Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/484 E. 2020/458 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/484 Esas
KARAR NO : 2020/458
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin ——– plakalı aracı ticari işlerde kullanmak üzere —– tarihinde satın aldığını, otomobilin satın alındıktan —- sonra —– dişlilerinde üretimden kaynaklı gizli ayıplı olması nedeniyle aracın servise götürüldüğünü, arızanın giderildiğinin bildirilerek aracın müvekkili olan davacı şirkete teslim edildiğini, aracın sürekli arıza vermesi nedeni ile davalılardan olan —- yetkili servisine götürüldüğünü ancak arızaların bir türlü giderilemediğini, ——— sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, yapılan tespit neticesinde sunulan —- tarihli raporunda arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, arızaların hatalı kullanım nedeniyle oluşmadığını, iyileştirme bedelinin—– olacağı, aracın değer kaybının ise —- olduğu şeklinde rapor tanzim edildiğini, zararın tazmini için ———- dosyasında icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takip konusu alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın satın aldığı aracın muayene yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi süresi içerisinde taraflarına ihbar yapılmadığını, davacı tarafça yaptırılan keşif ve inceleme ile aldırılan bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığını, davacı tarafın asılsız taleplerinin tamamı zamanaşımına uğradığından haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı tarafça usul ve yasaya uygun şekilde bildiriminde bulunma zorunluğuna uyulmadığından davanın reddine, araçta herhangi bir ayıp olmadığından davanın esastan reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise, ayıp esaslı nitelik taşımadığından davanın reddine, davacı talepleri yargılamaya muhtaç olduğundan icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Ayıp hükümlerine dayanan bir dava ile itirazın iptali davasının aynı davada görülemeyeceğini, ayıp hükümlerine göre ispatlanmış bir alacak olmadığı sürece icra takibi yapılamayacağı gibi itirazın iptali davası da açılamayacağını, işbu davada ayıp ihbarı için gereli hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını ve zamanaşımına uğradığını, müvekkili olan davalı şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacı şirketin delil tespiti dosyasına dayanarak herhangi bir hak talebinde bulunmadığını, öncelikle davanın usulden reddine, davacının dava açılmadan önce süresinde ayıp bildiriminde bulunma zorunluğuna uyulmadığından hak düşürücü sürenin geçmesi nedeni ile davanın reddine, zamanaşımı nedeni ile davanın reddine; müvekkili olan davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından davacının haksız davasının esastan reddine, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
———– sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Dava konusu edilen aracın dava dışı üçüncü kişiye ——- satıldığına dair araç satış sözleşmesi fotokopisinin davacı vekilince dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dava; davacının satın aldığı araçta gizli ayıp olup olmadığı, şayet araçta ayıp var ise bunun üretimden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, sürücü kullanım ve hatasının işbu ayıba sebebiyet verip veremeyeceği, ayıptan doğan zarar ve değer kaybının olup olmadığı ile zarar bedelinin tespiti hususlarında toplanmaktadır.
Dosyaya sunulun araç satış sözleşmesi ile davacı vekilinin beyanlarından; dava konusu aracın dava dışı kişiye satıldığı, dava konusu aracın davacı şirketin mülkiyetinde olmadığı, davacının araç üzerinde tasarruf yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, dava konusu bir otomobil olup işbu otomobilde meydana gelen arızanın gizli ayıptan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, gizli ayıp var ise ayıptan kim/kimlerin sorumlu olacağının tespiti gerekmektedir. Dava konusu araç davacının mülkiyetinde olmadığından; davacının değil aracı alan dava dışı üçüncü kişinin araçtan kaynaklanan hasar ve zarar bedeli istemini davalılara karşı ileri sürebileceği anlaşılmaktadır. Davacının, dava dışı kişiye sattığı araca ilişkin hasar bedelini ve zararını talep edebilmesi için, davacının aracın mülkiyet hakkına sahip olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacının, maliki olmadığı araca ilişkin zararın tazmini için eldeki davayı açması yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gözetilerek; aktif husumet yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-) Davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 54,40-TL harcın peşin alınan 362,33-TL harçtan mahsubu ile bakiye 307,93-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalı —– ödenen 6,40-TL vekâlet harcının davacıdan tahsili ile unvanı geçen davalıya ödenmesine,
5-)Davalı —– ödenen 6,40-TL vekâlet harcının davacıdan tahsili ile unvanı geçen davalıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalılar vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara müştereken ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/11/2020