Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/595 E. 2021/386 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/595 Esas
KARAR NO: 2021/386
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan —- tarihli dava dilekçesinde, Davalının müvekkile olan borcuna karşılık Ödenmemiş—-gecikmiş fatura, — bedelli gecikmiş fatura, —– bedelli, gecikmiş fatura, ————– bedelli gecikmiş faturalardan dolayı toplam —-borcu vardır. Borçlu aleyhine söz konusu fatura bedelinin tahsili için ————- sayılı dosyası ile yapmış olduğumuz icra takibine borçlu haksız ve mesnetsiz olarak itiraz etmiştir.Yapmış olduğumuz takip durmuştur.Borçlu itirazında kötü niyetlidir. İcra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz etmiştir. Davamızın kabulüyle borçlunun itirazının iptaline takibin ———– dosyası üzerinden devamına borçlunun borca itirazının iptaline takibin devamına haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlandığı görüldü.
Davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan ——- tarihli cevap dilekçesinde;
Davacı tarafından müvekkilim aleyhine————- dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibine müvekkilimin itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Dava haksız ve kötü niyetlidir. Davacının takip tarihi itibariyle müvekkilimden alacağı bu!unmamaktadır. Davacı ,——— unvanı adı altında ticari faaliyet göstermektedir.—- yürüten kişi fiilen—-isimli kişidir. —– firması müvekkilimin firma tarafından üretilen —-işini —— olarak yapmaktadır. —– bu kapsamda yapmakta olduğu ve takip konusu ettiği fatura karşılığı ürünleri fenni tekniğine aykırı ve ayıplı olarak imal etmiş, ürünlere piyasa rayiçlerinin üzerinde bedellerle fatura kesmiş ve taraflar arasında anlaşılan süre içerisinde bu ürünleri yetiştiremediğinden müvekkilimin müşterisinden ödeme alamamasına neden olmuştur. Müvekkilimin firma söz konusu ürünleri,—– firmasından zamanında alamadığı için bu ürünlerin iş teslimini zamanında yapamamıştır. Bu ürünler halen müvekkilimin depolarında muhafaza edilmektedir. Davacı firma, müvekkilimin ilk tedarikçilerinden olması ve taraflar arasında bu uyuşmazlıktan önce güvene ve samimiyete dayalı ilişkiden kaynaklı ikili görüşmelerde, müvekkilimin faturaların düzeltilmesi talebini sürekli geçiştirmiş ve müvekkilimi bugüne kadar oyalamıştır. Geçen süre zarfında, davacı taraf faturaları düzeltmediği gibi, iyiniyetli hareket etmeyerek ayıplı ve zamanında teslim edilmeyerek müvekkilimi müşterisine iş teslimini sağlayamamasına neden olmuş ve üretilen ürünler müvekkilimin depolarında kalmıştır. Geçen süre zarfında, söz konusu ürünlerin depo maliyeti ile bu ürünlerin teslim edilememesinden dolayı oluşan zarar hesaba katıldığında müvekkilimin de davacıdan alacaklı olduğu ortaya çıkacaktır. Müvekkilimin icra takibine karşı itirazı hukuka uygundur. Dolayısıyla davacının müvekkilimden kötü niyet tazminatı isteminin şartları oluşmamıştır. Ayrıca, dava süresince söz konusu ürünler üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesinde davacının ürünlere piyasa fiyatlarının çok üzerinde fahiş faturalama yaptığı, ürünlerin fenni tekniğine uygun üretilmedikleri ve ayıplı oldukları tespit edilecektir. Dolayısıyla davacının alacağının likit olmadığı da göz önünde bulundurulması gerekecektir. Davanın reddine karar verilerek yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ettiği görüldü.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Mahkememizce teknik bilirkişi heyetine rapor aldırılmış olup, teknik bilirkişi heyetinin ayrıntılıraporu sonuç kısmında ;
5.1.Davacı ve davalı şirket tarafından ibraz edilen——— yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı ve davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı ve davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu,
5.2.Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu,
5.3.Davalının davacıya —-yılı açılış bakiyesinde —- kaydi borcunun olduğu, davacının davalıya — yılında toplam —fatura düzenlendiği, davalı tarafın davacı tarafa —tarihinde —-ödeme yaptığı, neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —- alacaklı ancak talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı şirketin davalı şirketten kaydi ——– alacaklı olduğu, iş bu alacağın davalı şirketi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
5.4.Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu aylık bildirim limiti üstünde kalan tüm faturaları, davanın taraflarının —– bildirdiği, Tarafların Beyanlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içersinde itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği,
5.5.Davacı şirketin takip tarihinden önce davacı şirketi temerrüde düşürdüğüne ilişkin dava dosyası ve icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belge olmadığı, takip tarihi öncesinde işlemiş faizi talep edip edemeyeceği yönünde ki takdirin mahkemenize ait olduğu, Sayın Mahkemenin takdirinin takip tarihi öncesi işlemiş faiz talep edilebilir yönünde olması halinde takip öncesi işlenmiş faiz —– olarak hesaplandığı,
5.6.Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği
5.7.Tarafların icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise Sn. Mahkeme’ ye ait bulunduğu,
5.8.Davada konu edilen ticari ürünlerin davalı tarafından yetkili kişi imzası ile davacıdan teslim alındığı, o tarihte ayıplı, kusurlu bir durum tespitinin yazılı olarak yapılmadığı, itiraz edilmediği ve iade faturası kesilmediği, hususlarında rapor tanzim ettiği görüldü.
DELİLLER
—- sayılı icra dosyası
*Davacı ve davalı şirket ticari defter kayıtları
*Taraf şirketlere ait—- formları
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE -:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış ——- yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından —tarihli itiraz dilekçesinde Borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —— tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini , davalı ise davacı tarafın teslim ettiği malların ayıplı olduğunu bu nedenle borçlu olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık tespit edilmiş ; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça davalı ile yapılan hizmet işlemi karşılığı alacaklarının tahsili yönünde yapılan takipte davacının davalıdan takibe konu fatura alacaklarının bulunup bulunmadığı,varsa miktarı, davacının davalıya ayıplı ürün teslim edip etmediği, ayıp var ise niteliği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya Konu Alacakların Tesbiti Yönünden İnceleme;
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticari mal alım satımından kaynaklanan fatura alacağının bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davacı taraf davaya konu mal teslimini, Davalı taraf fatura içeriğindeki mal tesliminin ayıplı olduğunu i ileri sürmektedir. Faturanın içeriğindeki mal tesliminin ispat yükü davacı üzerinde olduğu görülmektedir. Ayıp ve ayıp ihbarının ispat yükü davalı üzerindedir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve belirlenen inceleme gününde defterlerin incelenmek üzere hazır edilmesi istenmiş ve taraflara ihtaratlı kesin süre verilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davacı ve davalı şirket defterlerini süresi içinde sunmuştur. Taraf şirketlere ait vergi dairesi kayıtları —— edilerek bilirkişi heyetince inceleme yapılmıştır.
——ortak hazırlamış oldukları bilirkişi raporunda; Davacı ve davalı şirket tarafından ibraz edilen———- yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı ve davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı ve davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, Davalının davacıya — yılı açılış bakiyesinde — kaydi borcunun olduğu, davacının davalıya — fatura düzenlendiği, davalı tarafın davacı tarafa — tarihinde —- ödeme yaptığı, neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —- alacaklı ancak talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı şirketin davalı şirketten kaydi —– alacaklı olduğu, iş bu alacağın davalı şirketi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu aylık bildirim limiti üstünde kalan tüm faturaları, davanın taraflarının Form BS/BS ile ilgili vergi dairesine bildirdiği, Tarafların Beyanlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içersinde itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği, Davacı şirketin takip tarihinden önce davacı şirketi temerrüde düşürdüğüne ilişkin dava dosyası ve icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belge olmadığı, takip tarihi öncesinde işlemiş faizi talep edip edemeyeceği yönünde ki takdirin mahkemenize ait olduğu, Sayın Mahkemenin takdirinin takip tarihi öncesi işlemiş faiz talep edilebilir yönünde olması halinde takip öncesi işlenmiş faiz 1.998,71.-TL olarak hesaplandığı, Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği ,Tarafların icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise Sn. Mahkeme’ ye ait bulunduğu, Davada konu edilen ticari ürünlerin davalı tarafından yetkili kişi imzası ile davacıdan teslim alındığı, o tarihte ayıplı, kusurlu bir durum tespitinin yazılı olarak yapılmadığı, itiraz edilmediği ve iade faturası kesilmediği, hususlarında rapor tanzim ettiği görüldü. yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır(229.md).Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami ”yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.(231/5.md)6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır.Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.(6102 sayılı TTK21/1)Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde ,faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.(6102 sayılı TTK21/1)
Somut olayda taraf şirketlere ait ——incelemesinde ; davacının davalı adına düzenlemiş olduğu aylık bildirim limiti üstünde kalan tüm faturaları, davacının—- ilgili —bildirdiği, ayrıca takibe konu ;——–faturalar davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ve davalı firmanın —- formlarında yer alması ile faturaya konu malın davalı şirket tarafından satın alındığı ve ticari defterlere kayıtlı olduğunu, ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içerisinde itiraz etmediği, iade faturası düzenlemediği anlaşılmaktadır.
Davalının davacı tarafından teslim edildiği malların ayıplı olduğuna ilişkin iddiasının incelenmesinde; Davalıya ayıplı malların davacı tarafa ihbar edildiğinde ilişkin delillerini sunması için mahkememiz —– nolu celsesinde kesin süre verilmiş ancak verilen kesin süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğuna dair herhangi bir delil mahkememize davalı tarafından ibraz edilmemiş, davalının tanık dinletme talebinin davaya konu alacak miktarının miktar itibariyle tanık dinletme sınırının üzerinde kaldığı anlaşıldığından tanık dinletme talebinin reddine karar vermek gerekmiş, Bu nedenlerle davalının ayıplı mal teslim edildiğinde ilişkin iddiaları ispatlanamamış olduğundan bu iddiası mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu yasa ve usule uygun olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmış davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin ——- alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli — harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harçtan mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta masrafı olarak 2.094-TL yargılama gideri ile davacı tarafından peşin olarak yatırılan 752,46TL, başvuru harcı 44,40-TL, vekalet harcı 6,40-TL olmak üzere harç toplamı 803,26TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,—–
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.527,97-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021