Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/582 E. 2021/187 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/582 Esas
KARAR NO : 2021/187
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili olan davacı şirketin davalı şirkete ——satış ile ilgili olarak fatura düzenlendiğini, sözkonusu faturanın davalı tarafça teslim alındığını, davalının teslim aldığı malın bedelini ödemekle yükümlü olduğunu ancak davalının fatura bedellerini ödemediğini, ödenmeyen faturadan kaynaklı faturadan cari hesap alacağı için —— sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu dermeyan etmiş, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğu icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Cevap dilekçesi sunmayan davalı tarafın HMK. m. 128/1 uyarınca, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir. —– dosyası celp edilmiştir.
Davalı ve davacı şirket arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —– yıllarına ait BA-BS formları ilgili vergi dairesinden celp edilmiştir. Davacı ve davalı tarafa ait —– yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için tarafların ticari defterlerinin ibrazına karar verilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini sunmuş, davalı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için Mahkememize sunmamıştır. Ticari defterini ara karara rağmen sunmayan davalı taraf HMK. m. 222/3 uyarınca, davacının ticari defter içeriğini kabul etmiş sayılacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.——- Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1):—— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ——– yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, BA-BS formları ilgili vergi dairesinden celp edilmiştir.
Davalı taraf ticari defterlerini, ara karara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı yönünden ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi bakımından —– istinabe yazılmış ve İstinabe Mahkemesine ——— tarafından düzenlenip sunulan bilirkişi raporu Mahkememize gönderilmiştir. Mahkememize gönderilen bilirkişi raporunda özetle; ——- yıllarına ait yasal ticari defterlerini elektronik defter olarak tuttuğu, davacının —– defterlerinin açılışının yasal süresinden sonra oluşturulduğu bunun süre uzatımdan kaynaklandığı, davacının kapanış defterlerinin yasal süresi içerisinde oluşturulduğu, davacının —- yılı açılış defterlerinin süresinde yapıldığı, kapanış defterlerinin —- tarihinde oluşturulmasının süre uzatımdan kaynaklandığı, davacının ——- yılları yasal ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretini haiz olduğu, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin cari hesap ilişkisine dayalı olduğu, davacı ve davalının aralarındaki ticari ilişkiyi gösterir fatura bedelinin davacının ——– formu ile, davalının da —– beyan ettiği, taraf beyanlarının birbirini teyit ettiği, davacının yasal ticari defter kayıtlarına göre davalıdan ——- alacaklı olduğunun tespit edildiği …” belirtilmiştir.
İstinabe Mahkemesince tanzim ettirilen bilirkişi raporunun davalı şirketin ticaret sicil adresine TK m. 35 uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- tarihli ara kararı ile—–olan davalı şirkete HMK m. 222 uyarınca —– yıllarına ait ticari defterlerini sunması için 2 haftalık kesin süre verildiği, ticari defterler sunulmadığı takdirde davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının davacı lehine delil olabileceğinin ihtarını içeren ara karar oluşturulduğu, ara kararın davalı şirketin ticaret sicil adresine —- TK m. 35 uyarınca tebliğ edildiği, verilen kesin süreye rağmen davalı şirketçe —–yıllarına ilişkin ticari defterlerin bilirkişi incelemesi için sunulmadığı görülmüştür.
Dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, celp edilen BA-BS formlar, davacı tarafın ticari defter içeriği, dosyada yer alan faturalar, icra dosyası —– tarafından tanzim edilip dosyaya sunulan bilirkişi raporu dosya içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının ara karara, ihtarata ve tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesi için Mahkememize ibraz etmediği, hâlböyleyken davalının HMK m. 222/3 gereğince davacının ticari defter içeriğini kabul ettiği, davacının ticari defterine göre davalının davacıya — borcu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı vekili, dava değerini— dilekçesinde —olarak beyan etmiştir. Davanın —- üzerinden kabulüne, duran icra takibinin —- üzerinden devamına karar verilmiştir.
Davacının ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde; davacının para alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit —-muayyen- mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak —-üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—- takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —-üzerinden ticari faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan—- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—- ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 281,77-TL harçtan peşin alınan 49,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 232,21-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.ÜT. uyarınca 4.080-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 108,86-TL harç, 757-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 866,36‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK. m. 341/2 uyarınca miktar itibariyle (dava değeri 4.124,82-TL olmakla) kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.09/03/2021