Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/471 E. 2023/359 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/471
KARAR NO: 2023/359
DAVA: TAZMİNAT (ÖLÜM VE CİSMANİ ZARAR SEBEBİYLE AÇILAN TAZMİNAT)
DAVA TARİHİ: 21/10/2019
KARAR TARİHİ: 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.04.2018 tarihinde —— nolu —- sigorta poliçesiyle davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan —–
plakalı kamyon sürücüsü —– sevk ve idaresinde —– istikametinde seyir halindeyken, —– sevk ve idaresinde bulunan —– plakalı araçla
çarpışması neticesinde çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, —– plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı —— yaralanarak malul olduğunu, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı bulunan —– plakalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğunu, bu sebeple sigorta şirketinin de sorumluluğunun söz konusu olduğunu, —— Üniversitesi sağlık kurulunca davacının maluliyet oranının %6,9 olarak belirlendiğini, davacının kaza tarihinde ve halen —– şirketi unvanlı firmanın ortak ve yetkilisi olup iyi bir gelir elde etmekte olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, 01.08.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, 06.09.2019 tarihli son arabuluculuk tutanağı ile taleplerin karşılanmadığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte
davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın eksik belgelerle başvuru yapmış olduğunu, yaşanan kazada davacının tam kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, aksi kanaat halinde kusur oranının tespiti gerektiğini, davalı şirketin yalnızca kusur oranında sorumlu olabileceğini, davacının müterafik kusuru gözetilerek indirim yapılması gerektiğini, davacının gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin —– tarafından karşılanması gerektiğini, bu nedenle herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber gelirin asgari ücret üzerinden, —— tablosu ve —– faiz dikkate alınarak hesap edilmesi gerektiğini, davalı şirkete yapılan başvuru geçersiz olduğundan faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, haksız davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dosya incelendiğinde davanın, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
—— tarafından alınan maluliyet raporunda özetle; 14.04.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı sekellerinin Kişide %,6.9 (ALTI Nokta Dokuz) oranında engellilik yaptığı, kişide meydana gelen sağ el metakarp fraktürüne bağlı geçici iş göremezlik süresinin 90 (doksan) gün olduğu tıbbi kanaatini bildirir rapor olduğu bildirilmiştir.
—– kusura ilişkin alınan raporda özetle; Dosya içerisindeki kaza tespit tutanağı incelendiğinde, olay yerinin üç yönlü T kavşak ve meskun içi mahal olduğu; mahaldeki azami hız limitinin 70 km/h olduğu; yolun bölünmüş, 2 şeritli, 7 metre genişlikte, devlet karayolu sınıfında, zemininin asfalt, zemin yüzeyinin kuru, düşey güzergahının eğimsiz olduğu; olayın gerçekleştiği sırada havanın açık, vaktin gündüz olduğu, çarpma noktasının kavşak müşterek alanı içerisinde olduğu belirtildiği, sürücü —– 14.04.2018 tarihli ifadesinde özetle “…—– istikametinden —– istikametine doğru İlerlerken sol şeride sinyalimi vererek cebe geçtim ve karşıdan akan trafiği seyrederek uygun bir zamanda araçların olmadığı zamanda yavaşça hareket ederek yaklaşık hızım 10-15 kadar iken karşı tarafta bulunan —– girişine doğru ilerlerken aracımın büyük bir kısmı orta şeridi geçmiş iken ben aniden bana göre aracımın arka sağ tarafından bir çarpma hissettim. Ben kazadan önce bir korna sesi duymadım. Ben aynadan baktığımda siyah renkli bir aracın benim kamyonuma sağdan en arka lastik ve kasa bölümüne aynı anda vurduğunu ve hasarlı olduğunu görünce…“ şeklinde beyanda bulunduğu, sürücü —– 16.04.2018 tarihli ifadesinde özetle “… —– kavşağını geçtikten sonra —– Kavşağı olarak tabir edilen yere geldiğimde karşı şeritten gelerek sola dönen plakasını sonradan öğrendiğini —– plakalı kamyon birden önüme çıktı. Ben yaklaşık 80 km/h hızla ilerlerken kamyonun önüme çıkması üzerine birden aracımı durdurmak için frene bastım ve kamyona çarpmamak için sola doğru manevra yaptım. Buna rağmen kullandığım araç kamyonun sağ arka tekerleğine çarptı…“ şeklinde beyanda bulunduğu, tüm dosya kapsamı, tüm beyanlar, dava ve cevap dilekçeleri ve kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup; olayın oluş şekli, mahal şartları ve tüm beyanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde aşağıdaki kanaate varıldığı, sürücü —– idaresindeki kamyon ile seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde sola dönüş yapmadan önce karşı istikametten gelen araçları yeterince kontrol etmesi, ilk geçiş hakkını karşı istikametten gelen ve düz istikamette seyrine devam etmek isteyen araçlara vermesi, uygun zamanda dikkatli bir şekilde dönüş yapması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, tedbirsizce sola dönüş yaptığı sırada karşı istikametten gelen otomobilin seyir istikametini kapattığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusurlu olduğu, sürücü —– idaresindeki otomobil ile meskun mahalde seyri sırasında kavşağa yaklaşıyor olduğunu da dikkate alıp hızını uygun düzeye düşürerek seyrini tedbir alabilecek şekilde müteyakkız sürdürmediği, tedbirsiz seyri neticesi karşı istikametten gelerek sola dönüş yapan araca karşı zamanında etkin tedbir almadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusurlu olduğu, sürücü —— %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, sürücü —– %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Aktüerya Bilirkişiden alınan raporda özetle; Davacı —— yaralandığı 14.04.2018 tarihinden işlemiş (bilinen) dönem sonu 21.10.2022 rapor tarihine kadar lehine aşağıdaki gibi tazminat hesaplandığı, davacının kaza geçirdiği 14.04.2018 tarihinden, —— geçici iş göremezlik süresinin 90 gün olduğu mütalaasına istinaden 14.07.2018 tarihine kadar %100 malul olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, sonraki dönemlerde ise yine —— %6,9 oranında özürlülük mütalaasına istinaden bu oran üzerinden hesaplama yapılmıştır. Sürekli iş göremez olunan bilinmeyen aktif dönem; rapor yazım tarihinden itibaren —– davacının aktif yaşam devresini ifade eden —– yaşına —- kadarki dönemini ifade ettiği, bilinmeyen aktif dönemin hesabında AGİ dâhil 2022 yılının toplam net kazancı olan (5.500,35*12) 66.004,20-TL’nin yıl be yıl %10 artırımlı ve 1/kn iskontolu hale getirilmesi ile bulunacağı, sürekli iş göremez olunan bilinmeyen pasif dönem ise; aktif yaşam devresinin sona erdiği ve maddi tazminat hesabının sona ereceği 21.03.2034-20.03.2049 dönemini ifade ettiği, bu dönemde hesaplama —– kararları ışığında AGİ hariç 2022 yılının toplam net kazancı olan (5.500,35*12) 66.004,20-TL’nin yıl be yıl 9610 artırımlı ve 1/kn iskontolu hale getirilmesi ile bulunacağı¸Davacı —— 14.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik
kazasında yaralanması nedeniyle %6,9 maluliyet oranı ve kusursuz bulunduğu dikkate alınarak maddi tazminat hesabı yapıldığı, davalı sigorta şirketince yapılan poliçede kişi başına bedeli 330.000,00-TL teminat limiti bulunduğu, rapor tarihi verilerine göre; TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılmadan progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplama sonucu davacı —– lehine 134.875,17-TL maddi tazminat hesaplandığı, davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün %75 kusurlu bulunduğu dikkate alındığında davacının davalı sigorta şirketinden 101.156,38-TL maddi tazminat talebinde bulunabileceği, davacı tarafından ilk olarak 02.01.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, Mahkemece yapılan başvurunun geçerli olduğunun kabulü halinde başvuru tarihinden 8 iş günü sonrasına denk gelen 14.01.2019 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü, kazaya karışan aracın kullanım amacının Ticari-Kamyon olması nedeniyle hükmedilecek tazminata ticari avans faiz uygulanması gerektiği bildirilmiştir.Aktüerya Bilirkişiden alınan ek raporda özetle; Davacı —– 14.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle %6,9 maluliyet oranı ve kusursuz bulunduğu dikkate alınarak maddi tazminat hesabı yapıldığı, davalı sigorta şirketince yapılan poliçede kişi başına bedeli 330.000,00-TL teminat limiti bulunduğu, rapor tarihi verilerine göre; —– yaşam tablosu ve 1,8 —– faiz kullanılmadan progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplama sonucu; davacı —– lehine 200.151,21-TL maddi tazminat hesaplandığı, davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün %75 kusurlu bulunduğu dikkate alındığında davacının davalı sigorta şirketinden 150.113,41-TL maddi tazminat talebinde bulunabileceği, davacı tarafından ilk olarak 02.01.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, Mahkemece yapılan başvurunun geçerli olduğunun kabulü halinde başvuru tarihinden 8 iş günü sonrasına denk gelen 14.01.2019 tarihinde
davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü, kazaya karışan aracın kullanım amacının Ticari-Kamyon olması nedeniyle hükmedilecek tazminata ticari avans faiz uygulanması gerektiği bildirilmiştir.Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davaya konu trafik kazasında sürücü —–, idaresindeki kamyon ile seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde sola dönüş yapmadan önce karşı istikametten gelen araçları yeterince kontrol etmesi, ilk geçiş hakkını karşı istikametten gelen ve düz istikamette seyrine devam etmek isteyen araçlara vermesi, uygun zamanda dikkatli bir şekilde dönüş yapması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, tedbirsizce sola dönüş yaptığı sırada karşı istikametten gelen otomobilin seyir istikametini kapattığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusurlu olduğu, sürücü —–, idaresindeki otomobil ile meskun mahalde seyri sırasında kavşağa yaklaşıyor olduğunu da dikkate alıp hızını uygun düzeye düşürerek seyrini tedbir alabilecek şekilde müteyakkız sürdürmediği, tedbirsiz seyri neticesi karşı istikametten gelerek sola dönüş yapan araca karşı zamanında etkin tedbir almadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusurlu olduğu, sürücü —– %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, sürücü —— %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davacının geçirdiği trafik kazasının %,6.9 (ALTI Nokta Dokuz) oranında engellilik yaptığı, meydana gelen sağ el metakarp fraktürüne bağlı geçici iş göremezlik süresinin 90 (doksan) gün olduğu, Davacı —– 14.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle %6,9 maluliyet oranı ve kusursuz bulunduğu dikkate alınarak maddi tazminat hesabı yapıldığı, davalı sigorta şirketince yapılan poliçede kişi başına bedeli 330.000,00-TL teminat limiti bulunduğu, rapor tarihi verilerine göre; —– yaşam tablosu ve 1,8 —- faiz kullanılmadan progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplama sonucu; davacı —— lehine 200.151,21-TL maddi tazminat hesaplandığı, davalı sigorta
şirketince sigortalanan araç sürücüsünün %75 kusurlu bulunduğu dikkate alındığında davacının davalı sigorta şirketinden 150.113,41-TL maddi tazminat
talebinde bulunabileceği, davacı tarafından ilk olarak 02.01.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru tarihinden 8 iş gün sonrası 15/01/2019 tarihi itibariyle faiz talebinde bulunulabileceği, zarar gören davacı açısından avans veya ticari faiz işletilebilecek bir durumun bulunmadığı, zarar veren aracın niteliğinin zarar gören açısından bir fark oluşturmayacağı, dolayısıyla yasal faiz istenebileceği görülmekle, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE, 150.113,41 TL maddi tazminatın 15/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-Karar ve ilâm harcı olan 10.254,25-TL harçtan alınan 553,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.700,55-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 23.571,01 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 865,30 TL müzekkere ve posta gideri, 910,00 TL ATK fatura ücreti, olmak üzere toplam 3.275,00 TL yargılama gideri ve 44,40 TL peşin harç, 509,30 tamamlama harcı toplamı 3.829,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.05/05/2023