Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/553 Esas
KARAR NO: 2021/964
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile müvekkili arasında —–yılları arasında süregelen ticaretleri nedeni ile cari hesap ilişkisi oluştuğunu, müvekkili firmaya —-olarak kullanmış ve kapı kilit imalatı gibi işleri yaptırttığını, —— davalı tarafından belirlenen vasıfları ve fiyatları dikkate alınarak müvekkili tarafından mal üretildiği ve bu malların davalıya fatura edildiğini, fatura edilen bedelin müvekkiline belli bir kazanç sağlaması gerekirken tam tersine üretim maliyetinin altında kaldığını, — yıllarında bir zararının oluştuğunu, zararın tam olarak ne kadar olduğunun bilinmediğini, — tarihli —- raporu tüm zararı ve farkları ayrıntılı bir şekilde çıkardığını, müvekkilinin uğramış olduğu zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik—- ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının mutabık kaldığı koşullarda yaptığı ticaretten umduğu karı elde etmediğini veya zarar ettiğini yıllar sonra düşünerek yaptığı iş gereği talep ettiği tutarları ihtirazı kayıt olmaksızın tahsil ettikten ve karşılıklı edimler yerine getirildikten yine yıllar sonra haksız zenginleşme saiki ile hak talebinde bulunmasının hukuken korunamayacağının tartışmasız olduğunu, dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, zaman aşımı nedeniyle, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından üretilip davalıya satılan ürünler dolayısıyla davacının satım tutarının maliyetinin altında kalması sebebiyle zararlarının tahsiline ilişkindir.
Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler, iddia ve savunmalar incelenmiş olup; davalının istediği ürünlerin davacı tarafından üretilerek davalıya fatura edildiği, tarafların öncesinde üretilecek ürünlerin bedelleri hususunda mutabık oldukları, tarafların cari hesap şeklinde çalışmış oldukları beyanlardan anlaşılmaktadır. Her iki tarafta tacir olup basiretli davranmak durumundadırlar. Taraflarca sözleşme serbestisi kapsamında anlaşılan bedeller üzerinden ticaret gerçekleştirilmiştir. Davacının daha sonrasında anlaştıkları bedelin az olduğunu belirtmesi ve zararının karşılanmasını istemesi, hayatın olağan akışına ve ticaretin genel işleyişine aykırıdır. Davacı tarafça geçmiş döneme ilişkin zararlarının davalı tarafından ödeneceğine dair, herhangi bir bilgi ve belge sunulmamıştır. Davalı tarafından verilmiş bir taahhüt vs olduğuna dair yazılı bir bilgi ve belgede sunulmamıştır. Davacı taraf vekilinin, cari hesabın önceki tutarlarla hesaplandığını belirtmesi üzerine cari hesap alacağına ilişkin ticari defterin incelenmesine gerek duyulmamıştır. Açıklanan gerekçelerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 146. maddesinde düzenlendiği üzere kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dava konusu alacağa ilişkin özel bir durum bulunmadığından on yıllık zamaşımına tabidir. Açıklanan sebeple zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilâm harcı olan 59,30 TL harcın peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair,davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.24/12/2021