Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/523 E. 2021/433 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/523 Esas
KARAR NO: 2021/433
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı firmanın müvekkil şirkete aralarındaki ticari alım satımdan kaynaklı olarak —- borcu bulunmaktadır. Alacağı haciz yolu ile tahsil etmek için, davalı aleyhine —— Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi bağlatmış olup, davalı tarafından borcun tümüne ve ferilerine itiraz edilmiştir. Fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Borçlunun itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi. Davalı borçlunun % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; Davacı tarafın —– yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yfevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı görülmüştür. Davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacaklı olduğunun bildirdiği görülmüştür. Bilirkişi bu beyanlarını ek rapor sunumu ile tekrarlamıştır.
DELİLLER
—– sayılı icra dosyası
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
*Taraf şirketlerin —- formları
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava —– esas sayılı dosyasında davalı aleyhine başlatılan icra takibine İİK 67 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı davalı ile aralarında alım satım ilişkisi olduğunu, davalıya ürün satışı yapıldığını ,cari hesap kayıtlarında —- alacaklı olduklarını iddia etmiştir.
Davalı ise davaya süresi içinde cevap vermemiş davacının iddialarını inkar etmiş sayılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş ve yapılan incelemede davacı davasını —- yıllık dava açma süresinde açtığı anlaşılmaktadır.
Davacının alacağının olup olmadığı hususunda tarafların ticari defterlerinin delil olarak dayanıldığı anlaşılmış ve mahkememizce taraflara ticari defterlerini inceleme gününde sunmaları için ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacının defterlerini sunduğu ancak verilen kesin süreye rağmen davalı defterlerini sunmamıştır.
Taraflara ait uyuşmazlık yıllarına ilişkin vergi dairesi kayıtları celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
—– bilirkişi raporunda; Davacı tarafın —– yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yfevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı görülmüştür. Davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ——— alacaklı olduğunun bildirdiği görülmüştür. Bilirkişi bu beyanlarını ek rapor sunumu ile tekrarlamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.————- Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ——- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Tüm dosya kapsaı incelendiğinde; Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının defter kayıtlarında davalıdan —— alacaklı olduğu, Tarafların —– beyanlarının aynı olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturaları, tarafların ———–bildirdiği iş bu nedenle davacının davalıya düzenlemiş olduğu tüm faturalar kapsamındaki malların, davalıya teslim edilmiş olduğu ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içersinde itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği, davalının ara karara ve tebligata rağmen ticari defterlerini Mahkememize ibraz etmediği, hâlböyleyken davalının HMK. m.222/3 uyarınca davacının kayıtlarını kabul etmiş sayıldığı, anlaşıldığından davacının takibe konu miktar itibariyle davalıdan —– alacaklı olduğu kanaatine varılarak , davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğu ve itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin —–asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 212,11- TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 150,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 62,10- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.085,50- TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 150,01- TL harç toplamı 1.235,52- TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2021