Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/492 E. 2020/228 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/492 Esas
KARAR NO : 2020/228

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı ile davalı şirket arasında ——- konusunda anlaşma yapıldığını, anlaşma gereği 8.100 adet deney çantasının davalı kuruma teslim edildiğini, buna ilişkin ——— faturanın düzenlendiğini, davalı şirket tarafından fatura bedelinin bir kısmının eksik şekilde ödendiğini, müvekkili olan davacı şirkete davalının 20.721-TL borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu———– İcra Müdürlüğü’nün——— Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, takibe itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davalı aleyhine haksız olarak İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, davacı tarafın ———– alacak üzerinden takip başlattığını ancak davacının takibe konu tutarda alacağının bulunmadığını, bu nedenle borca itiraz ettiklerini, davacının düzenlenen faturalara herhangi bir itiraz yapılmadığını iddia etmiş ise de bunun gerçeği yansıtmadığını, delilleri incelendiğinde; icra takibine yapılan itirazlarının yerinde olduğunu, bu nedenle haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı ve davalı, birer ticaret şirketi olduğundan tacir sıfatını haizdir. Taraflar birer tacir olup uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmaktadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın ———tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların 2018-2019 yıllarına ait ticari defterleri üzerinde————–bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; “… Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerde, davacının ve davalının defter belgelerinin incelenmesi neticesinde; Taraflar arasında ——– takip tarihi itibariyle İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün ——- asıl alacaklı olduğu, davalıya BK.117 maddesi anlamında takip öncesi borç ihtarında bulunulmadığından davalının 02/09/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, takipten sonra 3095 sayılı Yasa m. 2/2 gereğince 20.472-TL asıl alacak için takipten itibaren avans faizi talep edebileceği” belirtilmiştir.
İddia sahibi, iddiasını ispatla yükümlüdür. Hem davacı hem davalı tarafın ticari defterleri üzerinde ayrı ayrı yapılan bilirkişi incelemelerine göre davalının davacıya —————- asıl alacak borcu olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-) İstanbul Anadolu ——. İcra Dairesinin —– Esas satılı takip dosyasında takibe yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 20.472-TL üzerinden ticari faizi ile DEVAMINA,
3-) Asıl alacak olan 20.472-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 1.398,45-TL harçtan peşin alınan 371,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.027,29-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- uyarınca 3.400-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 371,16-TL harç ve 733-TL posta, tebligat, bilirkişi gideri olmak üzere, toplam 1.104,16-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.