerinin vadesinde nakden denmesi hususunda anlaştıklarını, davacı tarafın bu bedeli talep etmemesinin de bundan dolayı olduğunu, davacının eğer bu tutar ödenmediği için siparişin kesinleşmediğini iddia ediyor ise daha sonra kendi takdiri ile (eksik adette ve farklı nitelikte) üretim yapmaması gerektiğini, eğer sipariş kesinleştiyse de bu defa adedin düşürülmesi yerine, eksik bedel varsa bunu talep etmesi gerekeceğini, davacının bu iki yoldan hiçbirini seçmediğini, hangi noktada hangisi işine geliyorsa ona göre ve çelişkili davrandığını, müvekkilinin eksik ödeme yaptıysa bunun bedelini istemesi, eğer sipariş kesinleşmediyse de aldığı peşinatı iade için girişimde bulunması gerekeceğini, davacının teslim tarihine kadar işler yolundaymış gibi davrandığını, peşinatı kendi uhdesinde tuttuğunu, şimdi de bundan yarar sağlamak istediğini, davacınnın sözleşmenin 2.8.d maddesine atıfla müvekkili tarafından verilmeyen (ve davacının da buna rızası olan) çekler dolayısıyla sipariş tarihini değiştirdiğini iddia ettiğini, ancak bu değişikliğin müvekkiline bildirilmediğini, ayrıca davacı tarafından kendi takdiri ile adedin de azaltıldığını söylenmekte olduğu ve tüm bunlar yetmezmiş gibi davacı ürünün niteliğini de değiştirdiğini, Sözleşme bedelinin %75’inin müvekkili tarafından peşin ödendiğini, kalan %25 için verilmesi istenen ancak (o tarihte müvekkilin USD çek defteri olmadığı için) verilemeyen çeklerin vadesi ise Kasım 2019’dan başladığı, yani teslim tarihi olan Mayıs 2019’da müvekkilinin herhangi bir bedel yönünden fiilen temerrüde düşmediğini, temerrüde düşenin davacı olduğunu, davacının panelleri Mayıs 2019’da değil teslim etmek, üretmemiş dahi olduğunu, bunu da ikrar ettiğini, davacının Mayıs 2019’da halen çekleri teslim almadıysa neden teslim süresi ve yaz ayları geçtikten sonra Ağustos 2019’da müvekkili adına olduğunu iddia ettiği üretimi yaptığını, Ağustos 2019’da taraflar çoktan ihtilafa düştüğünü, teslimatın zamanında yapılmamasını takiben taraflar arasında sayısız yazışma, görüşme ve ihtar gönderimi gerçekleştiğini, bu hususun dosyadaki delillerle sabit olduğunu, bu noktada davacının tek gayesinin peşinatı iade etmek yerine elinde kalan ve müvekkilinin sipariş ettiği ile alakası olmayan bir takım ürünleri müvekkiline vermek olduğunu, bu sayede hem elindeki fazlalık ürünlerden kurtulmuş olacak hem de para çıkışı yapmayacak olacağını, davacının, sözleşmenin tarafı olan müvekkiline değil de KDV teşvikinden yararlanmak üzere müvekkilinin bir başka grup şirketine fatura kesmiş olmasının aslında davacının davranışlarının hukuk, vergi ve muhasebe ilkeleri ile ne derece uyumlu olduğunu gösterdiğini, taraflarınca davacının teslim etmediği mallara ilişkin haksız yere KDV teşvikinden yararlanmasının önlenmesi ve müvekkilinin bu noktada sorumlu olmaması adına gerekli müracaatlarda bulunulduğunu, ——- Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasında taraflarına haber verilmeksizin, davacının fabrikasında yapılan kutular dahi açılmadan sadece etiketlere bakılarak sayım yapıldığını, bu keşfi kabul etmediklerini, müvekkilin —– Santrali projesi için süresi devam ettiği——dosyasında belirtilenin aksine montaja hazır vaziyette olduğunu, davacı tarafın keşfi yanlış parselde yaptırdığı için keşif sonucu hatalı olduğunu, kaldı ki davacının teslimi ile tesisin montaja hazır olması arasında bir ilişkinin de olmadığını fabrikadan “kamyon üstü” teslim kararlaştırıldığını, dolayısıyla davacının fabrikasından ürünlerin teslim alınması davacının ifası bakımından yeterli olduğunu, burada asıl zarar müvekkilinin yaz ayları boyunca üretemediği elektrik bedeli ve gecikmenin sebebiyet verdiği ek finansman maliyetleri olduğunu, davacının bunları yok sayıp kendi fabrikasının deposundaki yer probleminden sitem ettiğini, dava konusu çekin teminat çeki olmadığını, çekin arkasında dahi davacının el yazısı ile yazılmış teminat verilemez ciro edilemez şerhi mevcut olduğunu, çekin üzerinde, çekin kambiyo vasfını ortadan kaldıracak herhangi bir ibare veya eksiklik bulunmadığını, davacının taahhüt ettiği ürünleri vermediğini ve müvekkilinin hem ödediği peşinatı iade alamadığından hem de cezai şart ve diğer sözleşmesel yükümlülükler yönünden davacıdan alacaklı durumda olduğunu, bu nedenle davacının menfi tespit istemli bu davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davacı asıl dava davalısı birleşen dava dilekçesinde; Lehtarı——-. olan 15.12.2019 tarihli, 190.000 TL bedelli——-seri numaralı çeke ilişkin olarak müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ——- sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesi talebinden ibaret olduğunu, Satın Alma Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin toplam 808.000 USD ödemeyi,—— ise müvekkilinin inşa etmekte olduğu güneş enerjisi santralinde kullanılmak üzere 6390 adet—— hücreli güneş modülü teslim etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin Satın Alma Sözleşmesinde belirtildiği üzere 570.000 USD peşinatı —– ilgili banka hesabına gönderdiğini, bakiye bedelin bir kısmını karşılamak üzere ise müvekkili tarafından, şirket yetkilisi ——- aval olarak imzaladığı 15.12.2019 tarihli, 190.000 TL bedelli —— sayılı çekin —– 08.03.2019 tarihinde teslim edildiğini, buna karşın davalı——– taahhüt ettiği panelleri (Mayıs 2019) zamanında müvekkiline teslim etmediğini, 10.07.2019 tarihinde davalının yetkilisi ——- kendi el yazısı ile bir taahhütname hazırladığını ve müvekkiline gönderdiğini, söz konusu taahhütnamenin tek taraflı olarak düzenlendiğini ve müvekkili tarafından kabul edilmediğini, bu taahhütnamede davalı —— yetkilisinin 3300 adet başka nitelikte güneş paneli teslim etmeyi ve panellerin teslim edilmemesi nedeniyle üretimin aksaması dolayısıyla müvekkilinin banka ödemelerine karşılık 126.000 USD’lık çek vermeyi taahhüt ettiğini, kabul edilmeyen bu taahhüdü,—– yerine getirmediğini, yerine getirmeyi dahi teklif etmediğini, taraflar arasındaki sözlü görüşmeler ve yazışmalardan da bir sonuç alınamadığını ve —– Noterliği’nin 01.10.2019 tarihli ve ——- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile Satın Alma Sözleşmesinden dönüldüğünü, paneller teslim edilmediğinden peşin ödenen bedelin ve işbu tedbir talebine konu çekin iadesi ile faiz, gecikme cezası ve diğer zararların karşılanmasının ihtar edildiğini, davalının gelinen süreçte ihtarname gereğini yerine getirmediğini, sözleşme konusu panelleri teslim etmediği gibi peşin aldığı bedelin ve çekin iadesinden de imtina ettiğini, davaya ve tedbire konu çekin ödenmesi halinde hali hazırda teslim edilmeyen panellerin, iade edilmeyen peşinat, ödenmeyen gecikme cezası, üretim kaybına ilişkin zararın tazmini ve bunlara işleyecek faiz tutarında alacaklı olan müvekkilinin —– alacağının daha da artacağını, müvekkilinin—– herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine müvekkilinin alacaklı konumda olduğunu, —— tüm bu süreçte ticari ahlaka aykırı davranışlar içerisinde bulunduğunu, taahhütlerinin hiçbirini yerine getirmediğini, aldığı peşinatın iadesinden de imtina ettiğini, ayrıca—— mali durumunün haricen öğrenildiği üzere kötü ve şirket ödemelerini yapma konusunda ciddi sıkıntı içerisinde olduğunu, tüm bunlardan sözleşmeye açıkça aykırı davranan ve sözleşmeden dönülmesine rağmen dava konusu çeki iade etmeyen davalıya, borçlu olunmasının söz konusu olmadığını, söz konusu çekin ödenmesi halinde müvekkilinin hem—- hak etmediği bir ödeme yapacağını hem de bu tutarı daha sonra iade almasının ——- mali durumu nedeniyle fevkalade güç olacağının anlaşılacağını, davacıların, davalıya borcunun olmadığını, tüm bu nedenlerle Lehtarı—–15.12.2019 tarihli, 190.000,00 TL bedelli—– sayılı çeke ilişkin, avali de kapsayacak şekilde, ödeme yasağı ve icra takibine konu edilememesi yönünde —— sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu tedbirin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle, edimlerini yerine getirmeyen ve peşinatı iade etmeyen davalıdan alacaklı olan müvekkilinin, dava konusu çek bedeli kapsamında, davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle huzurdaki menfi tespit davasının açılmasının zaruriyeti hasıl olduğunu, bu nedenlerle haklı davalarının kabulü ile lehtarı —— sayılı çeke ilişkin, davacı müvekkillerin borçlu olmadıklarının tespitine, davacı aval ——- kapsayacak şekilde——sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı kararı ve icra takibine konu edilememesi yönündeki ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen dava davalısı asıl dava davacısı cevap dilekçesinde; Sözleşme madde 2.7’de davalı şirket tarafından Ürünler’e ilişkin verilecek siparişe konu tüm ödemenin alınması halinde siparişin kesinleşeceği hususunun açıkça düzenlendiğini, bu doğrultuda aynı madde kapsamında davalı şirketin, işbu sözleşme imza tarihinden itibaren en geç 24 saat içinde KDV’siz satış tutarından 570.000 USD miktarındaki ödemeyi nakden ve defaten yapacağını ve ayrıca 30 Kasım 2019 tarihli ve 30 Aralık 2019 tarihli, 17.000 USD miktarlı 2 adet çek ve 30 Ocak 2020 ile 30 Aralık 2020 tarihleri arasında ay sonu tarihli, 17.000 USD miktarlı 12 adet çek olmak üzere —–tarafından ön yüze —–ibaresi yazılarak kefalet tesis edilecek toplam 14 adet çek ile bakiye bedel olan 238.000 USD’ı ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak davacı şirket tarafından bu tarihe kadar sözleşme bedeline karşılık 570.000 USD ve 190.000 TL çek verildiğini, bunun dışındaki sözleşme ödeme edimini yerine getirmediğini, davacı şirket tarafından davalı müvekkiline şirkete keşide edilmiş olan—— Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ——- Yevmiye numaralı ihtarnamesine konu edildiği şekilde sözleşmenin davacı şirket tarafından feshini veya sözleşmeden dönülmesini gerektiren hiçbir haklı sebep bulunmadığını, davacı şirketin ödediği bedel iadesine, gecikme cezasına ve cezai şarta ilişkin taleplerinin mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin dosyalara konu tespitler doğrultusunda sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna karşılık davacının, müvekkiline davalı şirketin temerrüde düştüğü hususlar sebebiyle çeşitli masraf ve giderler ile birlikte zarar ve kar kayıplarına uğradığını ve maruz kaldığını, müvekkilinin sözleşme konusu edimlerini yerine getirdiğini ve sözleşme konusu ürünleri üreterek ve teslime hazır hale getirmiş olmasına rağmen bedelini tahsil edemediğini ve dava konusu bu çekle bir nebze de olsa zararını tahsil edebileceğini, bu sebeple çeke ilişkin tedbir kararının kaldırılmasının gerektiğini, sözleşmeye göre davacı tarafın herhangi bir haklı gerekçesi olmadığı halde sözleşmeyi feshetme veya sözleşmeden dönmenin hukuki şartları gerçekleşmediğinden, davalı şirketin sözleşmeden doğan dava konusu çek karşılığı alacağı, hatta daha fazla bakiye alacağı bulunduğunu, dosyadan haricen öğrenilen davacı şirketin anılan —– ilişkin çelik konstrüksiyon üretimi gerçekleştiren firma ile de hukuki uyuşmazlık içinde olduğunu, anılan —– geçici kabule hazır edilmediği ve faaliyete geçememesindeki nedennin müvekkili şirketin güneş panellerinin teslimi ile doğrudan alakalı olmadığını, zaten halihazırdaki ——geçici kabulüne hazır olmayacağını, sahanın panel montajına hazır olmadığını, projenin bu aşamada atıl kaldığının açıkça ortada olduğunu, 7 tır gibi bir alan kaplayan müvekkili şirketin ——Fabrikası deposunda bedeli ödenen ve siparişi kesinleşen büyük kutular halinde teslime hazır bekleyen panellerin davalı şirket tarafından montaja hazır olmaması nedeniyle teslim alınması, nakliyesi, nerede depo edileceği ve bekletileceği, bu süreçte ürünlerin piyasa fiyatlarının düştüğü düşünüldüğünden davacı şirket tarafından ürünlerin teslim alınmamasını mantıklı olarak açıklanmadığını, ancak müvekkilinin anılan sözleşmeye göre ürünlerin tesliminde kendisine iade edilmek üzere iyi niyetle keşide edilen teminat çekinin kötü niyetle hali hazırda haksız bir şekilde elinde tuttuğu dava konusu 600.000,00 USD bedelli teminat çekin tahsili amacında olduğunu, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan 190.000 TL nin çok üzerinde alacaklı olduğunu, hatta tedbir kararına göre dosyasına sunulan teminat mektubunun 190.000 TL bedelin %15 değerinden çok fazla olacağının açıkça ortada olduğunu, birleşen ——- esas sayılı menfi tespit davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl dava; taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme kapsamında davalıya verilen—– Seri No.lu 30.11.2019 tarihli ve 600.000,00 USD bedelli teminat çekinden dolayı borçlu olmadığının tespiti davası, birleşen davanın da; aynı sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verilen lehtarı ——-olan 15.12.2019 tarihli 190.000,00 TL bedelli ——-sayıl çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Asıl davada davacı taraf davalıyla düzenledikleri 08.03.2019 tarihli satın alma sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalıya teminat olarak verilen 30.11.2019 tarih ve 600.000,00 USD miktarlı teminat çekinin davalı şirkete teslim edildiği, sözleşme gereğince davacının edimlerini yerine getirmesi halinde teminat çekinin davalı tarafından kendilerine iade edileceğinin kararlaştırıldığı, fakat edimlerini yerine getirmiş olmalarına rağmen davalının söz konusu teminat çekini kendilerine teslim etmediğini belirterek bu çekten dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, birleşen davada davacı taraf (asıl davada davalı) asıl davadaki sözleşme gereğince başlangıç aşamasında kendilerince davalıya 190.000,00 TL bedelli çeki teslim ettiklerini, fakat davalının sözleşme konusu panelleri taahhüt edilen sürede teslim etmediğini bu nedenle çekin bedelsiz kaldığını ve çekten dolayı borçlu olunmadığına karar verilmesini talep etmiş fakat yargılama sırasında, birleşen dava konusu 190.000,00 TL bedelli çekin —–Bölge Adliye Mahkemesi’nin ihtiyati tedbiri kaldırması üzerine asıl dava davacısı birleşen dava davalısı —— banka hesabına çek bedeli karşılığı teminatın aktarılması yöntemiyle ödendiği, bu nedenle İİK’nun 72/6. maddesi uyarınca birleşen davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki her iki davadaki uyuşmazlık, aralarında düzenlenen 08.03.2019 tarihli satın alma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşme incelendiğinde; asıl dava davacısı/birleşen dava davalısının satıcı, asıl dava davalısı birleşen dava davacısının alıcı olarak taraf olduğu, altı sayfa halinde ve yazılı olarak düzenlenen sözleşmenin tarafların özgür iradeleri ile kurulmuş olduğu hususu ihtilafsız olduğu, sözleşme metni 2 maddeden ibaret olup 1. maddede taraflar 2. maddede ise anlaşma koşullarının yazıldığı, bu davanın odağında olması nedeniyle önemli olan sözleşmenin davayı ilgilendiren maddelerinden; madde 2.1’de ürünler ve markanın tarif edildiği, madde 2.2.’de paketleme ve sevkiyat süresi, madde 2.7’de belirtilen tüm ödemelerin gününde alınması halinde en geç 55. gün başlayacağı ve her iş günü bazında 1 kamyon 720 adet modül olarak en geç 70. günde teslimatın tamamlanacağı, madde 2.3’de 6390 Adet —–hücreli güneş modülü toplamda:—— Watt olacağı, madde 2.4’te muhatap şirket’in ürünlerin kısmen veya tamamen kendisine hazır olduğu bildirildikten sonra 15 gün içinde teslim almayarak sözleşmeyi ihlal etmiş olması halinde alınmış peşin ödemenin KDV eklenmiş şekilde toplam satış tutarına tamamlanarak defaten ödeyeceği, madde 2.5’de fiyat 6390 adet —– güneş modülü USD 1,26/Adet +%18 KDV tolam satış fiyatı 808.000,00 USD ürünlerin davacı şirkete ait fabrikada kamyon üstünde (—— teslim edileceği, madde 2.7’de; siparişler tüm ödemeler alınınca kesinleşir, alıcı satıcı adına toplam KDV’siz satış tutarından 570.000,00 USD’yi sözleşme imzalanması tarihinden en geç 24 saat içerisinde nakit ödemeyi defaten yapacak ve çekleri satıcıya teslim edeceği, 2019 yılı 30 kasım-30 aralık tarihlerinde 2 çek her çek 17.000,00 USD 2020 yılı 30 Ocak-30 Aralık arası her ay sonu sıra çekler 12 adet 17.000,00 USD, —— tarafından ön yüzü ——- ibaresi yazılarak kefalet tesis edileceği, nakit ödeme ve 2 adet 2019 çeki sözleşme tarihinde ödeneceği, madde 2.8’de davalı şirketin yapacağı peşin ödeme karşılığında davacı şirket tarafından teminat olarak 30 Kasım 2019 tarihli, 600.000 USD miktarlı “teminata verilemez, ciro edilemez” teminat çekinin davalı şirkete teslim edileceği hükümlerini içerdiği görülmektedir.Her ne kadar asıl dosya davacısı/birleşen dosya davalısı tarafından bu sözleşmeden başka ayrıca 10.07.2019 tarihli “Taraflar Sözleşme madde 2.1’e dayanarak işbu Sözleşme’ye ek olarak aralarında yaptıkları 10.07.2019 tarihli yazılı mutabakat gereği davalı şirket tarafından ödenen bedel karşılığı olan Ürünler’e ilişkin 3300 adet güneş modüllerinin Sözleşme’de kararlaştırılmış olan güneş modüllerinden daha ileri teknoloji olan —–(çift yüzlü) olarak teslim edileceği ve ancak Sözleşme konusu bakiye kalan güneş modüllerinin ——( tek yüzlü) olarak teslim edileceği ve bakiye kalan satış bedelinin ödeme tarihleri ve şekilleri hususunda mutabakata varmışlardır. Müvekkil şirket tarafından verilen taahhüte davalı şirket tarafından herhangi bir itirazi kayıt düşülmediği gibi itiraz etmemekle birlikte, bu şekilde teslim almayı kabul etmişlerdir.” şeklinde bir mutabakat olduğu ve kendisinin panelleri bu mutabakat çerçevesinde imal edip teslime hazır hale getirdiği ileri sürülmüşse de; tarafların karşılıklı olarak imzalarını içeren herhangi bir mutabakat metninin dosyaya sunulmadığı, sadece tek taraflı olarak davacının bir beyanı olarak ileri sürüldüğü, sonuç olarak tarafların karşılıklı imzaladıkları 10.03.2019 tarihli sözleşme dışında bir metin tespit edilmediği, bu nedenle taraflar arasındaki ticari ilişkinin sadece 10.03.2019 tarihli sözleşme kapsamında değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın bu sözleşme çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
—— 05.03.2020 havale tarihli yazısında; Elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimine ilişkin mevzuatın hazırlayıcı ve yürütücüsü konumunda olduğu, lisanssız elektrik üretimine ilişkin iş ve işlemlere Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği hükümleri kapsamında ilgili şebeke işletmecileri tarafından yerine getirildiği bildirilmiştir.Mahkememizce yargılama sırasında bilirkişi heyetinden 21.09.2021 tarihli asıl, 31.03.2022 tarhili ek raporlar denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.Mahkemece alınan 21.09.2021 tarihli asıl, 31.03.2022 tarhili ek raporlara göre ;
Asıl dava davalısı birleşen dava davacısı tarafından dosyaya sunulan ve projenin mühendislik hesaplarını yapan ——tarafından proje tasarımının 6390 adet —– tek yüzlü güneş paneline göre yapıldığı ve tasarıma göre metrajlar ve keşif özetlerinin çıkarıldığı tasarım ve yerleştirmede bu tip panelin ele alındığını, davalı satıcının kendi e-posta mesajında belirttiği üzere bu——- olan panellerden daha ince olduğu, bu nedenle kırılma ve firesinin daha fazla olduğu, dosyaya sunulu data karşılaştırma tablosundan —— olandan panel başına 2 kg civarında daha ağır olduğunun da anlaşıldığı, bunun da tonaj olarak 6390 panelde 13 tona yakın fark yarattığı, panellerin nakliye, elleçleme, montaj sahasında taşınma, montaj aşamalarındaki ağırlık ve incelikleri kaynaklı problemlerin yanı sıra projenin mühendislik hesaplarını yapan dava dışı —–panel talep ettiği, tasarımını ve dizaynını buna göre yaptığı, sarf malzemelerini buna göre belirlediği ve davalı—– şirketinin de yatırımında bu tasarıma göre cihaz-malzeme temini ve maliyet hesabını buna göre yaptığı değerlendirildiğinde, davacı —— bu panelleri ve sözleşmede de istediği marka/model ve tolerans açıkça belirlendiği göz önüne alındığında davalının istediği panellerin tip ve adet olarak davacı üretici tarafından üretilmediği ve zamanında da davalı yana teslim edilmediği, davacı-birleşen davada davalı üretici firmanın, asıl davada davalı- birleşen davada davacı alıcı firmanın ihtiyacı olan toplam 6390 adet panelin üretimini yapamadığı, tespit raporlarında görüleceği üzere tek yüzlü-iki yüzlü toplam 4080 adet panelin mevcut olduğu, 2310 adet panel ve tutucunun da halen üretilmediği, dolayısıyla davacı satıcı-üretici firmanın sözleşme konusu ve özellikteki malın üretimi ve zamanında teslim açısından sözleşme kapsamındaki edimini yerine getirmediği, davalı ——sözleşmeyle talep edilen miktar ve tipte ürün verilmediği, mevcut ürünlerin kabulünün mümkün olmadığı, taraflar arasındaki 08.03.2019 tarihli satış sözleşmesinin, asıl dava davalısı birleşen dava davacısı (alıcı), asıl dava davacısı birleşen dava davalısından (satıcı), —– tipinde, güç toleransı -/+2 olacak şekilde hazırlayacağı 6390 adet “—— hücreli Güneş Modülü” olarak toplamda 2.300.400 Watt ürünü, bu ürünlerin tutamakları olan ve panellerin her 38 adeti için 74 orta ve 2 kenar olmak üzere tutucularını 808.000$ +%18 KDV bedelle temini ve ürünlerin —–satıcının fabrikasından kamyon üstünde teslimini içerdiği, sözleşmeye göre panel ve tutucuların tesliminin 2 Mayıs 2019 ile en geç 17 Mayıs 2019 tarihleri arasında olduğu, asıl dava açısından davacı —— (satıcı-üretici) firmanın sözleşme konusu ve özellikteki malın sözleşmede belirtilen sayıda üretimi ve bu malların sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslimi açısından sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmediği tespiti yapılmış, bu tespit dosya kapsamına uygun bulunmuştur.Bu durumda sonuç olarak, davanın taraflarınca imzalanan sözleşme kapsamında, yapılan ödemeler ile verilen teminat evrakı hakkında ihtilaf olmadığı, asıl davada davacı- birleşen davada davalı—–üretici firmanın, alıcı firma—— onayını almadan kendi takdirine göre panelin tipini değiştirdiği ve ürettiği, birleşen davada davalı ——tarafından birleşen davada davacı ——-sözleşmeyle talep edilen miktar ve tipte ürün verilmediğinin sabit olduğu, mevcut ürünlerin kabulünün mümkün olmadığı ve davalı-alıcı firmanın kabulden kaçınmakta haklı olduğu, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin konusu olan ve sözleşmede marka/model ve tip özellikleri, adet, birim fiyat, teslim aralığı açıkça belirtilen üretim konusu panellerin üretilerek davalı firmaya zamanında teslim edilmemesi sebebiyle davalı yan tarafından sözleşmenin haklı sebeple feshi ve bu nedenle davacı yanın davalıdan aldığı avans bedellerinin iadesi koşullarının oluştuğu, birleşen dava açısından. Davacı —— üretilecek güneş panelleri için, sözleşmeye göre ödemeyi taahhüt ettiği 880.000 USD’ın 2019 yılı içindeki iki adet çeke karşılık verdiği 190.000,00 TL bedelli, lehtarı —— olan çekin, davalı satıcı-üretici firma tarafından sözleşmede kararlaştırılan tip ve model ve sayıdaki panellerin üretilerek usulüne uygun olarak süresinde teslim edilmemesi nedeni ile çekin bedelsiz hale geldiği, bu davalı tarafça sözleşmenin başında 570.024,00 USD peşin, 08.03.2019 tarihinde ve o zaman ki tarih itibariyle 34.719,68 USD ‘ye karşılık gelen 190.000,00 TL ödeme yapıldığı, buna göre davalı birleşen dosya davacısı tarafından, davacı birleşen dosya davalısına toplam 604.024,00 USD ödeme yapıldığı, asıl dosyadaki dava konusu 600.000,00 USD bedelli çekin de bu yapılan ödemelerin ve sözleşme edimlerinin yerine getirileceğinin teminatı olarak verildiği, bu durumda davacı satıcı tarafından sözleşme edimleri yerine getirilmediği sabit olduğundan kendisine yapılan ödemeler karşılığı verdiği teminat çekinden dolayı borçlu olmadığını kanıtlayamadığı, birleşen dosyada ise yukarıda açıklandığı üzere birleşen dosya davacısı-asıl dosya davalısı tarafından verilen 190.000,00 TL çekin de bedelsiz kaldığı ve yargılama sırasında ödemesi yapıldığından birleşen dosya davacısının istirdat talebinde haklı olduğu anlaşılmakla kanıtlanamayan asıl davanın reddine, birleşen davanın da kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın kanıtlanamadığından REDDİNE,
a-Asıl davada alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 58.917,38 TL’den mahsubu ile artan 58.836,65 TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde asıl dava davacısı—— iadesine,
b-Asıl dava davalıları —–kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan —— göre takdir edilen 254.500,00 TL’nin asıl dava davacısı—– alınarak asıl dava davalıları ——ödenmesine,
c-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin asıl dava davacısı—— alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Birleşen ——– esas sayılı davanın KABULÜ ile,
Ödemesi yapılan 190.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan istirdatıyla davacıya ödenmesine,
a-Birleşen davada alınması gereken 12.978,90 TL harcın peşin alınan 3.244,73 TL harçtan mahsubu ile kalan 9.734,17 TL harcın birleşen dava davalısı —— alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Birleşen dava davacıları——kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan —-göre takdir edilen —– birleşen dava davalısı —— alınarak birleşen dava davacıları——- ödenmesine,
c-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin birleşen dava davalısı ——- alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Asıl dava davalıları birleşen dava davacıları —— tarafından yapılan 3.244,73 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı ve 150,00 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 3.439,13 TL’nin asıl dava davacısı —– alınarak asıl dava davalıları birleşen dava davacıları ——- ödenmesine,
4-Asıl dava davacısı birleşen dava davalısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dair; davacı birleşen dava davalısı vekili ile davalı birleşen dava davacısı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde—— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.