Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/67 E. 2021/576 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/67
KARAR NO: 2021/576
KARAR TARİHİ: 02/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin——– davalı— arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, borçlu tarafından müvekkili şirkete — tarihli faturalarda belirtilen alacak bedelinin ödenmediğini, davalı borçlunun borcunu ödememesinden kaynaklı olarak — tarihinde faturalarda belirtilen mevcut —- tutarında asıl alacağının ——- haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatma zaruretinin hasıl olduğunu, — borçlu haksız ve yersiz olarak icra takibine borca ve ferilerine itirazda bulunduğunu, takibin durdurduğunu, davalı (Borçlu ) kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, yapılan haksız ve kötü niyetli itiraz üzerine; itirazın iptali davası açtıklarını, arabulucuya başvurulduğunu, yapılan arabulucuk görüşmesi sonucunda taraflar anlaşamadıklarını, bu nedenle iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı ticari ilişkisi gereğince borcunun bakiyesini bilmesine ve müvekkilin alacağına biran evvel kavuşmasını engellemek süreci uzatmak için kötü niyetle iş bu itirazı yapmış bulunduğundan % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın taraflarının tacir olduğunu, HMK madde 17 kapsamında kendilerine yetki sözleşmesi yapma imkanı tanındığını, bu hak kapsamında taraflar da —– akdedilmiş olan uyuşmazlığa konu sözleşmenin 33. Maddesi ile yetki anlaşması yaptığını, sözleşme hükmünden de anlaşıldığı üzere işbu davada yetkili mahkeme ——- olduğunu, bu sebeple davanın esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili Cevaba Cevap Dilekçesinde Özetle; Usul ve esasa aykırı hususlar ile dolu cevap dilekçesindeki beyanları kabul etmediklerini, davalı yan usule karşı itirazlarını davalı ve müvekkilin aralarında bir yetki sözleşmesi yaptıklarına ve ilgili sözleşmenin 33.maddesinde “Taraflar, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak ortaya çıkacak ihtilaflarda hakem bilirkişiye gitme hakkına sahiptir. Ancak, bu hak, tarafların mahkemeye başvurma hakkına haleldar etmez. Bu durumda —- şeklinde bir hüküm yer aldığını, ancak davacı aleyhine ——— Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı yanın sadece “borcumuz yoktur” şeklinde itirazda bulunduğunu, yetki bakımından bir itirazda bulunmadığını, bu da yetkiyi zımnen kabul ettikleri anlamına gelmekte olduğunu, dava dilekçesi eklerinden de görüleceği üzere davalı yan borcunu inkar etmekte olduğunu, müvekkil şirketin tüm çabalarına rağmen borcunu ödememekte ısrar ettiğini, müvekkili şirketin alacağı olduğunu ispat ettiğini ve kendisine bir ödeme yapılmamasından hareketle ——– ile icra takibi başlattığını, davalı yan buna kötü niyetle itiraz ettiğini, takibi durdurduğunu, davalı yan dilekçesinde aleyhlerine başlatılmış olan icra takibinin ——–başlatıldığını belirtmişse de kendileri yetki itirazında bulunmadıklarını fark ettiklerini ve mahkemeyi yanıltmak için kasti olarak —- şeklinde belirtmede bulunduklarını, icra takibi—– başlatıldığını, davalı yanın öncelikle usule ilişkin olarak yapmış olduğu itirazların reddini ve buna ilaveten esasa ilişkin mesnetsiz, kötü niyetli ve hukukî dayanaktan yoksun itirazların reddini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) dava olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasındaki ticari ilişki dolayısıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Birleşen dava, taraflar arasındaki ticari ilişki dolayısıyla oluşan alacağa ilişkindir.
Asıl ve birleşen dosya yönünden, Taraflar arasında —– imzanmış olduğu, ticari ilişkininin bu sözleşmeye ilişkin olduğu görülmüştür.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunmuş ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu dermeyan etmiştir.
Taraflar Ticaret Şirketi olup tacirdirler. Taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesi gereğince ihtilaf halinde——– yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 17. Maddesinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı müddetçe davanın sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede açılacağı düzenlenmiştir.
HMK 17. Meddesindeki yetki sözleşmesi kuralı uyarınca dava ——– açılması gerekirken davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Asıl ve birleşen dosya yönünden, Dava yetkisiz Mahkemede açıldığından Mahkememizin yetkisizliğine, asıl dosya ve —— Karar sayılı kararı ile mahkememiz dosyası ile birleşen dosya yönünden,—– yetkili olduğuna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin asıl ve birleşen dosya yönünden YETKİSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya —— Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin YETKİLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın yetkili——-Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın yetkili Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama gideri hususunda yetkili Mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 02/07/2021