Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/530 E. 2022/439 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/530 Esas
KARAR NO: 2022/439
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili olan davacı şirket tarafından işletilen —- takip tarihi itibariyle kendisine ait olan —- tarihleri arasında ihlalli geçiş yaptığını ve ihlali geçişler nedeni ile borçlandığını,—– kullanılabildiğini, davalıya ait olan araçların davacı şirketin işlettiği —- ihlalli geçiş yaptığını, bu aracın plakasının bağlı bulunduğu hesaptan ——- istenmiş olmasına rağmen,—– davalının sahip olduğu aracın plakasının —- tanımlı olmaması ve davalının etiketsiz geçiş yapmış olması nedeniyle davalının geçişlerine dair tahsilat yapılamadığını, davalı tarafa ihlalli geçiş ihtarnamelerinin tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafça ödeme yapılmadığını, bunun üzerine —— dosyasıyla icra takibine başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla zorunlu arubuluculuğa başvurulduğunu, uzlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin bildirimde bulunma zorunluğunun olmadığını, davalının—- yeterli bakiye bulunup bulunmadığını davacının kontrol ederek üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini, davalının müvekkili şirket tarafından belli ücret karşılığında —-geçiş hizmetinden bedelini ödemeksizin yararlanarak ihlalli geçiş yaptığını ve geçiş bedeli borcunu ödemek için yasada öngörülen —- günlük yasal süre içinde de teşebbüste bulunmadığını, davalının basiretli bir tacir olarak geçiş esnasında ödeme yapıp yapmadığının düzenli olarak kontrol ve takip ediyor olması gerektiğini ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazlarının bulunduğunu, icra dosyasında da yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, dava konusunun ihlalli geçişin temel nedeninin davacı firmanın araçlardaki ——okuyamayan/algılayamayan cihazlardan kaynaklanan teknik kusura ilişkin olduğunu, takip tutarına ilişkin asıl ve feri taleplerin reddi gerektiğini, davacının davasında kötü niyetli olarak hareket ettiğini, davalının banka hesabında yeterli bakiyenin olduğunu yani ifaya hazır olduğunun aşikar olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Geçiş ihlalinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir
—- Esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiştir. İcra dosyanın incelenmesinden, davalı aleyhine — asıl alacak —- üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının icra müdürlüğünün yetkisine, takibe, borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve işbu davanın yasal süresi içerisinde harçlandırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun madde 30/5: “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. ——
Davacı şirketin, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve işbu Kanuna istinaden verilen—— kararı kapsamında———modeli ile işletmesini üstlendiği anlaşılmaktadır.
6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında, davacı şirketin işletmesini üstlendiği tünel ve otoyollardan geçiş sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücretini tahsil yetkisi olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı işletmeci şirketin; geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin— katı kadar ceza bedelini tahsil edeceği, —– maddesiyle yapılan değişiklikler sonucunda hüküm altına alınmıştır.
Hâlböyleyken, —- işletmesini üstlenen davacı şirketin geçiş ücretini tahsil etme yetkisi olduğu, geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden ise geçiş bedeli ile birlikte geçiş ücretinin — tutarında ceza bedelini de tahsil edebileceği 6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi uyarınca açıktır.
Davacı taraf ticaret şirketi, davalı taraf da bir ticaret şirketidir. Davacı, —- bir yönüyle kamu hukuku diğer yönüyle özel hukuk hükümlerine göre işlettiğine, davacı ve davalı birer tacir olduğuna ve uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığına göre; huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde usûl ve Kanuna aykırı bir yön yoktur. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mahkememiz işbu davada görevlidir.
—- uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte — aboneliği aldıkları— yollarından geçiş sırasında araç sahibinin —-hesabında yeteri kadar bakiye bulundurması gerektiği, yeterli bakiye bulundurmayan araçlar için bakiye sorgulamasının belirli aralıklarla yapılması ve yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edilmesi gerektiği, bu sorgulamanın geçişten sonraki—- —-boyunca devam etmesi gerektiği sabit olup, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan aracın geçişinin ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüşmektedir.
Mahkememizin—- tarihli celsesinde dosyanın rapor tanzim etmek üzere elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, elektrik elektronik mühendisi —-raporda özetle;——– tarihleri arasında —-geçişlerinden ihlalli geçişleri nedeniyle dava şirket adına başlatılan itiraza konu takibin toplam—————- davalı şirket adına devam edebileceği, takip tarihine kadar faiz talebi bulunmadığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Davaya konu edilen araçlara ait trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.
—— davaya konu edilen plaka sayılı araçların geçiş tarihlerine ilişkin —– celp edilmiştir.
Mahkememiz dosyası ek rapor tanzim edilmek üzere daha önce rapor sunan bilirkişiye tevdi edilmiş, tanzim edilen —- tarihli ek raporda özetle; —-takibe esas ihlalli geçişker esnasında ilgili plakalı araçların —– geçiş bedelini karşılar yeter bakiye tespit edilmediği, kök rapordaki görüş ve kanaatin aynen devam ettiği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince ek rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Davaya konu — plakalı araç hakkında —— tarihleri arasındaki hesap dökümü istenmiş, gelen cevabi yazı dosya arasına alınmıştır.
Mahkememiz dosyası ek rapor tanzim edilmek üzere yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen —- tarihli 2.ek rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu 2. Ek raporda özetle;———Kök ve ek rapordaki görüş ve kanaatin aynen devam ettiği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen 2. ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekilince 2. ek rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
—- işleten davacı, davalı ve diğer gerçek/tüzel kişilere tünelden geçmeleri hususunda tüneli açık tutmak suretiyle icapta bulunduğu, tünelden geçmek isteyenlerin ise tüneli kullanmak suretiyle icabı kabul etmiş durumda oldukları, böylece taraflar arasında hizmet alma sözleşmesi kurulduğu ve huzurdaki dava ile davacının sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zarara ilişkin alacak iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından icra müdürlüğünün ve devamında mahkememiz yetkisine yönelik itirazda bulunduğu görülekle, öncelikle yetkiye ilişkin itirazın incelenmesi gerekmiştir.
6100 sayılı HMK 114/1. maddesinde dava şartları tek tek düzenlenmiş olup, 114/2. Maddesinde “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir. İtirazın iptali davaları da HMK 114/1 maddesinde belirtilen genel dava şartları yanında; Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, Borçlunun geçerli bir itirazının bulunması, Davanın süresinde açılmış olması, Hukuki yarar bulunması, Takibi geçersiz kılacak diğer sebeplerin bulunmaması şeklinde özel dava şartlarına tabidir. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin yada edilmesin, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın;
6. maddesinde; (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri,—–Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
10. Maddesinde; Sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği,
Yetki sözleşmesi başlıklı 17. Maddesinde ise; “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50.— maddesinde ise; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takipte yetkili olacağı düzenlenmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde; Borcun ifa yerinin, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceği, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde… ifa edilebileceği düzenlenmiştir.
Davalı tarafından her nekadar icra müdürlüğünün ve devamında mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de, Mahkememizin —— tarihli celsesinde; Davalı tarafından HMK 6. Madde kapsamında dile getirilen icra müdürlüğünün ve devamında mahkememizin yetkisine ilişkin itirazı, para alacağına ilişkin uyuşmazlıkta alacaklı kendi ikametgahı icra dairesinde takip başlatabileceğinden ve dava açabileceğinden TBK m.89 gereği yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevaplar, mübrez bilirkişi raporu ve ek raporları dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; İhlale konu ——- ihlal tarihlerinde davalı adına tescilli olduğu, davalı tarafından yalnızca —– ödemelerinin otomatik ödeme talimatıyla yapıldığı ve —- teknik bir bozukluk nedeniyle geçiş ücretinin alınmamış olduğu yönünde savunma yaptığı görülmüştür.
Davacı tarafından — tarihleri arasında —-ihlalli geçiş bulunduğu iddia edildiği, celp edilen müzekkere cevapları ile yapılan bilirkişi incelemesiyle davalıya ait ——tarihleri arasında davacının işlettiği —- ihlalli geçiş yaptığı, ilgili araçların ihlal tarihleri ve akabindeki —–boyunca sistem tarafından bakiye sorgulamasının yapıldığının ve hesabın yeterli bakiyesi bulunmadığının bilirkişi incelemesiyle tespit edildiği, sunulu bilirkişi raporunun somut olaya uygun, denetime ve hüküm kurulmasına elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, dosya kapsamında ilgili dönemlere ilişkin geçiş ücretinin ödendiğine ya da ilgili dönemler bakımdan hesap bakiyesinin bulunduğuna dair bir kaydın bulunmadığı, davacının ihlal sebebi ile davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava itirazın iptaline ilişkin olup, davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Takibe konu bedel belirli (muayyen) -likid- kabul edilmekle, takip talebinde gösterilen ve yargılama ile varlığı kabul edilen asıl alacak üzerinden %20’si tutarında icra inkar tazminatının İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, şartları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile Davalının — takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
2-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si tutarında olan 545,6‬0-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Şartları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 186,34-TL harçtan peşin alınan ‬44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 141,94‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.728,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 95,20-TL harç ve 871,70-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 966,90-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/06/2022