Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/544 E. 2021/186 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/544 Esas
KARAR NO : 2021/186
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, —— tarihinde talep ettikleri malların gönderildiğini, gönderi neticesinde meblağın sadece bir kısmının ödendiğini, davalının borcunun —– olduğunu, bahsi geçen borca istinaden ihtarname gönderildiğini ancak davalı borçlunun herhangi bir geri dönüş yapmadığını, alınan mal karşılığı ödenmesi gereken bedelin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine———- dosyası ile icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu ileri sürmüş, davanın kabulü ile itirazın iptaline, davalı tarafın %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Cevap dilekçesi sunmayan davalı tarafın HMK. m. 128/1 uyarınca, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline lişkindir.
Mahkememizin —- tarihli 1. celsesinde, tarafların —— yıllarına ait ticari defterlerinin ibrazı ile ticari defterler üzerinde —– bilirkişiye inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
COVID-19 salgını sebebiyle alınan tedbirler kapsamında —— tarihinde bilirkişi incelemesinin ertelenmesine dair ara karar tesis edilmiş, Mahkememizin —- tarihli 2. celsesinde tarafların —– yıllarına ilişkin ticari defterlerini sunması için yeniden ara karar oluşturulmuş, işbu 2. celsede davacı vekili hazır bulunmuş, davalı tarafa ara kararın tebliğine karar verilmiştir.
Davacı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmuş, davalı taraf ticari defterlerini —– tarihli ara karara rağmen sunmamıştır. Ticari defterlerini ara karara rağmen sunmayan davalı taraf, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 222/3 gereğince davacının ticari defter içeriğini kabul etmiş sayılacaktır.
Davacı ve davalı şirketler arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —— celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——- Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64——— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların——– yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, ——– tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı şirketin incelenmek üzere —— defterlerinin ibraz edildiği, incelenen dönemde davacı şirketin e-defter mükellefi olduğu, davacı şirket tarafından yevmiye ve kebir defterlerine ait beratların süresi içinde alındığı, davacı tarafından keşide edilen faturaların davalı şirkete e-fatura aracılığı ile elektronik olarak gönderildiği, davalı şirketin yasal defterlerini incelenmek üzere ibraz etmediği, dosya içerisinde yer alan iletişim bilgilerinden şirkete ulaşılmaya çalışıldığı ancak ulaşılamadığı, davacı ve davalı arasında yazılı sözleşmenin bulunmadığı, tarafların cari hesaba dayalı olarak çalıştıkları, davacı şirket tarafından ——- yılına ait yasal defterlerin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı tarafından defterlerin sunulmaması nedeni ile inceleme yapılamadığı, davacı taraf yasal defterlerine göre —- tarihinde davalıdan———- alacaklı olduğu, davacı tarafından keşide edilen fatura içeriği ürünlerin sevk irsaliyeleri ile davalıya teslim edildiği, davaya konu edilen faturaların temel fatura statüsünde e- fatura olduğu, davalıya —-üzerinden teslim edildiği, davalı tarafından yasal süresinde ya da sonrasında itiraz edilmediği ya da iade faturası düzenlenmediği, davacının TBK 117. maddeye göre — anapara için —- faiz isteyebileceği taleple bağlılık ilkesi gereği bu bedelin —— olabileceği, ihtarname masrafı ve ihtarname bedeli için talep edilen faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinin takdirinin Mahkemede olduğu …” belirtilmiştir.
Bilirkişi incelemesine sunulan e- ticari defter içerikleri, bilirkişi raporu, icra dosyası kapsamı, ihtarname, ihtarname bedelini gösterir icra dosyasına sunulu —— makbuzu örneği dosya münderecatıyla birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacı şirketin e-defter mükellefi olduğu, davacının yevmiye ve kebir defterlerine ait beratların süresinde —– alındığı, davacının ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunduğu, davalının ara karara rağmen ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmadığı, ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmayan davalının HMK. 222/3 uyarınca davacının ticari defter içeriğini kabul ettiği, davalı şirketin de e-defter mükellefi olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, davacının tanzim ettiği faturanın —-üzerinden davalı şirkete iletildiği, faturaya davalının itiraz etmediği, faturaya — gün içinde itiraz etmeyen davalının fatura içeriğini kabul ettiği, davacının ticari defterlerine göre —– alacağı bulunduğu, işbu anapara için davacının —- faiz talep edebileceği, davacının —- faiz talep ettiği, HMK. m. 26/1 taleple bağlılık ilkesi uyarınca davacı lehine—- hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı taraf ——–keşide edilen ihtanamenin bedeli olarak —– talep etmiş, buna ilişkin —— makbuz fotokopisini icra dosyasına ibraz etmiştir. Belgelendirilen işbu gider yönünden talep kabul edilmiştir. Mahkememizce yazılan müzekkere gereğince —–ihtarname örneğinin gönderildiği ancak örnek gönderim işleminin ücretli olduğunun bildirildiği, yargılamanın hızlı seyri açısından —- davacı tarafından ücret ödenmeden istenilen belgenin gönderildiğinin müzekkere cevabında bildirildiği, bu sebeple — ücretinin belirtilen —- bildirildiği görüldüğünden; —- evrakından bir örnek —- tarihli 4. celsede duruşma hazır bulunan davacı vekiline elden tebliğ edilmiş, ——- evrakında belirtilen ücretin ilgili ——hesabına yatırılarak dekontun Mahkememize sunulması için davacı vekiline gelecek celseye kadar süre verilmiş, davacı vekili ara karar gereğince — ücretinin anılan—- ödendiğine dair dekont fotokopisini dosyaya ibraz etmiştir. Bu nedenle noterliğe yazılan müzekkere neticesinde davacı tarafça ödenen —- örneği bedelinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili harca esas değeri — dava dilekçesinde bildirmemiştir. Tevzi formunda dava değeri — olarak yer almaktadır. Asıl alacak —talep edilen faiz — —— ihtarname keşide bedeli — olmak üzere toplam—- üzerinden davanın kısmen kabulüne-kısmen reddine, duran icra takibinin aynı bedel üzerinden devamına karar verilmiştir.
Davacının e-ticari defterlerinde, davacının — alacaklı olduğu kayıtlıdır. Davacının e-ticari defter ve kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde, davacının para alacağı olduğu, icra takibi öncesine ilişkin faiz miktarı ile —— ihtarname keşide bedeli de olmak üzere davacının toplam alacağının likit —-muayyen- mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca —- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE – KISMEN REDDİNE,
2-)—– sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —– üzerinden ticari faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan 3.779,50-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Davacı tarafça —-sayılı yazısına istinaden —-hesabına ödediği ——— ihtarname masrafı olan —-yargılama gideri olarak davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-A)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 1.317,12-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-B-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 2,88-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Karar ve ilâm harcı olan 258,18-TL harçtan peşin alınan 45,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 212,43-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 3.779,50-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 104,35-TL harç ve 655,90-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 760,25-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 758,59-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK. m. 341/2 uyarınca miktar itibariyle ——— kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.09/03/2021