Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/647 E. 2022/536 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/647
KARAR NO : 2022/536
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafın itiraz ettiğini, söz konusu icra takibinde durma kararı verildiğini, İş bu haksız itiraza yönelik dava açabilmek için dava açılmadan önce arabulucuyla başvurulduğunu, arabuluculuk son tutanağında taraflar arasında yapılan görüşmelerde olumu bir sonuç alınmadığını, Taraflar arasında cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, davalının —- tarihi sonunda toplam —– borçlu olduğunu, icra dosyasına yapılan itirazın iptalini talep ettiklerini, Yukarıda açıklananlar sebebiyle, icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptaliyle takibin devamına, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafın itiraz ettiğini, söz konusu icra takibinde durma kararı verildiğini, iş bu haksız itiraza yönelik dava açabilmek için dava açılmadan önce arabulucuyla başvurulduğunu, arabuluculuk son tutanağında taraflar arasında yapılan görüşmelerde olumu bir sonuç alınmadığını, taraflar arasında cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, davalının—– borçlu olduğunu, icra dosyasına yapılan itirazın iptalini talep ettiklerini, icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptaliyle takibin devamına, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
——– Esas sayılı dosyası uyaptan celp edilmiştir.
Taraflara ait —- ticari defterleri üzerinde ——- tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): —— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
–:”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf gerçek kişi tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların—–yılına ait ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. —- bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin — yılına ait —– gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, davacı şirketin—– yılına ait Ticari defterleri Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. Md gereğince açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacı şirketin — yılına ait Ticari defterleri ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85md ve HMK 222. Maddesi gereğince delili niteliğine haiz olabileceği kanaati oluştuğu, davacı şirketin — yılına ait Ticari Defterler VUK 228-226 md gereğince muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup kazıntı ve silintiye rastlanmadığı, davacı tarafın —– ——-numarası ile tacir olarak kayıt olduğu görüldüğü, davacı taraf yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturayla toplam — tutarın hizmeti verdiğini, davalı tarafından —- ödeme yapıldığı görüldüğü, davacının davalıdan kaydi olarak — tutarında alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı şirketin —– yılına ait Ticari defterleri Ticaret kanunun 64 ve 213 sayılı VUK ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, davalı şirketin —- ait Ticari defterleri Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. Md gereğince açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davalı şirketin ——yılına ait Ticari defterleri ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85md ve HMK 222. Maddesi gereğince delili niteliğine haiz olabileceği kanaati oluştuğu, davalı şirketin —– yılına ait Ticari Defterler VUK 228-226 md gereğince muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup kazıntı ve silintiye rastlanmadığı, davalı tarafın—— numarası ile tacir olarak kayıt olduğu görüldüğü, detaylıca verilen davalı taraf yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturayla toplam — tutarın hizmeti verdiğini, davalı tarafından —ödeme yapıldığı görüldüğü, davalının davacıya kaydi olarak —- tutarında borçlu olduğu tespit edildiği, aşağıda dökümü yapılan faturada davacı tarafından fatura üzerinde düzelme yapıldığı ve faturanın —- dahil toplam olarak —-olarak düzeltildiği görüldüğü, davacı tarafından eski tutar olan —olarak kayıtlı kaldığı görülmek bu hususta davalı tarafın ticari defterleri ile faturanın uyum sağladığı görüldüğü, aradaki Fark — davacı eksik kayıt yaptığı tespit edildiği, dökümü yapılan ödemelerde davalı tarafından davacı —— yaptığı ödemelerin davalı tarafın ticari defterlerinde— ile kayıtlı olduğu, davacı tarafın ise ticari defterlerinde bulunmadığı tespit edildiği, davacı kayıtlarında davalı kayıtlarında —– kayıtlı, dava Konusunun taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının — tutarlı cari hesap ekstresi alacağı tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından cari hesap alacağının tahsili amacıyla —- tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda —-sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davacının —- ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının —-ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, detaylıca verilen davacı taraf yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalıdan kaydi olarak —- tutarında alacaklı olduğu görüldüğü, detaylıca verilen davalı taraf yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davalının davacıya kaydi olarak — tutarında borçlu olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine —- dava açtığı görülmüş ise de; davalı tarafından her ne kadar ticari defterlerinde —-görünmüş ise de ödemelerin dava tarihinden sonra yapıldığı dava tarihinde davalı tarafın davacı yana toplamda davacı tarafından davalı tarafından dava Tarihine Kadar —–olduğu sonuç ve sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce dosyada alınan rapor, davacı tarafın ticari defter kayıtları ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup;. dava Konusunun taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının—– cari hesap ekstresi alacağı tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından cari hesap alacağının tahsili amacıyla—–tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda —- davanın ikame edildiği belirlendiği, davacının —– ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının —— yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, detaylıca verilen davacı taraf yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalıdan kaydi olarak —-tutarında alacaklı olduğu görüldüğü, detaylıca verilen davalı taraf yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davalının davacıya kaydi olarak —-borçlu olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine —- dava açtığı görülmüş ise de; davalı tarafından her ne kadar ticari defterlerinde —- görünmüş ise de ödemelerin dava tarihinden sonra yapıldığı dava tarihinde davalı tarafın davacı yana toplamda davacı tarafından davalı tarafından dava Tarihine Kadar —alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defterleri incelenmesi sonucunda icra takibine konu—- davacının alacaklı olduğu miktara ilişkin bir ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın ödeme hususundan kaynaklandığı, davalı taraf dava tarihinden sonra —- ödeme yaptığı görülmektedir. Ayrıca, davalı taraf aradaki ticari ilişkiye nispeten davaya konu icra takibine ilişkin —- ödemeyi ticari defterlerine işlemiş olduğu, bu ödemeyi dava dışı farklı bir şirket carisine virman yaparak oluşturduğunu beyan etmişlerdir. Davacı taraf —- bu ödemeyi kabul etmemektedir. Davalının, davacıdan alacaklı olduğundan bahisle başka bir şirkete —- yapmasının davacı yönünden bir sonuç doğurmayacaktır. Keza davacının buna rızası olduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacı tarafın takip tarihinde —- alacaklı olduğu sabittir. Davalı tarafın dava açıldıktan sonra —– ödemenin tahsilde dikkate alınmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2—– sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin —–üzerinden yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, davalı tarafından—- tarihinde yapılan — ödemenin tahsilde dikkate alınmasına,
3-Asıl alacak olan 21.293,10 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Karar ve ilâm harcı olan 1.454,53-TL harçtan peşin alınan 363,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.090,89-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan toplam 994,50 TL yargılama gideri ve 363,64 TL peşin harç toplamı 1.358,14 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 23/09/2022