Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/649 E. 2021/622 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/649 Esas
KARAR NO : 2021/622

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu —- dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğini, davalının icra takibine itirazı ile takibin durdurulduğunu, müvekkilinin davalı şirketin —-yaptığı işler karşılığında—- kestiğini, davalının müvekkiline olan borcunu ödemediğini iddia ederek davalının itirazının iptali ile takibin devamını, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;”Davacı’nın yapmış olduğunu beyan ettiği işin karşılığı olan bedelin ne kadar olacağına ilişkin, Müvekkil Şirket tarafından verilmiş bir onay barındıran herhangi bir belge mevcut olmadığını, müvekkil Şirket yetkilileri tarafından bir onay verilmeksizin yapılan işlerin ve buna ilişkin düzenlenen faturanın, Müvekkil Şirket tarafından kabulü mümkün olmadığını, davacı’nın mal veya hizmeti vermeden önce yapılacak olan işin karşılığı olan tutar konusunda müvekkil —- onay alması gerektiğini, davacı’nın öncelikle—bedel konusunda onayının alındığını kanıtlaması gerektiğini, bu konuya ilişkin dava dosyası kapsamında herhangi bir belge mevcut olmadığını, davacı —- onayı olmaksızın bir işlem yapmış olması, Müvekkil Şirket’i hiçbir şekilde bağlamayacağını, davacı tarafından dava dosyasına bu konuya ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, davacı’nın haksız davasının reddi gerektiğini, müvekkil Şirket tarafından Davacı’ya tutar konusunda verilen bir onay mevcut olmadığını, davacı Müvekkil Şirket’çe verilmesi gereken bu onay olmaksızın bir hizmet yerine getirdiğini iddia ettiğini, müvekkil Şirket’in, Davacı’nın talep etmiş olduğu tutarla bağlı olmadığı göz önünde bulundurularak, davanın her halükarda reddi gerekmekle birlikte, bir an için davanın kabul edildiği varsayımında dahi, ayıp oranında bedelden indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafından Müvekkil’e teslim edilen mal ve hizmetler ayıplı olup; Türk Borçlar Kanunu (TBK) 227 uyarınca, ayıp oranında bedelden indirim yapılması gerektiğini, dava konusu takibin dayanağı olan faturaya konu mal ve hizmetteki ayıpların tespit edilerek bu oranda bedelden indirim yapılmasını talep etiğini, davacı tarafından Müvekkil Şirket’e mal ve hizmet verdiği söylendiği, ancak hemen belirtmek gerekir ki Davacı tarafından Müvekkil Şirket’e verilmiş olduğu iddia edilen tüm malların ayrıntılı olarak açıklanması ve bu malların Müvekkil Şirket’e teslim edildiğine dair yazılı belge sunulması gerektiğini, davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği tutar ile, Müvekkil Şirket kayıtlarındaki tutarlar çeliştiğini, ayrıca verildiği iddia edilen hizmetlerle ilgili bedel tespiti ancak bilirkişi marifetiyle tespit edileceğinden asla kabul anlamına gelmemekle birlikte alacak likit ve muayyen olduğunu, müvekkil şirket, haklı bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, haksız icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
Taraflara ait ticari defterlerin tasdik işlemlerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı,
Tarafların kayıtları birbiri ile uyumlu olup her iki tarafın kayıtlarına göre davacının davalıdan 17.229,22 TL alacaklı olduğu,
Sayın Mahkeme tarafından takip tarihinin temerrüd başlangıç tarihi olarak kabulü halinde dava tarihi itibariyle davacının işlemiş faiz dahil toplam alacağının;
—– faizi oranlarına göre 20.533,81 TL ,
Yasal Faiz oranına göre 18.762,86 TL olarak hesaplandığını bildirir görüş sunmuştur.
DELİLLER
—- Esas sayılı icra dosyası
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
*Taraf şirketlere ait —-
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava —– Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine başlatılan icra takibine İİK 67 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı davalı ile aralarında ticari ilişkisi olduğunu, davalıya çeşitli — yapıldığını ,yapılan işler karşılığında takibe konu faturaların kesildiğini , toplamda 17.229,22 TL alacaklı olduğunu, davalı aleyhine —- esas ile icra takibi başlatıldığı, davalının borca itiraz ettiği ve takibin durduğunu, davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerektiğini iddia etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde salt fatura düzenlenmesi taraflar arasında akdi ilişkinin (alım-satım ve alım satıma konu malın teslimi olgusu, imalatın yapılıp malul malın teslim edildiğini, bir iş görüldüğünü veya bir menfaat sağlandığını) varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığını, davacının akdi ilişkinin varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiğini, fatura düzenlenmesi tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığını savunmuştur.
İcra dosyası celp edilmiş ve yapılan incelemede davacı davasını 1 yıllık dava açma süresinde açtığı anlaşılmaktadır.
Davacının alacağının olup olmadığı hususunda tarafların ticari defterlerinin delil olarak dayanıldığı anlaşılmış ve mahkememizce taraflara ticari defterlerini inceleme gününde sunmaları için ihtaratlı kesin süre verilmiş, tarafların defterlerini sunduğu anlaşılmaktadır.
Taraflara ait uyuşmazlık yıllarına—- kayıtları celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Somut olayda bilirkişi raporu da dikkate alındığında; Tacir olan taraflardan Davacının ve Davalının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu, incelemelerin tapıldığı, takip konusu faturaların kayıtlarında yer aldığı,Tarafların kayıtları birbiri ile uyumlu olup her iki tarafın kayıtlarına göre davacının davalıdan 17.229,22 TL alacaklı olduğu görülmüş ve tespit edilmiştir,Davalının resmi defter kayıtlarında Davacıya takip tarihi itibari ile 17.229,22 TL ASIL BORÇ bakiyesinin olduğu görüldüğü, yani davacının kesmiş olduğu faturaları davalıya tebliğ ettiği ve davalının da bu faturaları vergi dairesine bildirdiği, defterlerine kaydettiği, deftere kaydı yapılan faturanın davalı tarafından teslim alındığı, bu doğrultuda ticari ilişki kapsamında hizmetin davalıya teslim edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığından dolayı, 6102 sayılı T.T.K. 21/2 maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen fatura muhteviyatının kabul edilmiş olduğu, davalının ödeme itirazında bulunmadığı ve dosyada ödemeye dair bir belge sunulmadığı göz önünde bulundurulduğunda davanın kabulüne, davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 17.229,22 -TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 1.176,92 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 294,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 882,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 939,50 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 294,24 TL harç toplamı 1.233,74 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.