Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/526 E. 2022/804 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/526 Esas
KARAR NO: 2022/804
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/10/2019
KARAR TARİHİ: 06/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirket ile davalı sigortacı arasında akdedilen poliçelerde yer alan —— rizikosu gerçekleştiğini, davacı şirketin davalı sigortacıya teminat bedelinin ödenmesi için başvurmuşsa da sigortacının ödemekten imtina ettiğini, davacı şirkette ——-olarak çalışan — sorumluluğunda bulunan depodaki bazı ürünleri faturasız satıp kendi hesabına geçirdiği ve depoda geçmiş yıllardan kalan boş şişeler bulundurduğu yine bunlardan da haksız mali menfaat elde ettiğinin tarafından tutulan tutanaklarla tespit edildiğini, bu durumun sonucunda davacı … ciddi anlamda maddi zarara uğrattığını, davacı şirket tarafından cezai süreç başlatıldığını, —- kurulan hükümle sanığın mahkumiyetine karar verildiğini, Sigortacının gerçekleşen rizikonun teminat bedelini ödemekten kaçındığını, ilgili rizikoların birbirini takip edecek şekilde kesintisiz teminat altına alındığını, bu şekilde kesintisiz teminat altına alınan rizikonun tazmin talebi için üç aylık zamanaşımı getirmeye çalışmanın —– ilişkin yasal düzenlemelerde dayanağı bulunmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —– yasal olarak uygun düşen faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazları olduğunu, davacı sigortacının —-tarihleri arasında —- tarihleri arasında —- tarihleri arasında—- tarihleri arasında —— sigortalı rizikolara karşı teminat altına alındığını, meydana geldiği iddia edilen emniyeti suistimal hadisesine istinaden davalı şirkete — tarihinde, aradan çok uzun bir süre geçtikten sonra, ihbarda bulunulduğunu, davalı şirket nezdinde ——– hasar dosyaları oluşturulduğunu, hasar dosyası kapsamında bağımsız ve uzman eksperler tarafından —- düzenlendiğini, inceleme neticesinde poliçe şartları ve genel şartlar kapsamında talebin teminat dışı kaldığının tespit edildiğini ve sigortalı şirketin talebinin reddedildiğini,— poliçe emniyeti suiistimal teminatı : — olup, ilgili dosyada poliçe —— tarihinde yapıldığını, poliçe vadesi ve hasar tespit tarihi bir arada değerlendirildiğinde zamanaşımı süresinin dolduğunun tespit edildiğini,—– poliçe emniyeti suiistimal teminatı :— olup, İlgili dosyada poliçe —-vadeli olup ihbar ——- tarihinde yapıldığını, poliçe vadesi ve hasar tespit tarihi bir arada değerlendirildiğinde zamanaşımı süresinin dolduğunun tespit edildiğini,—-poliçe emniyeti suiistimal teminatı : —- olup, İlgili dosyada poliçe —— vadeli olup ihbar —- tarihinde yapıldığını, poliçe vadesi ve hasar tespit tarihi bir arada değerlendirildiğinde zamanaşımı süresinin dolduğunun tespit edildiğini,—- poliçe emniyeti suiistimal teminatı : — olup, İlgili dosyada poliçe —- vadeli olup ihbar —- tarihinde yapıldığını, hasarın sigorta süresinin sona erme tarihinden başlayarak en az —- ay içerisinde başvurulması gerekmekte olup, ihbarın taraflarına —— yıl sonra bildirildiğini, bu nedenle teminatın harici olduğunu, —- poliçe emniyeti suiistimal teminatı : —— olup, İlgili dosyada poliçe —– vadeli olup ihbar —— tarihinde yapıldığını, ihbarın taraflarına ——- yıl sonra bildirildiğini, bu nedenle teminatın harici olduğunu, poliçede teminatın yalnızca iş saatleri dahilinde gerçekleşen güveni kötüye kullanma eylemlerini kapsadığının kararlaştırıldığını, iş saatleri dışında gerçekleştirilen eylemlerin sigorta teminatının dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili olan davalı şirket nezdinde çeşitli tarihlerde düzenlenen poliçelerde, poliçe vadesinde meydana gelen emniyeti suistimal eylemlerinden ve o vadedeki teminat limitleri dahilinde yalnızca sigortalının gerçek zararı ile sorumlu olduğunu, aksi takdirde davanın kabulüne karar verilmesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, davacının dilekçesinde yer alan faiz türü net olmamakla birlikte, en erken ret tarihinden itibaren muaccel olacağının açık olduğunu, talep edilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi halde haksız ve yersiz davanın reddine,yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Sigorta poliçesine dayalı hasarın tazmini istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanak aslı dosya içerisindedir.
——–esas sayılı dosyası —— sisteminden celp edilmiştir.
Davaya konu poliçeler ve hasar dosyası davalı şirketten celp edilmiştir.
Mahkememizin —— tarihli celse ara kararı gereği dosya hasar tespiti alanında uzman sigorta eksperi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi Mesut —-tarafından tanzim edilen —— tarihli raporda özetle;”…Söz konusu tesiste toplam muafiyet uygulandıktan sonra emniyeti sulistimal sonrası —- zarar oluştuğu, Söz konusu zararın —–vade tarihli ——– ——– doğrultusunda kapsamda olması gerektiği….” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.Rapora karşı sunulu beyan ve itirazlar kapsamında Sigorta alanında uzman akademisyen bir bilirkişi ile dosyaya rapor sunan sigorta eksperi bilirkişiden rapor alınmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi—- tarafından tanzim edilen ——— tarihli raporda özetle;”… Tarafların iddia ve savunmalarında detaylı bir şekilde verilen yasa maddelerinden sonuç olarak kesintisiz işlenen suçlarda son hareketin gerçekleştiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlayacağından somut olayda, devam eden poliçeler yönünden zamanaşımı savunması doğru olmayacağı, 3 aylık ihbar süresi gerekçe gösterilerek ödemekten imtina edilmesi, sigorta hukukunun amir hükümlerine aykırı olduğu hususundaki kanaatlerinin Mahkemenin takdirinde olduğu, kanaatin uygun bulunması halinde davalı ——– Sigortanın teminat verdiği döneme ilişkin sorumluluğunun — olduğu, Davacı —–kesintisiz süren ———teminat verdiği dönemdeki hasar bedeli ——–meblağ kadar sorumlu olduğu, Davalı ——— o dönem poliçede ——- için teminat verdiği —- limit ve muafiyet sonrasında——– miktar ile sorumlu olduğu, Davacının faiz ve diğer talepleri ile ilgili taleplerin Mahkemenin takdirinde olduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası —– tarihli celse 1 nolu ara kararı ile dosya sigorta alanında nitelikli hesaplamalar alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —– tarafından sunulun raporda özetle;”… Taraflar arasında, —— tarihinden itibaren yıllık olarak yeni bir sözleşmeyle yenilenen beş adet sigorta sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmelerin birbiri ardına kesintisiz olarak yenilendiği, beşinci ve sonuncu sözleşmenin ———tarihinde sona ermiş olduğu, Taraflar arasındaki sözleşmelerin hepsinde emniyeti suiistimal rizikosu için değişir limitlerle teminat verilmiş olduğu, Davacının dava dışı çalışanının ———-eylemeni gerçekleştirerek davacının zararına sebep olduğu, Bağımsız sigorta eksperi tarafından hazırlanan ——– itibar edilmesi halinde meydana gelen toplam zararın —— olarak hesap edilebileceği, Taraflar arasında başta zamanaşımı olmak üzere, ihbar süresi, rizikonun iş saatleri içerisinde meydana gelip gelmediği, emniyeti sulistimal eylemini gerçekleştiren failin poliçede isminin bulunmamasının sonuçları, davacının davaya konu hasarın meydana gelmemesi için gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği gibi hususların —- takdirinde olacağı,——- eylemini gerçekleştirerek davacının zararına sebep olan failin davacının zararını karşılamak için herhangi bir ödeme yapıp yapmadığının belirlenerek ödeme yapılmış olması ve ——- davacıya tazminat ödenmesi gerektiği yönünde hüküm kurması halinde takdir edilecek tazminat tutarından bu ödeme tutarının düşülmesinin gerekebileceği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
İddia, savunma ve sunulu deliller dikkate alındığında;
Davacı tarafından,——– kapsamında meydana gelen rizikonun teminat dahilinde olduğu iddiası ile zarar bedelinin davalıdan tahsili istemiyle huzurdaki dava açılmıştır.
Ceza dosyandaki beyan ve ifadeler incelendiğinde;
-Davacı şirketin alkollü/alkolsüz içecek satımı yapan firma olarak iştigal ettiği, içeceklerin işyerinin depo kısmında muhafaza edildiği, dava dışı — davacı işyerinde “depo sorumlusu” göreviyle—— yılından —- yılına kadar çalıştığı, deponun tek anahtarı ve alarm şifrelerinin sanıkta bulunduğu, davacı şirketin ——- firmasını devretmeye karar verdikleri, bu sebeple detaylı sayım ve stok devri yapıldığı, sayımda depoda bulunan malzemelerinin farklı olduğunu gördüklerini, yapılan kontrollerde —— zararın olduğunu fark ettikleri, zararın dolu bira şişeleri ve kasalardan oluştuğunu, depo sorumlusu çalışanın dolu bira şişelerini sattığının anlaşılmaması için boş bira şişelerini ambalajlayıp kasalara yerleştirdiği, en son çalışanın itirafı sonrası olayın anlaşıldığını beyan ettikleri,
-Dava dışı depo sorumlusunun ifadesinde; Maddi olarak zorluk yaşaması nedeni ile müşterilerden aldığı parayı faturalandırmayarak davacı şirkete vermediğini, olayın anlaşılmasını önlemek için dolu kasaları öne ve boş kasaları ise arkaya koyduğunu, sayımın yukarıdan aşağıya ve sağdan sola kasa sayıları çarpılarak yapıldığını ve tek tek kontrol edilmediğinden olayın fark edilmediğini, bu şekilde dokuz yıl boyunca ortalama aylık —– satarak paralarını şirkete vermeden kendisine aldığını, ——- satılacağını öğrendiğini, yeni firmada çalışmak istememesi ve yaptığı işten pişman olması sebebiyle satıp parasını aldığı mal miktarını işyeri sahiplerinin öğrenmelerini sağlamak için —– sıralarında depoya geldiğini, koyduğu boş kasaları ön plana çıkardığını, amacının izinsiz sattığı bira sayısını iş yeri sahiplerinin öğrenmelerini sağlamak olduğunu, bu şekilde —- eksik olduğunu gördüğünü, —– günü şirkete ait olan aracı üzerinde anahtarı olacak şekilde şirketin önüne bıraktığını ve polis merkezine teslim olmaya karar verdiğini beyan ettiği,
——– tarihli kararında sanığı üzerine atılı zincirleme şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği sabit olduğundan, sanığın eylemlerini uzun yıllar devam ettirmiş olması, kendisine verilen görevle ilgili tüm anahtar ve şiflerin yalnız sanıkta bulunması, katılanın uğradığı zarar göz önüne alınarak; suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu, suç neticesinde meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza kararı verildiği, kararın istinaf edildiği ve ——- uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de; Poliçelerin birer yıl süre ile yapıldığı ve zarara konu emniyetin suistimali olayının — yılından itibaren zincirleme şeklinde ——- yılına kadar devam etmiş olması karşısında sigortalı yönünden ihbar yükümlülüğünün zarara konu rizikonun gerçekleştiğinin öğrenilmesi ile başlayacağından zamanaşımı def’inin reddi gerekmiştir.———-
Sunulu poliçerden, taraflar arasında —-tarihinden itibaren birer yıl süreli olarak yapılan beş adet ——— tarihlerini kapsar şekilde birbiri ardına kesintisiz olarak yenilendiği, poliçelerde ——– rizikosu için değişen koşul ve farklı limitlerle teminat verildiği, rizikoya konu eylemin —— itibaren zincirleme ve kesintisiz şekilde devam ettiği, davacı tarafın tacir olduğu ve poliçe içeriklerine yönelik süresi içerisinde itiraz beyanının bulunmadığı anlaşılmakla somut olayda gerçekleştiği anlaşılan emniyeti suistimal eyleminin teminat dahilinde olup olmadığının taraflarca içeriği kabul edildiği anlaşılan her bir poliçe yönünden ayrı ayrı incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmiştir.
—— poliçelerde—–İşbu sigorta sözleşmesi sigortalının iş yerinde görevli bulunan ve——- bağlı olarak ücret bordrolarına kayıtlı olan, isimleri sigorta poliçesinde belirtilmiş elemanların, sigortalıya ait paraları, kıymetli evrakı veya para İle ölçülebilen malları çalmak, zimmetine geçirmek, hile ve dolandırıcılık veya sahtekârlık yolu ile bunlara sahip olmak suretiyle gerçekleştireceği güveni kötüye kullarıma——– eylemleri sonucunda sigortalının uğrayacağı zararı poliçede yazılı teminat limitini geçmemek üzere temin eder.” şeklinde düzenlendiği; buna karşın ilgili yıllara ilişkin poliçeler içeriğinde sigortalı çalışanlara yönelik isimlerin belirtilmediği gibi bu hususta davalı tarafa bildirim yapıldığına ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı, bu halde gerçekleşen rizikonun teminat kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
—- yıllarına ilişkin poliçelerde ise—— Sigortacının tazminat ödemekle yükümlü hale gelebilmesi için; a)Güveni kötüye kullanmanın sigorta teminat süresi içinde ve güveni kötüye kullanan kimse işyerinde aralıksız bir şekilde çalışmakta iken gerçekleştirilmiş olması ve ayrıca b)Güveni kötüye kullanmanın, bu eylemi gerçekleştiren kimsenin ölümü, işten çıkarılması veya emekliye ayrılmasını izleyen en geç altı ay ve her halde sigorta süresinin sona erme tarihinden başlayarak üç ay içinde ortaya çıkarılmış bulunması şarttır… 2- İşbu teminattan yararlarnmak için sigorta ettiren ve/veya sigortalının, poliçe Kapsamındaki güvenin kötüye kullanılması ——– rizikosunun gerçekleşmesini önlemek için gerekli olan tüm tedbirleri almış olması, özellikle emniyeti suistimal eylemlerinin önüne geçmek veya bu eylemleri saptamak üzere gerekli olan tüm denetim mekanizmalarırı kurmuş ve etkili biçimde işletiyor bulurması temel koşuldur. Sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kusurundan veya özen eksikliğinden veya gereken tedbirleri hangi sebeple olursa olsun almamış olmasından veya bu tedbirleri etkili biçimde yürürlükte tutmamasından doğarı hasarları tazmin etmez…” şeklinde düzenlendiği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede; İlgili yıllar yönünden somut olayda rizikoya konu hasarın—– yılında anlaşılması karşısında hasarın süre yönünden teminat dahilinde olmadığı gibi ceza dosyasında yer alan ifadelerden zarara konu eylemin —— devri nedeniyle yapılan stok devri sırasında elle sayım yapılması ile anlaşıldığı, bu halde somut olayda zarara konu eylemin sayım yapılması ile ortaya çıkması mümkün olduğu halde sigortalı davacının ——- yılına kadar emniyeti suistimal eylemlerini önlemek ve saptamak hususunda etkili bir denetim mekanizması kurmadığı ve işletmediğinin anlaşılmakla rizikonun bu haliyle teminat dışında kaldığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harcın peşin ve ıslah suretiyle alınan 1.890,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.810,08-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya aidesine,
4-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.535,35-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Davalı tarafça yatırılan 6,40-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/12/2022