Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/584 E. 2022/707 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/584 Esas
KARAR NO : 2022/707

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/08/2016 günü saat 13:00 sıralarında ——fabrikası önünde davalı —–sevk ve idaresinde olan —— içinde bulunduğu ve——sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın çarpıştığını, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının 2 dişinin kırıldığını, dudağının yarıldığını, spor hayatının bittiğini, kaza sonrasında asli kusurlu olan davalı —— Esas sayılı dava dosyası ile kamu davası açıldığını ve ceza aldığını, kazanın meydana geldiği tarihte davalı—— plakalı araca ait 30.01.2016 başlangıç tarihli ——- Poliçe Numaralı—— Poliçesinin yürürlükte olduğunu, davacı —— meydana gelen trafik kazasında yaralandığı için ve bu kazanın meydana gelmesinde sigorta sözleşmesinin tarafı olan—— asli kusurlu olduğu için tazminat talebi için işbu başvuruda bulunulduğunu, Davalı —— aleyhine 12.07.2019 tarihinde arabuluculuk yoluna ——- başvuru numarası ile başvuruda bulunulmuşsa da davalı ile maddi ve manevi tazminat alacağı konusunda 06.09.2019 tarihli ve —— arabuluculuk numaralı uyuşmazlık tutanağıyla anlaşma sağlanamadığını, Davalı —— aleyhine 05.09.2019 tarihinde arabuluculuk yoluna —— başvuru numarası ile başvuruda bulunulmuşsa da davalı ile maddi tazminat alacağı konusunda 09.10.2019 tarihli arabuluculuk uyuşmazlık tutanağıyla anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davalı ——- plakalı aracın trafik kaydına teminatsız İHTİYATİ TEDBİR konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ; 10.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihi olan 20.08.2016 tarihinden itibaren mevduata uygulanan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000,00 TL Manevi Tazminatın davalı ——-kaza tarihi olan 20.08.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dilekçesi ile talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkili olan davalının maliki olduğu —— Plaka numaralı araca ilişkin olarak dava dışı ——ile müvekkili olan davalı arasında genişletilmiş —– poliçesi akdedilmiş olup, davanın ihbar edilmesi gerektiğini, 2918 Sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk —– geçmiş olduğundan, davanın dava dışı —— ihbarı gerektiğini, Dava konusu edilen kazada asli kusurlu olan tarafın kazaya karışan —— plakalı araç sürücüsü ve davacı olduğunu, davacının her ne kadar araç sürücüsü olmasa da emniyet kemerini takmaması sebebi ile kendisi ve abisi olan araç sürücüsünün kusuru sebebi ile zarara uğradığından, kazanın meydana gelmesinde ve zararın doğmasında esas etkenin davacının ve dava dışı abisinin kusurlu ve ihmali eylemleri olduğundan, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olan taraf davacı ve dava dışı —— olduğunu, Davacıda meydan gelen zarar davacının emniyet kemeri takmamasından kaynaklandığını, Davacının kardeşi olan araç sürücüsünün 50 km/s hız sınırı olan kaza mahallinde kendi beyanına göre 80 ila 90 km hız ile seyir ettiği, hız sınırlarına uyulmadığı, müştekinin emniyet kemeri takmayarak yaralanmasına sebep olduğu olayda davalının asli kusurlu olduğunun belirtilmesinin hatalı olduğunu, davalının davacı taraf ile sigorta poliçesini paylaştığını, sigorta şirketine müracaat edebileceğinin beyan edildiğini ancak davacı sigorta şirketine hiçbir surette müracaat etmediğini, ceza davası ikame edilmezden önce yapılan uzlaşma görüşmelerinde davalının davacıya 5.000,00-TL ödeme yapabileceğini beyan ettiğini, davacının uzlaşma görüşmelerinde maddi ve manevi olmak üzere toplamda 10.000,00-TL ‘nin ödenmesini talep ettiğini, manevi tazminatın bölünmezliği kuralı gereğince uzlaşma görüşmelerinde talep edilen manevi tazminatın sonradan artırılmasının mümkün olmadığını, Davacının manevi tazmanat taleplerinin bu nedenle dahi reddi gerektiğini, savunarak davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalı —–tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, —— ihbar edilmiştir.
İhbar olunan —–sigorta şirketi vekili davaya karşı beyan dilekçesinde özetle;Müvekkili olan sigorta şirketi nezdinde,—– adına kayıtlı —— ve 16.12.2015 Başlangıç 16.12.2016 Bitiş Tarihli ——sigorta poliçesi bulunduğunu, kaza tarihi itibari ile —– sigortası teminat limiti maddi bedeni ayrımı yapılmaksızın 100.000,00 TL’ olduğunu, manevi tazminat talepleri yönünden poliçede teminat bulunmadığını,——- plakalı aracın kaza tarihi olan 20.08.2016 tarihi itibari ile karayolları motorlu araçlar ——sigortası davalı —— tarafından düzenlendiğini, müvekkili olan sigorta şirketinin işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olacağını, müvekkili olan şirketin kasko sigorta sözleşmesinde bulunan ihtiyati mali sorumluluk sigortası gereğinde davacıya karşı sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın esası hakkında yapılacak inceleme ile reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan—— vekili davaya karşı beyan dilekçesinde özetle; —— adına herhangi bir başvuru ve ödeme bilgisine rastlanılmadığını, tedavilerinin—– sistemi üzerinden kurumlarına fatura edildiği ve karşılandığı, yükümlülüğün yerine getirildiğini, kurumlarına yapılan ihbarın yersiz ve mesnetsiz olduğunu, davaya müdahil olmayacaklarını, aleyhlerine sonuç doğuracak hüküm tesis edilmemesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası neticesinde oluştuğu iddia edilen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hasar dosyası celp edilmiştir.
——-Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacının —— araştırması yapılarak dosyaya kazandırılmıştır.
Davacıya ait tıbbi tedavi evrakları ilgili kurumlardan celp edilmiştir.
——meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında müzekkere yazılmış, verilen cevabi yazıda davacıya yapılan herhangi bir geçici iş göremezlik rapor ödemesi bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası celp edilen bilgi ve belgeler ile birlikte davacının maluliyet durum oran ve tespiti hususlarında rapor tanzim edilmek üzere —— gönderilmiş ve tanzim edilen 11/12/2020 tarihli raporda özetle; ”——Mevcut belgelere göre —— 05.01.1993 doğumlu——20.08.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlüle-re Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği.” belirtilmiştir.
Tanzim edilen —– raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince —— raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizin 21/09/2021 tarihli celsesinde davacı vekiline maddi tazminat talebine ilişkin alacak kalemlerini belirleyip, beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince sunulan 23/09/2021 tarihli dilekçe ile 5.000-TL hastane masrafı, 2.500-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.500-TL sürekli iş göremezlik tazminatı talebi bulunduğu beyan edilmiştir.
Mahkememizin 23/03/2022 tarihli celsesinde dosyanın kusur ve maddi tazminat hesabı için —— alanında nitelikli hesaplamalar alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdiine karar verilmiş, sunulan bilirkişi raporu Mahkememize sunulmuştur. Sunulu raporda özetle;”Olayda —— plaka sayılı araç sürücüsü ——%75 oranı ile kusurlu olduğu, —— plakalı araç sürücüsü—— %25 oran ile kusurlu olduğu, Davacının —— tedavilerinin ——yapıldığı, talep edebileceği belgeli tedavi giderinin 3.420,55-TL , tedavi sürecinin uzunluğu ve yaralanma ölçüsü dikkate alındığında belgesiz tedavi giderinin 1000,00-TL olduğu, 20.08.2016 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacı —— raporu doğrultusunda 3 haftalık geçici iş göremezlik zararının—— plakalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına göre 683,02 TL olarak hesapladığı —— plaka sayılı aracın 20.08.2016 kaza tarihinde ——Tarafından düzenlenen 30.01.2016-30.01.2017 tarihleri arasını kapsayan —–poliçe nolu——) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti 310.000,00 TL. olduğu, davalı sigortacı —— poliçesi düzenlenmiş olmakla diğer davalı araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu, bu nedenle hesaplanan tazminat tutarı sigorta limitini aşmadığından sigorta şirketinden talep edilebileceği, huzurdaki davanın davacılarının vekili tarafından açılan davada dava tarihi 05.11.2019 olduğu, Bu tarih itibarıyla KTK 97. Md. Yürürlükte olduğu, davalı sigorta şirketine davacı tarafından eksiksiz evrak ile müracaat edildiğine dair dosyada bir bilgi veya belge bulunmadığından Sigorta Şirketinin 05.11.2019 dava tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü sonucuna ulaşıldığı.” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizin 08/11/2022 tarihli celsesinde davacı vekilince dava ile talep edilen tedavi giderlerinin tamamının belgesiz tedavi giderlerine ilişkin olduğunu, belgeli tedavi giderlerine yönelik taleplerinin bulunmadığına ilişkin imzası tahtında beyanda bulunmuştur.
Aynı tarihli celsede Davalı ——- zamanaşımına yönelik defiinin reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
——23/02/2022 Tarih —— Esas——-Kararında;——6111 sayılı Yasa, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup somut olayda kaza 18/06/2018 tarihinde meydana gelmiş, dava 28/09/2020 tarihinde açılmıştır. 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, trafik kazaları nedeniyle—– hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “——-tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin——- tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve KTK’nun 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur.——– Öte yandan, 27.08.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde de; “trafik kazaları sebebiyle —— hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır” düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 4. maddesinin 1. Fıkrasının iptali istemiyle —— Esas sayılı dosya ile dava açılmış, ——-Dairesince “2918 sayılı Kanun’un 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişik 98. maddesinde, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin ——tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun sosyal güvenlik politikaları uyarınca belirlemiş olduğu Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin 14/11/2013 tarihinde yürütmesinin durdurulmasına, 16/03/2016 tarihinde de “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “——Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiş olmakla trafik kazalarına bağlı acil hal teşkil eden tedavi giderlerinden özel veya devlet hastanesi ayrımına gidilmediği gibi SUT konusunda da bir ayrım yapılmadığı anlaşılmıştır. Danıştay 15. Dairesinin verdiği yürütmeyi durdurma kararından sonra 23/04/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6645 sayılı Kanunun 60. maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinin birinci fıkrasına “kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi ile “Ancak,——-, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” cümlesi eklenmiş ve ödeme kıstası tekrar belirlenmiştir. Bu nedenle sorumluluğun belirlenmesinde kaza tarihindeki kanun hükümleri nazara alınması gerektiği, davaya konu kazanın 6645 Sayılı düzenleme ancak yürürlük tarihinden sonra 2018 yılında meydana geldiği nazara alındığında 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinin değişiklikten sonraki hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre eldeki davada SUT kapsamında bir değerlendirme yapılmaksızın, kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulduğu, 2918 sayılı Yasa’nın 98. madde kapsamına girmeyen belgesiz/paramedikal giderlerden ise ——sigortacısı olan davalının sorumluluğu ise devam ettiği anlaşılmıştır.” şeklinde karar verilmiştir.İddia, savunma, celp edilen bilgi ve belgeler, dosya kapsamında alınan raporlar ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden;Davacı tarafından 20/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle belgesiz tedavi giderlerine yönelik hastane masrafı, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebiyle huzurdaki dava açılmıştır.
Davalı ——- vekilince her ne kadar zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de; davaya konu olay aynı zamanda TCK anlamında suç teşkil eden fiil niteliğinde bulunduğu ve olayın 20/08/2016 tarihinde gerçektiği, huzurdaki davanın 05/11/2019 tarihinde açıldığı dikkate alındığında davanın uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ceza dosyasında alınan 07/11/2016 tarihli ——raporunda; Diş kırığının kişinin yaşamı tehlikeye sokan durum olmadığı, ancak etkisinin basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmadığı yönünde rapor düzenlendiği,
Kaza tespit tutanağında davalı ——- yönünden kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak nedeniyle asli kusurlu, ——- ise kavşaklara yaklaşırken hızı yavaşlatmamak nedeni ile tali kusurlu olarak tespit edildiği,Olaya ilişkin ceza yargılamasında; Katılanın —— olup, ——-sanık sıfatıyla yargılamasının yapıldığı, ceza dosyasından alınan 20/09/2018 tarihli ——raporunda —— asli kusurlu, —— ise tali kusurlu olduğu yönünde rapor sunulduğu, Mahkemesince sanığın asli kusurlu kabul edilerek taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçundan aleyhinde ceza kararı verildiği ve sürücü ehliyetinin 9 ay süre geri alınmasına karar verildiği, kararın 12/03/2019 tarihinde kesinleştiği,
—— plakalı aracın 30/01/2016 başlangıç ve 30/01/2017 tarihleri arasında geçerli olduğu anlaşılan ——- poliçesi ile davalı nezdinde sigortalı olduğu,
Dosya kapsamında davacı tarafından görülen tedaviye ilişkin bir kısım masraf makbuzlarının sunulmuş olduğu, görülen tedaviye ilişkin tedavi belgelerinin kurumlardan celp edildiği ve —–davacıya ait medula bilgisinin gönderildiği, içeriğinden davacının —— bölümünde en son 14/06/2017 tarihinde tedavi gördüğünün anlaşıldığı,
Sosyal Ekonomik Durum araştırmasında davacının 3.000,00-TL aylık gelir ile yaşam müdürü işi ile iştigal ettiği, lojmanda kaldığı ve medeni durumunun bekar olarak tespitinin yapıldığı,Mahkememizce re’sen alınan 11/12/2020 tarihli —— raporunda; davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan vücut engellik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, yapılan değerlendirmenin kaza tarihi dikkate alınarak yürürlükte olan 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında olduğu,Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi heyet raporu ile olayda —— plaka sayılı araç sürücüsü ——%75 oranı ile kusurlu olduğu, ——- %25 oran ile kusurlu olduğu ve davacının talep edebileceği belgeli tedavi giderinin 3.420,55-TL, tedavi sürecinin uzunluğu ve yaralanma ölçüsü dikkate alındığında belgesiz tedavi giderinin 1.000,00-TL olduğu, 3 haftalık geçici iş göremezlik zararı bulunduğundan ——plakalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına göre 683,02 TL olarak hesapladığı görülmüştür.Tüm bunlardan; Davacının 20/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle belgesiz tedavi giderlerine yönelik hastane masrafı, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebiyle huzurdaki davanın açıldığı, Mahkememizin 08/11/2022 tarihli celsesinde davacı vekilince dava ile talep edilen tedavi giderlerinin tamamının belgesiz tedavi giderlerine ilişkin olduğu yönünde talebini somutlaştırdığı, ceza dosyasında tanık dinlendiği anlaşılmakla ceza dosya kapsamındaki tanık beyanları mahkememizce de dikkate alınarak davacının huzurda tanık dinlenmesi talebinin dosyaya katkı sağlamayacağından reddine karar verildiği, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporunda yapılan kusur değerlendirmesinin kaza tespit tutanağı ile yine ceza dosyasından alınan —— kusur raporu ile örtüştüğü, bilirkişi raporunda yapılan kusur değerlendirmesinin somut olay özelliklerine uygun olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, olayda davalı —— %75 oranında kusurlu hareket ettiği, bilirkişi raporu ile davacı tarafından talep edilebilecek belgesiz tedavi giderlerinin 1.000,00-TL ve geçici iş göremezlik tazminat bedelinin ise 910,00-TL olarak hesaplandığı, hesaplanan bu bedellerden davalı ——-kusuruna karşılık gelen miktar ile sorumluğu bulunduğu, alınan —— raporu ile davacının sürekli iş göremezlik durumunun bulunmadığının bildirildiği, ——plaka sayılı aracın 20/08/2016 kaza tarihinde davalı —–Tarafından düzenlenen 30/01/2016-30/01/2017 tarihlerini kapsayan—— Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu ve poliçe kapsamında sakatlık ve ölüm teminat limitinin 310.000,00-TL olduğu, ——-motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya birşeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılmasını zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olmakla ve yine yukarıda tarih itibariyle değişikliklere de değinilen mevzuat hükümleri kapsamında davalı sigorta şirketinin sigortalısının davaya konu alacak kalemleri yönünden kusuru nispetinde ve teminat limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun bulunduğu, dosya kapsamında aksi delil bulunmadığından davalı Sigorta Şirketinin 05.11.2019 dava tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü, davalı ——yönünden temerrüdün iddianın haksız fiil kapsamında olduğundan olay tarihi itibariyle meydana geldiği, somut olay özelliklerine göre tespit edilen alacağa temerrüd tarihinden tibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, olayın haksız fiil niteliğinde olduğu, ceza dosyasında alınan 07/11/2016 tarihli ——- raporunda diş kırığının kişinin yaşamı tehlikeye sokan durum olmamakla birlikte etkisinin basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek nitelikte de olmadığı ve yine Mahkememizce re’sen alınan ——raporunda iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, olayda davalı ——-yönünden tespit edilen kusur oranı ile sosyal ekonomik durum araştırması dikkate alınarak —— aleyhinde talep edilen manevi tazminatın takdiren kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-a) Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davaya konu belgesiz tedavi giderlerinden doğan 750,00-TL, geçici işgöremezlik tazminatından doğan 683,02-TL olmak üzere toplam 1.433,02-TL alacağın, davalı ——20/08/2016 tarihinden davalı sigorta şirketinden 05/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
1-b)Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı —— tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-A) Davalı —— Yönünden; Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-ret oaranı dikkate alınarak 14,00-TL ‘sinin adı geçen davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
2-B) Bakiye kısım olan 1.306,00-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-A) Davalı —— Yönünden; Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-ret oaranı dikkate alınarak 243,00-TL ‘sinin adı geçen davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-B) Bakiye kısım olan 1.077,00-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 439,43-TL harçtan peşin alınan 119,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 319,88‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-) Maddi Tazminat Talebine İlişkin Dava Yönünden;
5-A) Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-B) Davalıların vekil ile temsil edildiği anlaşılmakla red edilen maddi tazminat talebi yönünden ve red sebebinin aynı olduğu dikkate alınarak 8.566,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-) Manevi Tazminat Talebine İlişkin Dava Yönünden;
6-A) Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-B) Davalıların vekil ile temsil edildiği anlaşılmakla red edilen maddi tazminat talebi yönünden ve red sebebinin aynı olduğu dikkate alınarak 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-) Davacı tarafça yatırılan 243,45-TL harç ve 2.847,90-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.091,35‬-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 568,19-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-) Davalı ——- tarafından yatırılan 6,40-TL vekalet harcının davayı kabul-ret oranı dikkate alınarak 5,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-) Davalı ——-. tarafından yatırılan 6,40-TL vekalet harcının davayı kabul-ret oranı dikkate alınarak 5,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
11-) Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı —–vekilinin yüzüne karşı,;-Maddi tazminat talebine ilişkin hüküm bakımından davacı taraf yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık, davalı taraf yönünden miktar itibariyle KESİN olmak üzere,
-Manevi tazminat talebine ilişkin hüküm bakımından ise taraflar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.