Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/551 Esas
KARAR NO: 2021/178
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı şirkete sipariş fişi ve fatura ile mallar teslim ettiği, malların bedellerini davalı şirketten tahsil etmediğini, davalı borçlu aleyhine————— sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalının tebliğ edilen ödeme emrine itirazda bulunduğunu, yasa gereği icra takibinin durdurulduğunu, itirazın iptali davası öncesinde de arabulucuya başvurulduğunu ve arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığını, davalı şirketin davacı şirketten ———– aldığını, sipariş fişi ile davalı şirket çalışanı —— tarafından imza ile teslim alındığını, malları ———-tarafından davalı şirkete teslim edildiğini, sipariş fişi ile düzenlenen faturadaki miktarların aynı olduğunu davalının yapmış olduğu icra takibine itirazın haksız ve yersiz itirazın iptali ile icra takibinin devamına, takibe haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı borçlunun %20 den az olmamak şartı ile icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin icra takibine konu faturada belirtilen———— alıcının olmadığını, İcra takibine konu fatura icra takibine başlanan tarihe kadar davalı şirkete tebliğ ve teslim edilmediğini, iş bu faturanın davalı şirketin ticari kayıtlarına girmediğini, davalı şirketin sipariş fişinde gösterilen malı müşterisi adına işlemek üzere teslim aldığını, teslim alan —– davalı şirket çalışanı olduğunu, ——–adına teslim aldım kaydını düşerek imzaladığını, davanın dava dışı —— ihbar edilmesini talep ettiklerini, ———- numaralı dosyası için ikame edilen itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasının ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, kötü niyetli olarak icra takibinde bulunan davacı şirketin %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz duruşma ara kararı gereği ” Davacı tarafından sunulan dava konusu irsaliyeli faturalar eklenmek suretiyle davalı yana isim ve imzalar bulunan irsaliyelerdeki imzaların bizzat kendisine veya mal teslim almaya yetkilendirdiği çalışanlarına ait olup olmadığı ve isim imza bulunmayan ancak mal teslimini içeren sevk irsaliyelerinin ise teslim hususunun gerçekleşip gerçekleşmemesi hususunda isticvap davetiyesinin gönderilmesine, isticvap davetine iştirak etmez ve iştirak edipte herhangi bir beyanda bulunmaz ise bu husustaki sorulacak soruları ikrar edilmiş sayılacağının, irsaliyelerdeki isim ve imzaların bizzat kendisine veya mal teslim almaya yetkilendirdiği çalışanlarına ait olduğu ve irsaliyelerdeki malları teslim edildiği hususunu kabul etmiş sayılacağının ihtaratı ” ile davalı ———-isticvap davetiyesinin çıkarıldığı görüldü.
Mahkememiz —- numaralı duruşmasında isticvap edilen —- dinlendiği, ——-beyanında: ” Davacı tarafından sunulan dava konusu irsaliyeli faturalar eklenmek suretiyle davalı yana isim ve imzalar bulunan irsaliyele gösterildi: —- çalışanıyım, bana gösterilen irsaliyedeki isim ve imzalar bana aittir, —- müşterisidir, ————– teslim etmektedir” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Mahkememiz dosyası Yeminli Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Yeminl Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirket tarafından ibraz edilen———yılına ilişkin ticari defterlerin T.T.K. M. 64,66 V.U.K. M.220-226 göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacı defterlerinin kayıt nizamı bakımından V.U.K. M. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olmadığı, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı şirketin——yılı ticari defterlerini ibraz etmediğini, davalı şirket tarafından ibraz edilen ————– yılına ilişkin ticari defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin tutulduğunu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalı defterlerinin kayıt nizamı bakımından V.U.K. M. 215-219 hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine uygun olduğu, davalı şirket lehine delil kabiliyetlerinin bulunduğunu, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davacı şirketin—— olan takip tarihi itibariyle davalı şirketten ———-alacaklı olduğu ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin bir adet faturadan oluştuğu, dava konusu faturanın davalı şirkete tebliğ edildiğine dair bir belgenin olmadığı, davacı şirketin dava konusu fatura ile ilgili sevk irsaliye düzenlenmediği, davacı şirketin dava konusu faturaya dayanak olarak gösterdiği sipariş fişinin —- adına düzenlenmiş olduğu ve ———– aldım ibaresiyle, davalı şirket personeli ———-tarafından teslim alındığı, malın teslimi konusundaki takdirin Sayın mahkemede olduğunu, davalı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin olmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirketi ile ilgili her hangi bir kaydın olmadığı, ilgili vergi dairesine form BA ile bildirilen bildirimlerde de davacı şirket ile ilgili bir bildirim bulunmadığını, davalı şirket tarafından dava dosyasına sunulan sipariş fişlerinde—— teslim edilen ürünler oluğu ancak davalı şirketin, davacı şirketten teslim aldığı ürün ile—— teslim edilen ürünün aynı ürün olmaması ———–sebebiyle karşılaştırma ve hesaplama yapılamadığı, davalı itirazlarının kısmen yada tamamen iptali hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu ” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatın icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir. ———- sayılı dosyası celp edilmiştir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın İptali Davasının Süre Yönünden İncelenmesi;
İtirazın iptali istemine konu, ——– sayılı esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ——tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından —– tarihli itiraz dilekçesinde Borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın ——- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya Konu Fatura Alacaklarının Tesbiti Yönünden İnceleme;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın , DAVACI ŞİRKET TARAFINDAN —————– bedelli davalı şirkete düzenlediği fatura ile ilgili olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve belirlenen inceleme gününde defterlerin incelenmek üzere hazır edilmesi istenmiş ve taraflara ihtaratlı kesin süre verilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davacı taraf ve davalı taraf defterlerini süresi içinde defterlerini sunmuş, celp edilen vergi kayıtları (BA-BS) incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi raporunda kısaca davacı şirket ile ilgili her hangi bir kaydın , yani davaya konu fatura dahil , davalı şirket defterinde olmadığı , ilgili vergi dairesine Form BA ile bildirilen bildirimlerde de davacı şirket ile ilgili bir bildirim bulunmadığı tesbit edilmiştir.Davacı tarafın düzenlenen faturayı davalıya tebliğ ettiğine dair bir belge de bulunmamaktadır.
Davacı taraf faturaya konu malın davalıya satıldığına dair faturaya dayanak sipariş fişi sunmuş olup, sipariş fişinde Dava dışı ———adına düzenlenen fişler olduğu ,ayrıca sipariş fişinde —-siparişi teslim aldığına dair —– isim ve imzası yer aldığı anlaşılmaktadır.
Sipariş fişinde isim ve imzası bulunan ——- mahkememizce isticvap edilerek dinlenmiş ; davalı şirket çalışanı olduğunu , Dava dışı ——davalı şirketin müşterisi olduğunu , teslim alınan ———- adına teslim alındığını belirtmiştir.
Davacı tarafın davalı adına düzenlemiş olduğu ————– faturanın davalıyı borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir.Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve tarafa dahi tebliğ edilmeyen faturanın onu borç altına sokması beklenemez. Söz konu fatura davalı tarafın ticari defterinde kaydının bulunmadığı da göz önünde bulundurulduğunda aradaki borç ilişkisinin ispat yükü davacı tarafta olduğu ve davacının davalı ile aralarında borç doğuran bir ilişkinin bulunduğunu ispat edememiştir.
Öte yandan, davalının kötüniyet tazminat talebi haklı bulunamamıştır. Davacının haklı olup olmadığı hususu yargılamayı gerektirmiştir. Davalı davacının kötüniyetini ispat eder delil sunmamıştır. Açıklanan sebeplerle davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Kötü niyet tazminat şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 59,30-TL harcın peşin yatan 892,02-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
6-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 10.401,54-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Davalı tarafça ödenen 6,40-TL vekâlet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021