Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/490 E. 2021/886 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/490 Esas
KARAR NO : 2021/886

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihine kadar geçerli olacak şekilde ekli—– kullanma hakkı veren belgeleri verildiğini, ancak aynı işi yapan bir üretici olarak müvekkili davacının yaptığı tespit kapsamında belgelerde adı geçen makinelerin tamamına tek seferde —— katılımları ve oranları açısından mümkün olmadığını, bu durumun yerli malı belgesinde adı geçen makinelerin tamamı — kapsamında hak sahibi olarak üretim yapan müvekkili açısından haksız rekabet arz ettiğini, her ürün için ayrı ayrı belge verilebileceği, aynı gurupta bulunan birden fazla ürün için tek tek — düzenlenebileceğini ileri sürerek ekli ——- üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını, — belgelerinin üsüle ve — verilen —- — olarak ——hakkı tanınması için —- şartlara uygun olup olmadığının tespitine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Davalı — tarafından diğer davalı —- kadar geçerli olmak üzere —– numaralı—- bahsi geçen ürünler için ayrı ayrı—— davacının iddialarının —- okumaktan kaynaklandığını, —- hazırlandığını, müvekkili —— ilgili bir sorumluluğu bulunmadığını,— adına düzenlenen söz konusu—– kendileri tarafından düzenlenen —- ilgili tebliğ ve uygulama esaslarına uygun olarak düzenlendiğini, usul ve esas yönünden mevzuata aykırı bir durumun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin —yılından itibaren kendi ———— ettiğini, —- ile———- yapmakta ve ——-ettiğini, davacının itiraz ettiği ——– belgelerinin tüm parçaların ——– alındığını, davalının ————yapmış oldukları başvurunun halen işlemde olduğunu, bu durumunda davalının —– ve ——- almaya hakkı olduğu yönünde ispat olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; —- belgelerinin üsüle uygun olup olmadığı ile —- münferid olarak— hakkı tanınması için tebliğdeki teknik şartlara uygun olup olmadığının tespiti istemidir.
Davalı şirketlerin—-sorgulamaları yapılarak dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce,—– numaralı ara kararı gereği mahal yerinde refakete ——— alanında uzman bilirkişi alınarak keşif yapılmasına karar verilmiş , —– tarihinde mahal yerinde keşif icra edilmiştir. Bilirkişi heyetince tanzim edilen rapor Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.———Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı ve davalı firmalarca delil olarak öne —– dosyaya celb edilmesi gerektiği, davacı firma —– öne sürülen —– mali raporunun dosyaya celb edilmesi gerektiği, Sayın Mahkeme tarafından verilmiş olan görev ———– olmadığının incelenebilmesi için —- kullanılan malzemelerin %51’inin ——-olarak kullanılması, bunun tespit edilebilmesi için ise ——–temin edilmesi gerektiği, ancak davalı vekili ile bu — yapılacak —- bilgi ve belgelerinin hazır edilmesi için yapılan görüşme neticesinde; davanın konusuz kaldığı, bunun kendileri için bir —- olduğunu beyan ederek gerekli tüm fatura ve belgelerin —– mevcut olduğunu belirtmiş olduğu, bu sebeple herhangi bir inceleme yapılamamış olduğu, —- gerekli belge ve dokümanlarının celbi halinde yeniden değerlendirme yapılması gerektiği…” belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK 114/1-b’; “Yargı yolunun caiz olması” dava şartları arasında sayılmıştır.
115 maddesinde; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Huzurdaki dava ile davalı—–tarafından diğer davalı——- düzenlendiğini, davacının davalı şirket ile aynı alanda faaliyet gösterdiğini, verilen belgelerin dayanak tebliğ koşullarına uygun olmadığını, bu durumun —- belgelerine ——– kapsamında hak sahibi olan davacı aleyhinde haksız rakabet teşkil ettiğini ve bu nedenle tespit isteminde hukuki yararlarının bulunduğunu ileri sürmüştür. Davacı vekili 14/09/2021 tarihli duruşmada taleplerinin üretilen malların parçalarının ithal olup olmadığı, —- olup olmadığı hususlarıyla yakından ilgili olduğunu beyan etmiştir.
Dava dayanağı —– incelendiğinde; Belgenin —— tarafından—- ——–tarafından hazırlanan “——– göre düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı huzurdaki dava ile davalı ——- tarafından diğer davalı lehine düzenlenen —-belgesinin dayanak tebliğ koşullarına uygun olmadığını ileri sürerek tespit talebinde bulunmuş, tarafların aynı faaliyet alanında iştigal etmeleri sebebiyle davalı lehine düzenlenen belgenin davacı aleyhinde haksız rekabet oluşturması nedeniyle tespit isteminde hukuki menfaat bulunduğunu ileri sürmüştür. İddianın ileri sürülüş şekline bakıldığında, davacı talebinin haksız rekabetin tespitin istemine ilişkin olmayıp, geçen beyanın tespit isteminde hukuki yararı açıklamak üzerine dile getirilmiş olduğu, talebin davalı şirket lehine düzenlenen ve idare tarafından yayımlanan dayanak tebliğ koşullarına uygun olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, neticede —- idari karar ile verilen belgenin tebliğ koşullarına uygunluğunun değerlendirilmesine yönelik uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından, 6100 Sayılı HMK 114/1-b ve 115/2 maddesi gereği yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davaya konu talebin —–Tebliğine” ilişkin idari işleme yönelik olduğu, uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla; Davanın 6100 Sayılı HMK 114/1-b ve 115/2 maddesi gereği yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı olan 59,30-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harçtan mahsubuyla bakiye 14,90 -TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekille temsil olunmakla ve red sebebi aynı olduğundan; Karar tarihinde yürürlükte bulunan—- Tarifesi Genel Hükümler madde 3/2, 13/1 uyarınca 5.100-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5-HMK madde 333/1. uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin——- yolu ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.