Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/648 E. 2022/229 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/648 Esas
KARAR NO: 2022/229
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 05/04/2022
Dava, — tarihinde—- kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve —- gönderildiği, anılan Mahkemenin—– sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın —-tarihinde Mahkememize tevzi edilerek yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA /TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı tarafa vermiş olduğu —- hizmeti nedeniyle alacaklı oldukları ——-dosyası ile takibe konulduğunu, davalının borcunun bulunmadığı gerekçesiyle takibe itirazda bulunduğunu, davalının düzenli çalışılan bir müşteri olduğunu ileri sürerek davalının icraya yapmış olduğu itirazının kaldırılarak alacaklı oldukları miktar olan ——– üzerinden takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhinde icra inkar tazminatı ile birlikte masraf ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—– sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir ——- celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığından, davalının, davacının ileri sürdüğü iddiaların tamamını inkâr ettiği varsayılmıştır.
——tarihli yszı cevabı dosya arasına alınmıştır.
6100 sayılı HMK Madde 222-(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (——-) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)—— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
— tarihli ön inceleme duruşması — numaralı ara kararı ile; Tarafların— yılına ait ticari defterleri üzerinde —- bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, dosyanın tevdi edildiği —- tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle;—– noter açılış tasdikleri yasal süresi içerisinde yapıldığı,—-yılına ait yasal defterlerin tümü birbirleriyle uyumlu olup, yasal defterlerindeki kayıtlar ile dayanağı belgeler birbirini teyit ettiği,—- yılına ait yasal defterlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 64 ve müteakip hükümlerine göre yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmış olmaması ile belirli kanuni şartları taşımadığı sabit olmakla, ibraz edilmiş olan ticari defterlerinin delil olma ve ispat kuvvetine sahip bulunmadığı, Davalının yasal defterlerini ibraz etmediği, Davacı ile davalı arasındaki ilişki —hizmet bedeli olup, davacı davalı ile arasındaki ticari ilişkileri —- takip ettiği, davalı adına düzenlenen faturaları bu hesabın borcuna davalı tarafından yapılan ödemeleri de bu hesabın alacağına kaydettiği, icra dosyasının ve cari hesap ekstresinin incelenmesinde —- geçmiş gün faizi toplam — olduğu, Davacının davalı adına düzenlediği faturalar —altında kaldığından —formuna alınmadığı, yapılan incelemeler sonucunda; davacının — carı hesaptan alacağı—- geçmiş gün faiz tutarı toplam —–davacının alacaklı, davalının borçlu olduğu…” belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan ve itiraz dilekçeleri dosya içerisinde mübrezdir.
Davacı vekilince —-tarihli beyan dilekçesi ile yemin deliline ilişkin beyanda bulunduğu, Mahkememizin —- tarihli ara kararı ile davacının dava dilekçesinde “yemin” deliline dayanmadığından davalıya temin teklif edilmesi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
— tarihli celsede ek rapor alınmak üzere dosyanın yeniden bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan —— işletme hesabı —– kayıtlarının incelenmesinde; İşletme hesabı defterinde ve —— cari hesaplara yer verilmediğinden sadece mal alışlarının ve satışlarının veya yapılan giderlerin yer alması gerektiğinden işletmenin —– Kişilere olan borcu ve alacağının gözükmediği, —- tarihinde firma sahibi tarafından gelen mailde herhangi bir borç ve alacağın bulunmadığını belirttiği, —- yoklama fişinde firmanın —- tarihinde işi bıraktığı ve kapandığının belirtildiği, davacının dosyada bulunan mahkemeye sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde; davalıdan —- alacaklı olduğunu, kök raporda yapılan incelemede davacı nezdinde davalının cari hesap ekstresimin incelenmesinde; davacının davalıdan — alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalıya sunulan ——belirtilmiştir.
Tanzim edilen ek rapor taraf vekillerine tebliğ edildiği, taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan ve itiraz dilekçeleri dosya içerisinde mübrez olduğu anlaşılmıştır.
—- tarihli celseye davalı asil bizzat katıldığı, davacı tarafından dayanılan —görüşme kayıtları ile ilgili; —duruşma sırasında gösterilen — çıktısını biliyorum. Bu çıktı doğrudur ancak başka bir borç ve hukuki işleme dair yazılmıştır. Mahkemenizde görülen dosya için bu whatsapp çıktısı geçerli değildir…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
—- sayılı takip dosyası incelendiğinde; Davacı tarafından ——— davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, huzurdaki davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından gümrük müşavirliği hizmeti verildiği ileri sürülerek alacak iddiasında bulunulduğu, taraf ticari defteri üzerinde mahkememizce re’sen seçilen bilirkişi tarafından yapılan incelemede davacının —hesaptan alacağı—– davacının alacaklı olduğu, davacı tarafa ait —– ait yasal defterlerin tümünün birbirleriyle uyumlu oldukları ve yasal defterlerindeki kayıtlar ile dayanağı belgelerin birbirini teyit ettiğinin belirtildiği, yapılan bu tespit karşısında davacı tarafa ait ticari defterlerde yer alan kayıtların davacı lehine delil olma kuvvetine sahip bulunduğunun mahkememizce kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafından dayanılan —- kayıtlarında borca ilişkin konuşma dökümünün yer aldığı, — celsede davalı asil tarafından —-doğrulandığı ve ancak başka bir borca ilişkin olduğu yönünde savunmada bulunulmuşsa da savunmaya ilişkin hiçbir somut delil ibraz edilmediği, deliller kapsamıyla davacının davalıdan —– bulunduğu ve bu bedele yönelik itirazın iptali gerekmekle birlikte davalının takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin hukuken yerinde olmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE-KISMEN REDDİNE,
2-)Davalının—— sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen İPTALİ ile , takibin ——- asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
-Takibe, takip talebindeki talebi aşmamak kaydıyla değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmesine,
-Faize yönelik talebin reddine,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si tutarında olan 771,92-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 263,65-TL harçtan, peşin alınan 67,32-TL’nin mahsubu ile bakiye 196,33 -TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5A-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 1.280,40-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5B-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——-bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 39,60 -TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca 3.859,64-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davanın ret edilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca 82,02-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 89,02-TL harç ve 962,70-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.051,72-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak toplam 1.020,16-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davalı tarafça yatırılan 7,80-TL vekalet harcından kabul- ret oranına tekabül eden 0,23 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.05/04/2022