Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/662 E. 2021/189 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/662 Esas
KARAR NO : 2021/189
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, fatura tanzim edildiğini, faturalar tahsil edilemeyince müvekkili olan davacının davalı olan borçludan alacağının tahsili için ——-sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, davalı ile müvekkili olan davacı şirket arasında yapılan ticari iş gereği borçlunun müvekkili olan şirkete almış olduğu ürünün karşılığı olarak fatura bedelinin ödenmediğini, fatura bedeli olan borcun ödenmemesi nedeni ile davalı aleyhine ——- sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu dermeyan etmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takip konusu alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davaya konu faturaların müvekkili olan davalı bilgisi dışında tanzim edildiğini, faturalarda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, davalının takibe konu edilen faturalara dayalı olarak aldığı bir mal olmadığını, müvekkili olan davalının davacıdan faturaya dayalı olarak aldığı bir mal bulunmadığını, davacıdan almış olduğu ürün ve mal karşılığı borcunu davacıya ödediğini, haksız ve hukuka aykırı açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—— dosyası celp edilmiştir.
Davalı ve davacı şirket arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —— yıllarına ait BA-BS formları ilgili vergi dairesinden celp edilmiştir.
COVID-19 salgını kapsamında alınan tedbirler gereğince işbu davanın ilk duruşması ertelenmiştir.
Mahkememizin ——- yıllarına ait ticari defterlerinin ibrazı ile ticari defterler üzerinde —— bilirkişiye inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Davacı ve davalı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- —— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Mahkememizce tarafların——-yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, davalı yönünden ticari defterlerin incelenmesi amacı ile —– istinabe yazılmış, BA-BS formları ilgili ——celp edilmiştir.
Davacı yönünden, —— tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize sunulmuştur. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “… Davacıya ait —- yıllarına ait ticari defterlerin açılış tasdikleri ve yevmiye defteri kapanış tasdikinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı, tasdik açısından sahibi lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, davacının davalı adına —- düzenlediği, davalının davacıya çeşitli tarihlerde toplam —- ödeme yaptığı, alacağın likit olduğu, davalının borcundan dolayı takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davacının dava tarihi itibari ile —- temerrüd faizi olmak üzere —– alacaklı olduğu…” belirtilmiştir.
Davalı yönünden ticari defterlerin incelenmesi amacı ile —- istinabe yazılmış,—– tarafından sunulan bilirkişi raporu Mahkememize gönderilmiştir. Mahkememize gönderilen bilirkişi raporunda özetle; —-defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, usulüne uygun tutulduğu, —- ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, — yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin görülmediği, davalı şirketin muhasebe kayıtlarında davacıyı — hesabının altında ——tutarındaki—– adet saat bedelli faturaya—-ödeme yaptığına dair kayıt girdiği fakat bu ödeme kaydının belgesine rastlanılmadığı, bakiye borcun —- yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini zamanında yaptırdığı,—-defterinin açılış tasdiki süresinde yaptırıldığı, kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, icra takip tarihi itibari ile davacı şirkete davalının — borcu olduğu, belgesi olmayan ödeme tutarının —- olduğu, bu ödemenin kabul edilmemesi durumunda davalı ticari defter kayıtlarına göre davacıya —- borcu olduğu, davacının davalıya düzenlediğini iddia ettiği ve dava dosyasında olan faturaların davalıda görülemediği …” belirtilmiştir.
Dosyaya sunulun bilgi ve belgeler, celp edilen —-tarafların ticari defterlerinin içeriği, faturalar, —–tanzim edilmiş bilirkişi raporları dosya içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davalının —– defterinin kapanış tasdikinin görülmediği, kapanış tasdiki olmayan ticari defterlerin sahibi aleyhine HMK. m. 222/4 uyarınca delil olacağı, davalının — yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin olmadığı —- edildiğinden bu durumun davalı aleyhine delil olacağı ve davacının defter içeriğinin hükme esas alınacağı, davacının ticari defterlerinin delil vasfı taşıdığı, davacının ticari defterlerine göre davacının —- alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı vekili, dava dilekçesinde dava değerini—- olarak beyan etmiş olup davanın kabulüne, duran takibin —- üzerinden devamına karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı para olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında —-muayyen- mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak —- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—–takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin — üzerinden ticari faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan 24.292,76-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 1.659,44-TL harçtan peşin alınan 293,40 -TL harcın mahsubu ile bakiye 1.366-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.ÜT. uyarınca 4.080-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 344,20-TL harç, 1.250-TL bilirkişi ve 120-TL posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 1.714,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2021