Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/589 E. 2020/433 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/589 Esas
KARAR NO : 2020/433
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı—- servis taşımacılığı sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı —– ticari ilişki kapsamında servis taşımacılığı hizmetleri verdiğini, söz konusu ticari ilişki ile ilgili olarak taraflar arasında her hangi bir ihtilaf söz konusu değilken müvekkilin toplam —- bedel ile servis taşımacılığı hizmetini üstlendiğini, alacağın —- tahsilat makbuzu karşılığında elden ödendiğini, —- kısmının her hangi bir sebep gösterilmeksizin ödenmediğini müvekkilimizin davalı ——alacağı oluştuğunu, davalı taraf ile yapılan görüşmelere rağmen alacağın ödenmediğini, ——— dava dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiasının aksine fatura bedelleri müvekkil tarafından bir kısmı elden, bir kısmı banka üzerinden ödendiğini, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi ve huzurdaki dava kötü niyetli olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle, servis taşımacılığına ilişkin olarak yapılan sözleşme kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasında servis taşımacılığına ilişkin olarak yapılan sözleşme kaynaklı alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı, takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, mahkemece, davalı taraf tacir olmadığı ve işin her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmadığı, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 4 maddesine göre, Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır.
Somut olayda; Mahkememizce —– yazılan müzekkere cevabında Davalı ——- basit usulde vergilendirilmediği, VUK 177/1 bendinin 1 ve 3 numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitin yarısını, 2. Numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmadığı belirtilmiş, ——- sayılı ———— numaralı bentte belirtilen yazılı nakdi limitin tamamı belirlemekte olduğu bu nedenle davalının tacir sıfatının bulunmadığın anlaşılmaktadır.
Davacı —– kayıtlı olduğu yine vergi kayıtları incelendiğinde davanın açıldığı yılda nakdi limitlerinin yukarıda bahsedilen 1 ve 3 numaralı limitlerin yarısı ve 2 numaralı limitin tamamını aşmamaktadır. Bu nedenle davacı nın dava açtığı tarihte tacir olmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık, TTK 4.maddesi uyarınca yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardan da değildir.
Bu durumda, davalının tacir ve işin her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmaması, uyuşmazlığın yasa gereği mutlak ticari dava da olmaması karşısın da, dava miktarı da göz önünde bulundurulduğunda, uyuşmazlığa bakma görevinin genel görevli mahkeme olan Aliye Hukuk Mahkemesine aittir.
6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın ——-Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya——- Nöbetçi ASLİYE HUKUK Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK 20. Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde dosyanın görevli —— Nöbetçi ASLİYE HUKUK Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın talep halinde davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin huzurunda, HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2020