Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/666 E. 2020/441 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/666 Esas
KARAR NO : 2020/441
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/11/2019
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili ——— tarihli dava dilekçesinde;1-Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilin davalıya müvekkil şirketin işleri ile ilgili olarak ekte sunulan sözleşme konusu taşınmazlarla ilgili imar işlemlerinin düzenlenmesi işini verdiğini, ———– ilçesinde bulunan bazı taşınmazların imarlı hale getirilmesi için gerekli makamlara başvuru, iş takibi ve yeniden oluşacak imar durumlarının tescil işlemlerinin tamamlanması için —————dolar ödediğini, İş bu hizmet karşılığı anlaşılan bedeli de peşinen davalının hesabına ödediğini, davalı ödemeyi aldıktan sonra müvekkil şirkete işlemlere başlayacağını ve gerekli herşeyi halledeceğini beyan etmesine rağmen sözleşmeyi imzalamaya bile gelmediğini, davalı geçen süre zarfında müvekkil şirket yetkilileri ile bir araya geldiğini, sözleşmeyi imzalamamış ve kendisine düzenlenecek vekaletname için de noter huzuruna gelmediğini, işlemleri halledeceğini beyan ederek sürekli olarak oyaladığını, müvekkil şirket davalının geçen zamanda kendisine verilen işi yapmaması üzerine yaptıkları ödemenin iadesini talep etmişler ve kendisi ile iş yapmaktan vazgeçtiklerini beyan ettiklerini, fakat davalı bu kere de ödemeyi yapacağını beyan etmiş ve bir süre de böyle müvekkillerimi oyaladığını, davalının ödeme yapmayacağı anlaşılmakla iş bu konu da yasal yollara başvurmak zorunda kaldığını, davalının işi yapmayacağı ve ödemeyi de iade alamayacağını anlayan müvekkil şirket davalıya karşı takip dayanağı olarak ——– tutarındaki dekont kullanılmak suretiyle —————– sayılı dosya ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu bu borca ait takibe haksız olarak takibi sürüncemeye sokmak amacı ile itiraz ettiğini, itiraz ederken hiçbir dayanak beyan etmediğini, davalının cevap dilekçesinde bu miktarda yüksek bir parayı müvekkil şirketten neden aldığını ispatlamasını ve ispata ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi de dosyaya sunmasını beklediklerini, davalı icra takibinden sonra müvekkil şirketi aradığını, kendisinden ödeme yapması talep edilince de bir daha aramamış ve görüşmeye de gelmediğini, alacakalarının likit olmasından ve davalını mal kaçırma riski bulunduğundan dolayı ——- plakalı arasın üstüne tedbir konulmasına, ————-hissesinin üzerine tedbir konulmasına, aşağıda bilgileri yazılmış tapulardaki hisselerinin üzerine tedbir konulmasına,
—————-
————
——————
——–
————-
————-
———-

Davanın kabulüne, borçlunun borca ve bütün ferilerine itirazının iptaline,———-dosyası üzerinden
takibin devamına, Haksız itiraz eden borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, alacağın, ———— işlemiş ve işleyecek faizin davalıdan tahsiline hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
2-Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının davasını HMK 194. Madde manasında somutlaştırıp, hukuki dayanaklarını kendi iddiaları çerçevesinde belirlemediğini, genel hukuk mahkemelerinde ikame edilmesi ve bu manada ——— Asliye Hukuk mahkemelerinde açılması gereken dava sebebi olduğunu, davacının kanunda belirtildiği şekli ile dayandığı hukukî sebepleri de belirtmesi gerektiğini, Hukukî sebepten maksat, talep sonucunu haklı kılacak hukukî dayanak olduğunu, Uygulamada hukukî sebepler kısmına, TTK, TMK, HMK gibi kanun kısaltmaları şeklinde ibareler yazıldığı vaki ise de Özellikle huzurda ki dava benzeri bir meselede, deyim yerindeyse yasak savma kabilinden bir hukukî sebebe dayanılması, Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesindeki avukatlığın amacıyla bağdaşmadığı gibi, avukatlık meslek ilkeleriyle de bağdaşmayacağını, Yani davacının“İMAR İŞLERİ DÜZENLEMESİ, İŞLERİN HALLEDİLMESİ,YEŞİL ALANDAN ÇIKARMA, İŞ TAKİBİ, İŞ YAPMA” türlü izahatla değil işin ne olduğu (hizmet, eser ya da her ne ise) , bu işin yasal dayanağının ve hukuka , ahlaka uygun mesnedinin ne olduğu, dayanılan müesseseler açıkça ortaya konulması gerektiğini, ikame edilen işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunun anlaşılması ve davanın açılmasında kötüniyetin tespit edilmesi halinde , iş bu davada davacı tarafın disiplin cezasına çarptırılması gerektiğini, Görev itirazımızın kabulü ile dosyanın ———– Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, kötüniyetli olan davacı olmakla , davacının kötüniyet tazminatının reddine ve bilakis tarafımız adına alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, kötüniyeti aşikar, hiçbir somut iddiaya dayanmayan ve likit vasfı da sözkonusu olmayan çok yüksek meblağlı bir alacak iddiasına dayandırılan davacının tedbir ya da davalıdır şerhi dercine dair taleplerinin reddine, itirazın iptali davasının hem usul ve esas açısından haksız ve mesnetsiz olması sebebi ile tüm talepler yönünden reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin gereği yerine getirilmeyen yükümlülüklerden dolayı ——- sayılı dosyasında icra takibinin devamına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında ——– tarihinde kurulan hizmet sözleşmesi ile davalının sözleşmede bahsi geçen işi 6 ay içerisinde bitirmeyi taahhüt ettiği dosya kapsamında bulunan bilgilerden anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan işbu davada;
Davalı şirket davada, tapu ve belediyedeki taşınmazın niteliğine ilişkin değişiklikler yapılması bakımından davalı ile hizmet sözleşmesi yaptığı iddia edilerek, dava konusu hizmetin verilmediği iddiası ile, ödenenin iadesi için yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali talep edilmiş ise de, işbu davanın niteliği gereği istem konusu talebin 6102 sayılı TTK’da düzenlenmediği gibi, davalının dava konusu hizmete ilişkin ticari işletmesi bulunduğu iddia ve delillendirilemediği anlaşılmakla,6102 sayılı TTK ‘nın 4 ve 5 ile 6100 Sayılı HMK’ nın 1 ve 2 maddeleri gereğince , mutlak ve nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı karşısında, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin işbu uyuşmazlığın çözümünde görevli olduğu mahkememizce benimsenmiştir.
Mahkememizde açılan işbu dava, hizmet sözleşmesinin gereği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın haksız olduğu iddiasıyla dava açılmıştır.
Mahkememizce görev yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacının, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi gereğince tapu ve belediyede taşınmazın niteliğine ilişkin değişiklikler yapmayı üstlendiği, hizmet sözleşmelerinin 6098 sayılı TBK ‘da düzenlenmiş olup, davalının işbu hizmeti yapan tacir niteliğini taşıyan bir gerçek şahıs olduğu iddia ve ispat edilememesi sebebiyle davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunduğu tespit edilemediğinden, nispi ticari dava niteliğinde olmadığı gibi uyuşmazlığa uygulanacak yasal düzenlemeler TTK’da yer almaması sebebiyle TTK 4 ve 5 ve 6100 sayılı HMK’nın 1 ve 2 maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı benimsenmiş olup, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi ve yine aynı kanunun 115/2. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılabileceğine ilişkin ilkeler göz önünde bulundurularak, davanın mahkememizin görevsiz olması nedeniyle, usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda izah edilen nedenlerle,
1-Mahkememizde açılan işbu davada davalı şirket davada, tapu ve belediyedeki taşınmazın niteliğine ilişkin değişiklikler yapılması bakımından davalı ile hizmet söz. Yaptığı iddia edilerek, dava konusu hizmetin verilmediği iddiası ile, ödenenin iadesi için yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali talep edilmiş ise de, işbu davanın niteliği gereği istem konusu talebin 6102 sayılı TTK’da düzenlenmediği gibi, davalının dava konusu hizmete ilişkin ticari işletmesi bulunduğu iddia ve delillendirilemediği anlaşılmakla,6102 sayılı TTK ‘nın 4 ve 5 ile 6100 Sayılı HMK’ nın 1 ve 2 maddeleri gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin işbu uyuşmazlığın çözümünde görevli olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nun 114, 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın ————Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. Ger. Görevli ve yetkili mahkemece karara BAĞLANMASINA,
4-HMK 20. Maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflarca herhangi bir başvuruda bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ve taraflarca talep edilmesi halinde dosya ele alınarak davanın açılmamış sayılması kararı ile birlikte yargılama giderleri harç ve vekalet ücreti hususunda ayrıca karar verileceğinin taraflara İHTARINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ———- ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2020