Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/639 E. 2021/746 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/639 Esas
KARAR NO: 2021/746
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında —-yapıldığını, davacı şirketin taşıma hizmetini gerçekleştirdiğini bu hizmet karşılığında davalı şirkete fatura düzenlediğini şu bu faturalara istinaden davalı şirketten bakiye alacağının kaldığını bu alacak için icra takibini başlattıklarını ancak davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı tarafça haksız ve kötü niyetli yapılmış olan itiraza karşılık davalı aleyhine hükmolunan meblağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı şirkete borcunun olmadığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında —- tarihli sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı şirketi zarara uğrattığını, sözleşmede gümrük varış işlemlerinin davacı şirkete ait olduğunu ancak davacı şirketin ödemediğini davalı şirketin yaklaşık — ödeme zorunda kaldığını, davacı şirketin taşıma montaj işlemlerini yapmadığını bu sebepten dolayı da davalı şirketin — ücret ödemek zorunda kaldığını, davacı şirket tarafından taşınan eşyalar hasara uğratıldığını,— meydana geldiğini, davacı şirketin sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerin yerine getirmediği ve davalı şirketi zarara uğrattığı için davacı şirketin bakiye ücret alacağına hak kazanamadığı nedenle davanın reddine karar verilmesini, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
—- sayılı dosyası celp edilmiştir.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): —- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada,—– tarafından tanzim edilen heyet raporunda özetle; ihtilaf konusu ev eşyasının — taşındığı bina —– taşıyıcı aynı zamanda lojistik hizmet sağlayıcı davalının 1. Kata kadar taşıma taahhüdünün üzerinde bir kata taşındığı, dışarıdan kurulan vincin davalı taşıyıcının temin etmediği, zira bu hizmete ilişkin bir ilave ücret talebi bulunmadığı dolayısıyla şayet eşyalarda herhangi bir kısmı hasar var ise davalı taşıyıcıya hata ve kusur atfedilmeyeceğinin değerlendirildiğinde, ev eşyasının sahibi tarafından getirillen vinç marifetiyle —-bina dışından açık pozisyonda bir platforma kımi yüklemeler yapılarak taşındığını, vinç marifetiyle yapılan uygulamanın davacı taşıyıcının yardımcısı adamı sürücü tarafından tespit edilerek—- senedi üzerinde ihtirazi kayıt çekince koyulmak suretiyle derç edilldiği, ayrıca yerinde tespit ile fotoğraflandığı, ev eşyalarının alıcısı sahibi tarafından düzenlenen hasar tutanağı tek taraflı düzenlendiğini, davacı taşıyıcının ifa sorumlusu adamının imzasına havi olmadığını, davacı yan ile davalı yan arasında akdedilen sözleşmede taşıma ve hizmet bedelinin — olarak belirlenerek karşılıklı mutabık kalındığı ancak davacı yanın — bedeli açıklamalı fatura haricinde ayrıca ——– açıklamalı ayrı bir navlun faturası düzenlendiği, söz konusu faturanın neye hangi hizmete istinaden düzenlendiğinin anlaşılamadığı, tespitleri kapsamında davacı taşıyıcının geçici zilyetliğinde taşıdğıı ev eşyalarını kısmi hasara uğrattığı yönünde davalı yan savının ispata muhtaç olduğunu, davacı taşıyıcının davalı yana ve —- gönderen-alıcı olarak görülen sahibinin eşyalarına karşı özen borcunu göstermek suretiyle edimini ifa ettiğini değerlendirilmekle birlikte, davalı şirket tarafından ibraz edilen — ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kalmak kaydıyla defter kayıtlarının biribirini doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı şirket tarafından ibraz edilen — elektronik defter genel tebliğine göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ancak yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetinde olduğunu, tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğunu, davalı ve davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davacının davalıya— düzenlendiği, davalı tarafın davacı tarafa —-ödeme yaptığı neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi — alacaklı olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu aylık bildirim limiti üstünde kalan tüm faturaları davanın taraflarının — ilgili —bildirdiği tarafların beyanlarının birbirleriyle uyumlu olduğu ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içerisinde itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediğini, davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının faiz aşamasında icra dairesince hesap edilebileceği, uyuşmazlığa konu dava da somut olay bakımından davacı —-geçici zilyetliğinde taşıdığı eşyalara karşı özen borcunu göstermek suretiyle edimini ifa ettiği, davalı taşıtan —- — iddiasının ispata muhtaç olduğu kanaatini belirtmiştir.
Mahkememizce alınan —- tarihli ek raporda; mali açıdan değerlendirildiğinde davalı vekili tarafınca ileri sürülen itirazlar kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda kök raporda sunulan görüşlerinde değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığını, sektörel yönde değerlendirildiğinde davalı yanın itirazlarının ispata muhtaç olduğu kök raporda sunulan görüşlerde değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı bu sebeple kök rapordaki kanaatlerini muhafaza ettikleri görüşünü bildirmişlerdir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları sonucunda; tarafların ticari defterlerinin uyumlu olduğu ve alacak borç durumunun birbirini doğruladığı, davacının davalıya —- fatura düzenlendiği, davalı tarafın davacı tarafa — ödeme yaptığı neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi — alacaklı olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu aylık bildirim limiti üstünde kalan tüm faturaları davanın taraflarının — —- bildirdiği tarafların beyanlarının birbirleriyle uyumlu olduğu ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içerisinde itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği görülmüştür. Taşıma esnasında vinç marifetiyle yapılan uygulamanın davacı taşıyıcının yardımcısı adamı sürücü tarafından tespit edilerek — senedi üzerinde —- çekince koyulmak suretiyle derç edildiği, ayrıca yerinde tespit ile fotoğraflandığı, ev eşyalarının alıcısı sahibi tarafından düzenlenen hasar tutanağı tek taraflı düzenlendiği, davacı taşıyıcının ifa sorumlusu adamının imzasına havi olmadığı, davacının taşıma sözleşmesi gereğince edimini yerine getirdiği, eşyalardaki hasarın davacı tarafından sağlanan vinç ile taşınırken oluşabileceği, vinç ile taşınmadan önce eşyalarda hasar olduğuna dair ispata yeter delil bulunmadığı, sözleşmede asansör kurularak eşyaların eve çıkarılması ücrete tabi olmadığından, —- çıkarılmaya ilişkin davacının vinç bedelinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davalı tarafın — iddia ettiği ödemelere ilişkin net belge sunmamakla birlikte, teklif mektubunda — fiyata dahil olduğu, ancak — teklif edilen fiyata dahil olmadığının belirtildiği, dolayısıyla davalı tarafın — yapmış olduğunu beyan ettiği ödemelere ilişkin davacıdan bir hak iddiasında bulunamayacağı görülmüştür. Açıklanan tüm bu gerekçelerle davacının davalıdan —- alacaklı olduğu görülmekle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2—– sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin — üzerinden —— cinsinden uygulanan en yüksek faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan — üzerinden takip tarihindeki kur ile hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanan karar ve ilâm harcı olan 826,54-TL harçtan peşin alınan 142,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 684,50-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 71,00 TL müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 1.471,00 TL yargılama gideri ve 142,04 TL peşin harç toplamı 1613,04-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 22/10/2021