Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/468 E. 2022/87 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/468 Esas
KARAR NO: 2022/87
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2019
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, mülkiyeti kendisine ve ticari işletmesine ait olan —-araçla müvekkili şirket tarafından işletilen —–tutarından borçlandığını, bu nedenle davalının borca ve takibe yaptığı itirazı haksız olup tahsilatın yapılamamasında müvekkili şirketin kusurlu olduğuna dair itirazının mesnetsiz olduğu ortada olduğunu, davalı tarafından icra takibine haksız yere itiraz edilerek takibin durduğunu, uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla zorunlu arabulucuğa başvurulduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını, davalının müvekkil şirkete olan borcunun kanundan kaynaklandığını, müvekkili şirketin işlettiği otoyoldan ihlalli olarak geçen davalının borca itirazının haksız olduğunu, —— bulunmasının da ihlalli geçiş esnasında müvekkili şirketin bildirimde bulunma zorunluluğunun bulunmadığını, davalının basiretli bir tacir olarak geçiş esnasında ödeme yapıp yapmadığını düzenli olarak kontrol ve takip ediyor olması gerektiğini, alacağın likit olması sebebiyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İcra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. Cevap dilekçesi sunmayan davalının, HMK. m. 128/1 uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davacının işlettiği —— ihlâlli geçişler bulunduğu iddiasına dayalı geçiş ücreti ve para cezası bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—-icra takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinden; Davacı tarafından—– geçiş ücreti ve para cezası toplamı olan asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa yıllık değişen oranlarda ticari faiz işletilmesi istemiyle icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takip dosyasında borca, faize ve alacağın tüm fer’ilerine itiraz dilekçesi sunulduğu, —–tarihli kararı ile kısaca tebliğ mazbatası dönmüşse incelenerek itirazın yasal süresi içinde yapılıp yapılmadığı belirlenerek,süresinde yapılmışsa (borca kısmen itiraz edilmişse itiraz edilen bölümle sınırlı kalarak) takibin İ.İ.K. 66 Md. Uyarınca durdurulmasına, İtiraz Süresinde yapılmamışsa takibin devamına şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
——– işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. —–
Davacı şirketin,—- işbu Kanuna istinaden verilen —–üstlendiği anlaşılmaktadır.
6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında, davacı şirketin işletmesini üstlendiği tünel ve otoyollardan geçiş sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücretini tahsil yetkisi olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı işletmeci şirketin; geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin —- yapılan değişiklikler sonucunda hüküm altına alınmıştır.
Hâlböyleyken, —— işletmesini üstlenen davacı şirketin geçiş ücretini tahsil etme yetkisi olduğu, geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden ise geçiş bedeli ile birlikte geçiş ücretinin —tutarında ceza bedelini de tahsil edebileceği 6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi uyarınca açıktır.
Mahkememiz dosyası rapor tanzim edilmek üzere re’sen seçilen elektrik/elektronik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, tanzim edilen bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporları dosyaya sunulmuştur.
6100 sayılı HMK 114/1. maddesinde dava şartları tek tek düzenlenmiş olup, 114-h bendinde “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları içinde gösterilmiştir. Ayrıca, 114/2. Maddesinde “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir. İtirazın iptali davaları da HMK 114/1 maddesinde belirtilen genel dava şartları yanında; Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, Borçlunun geçerli bir itirazının bulunması, Davanın süresinde açılmış olması, Hukuki yarar bulunması, Takibi geçersiz kılacak diğer sebeplerin bulunmaması şeklinde özel dava şartlarına tabidir. Dava şartlarının incelenmesi başlığında —– Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. —–Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamından,; Davanın itirazın iptali davası olduğu, takibe dayanak ödeme emrinin takip borçlusu davalıya — yapıldığı, —— tarihli kararında “İtirazın süresinde yapılmaması halinde takibin devamına” şeklinde karar verildiği, süresi dışında yapıldığı anlaşılan itiraz beyanı ile takibin durmadığı anlaşılmakla, “itiraz ile duran bir takip” bulunmadığı gibi devam eden icra takibi yönünden davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usul yönünden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca, ——-‘Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” şeklinde düzenleme yer almakta olup, dosya içerisinde mübrez arabuluculuk son tutanağında davalının arabuluculuk ilk oturum toplantısına katılıp katılmayacağı hususunda beyanda bulunmadığı, herhangi bir mazeret de bildirmediğinin tespit edildiği anlaşılmış olmakla, her ne kadar huzurdaki davanın usul yönünden reddine karar verilmiş ise de, anılan düzenleme gereği davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve yapılan yargılama giderlerinden davalı tarafın sorumlu tutulmasına yönünde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-)Karar ve ilam harcı olan 80,70-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 79,93-TL harçtan mahsubuyla bakiye 0,77-TL harcın Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11 ve 13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——-bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı tarafça yatırılan 130,73-TL harç ve 787,90-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 918,63‬-TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-)HMK madde 333/1. uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———–Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/02/2022