Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/645 E. 2020/333 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/645 Esas
KARAR NO : 2020/333
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ: 07/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil —– tarihinde tescil edilerek —tarihli — yayınlanan ana sözleşme ile ———– kurucusu ve tek ortağı olduğunu, müvekkilinin—– yevmiye sayılı işlemi ile tasdik edilen —-kararla, şirket hissesinin tamamını —– devrettiğini, aynı kararla yeni ortak —–yıllığına ——— yetkili kılındığını, sözleşmede müvekkilinin yetkisinin (müdürlük görevinin) sona erdiği hususunun hüküm altına alınmasının sehven unutulduğunu, devir sözleşmesine ilişkin kararın —- yayınlandığını, müvekkil —- devir sözleşmesinin tescil edildiği tarihten itibaren şirketle ilişiğini tamamen kestiğini, İşbu dava tarihine kadar şirket işleriyle ve şirketin yeni sahibi —— ile hiç bir ilgisi ve teması olmasığını, Hissesini devrettikten sonra başka bir iş yerinde ücretli olarak çalışmaya başladığını, müvekkiline —- tarafından; ——– prim borçları nedeniyle —- adet ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emirlerinin iptali için ———– ile dava açıldığını, davanın derdest olup ilk duruşması —–tarihinde olduğunu, maruz kalması kuvvetle muhtemel takip riskine engel olmak üzere davalı şirket yetkilisi ile temasa geçtiğini, şirket yetkilisi —– müvekkiline hisse devrinden sonra şirket ile ilişiği olmadığı ve müdürlük yetkisinin kalmadığına ilişkin yazı verdiğini, işbu yazının müvekkilinin takibe maruz kalmasına engel olmayacağının açık olduğunu, bu nedenle müvekkilinin ——— hisse devir sözleşmesindeki yanlışlığın giderilmesi ve durumun —- edilmesini istediğini, davalı Şirket yetkilisi —–müvekkiline, düzeltme kararı aldıklarını ancak kararı yayınlatamadıklarını söylediğini, davacı müvekkili—- hissesini devrettiği, yönetim yetkisinin ve sorumluluğunun bulunmadığını, Davalı Şirketin borçlarından dolayı icra tehdidi altında olduğunu, davalı —- hissesinin tamamını —-tarihinde — devretmesi nedeniyle,– temsil ve idare yetkisinin sona erdiğinin tespitine karar verilmesine, kararın —- tesciline ve T—— ilanına, dava giderleri ile vekalet ücretinin Davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ve tüm deliller incelenmiştir.
Mahkememizde açılan işbu davanın; davacı —davalı ——- hissesinin tamamını —- tarihinde, —-devretmesi nedeniyle — temsil ve idare yetkisinin sona erdiğinin tespitine karar verilmesi, kararın ——– ilanına, dava giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline, hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasına sunulan davalı şirket —- ortağı ——– sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirketteki —- hissesini —devir ve temlikettiği ve şirkette —-herhangi bir payının kalmadığını, şirketin tüm hisselerini—– devir edilmiş olduğu anlaşılmakta olup, hisse devir eden ve devir alanın katılımlarıyla toplanan şirket ortaklar kurulunun —-nolu kararı ile şirket devrinin kabulü ve devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine, şirket müdürlüğüne —- —- atanmasına, şirketin münferit imza ile temsil ve ilzam edilmek üzere —- yetki verildiği karara bağlandığı, ancak davacının şirketteki ortaklığı sona ermesine rağmen müdürlüğün sona ermesine ve devam etmesine ilişkin herhangi ayrıntıya yer verilmediği, işbu kararın —– sayılı —–yayınlandığı anlaşılmıştır.
Ayrıca davalı şirket temsilcisi —- günlü ilgili makama sunulmak üzere tanzim ettiği beyan dilekçesinde —— tarihi itirbariyle şirketteki müdürlük görevi ve yetkisinin sona erdiğini yazılı olarak bildirmiş, şirket ortaklar kurulunun —- sayılı kararı ile de, ortaklar kurulunun —— sayılı kararına sehven yazılması unutulan aşağıda yazılı hükmün eklenmesine,——— müdürlüğü ve temsil yetkisinin —– tarihinde sona ermiştir.” şeklinde karar alındığı görülmüştür.
Mahkememiz tarafından dosyaya sunulan davalı şirkete ait —— yevmiye numarası ile onaylanan karar defterinde yukarıda incelenen, ——— sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesinin ve davacının şirketteki yönetim kurulu üyeliğinin ve şirketi temsil yetkisinin, — tarihinden itibaren sona erdiğine ilişkin, —- günlü ek ortaklar kurulu kararının mevcut olduğu ve kararların yukarıda belirtildiği gibi noterce tasdik edilmiş olduğu defter kapsamının incelemesinden anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 595. Maddesinde düzenlenen Limited şirket pay devrinin, “yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması” düzenlenmiş olup, TTK 595/2 bendinde de “şirket ana sözleşmesinde aksi öngörülmemişse esas sermaye pay devri için ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur” şeklindeki düzenlemeler ile şirket pay devrinin, noterce imzaları tasdik edilen temlik beyanı ve ortaklar genel kurulu kararı onayı ile gerçekleşeceği düzenlenmiştir.
Dosyada mevcut ——– hisse devir ve temlik sözleşmesinin, karar defterinde alınmış bulunan — nolu ortaklar kurulu kararı ile onaylandığı—–günlü ortaklar kurulu ek kararı ile de, —— tarihinden itibaren davacının şirket yönetim kurulu üyeliği ve müdürlüğü görevlerinin sona erdiğine ilişkin kararlar ile davacı pay devrinin hukuka uygun olarak tamamlandığı mahkememizce belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan —- günlü duruşmada davalı şirket temsilcisi —- tarafından,
“Davacı——– hissesinin tamamını kendisine devrettiğini, muhasebecisinin yaptığı hata sonucu, —- müdürlüğünün sona erdiğini ticaret sicile bildirilmesinin unutulduğunu, davacının şirketle hiçbir alakasının bulunmadığını belirterek —- tarihinden itibaren davacının hiçbir sorumluluğu bulunmadığı halde şirketin yetkilisi olarak görüldüğünü belirterek davayı kabul ettiğini” beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede davalı şirket müdürü ——– günlü pay devri ile bu devri onaylayan —- günlü ortaklar kurulu kararını ticaret siciline tescil ve ilan edildiği, böylece şirketin tek ortağının ve yetkilisinin —- tarihinde atandığı ve bu kararın ————, ancak her nedense davacının şirketteki müdürlük görevinin sona erdiğine ilişkin ibarenin karar yazılmasının unutulduğu, gerek devir sözleşmesi gerekse ortaklar kurulu kararlarında davacının temsil yetkisinin devam ettiğine ilişkin bir ibarenin yer almadığı, esasen davacının şirket fiilen yönetimine katılmadığı sunulan karar defteri ve dosyadaki tarafların beyan ve kabulleriyle sabit olup, esasen şirketin birden çok ortağının bulunması durumunda, şirket müdürlerinden birinin ortak olmasına gerek olmadığı, ancak olayımızda şirketin tek ortağı ve müdürü ——— mevcut olduğu bu nedenle davacının müdürlük sıfatının TTK 623. Maddesi gereğince de şirketteki paylarının tamamını devretmesi ve bu kararın ortaklar kurulu kararı ile onaylandığı —- tarihi itibariyle sona erdiği mahkememizce benimsenmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davacının davalı ——- müdürlük görevini davacının şirkette bulunan hissesinin dava dışı — devir ettiği ve İşbu şahsın şirkete müdür olarak atandığı tarih olan —- tarihi itibariyle şirket temsil yetkisini sona erdiğinin TESPİT VE ——- TESCİLİNE,
2- Karar özetinin —- İLANINA,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 161,90-TL posta masrafı ile 95,20-TL harç (44,40- TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet suret harcı) olmak üzere toplam 257,10-TL yargılama giderinin davalı ——– alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı şirketten tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilini yüzüne karşı, davalı temsilcilerinin yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde —– ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2020