Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/607 E. 2021/202 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/607 Esas
KARAR NO : 2021/202
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ ———-davalı ——–sözleşmesini imzaladığını, tarafların aralarında alacak-borç ilişkisini cari hesap tutmak ve bu hesaba uygun olarak alacaklı tarafa borçlu tarafça ödeme yapılması sureti ile yürüttüğünü, davalı ——– tarihli borcunu müvekkili Şirket’in tüm uyarılarına karşın ödemediğini, ———– sayılı dosyasındaki —- miktarlı takip başlatıldığını, ancak davalı —-vekili vasıtası ile işbu haklı takibe — tarihinde itiraz ettiğini, davalı taraf itiraz dilekçesinde davalı şirketin —-borcu olmadığını ve şirketler arasında akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesinin olmadığını beyan ettiğini, davalı tarafın bu nedenle dayalı olarak borca, borcun ve takibin mesnedine, faize ve borcun sair bilcümle fer’ilerine itiraz ettiğini, davalı borçlu dava konusu takibe, borca ve fer’ilerie hukuka, kanuna aykırı, haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, davanın kabulü ile davalı borçlunun —- sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren alacağa en yüksek ticari avans faiz oranı uygulanarak takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle davalı aleyhine takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; davacı tarafın ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığını, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan 6102 sayılı TTK 64-65-66 md. Göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğunu, faturaların davacı firmanın (BA) formunda yer alması ile hizmetin satın alındığı ve davalının da ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davacı şirketin —-tarihi itibariyle davalı şirketten —- tutarında ana para alacağının olduğu bu tarihten sonra da davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığı, davacı firmanın sehven — tarihinde davalı firmaya —- gönderilmesi ile toplamda davacının davalıdan —- cari hesaptan alacaklı olduğu, davalı taraf defterleri bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden açılış-kapanış tasdikleri yasal süresinde yapılmış dayanağı belgelerle uyumlu olan davacı tarafın defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği, davacı şirketin davalı şirketten toplam — tutarlı ana para alacağı için yıllık yasal faiz oranı üzerinden ve icra takip tarihi olan — tarihinden dava tarihi olan — tarihine kadar hesap edilecek faiz hesabıyla —- asıl alacak — ise faiz olmak üzere toplamda —— olacağının bildirdiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle,——–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti ; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyşe davacılar ile davalı arasında yapılan ——– akdedildiği ve sözleşmeden kaynaklı olduğu iddia olunan cari hesap alacaklarının tahsili yönünde yapılan icra takibinde davacıların davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarı hususlarına ilişkindir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini ——— sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış —— yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —- takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya —tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından —- tarihli itiraz dilekçesinde Borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın —- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda; davacı tarafın ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığını, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan 6102 sayılı TTK 64-65-66 md. Göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğunu, faturaların davacı firmanın —formunda yer alması ile hizmetin satın alındığı ve davalının da ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davacı şirketin —- tarihi itibariyle davalı şirketten —- tutarında ana para alacağının olduğu bu tarihten sonra da davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığı, davacı firmanın sehven —- tarihinde davalı firmaya —– gönderilmesi ile toplamda davacının davalıdan —- cari hesaptan alacaklı olduğu, davalı taraf defterleri bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden açılış-kapanış tasdikleri yasal süresinde yapılmış dayanağı belgelerle uyumlu olan davacı tarafın defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği, davacı şirketin davalı şirketten toplam — ana para alacağı için yıllık yasal faiz oranı üzerinden ve icra takip tarihi olan — tarihinden dava tarihi olan —- tarihine kadar hesap edilecek faiz hesabıyla —-asıl alacak — ise faiz olmak üzere toplamda —- olacağı şeklinde rapor sunulmuş, Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.,
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının——– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin —- asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 683,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan —— harçtan mahsubu ile bakiye 512,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.035,90 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 120,78 TL harç toplamı 1.156,68 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021