Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/622 E. 2022/799 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/622 Esas
KARAR NO : 2022/799

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —– sicil numarası ile kayıtlı, —– imalatı yapan bir şirket olduğunu, Davalı —–ise davacı firmanın hakim ortağı —— ile bazı ticari ortaklıklara girmiş olduğunu, davacı tersanesinde yapılan ve daha önce yapılmış——- görererek beğendiğini, benzer bir—– imalatı için davacı firmadan ön çalışma yapmasını ve uluslararası bir firmaya—-çizimi yaptırılmasını talep ettiğini, davacının—— imalatı konusunda faaliyet göstermekte olan bir firma olduğu için ——-çizimi gibi konularda uluslararası firma ve —– iş birliği halinde olduğunu, davalının, davacı şirketten—— çizimi konusunda talepte bulunduğunu ve işbu talep üzerine 32 metre, tek direk, —-üst yapı özelliklerine sahip—– çizimi yapıldığını ve bu çizimin davacı şirket tarafından uluslararası piyasada çok iyi tanınan ——yaptırıldığını ve çizim ile beraber gerekli hesaplamalar ve bir kısım detayların bu firma tarafından yapıldığını, sonrasında bu çizim ve işlemlerin davalı tarafla paylaşıldığını, yine ——— çizimi öncesinde davacı şirket yetkilisi—— kapsamında birlikte —— gittiklerini ve bu seyahatin tüm masraflarının davacı şirket yetkilisi tarafından karşılandığını, davalı tarafın burada da ——-ile yüz yüze görüşme imkanı bulduğunu ve——-çizimi hususunun daha detaylı hale geldiğini, yine davalı tarafından davacıya gönderilen ve üzerinde hiçbir açıklama yer almayan bu dekontların davalı tarafından istenilen ve siparişi üzerine çizimi yaptırılan ——-için ödenmesi gereken bedellerin geri ödemesi olduğunu, davalı —— gerçeğe aykırı beyanlar ile davacı şirketin İİK 177. maddesi hükmü gereğince doğrudan iflası talepli——- esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu dava konusu dekontlar ile müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia ettiğini ancak bu ödemeleri niçin yaptığına dair herhangi bir açıklama ve belgenin sunulmadığını, davalı tarafından herhangi bir alacak davası ve icra takibi yapılmadığını, ispat edilemeyen ve kesinleşmemiş bir alacağa ilişkin doğrudan iflas davası açıldığını, bu iflas davasında müvekkil firmanın 200.000.000,00 TL’yi aşkın malvarlığı üzerine teminat miktarı olan 300.000,00 TL teminat karşılığında tedbir konulduğunu, böylece Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatlarının arkasından dolaşılarak, herhangi bir açıklama ihtiva etmeyen banka dekontlarına kesinleşmiş alacak muamelesi yapıldığını, verilen bu tedbir kararı nedeniyle davacı şirketin işlemlerinin durma noktasına geldiğini, varlığı ispatlanmamış bir borç için davacı şirketin tüm malları üzerine tedbir konulması, satış ve tasarruf işlemlerinin engellenmesinin davacı şirketi zor duruma düşürdüğünü, böyle olunca bir an önce davacının haklılığının ispatlanması için bu davayı açtıklarını, henüz dava ve icra takibi mevcut olmadığından bu dava neticesine kadar İİK. 72/2. maddesi gereğince Mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile davacı şirketin davalıya dava konusu olan ve dilekçede belirtilen dekontlardan kaynaklı herhangi bir borcun olmadığının tespiti ile dava değerinin %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahküm edilmesini, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirketin hissedarlarından —— ile ayrı ayrı imzaladığı 12/11/2018 tarihli —–Hisse Devri Sözleşmesi ile davacı şirketin %50 hissesini devraldığını, böylelikle davacı şirket hisselerinin %50-%50 müvekkili ile——-ait hale geldiğini, müvekkilinin hisse devrinin şirketin pay hesabına işlenmemesi sebebiyle bu hususta ——Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) —— Esas sayılı dosya ile dava ikame ettiklerini ve ilgili dosyanın derdest olduğunu, müvekkili ile ——- fuarına gitme gerekçesinin, her ikisinin de davacı şirkette %50-%50 ortak olması ve davacı şirketin iştigal konusunun —— olduğunu, davacının iddiasının aksine davaya konu dekontlarda yer alan tutarların, ——- çizimi için değil, müvekkilinin davacı şirketin ortağı olması sebebiyle şirkete borç vermek amacıyla gönderildiğini, bu hususun——- kayıtlarından da görüleceğini, nitekim 23/01/2019 tarihli —— mesajında dava dışı —–şirketin borçları için 281.496,00 TL ödeme yapması gerektiğini ve davacı şirkete ait banka hesap bilgilerini müvekkiliyle paylaştığını ve müvekkilinin aynı gün 281.500,00 TL tutarında davacı şirkete borç gönderdiğini, ——– Soruşturma nolu dosyasının takipsizlikle sonuçlandığını ve bu karara itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştiğini, müvekkilinin ——- çizimi konusunda ön çalışma yapılması hususunda bir talebinin olmadığını, taraflar arasında hiçbir zaman——-imalatı için sözlü veya yazılı bir anlaşmanın da yapılmadığını, nitekim bu hususta dosyada bir delilin de yer almadığını,——-firmasına hazırlatılan —— fatura ve taslak ——- çiziminin iddiaya dayanak oluşturmak amacıyla hazırlatıldığını, ——- fatura ve e-postaların hiçbir zaman kendisine iletilmediğini, müvekkilinin 26/09/2018-23/01/2019 tarihleri arasında davacı şirkete para göndermesine karşılık, ——- fatura tarihinin 15/01/2019 olduğunu, dava dışı —— firmasından gönderilen e-posta tarihinin de 02/04/2019 olduğunu, tüm bu hususlar dikkate alındığında müvekkilinin gönderdiği paranın—— çizimi ile hiçbir alakasının olmadığının açıkça ortada olduğunu, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava; İİK’nın 72. Maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili, davalı tarafça 231.200,00 euro 281.500,00 TL olarak toplamda 1.759.446,00 TL’nin sipariş ettiği —— çizim bedeli olarak müvekkili firmaya banka aracılığıyla gönderildiğini, dekontlar üzerinden hiçbir açıklamanın bulunmadığını, bu nedenle davalı tarafından gönderilen bu paradan dolayı borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş, davalı taraf ise davacı taraf ile hisse devir sözleşmesi yaptıklarını, şirket ortağı olduğunu, paranın bu amaçla gönderildiğini, davacının iddia ettiği gibi herhangi bir ——- siparişinin olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiş, davacı vekilince dosyaya sunulan 20.09.2021 tarihli dilekçe ve ekindeki 01.03.2021 tarihli banka ödeme dekontuna göre davacının menfi tespite konu 1.725.043,00 TL’yi davalıya haciz baskısı altında ödediğini, bu nedenle davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirtmekle, dava; İİK’nun 72/4. maddesi gereğince istirdat davası olarak görülmüş ve sonuçlandırılmıştır.Dosyada mevcut ve devreden sıfatıyla —– devir alan sıfatıyla —– isim ve imzasını taşıyan 12/11/2018 tarihli “——- Hisse Devri Sözleşmesi” incelendiğinde; sözleşmenin, —— sicil numarasında tescilli —— unvanlı şirket hissedarlarından ——şirkette mevcut beher 25,00-TL nominal değerde 399.400 adet hissesine karşılık 9.985.000,00 TL sermaye hissesinin 199.400 adedini 4.985.000,00 TL —— bedel üzerinden——– bütün vecibeleri ve aktif ve pasifi ile hak ve borçlarının devrine ilişkin olduğu,
Devreden sıfatıyla —–devir alan sıfatıyla—— isim ve imzasını taşıyan 12/11/2018 tarihli ——Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” incelendiğinde; sözleşmenin, —— sicil numarasında tescilli ——unvanlı şirket hissedarlarından——-şirkette mevcut beher 25,00 TL nominal değerde 600 adet hissesine karşılık 15.000,00 TL sermaye hissesinin tamamını 15.000,00 TL—– bedel üzerinden ——-bütün vecibeleri ve aktif ve pasifi ile hak ve borçlarının devrine ilişkin olduğu görülmüştür.——–(Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) aracılığıyla dosyaya sunulan 05.01.2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davalı şirketin yasal defter kayıtlarının incelendiği, davacı——davalı şirkete 26.09.2018 tarihinde gönderdiği 60.000,00 euro, 05.10.2018 tarihinde gönderdiği 90.000,00 euro, 01.11.2018 tarihinde gönderdiği 30.000,00 euro, 02.11.2018 tarihinde gönderdiği 20.000,00 euro olmak üzere toplam 200.000,00 euroya ilişkin davalı şirket yasal defterlerinde herhangi bir kayıt bulunamadığı, 23.01.2019 tarihinde gönderdiği 281.500,00 TL, 23.01.2019 tarihinde gönderdiği 31.200,00 euro (TL karşılığı 189.433,92 TL)nun ——-kodlu—–adli alınan sipariş avansları hesabında kayıtlı olduğu ve halen davalı şirket yasal defter kayıtlarında yer aldığı, para gönderim dekontlarında davacının davalı şirkete gönderdiği paraları niçin gönderdiğine dair herhangi bir açıklama bulunmadığı, “para transferi” yazılı olduğu, davalı şirketin yasal defter kayıtlarında yer aldığı tespit edilen davacının 2019 yılındaki iki adet para gönderimine bağlı toplam 470.933,92 TL’nin davalı şirket defterlerinde ——- kodlu——- adlı alınan sipariş avansları hesabında davacı lehine alacak olarak bekletildiği bildirilmiştir.Mahkememiz dosyasına sunulan 03.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında ——proje çizimine ilişkin olarak yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, yazılı olmayan bir sözleşmenin kurulduğuna dair davalının açık veya örtülü beyanını gösterir sarih bir belgeye rastlanmadığı, davalının davacı şirkete ödediği bedellere ilişkin olarak yapılan ödemelere ilişkin banka dekontlarının açıklama kısmında herhangi bir açıklamanın yer almadığı, davalının davacıya yaptığı ödemelere ilişkin olarak yalnızca 23/01/2019 tarihinde gerçekleştirilen 281.500,00 TL tutarındaki ödemeye dair bir —– ekran görüntüsünün yer aldığı, —— ekran görüntüsündeki kayıtların, davalının iddia ettiği nitelikleri haiz olduğunun kabulü halinde 23/01/2019 tarihinde yapılan 281.500,00 TL tutarındaki ödemenin, şirket ödemelerine ilişkin olduğu sonucuna ulaşılabileceği ve fakat bu tutarın borç olarak gönderildiğini gösterir bir belgeye dosyada rastlanmadığı, davalının yaptığı diğer ödemelere ilişkin başkaca hiçbir belgenin bulunmadığı, bu itibarla söz konusu ödemelerin borç olarak gerçekleştiğini gösterir sarih bir belgeye rastlanmadığı, TBK m. 102 ve Yargıtay kararları ışığında; davacının davalıya borçlu olup olmadığının takdirinin mahkememizde olduğu bildirilmiştir.Mahkememizin 28.11.2019 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine kararı verilmiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan belgeler içerisinde “——-15.01.2019” başlıklı bir belge bulunmakla birlikte mezkur belge ——olmayıp, ——- tercümesine de rastlanmamış olup, işbu belgenin arka sayfasında ise bir sayfalık —–çizimine rastlandığı,——Teklifleri ile alakalı olarak davacının EK-2 olarak sunduğu —–” başlıklı belge —— olmayıp, ——– tercümesine de rastlanmadığı, fakat totalde 175.000,00 euro üzerinden hesap çıkarıldığının anlaşıldığı ve belgenin üzerinde herhangi bir tarihin bulunmadığı,Dosyaya sunulan ve ——-tercüme edilen e-posta kayıtları incelendiğinde:
02/02/2019 tarihli, künyesi yer almayan ancak “(—— 02.02.2019)” şeklinde başlayan e-posta içeriği özetinin;
“Sayın—– bu heyecan verici yeni projeye dahil olmak için gönderdiğiniz nazik teklif için çok teşekkür ederim. Yakın zamanda —— ile gerçekleştirdiğimiz toplantı ve bu öğleden sonraki telefon görüşmemizin ardından yaklaşık 32-33 metrelik yeni bir ——-temelini oluşturacak taslak fikir ve parametreler üzerinde görüştüğünüzü anlıyorum. Doğal olarak—— kuzeni olacak şekilde kusursuz ve modern görünümlü ve muhtemelen —— ilham olacağı bir ——-. bu anlamda değerli elverişli olarak tek bir kaynakta toplanmış/tam tasarım hizmet sağlayıcısı olarak bilgi birikimi ve deneyim teklif etmek için, öncesinde de beraber çalışmış olmamız sebebiyle yetkin olduğuma inanıyorum. Bu tasarımı kolaylıkla ve etkili bir şekilde ilerletebileceğimize inanıyorum. Projenin tamamında aşağıdaki gizmetler için değerlendirilmek isterim. Konsept oluşturulması ve geliştirilmesi, Dış tasarım, İç tasarım, —–, tasarım yönetimi, denetim, müşteri ilişkileri, gereken performans seviyesine göre bütün —— yapı, silitre/elektrik hatları vb. ve başlangıç olarak——olduğu gibi)- konsept olarak benim üretmem hem zaman hem de maliyet açısından daha etkin olabilir. Bu şekilde bütçe ve iş akışı eksiksiz bir şekilde planlanarak optimize edilebilir. Akabinde——/seçilmi; mühendisliği”nin tercih edilen ortaklarımıza taşere edilmesi ve —– dahilinde tamamlanması ile birlikte detay tasarımı içerecektir. Üretim, maliyet ve zaman açısından en etkin iş akışını sizinle görüşmeyi bekliyorum. Her şekilde —— kendi iç ——- ile çalışmak isterse buna uyum sağlamaktan memnuniyet duyarım. (Ancak hem zamanın etkin kullanılması hem de tasarımın ve iç hacmin optimize edilmesi açısından dış tasarım ile birlikte iç tasarımı da yapmak üzere de beni atamanızı öneririm.) Bir sonraki toplantımızı dört gözle bekliyorum. En içten dileklerimle,——-.” şeklinde olduğu ve davalı ile davacı şirket ortaklarına hitaben yazıldığı,
02/04/2019, 22.10 Tarih/Saatli E-posta’nın ise;”Sayın —– Umarım iyisinizdir. Geçtiğimiz Eylül siz ve ortağınız ile 88.5 metre —– adlı eski bir—–tasarımında özel bir tur gerçekleştirdiğimiz —— toplantımızın ardından sizin—– endüstrisine olan tutkunuzu büyük ilgiyle takip etmiş bulunuyorum. Bu senenin başında——- takımıyla olan toplantım sonrasında -özellikle başlangıç olarak ——- oluşturma- yaklaşık 33 metre boyutunda——için oluşturduğum——- tasarımının bir benzerinin, sizin kişisel tercih ve hayat tarzınıza uygun olarak kullanılması ile belirlenecek tasarım (ve inşa) konusunda Fikirlerinize odaklanmış olmasına memnun oldum. (Örneğin:——-O tarihten bugüne, sizi de gülümseteceğini düşündüğüm size özel hazırlanmış yeni bir özel tasarım üzerinde çalışmaktayım. Bu aşamada, başlangıç tasarım konseptini size yüz yüze sunacak seviyede getirmek için yeterli zaman ayırmış bulunuyorum. Size yönelteceğim bir takım sorular ve bunlara karşılık yanıtlarınız için sunumun tercihen tersanede gerçekleşmesi, benim tasarımı bir sonraki aşamaya getirmem açısından daha doğru olacaktır. Bu projenin, bizim karşılıklı etkileşimimiz ve sizin geri bildirimlerinizden faydalanacağı açıktır. Böylece yeni özel tasarımı, sizin tercihleriniz doğrultusunda ayarlama ve düzeltme fırsatına sahip olacağım. Her halükarda yeni orijinal tasarımın sizin beklentilerinizi karşılamakla kalmayıp beklentilerinizin üzerinde olacağına ve——endüstrisinde yeni bir buluş olacağına güveniyorum. İlerlemek konusunda emin olduğunuzda ——, Konsept Tasarımı tamamlayarak etkin bir anahtar teslim iş akışına göre hazırlanmış Yaklaşık Maliyet hesabı oluşturacağım. Akabinde —— inşasını yönetmeye hazır olacak şekilde başlayabiliriz.——– görüşmek üzere müsaitlik durumunuzu bana iletmenizi rica ederim veya alternatif olarak (sizin için daha uygunsa önereceğiniz farklı bir yerde de buluşabiliriz). En yakın sürede cevabınızı bekliyorum. En içten dileklerimle, ——-.” şeklinde olduğu 02.02.2019 tarihli e-mailde bahsi geçen ve davacı şirket yetkilileri ile davalının birlikte gerçekleştirdikleri geziye atfen “——-Siz ve ortağınız” diyerek hitapta bulunduğu, bir ortaklıktan bahsettiği, yine bu mailde bir ödeme ve iş akışı planı hazırlayacağını bildirdiği, yukarıda bahsi geçen ve totalde 175.000,00 euro’luk ödeme planının burada bahsi geçen ödeme planı olabileceği, davalının ise dava konusu ödemeleri bu maillerden daha önceki tarihlerde yapmış olduğu, ödemelerin yapıldığı tarihlerde ——–yapımına ilişkin gerçekleştirilmiş hiçbir görüşme ya da yazışmanın bulunmadığı görülmektedir.
——-yazışmalarında ise;
Davalı tarafından dosyaya sunulan ve telefon ekran görüntülerine göre——
telefon (muhatap) ile yapılan yazışmalar incelendiğinde;
-24.Eylül tarihinde muhatabın: —— formatıyla —–Hafta Ödeme Planı ——-. Hafta Ödeme Planı – Ödendi notları ile” başlıklı belgeleri gönderdiği;
-21 Ocak tarihinde muhatabın:“——– numarasını havi fotoğraf gönderip fotoğrafın açıklama kısmına ——yazdığı, —— başka çeki senedi var mı” sorusu üzerine muhatabın “09/11/2018 vade 73 gün gecikmede gecikme faizi ile birlikte 281.000-TL ödendiğinde kredi yapılandırmasına gerek kalmayacak”, ——iki adet suresi geçmiş çek ve ——çekleri dişinde çekimiz yok” şeklinde mesaj gönderdiği, “Bütün çeklerin resmini çek gönder bana” mesajı üzerine muhatabın muhtelif çek fotoğrafları gönderdiği; en son “18.08 180.000-TL ve 18.11. 246.500 toplam 426.500-TL” ve “Bunlar daha önce verdiğim borç listeleri içerisinde gözüküyor başka çekimiz yok” şeklinde mesaj gönderdiği;
-22 Ocak tarihinde muhatabın: Bir hesap tablosu fotoğrafı gönderdiği ve “11 ve 12’nci aylardan 275.000-TL ödendi” açıklaması yaptığı,
-23 Ocak tarihinde muhatabın: —— şeklinde mesaj gönderdiği, “Bu TL mi” sorusu üzerine muhatabın “Evet birazdan tam faizi ile alayım yaklaşık 283 bin olmalı” ve “(——–net olarak)” şeklinde mesajlar gönderdiği, tespit edilmiş, muhatap telefon numarasının davacı şirket yetkililerine ait olmadığı konusunda herhangi bir iddianın ileri sürülmediği görülmektedir.
Taraflar arasında ——esas sayılı dosyasında, dosyamız davalısının davacı şirkete karşı iflas davası açıldığı, davanın derdest olduğu ve işbu dosyamızın bekletici mesele yapıldığı,—— (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)’nin—–esas sayılı dosyasında pay defteri kaydına ilişkin dava olduğu ve ——- esas sayılı yukarıda bahsi geçen devir sözleşmeleri ve il muhaberlerinin geçersizliğine ilişkin davayı beklediği ve bu şekliyle taraflar arasında şirket ortaklığından kaynaklanan davalar bulunduğu görülmektedir.Menfi tespit davalarında kural olarak alacaklı olduğunu ispat yükü davalı taraftadır. Fakat davacı tarafça, davalının gönderdiği dava konusu paranın, davalının sipariş ettiği ——- siparişine ilişkin olduğunu iddia etmekle ispat yükü yer değiştirmiş ve gönderilen paranın ——- siparişi için gönderildiğini ispat yükü davacı tarafa geçmiştir. Bu çerçevede yukarıda da açıklandığı üzere davalının, ne davacı şirketle ne de yukarıda açıklanan mailleri gönderen dava dışı yabancı şirket veya kişi ile herhangi bir yazılı ya da sözleşme yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmadığı, yukarıda tercümesi sunulan e-maillerde davacının iddiasına konu bir ——- sipariş sözleşmenin sadece davalı ile yapıldığına dair bir sözleşmeden ya da anlaşmadan bahsedilmediği, daha çok davalı ve davacı şirket ortaklarıyla birlikte yapılacak bir —– siparişiyle ilgili olduğu izleniminin edinildiği, zaten davacı şirketin —–yapımı ve ticareti işi ile iştigal eden bir şirket olduğu, bu durumda davalının ne davacı şirketle ne de dava dışı yabancı şirketle yapmış olduğu herhangi bir —— yapımı sözleşmesinin varlığının ve yapılan ödemelerin de buna ilişkin olduğunun davacı şirket tarafından kanıtlanamadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Kaldı ki davalı tarafça yapılan ödemelerin davacının sunmuş olduğu dava dışı yurtdışı kaynaklı şirket yetkilisi tarafından gönderilen ilk e-mail tarihinden daha önce yapılmış ve tamamlanmış olduğu, oysa davacı tarafça iddia edilen davalının ——- siparişi olması halinde, normal şartlar altında —— fiyatına ilişkin hiçbir veri, teklif ve ödeme planı sunulmadan bir alıcının tüm bedeli ödemesinin de hayatın olağan akışına uymayacağı açıktır.Öte yandan yukarıda açıklanan devir sözleşmelerine göre her ne kadar bu sözleşmelerin geçersizliği konusunda taraflar arasında devam eden ve yukarıda belirtilen davalar bulunmakta ise taraflar arasında ortaklık görüşmelerinin ve buna dair bir takım işlemlerin yapıldığı, yine yukarıda açıklanan ——- yazışmalarında davalının davacıya bu ortaklık nedeniyle para gönderdiği ve aralarında bu doğrultuda para alışverişinin yapıldığı, gönderilen paranın -davalı tarafından talep edilebilir bir alacak olduğu anlamına gelmemek kaydıyla (zira bu hususun bu davanın konusu olmayıp, başka bir dava konusu olabileceği)- bu kapsamda değerlendirilmesinin dosya kapsamına ve hayatın olağan akışına daha uygun olduğu sonucuna varılmaktadır.Sonuç olarak davacı tarafça yargılama sırasında davalıya ödemiş olduğu borçtan dolayı borçlu olmadığını kanıtlayamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 30.046,94 TL harçtan mahsubu ile artan 29.966,24 TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk —— uyarınca—— bütçesinden ödenen——–arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.