Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/456 E. 2020/358 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/606 Esas
KARAR NO: 2020/362
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ: 13/10/2020
—- dosyasından verilen yetkisizlik kararı neticesinde dosya Mahkememize tevzi edilmiş olup —- numarasını almıştır. İşbu dosyanın Mahkememize tevzi edildiği tarih ——
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-sevk ve idaresindeki —- plakalı ararcı ile——— istikametine seyir halinda iken dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu kural dışı hakeret ile sola dönmek isterek döndüğünü, o esnada geri istikamette sol şeritte doğru seyir halinde olan —— plakalı araç duramayark ön kısmı ile sol yan çamurluk kısmına çarpması netiçesinde çift taraflı yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında yolcu olan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydı ile —- kalıcı İş göremezlik tazminatı, —- geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzeri toplam—- maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal avans faizi ile birlikte, davalı—- şirketlerinden kusur oranında tahsili ile dava masrafları ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, HMK hükümlerine göre davalının ikametgahında açılacağını, haksız fiilin meydana geldiği mahalin —–ili olduğunu, müvekkili şirketin ticari merkezinin —–, yetki itirazının kabulü ile dosyanın .—–gönderilmesini, bu sebeple davanın yetkisizlikten reddedilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartinin yerine getirilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddini talep ettiği, davacı tarafın müvekkili şirkete eksik evrak ile başvurduğunu, davacı tarafından gerekli tüm evrak ibraz edilmediğinden müvekkili şirketin gerekli işlemleri yaparak tazminat miktarını belirleyebilmesi ve ödeme yaabilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu evrakların eksik olduğuna dair davacı vekiline bilgi verildiğini ancak eksiklikler giderilmeden dava açma yoluna gidildiğini, bu doğrultuda davacı tarafın gerekli belgeleri müvekkili şirkete ibraz etmemekle Kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğini bu nedenle de dava ikame etme hakkının bulunmadığını, hasar dosyası kapsamınnda genel şartlar ekinde belirtilen zorunlu evrakın tamamını müvekkili şirktete göndermediğini, eksik evrakın tamamlanması amacı ile —— barkod numaralı iadele taahhütlü mektup ile talep edildiğini, mektuba istinaden her ne kadar davacı vekili bir takım evrak iletmiş ise de zorunlu evrakın tamamını iletmediğinden tazminat ödemesi gerçekleştirilmediğini, davanın dava şartı noksanlığı sebebiyle usul yönünden reddi gerektiğini, davacı yanın başvurusu üzerine müvekkili şirket bünyesinde açılan hasar dosyası kapsamında dosyanın değerlendirilebilmesi için gerekli olan evrakın tamamı müvekkil şirkete sunulmadan aleyhe açılan bu davanın haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu davanın usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası neticesinde davacının uğradığı cismani zararın (geçici/sürekli iş göremezlikten kaynaklı zarar) tazminine ilişkindir.
Dava —— açılmış olup dava tarihi itibariyle ticari davalarda zorunlu arabuluculuk uygulamasına ilişkin mevzuat hükümleri yürürlükte olmadığından arabuluculuk son tutanak aslı dosya içerisinde mevcut değildir
Dosyada mübrez— tarihli trafik bilirkişisi raporunda özetle; —— sevk ve idaresindeki minibüs ile meskun mahalde gece vakti görüşün cadde aydınlatması ve far ışığıyla açık olduğu yol üzerinde sol şeritte seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, iki yönlü yol üzerinde olay mahalline geldiğinde yolun sağına yanaşıp, karşısından gelen araç trafiğini de dikiz aynaları ile kontrol etmesi ve gerisinden far ışığıyla, sol şerit üzerinden gelen aracı gördüğünde bu aracın hız ve mesafesini dikkate alıp beklemesi, sola dönüşe geçeceği güvenli ortam oluştuktan sonra sola manevra ile dönüşe geçmesi gerekirken sürücünün bu hususlara riayet etmeyerek, yola gereken tüm dikkat ve özeni göstermediği, dikkatsiz , kontrolsüz ve hatalı bir şekilde sola manevra yapıp, gerisinden gelen ve yaklaşan aracın seyir yönünü kapatmasıyla karışmış olduğu olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67.maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %75 oranında asli derecede kusurlu bulunduğu,—- plakalı dava dışı sürücü ——- sevk ve idaresindeki otobüsü ile meskun mahalde gece vakti görüşün cadde aydınlatması ve far ışığıyla açık olduğu yol üzerinde sol şeritte seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, önünde ilerisinde sağ şerit üzerinde bulunan diğer aracı gördüğünde bu aracın hata yapabileceğini ön görüp hızını asgari hadde indirip, mevcudiyetini belirtecek tarzda selektör yapıp korna çalarak ilerisindeki aracı uyarması gerekirken sürücünün bu hususlara riayet etmeyerek gece vakti seyri sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek aracının hızını yol, görüş, hava trafik ve vasıtanın teknik özelliğini kale alarak müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulunmayarak seyir yönüne yönelen minibüsü gördüğünde her ne kadar da fren tedbirinde bulunmuş ise de mevcut hızından dolayı duramayarak karışmış olduğu olayda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-b maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %25 oranında tali derecede kusurlu bulunduğu ” belirtilmiştir.
Davacı hakkında —– sayılı raporunda özetle; —- olaya bağlı kalıcı fonksiyon kaybının bulunmadığı, dolayısıyla ilgili yönetmelikte maluliyet oranına—- neden olabilecek bir arızasının bulunmadığı, şahsa ait ——- kırığından bahsedilmekle birlikte ileri bir tetkik olan ——- protokol nolu —– raporlarında toraks duvarını oluşturan yumuşak doku ve kemik yapılarda belirgin patoloji saptanmadığı belirtildiğinden şahısta kemik kırığı bulunmadığının anlaşıldığı, her iki dizde tespit edilen menisküs yırtıkları ile ilgili olarak olay tarihi tıbbi evrakı içinde dize yönelik bir travmadan ya da şikayetten bahsedilmemesi ve sağ diz ile ilgili şikayetlerinin ise olay tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra başladığının tedavi evrakından anlaşılması nedeniyle menisküs yırtığı ve kaza arasında illiyet bağı kurulamadığı, şahsın olaya bağlı tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) olaya bağlı yumuşak doku travması göz önünde bulundurularak olay tarihinden itibaren 3 hafta olarak kabulünün uygun olacağı” belirtilmiştir.
Aktüerya hesap bilirkişisi —- tarihli raporunda özetle; —- tarihinde yaralanan —- sürekli maluliyetine neden olacak bir arızanın olmaması sebebi ile sürekli maluliyet yönünde bir zararının olmadığı, geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının—– olduğu, — plakalı dava dışı sürücü —- sevk ve idaresindeki aracın %75 oranında kusuru olduğu göz önünde alındığında davalı —- zararın —- sorumlu olduğu, —- plakalı aracın %25 oranında kusurlu olduğu göz önüne alındığında davalı —- zararın —— sorumlu olduğu” belirtilmiştir.
———- bağlanıp bağlanmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş ve müzekkere cevabında — iş göremezlik ödemesi yapıldığı belirtilmiştir. Ancak yapılan işbu — ödeme, dava konusu kazadan önceki döneme ait olup —- tarihlerini kapsar şekilde — günlük iş göremezlik ödemesidir. Oysa ki kaza tarihi —–
Haksız fiil, Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde düzenlenmiş olup “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmektedir. Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6., Türk Borçlar Kanunu’nun 50. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacı yani zarar gördüğünü iddia eden davacıdadır. Davacı; zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Haksız fiil, öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için, hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Geçici iş göremezlik zararının tahsili, —- sorumlu olduğu tedavi giderleri kapsamında değildir. Bu sebeple —–, davalıların geçici iş göremezlik zararından sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Davalı —– sigortaladığı araçların karıştığı kaza neticesinde davacının yaralandığı, işbu haksız eylem sebebiyle davacıda— hafta geçici iş göremezlik hali oluştuğu, iş göremezlik neticesinde davacı —– asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi zararının — olduğu, —–dava dışı sürücünün kazada %75 oranında kusurlu olması nedeniyle- zararın —- sorumlu bulunduğu, davalı—- dava dışı sürücünün kazada %25 oranında kusurlu olması nedeniyle- zararın —–sorumlu olduğu aktüer raporundan ve dosya kaspamından anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin — tarihinde talep artırım dilekçesi sunduğu ve —- göremezlik tazminatını ——olarak belirlediği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca; davalı —– poliçesi ile teminat altına aldıkları araçların davacıya verdiği cismani zararı tazmin yükümlülüğü altında olduğu ve geçici iş göremezlik tazminatını davacıya ödemesi gerektiği açıktır. Hâlböyleyken; davanın kabulüne, kusurları oranında davalı —– cismani zararın tazminine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ————-
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın Kabulüne,
2-)345,95-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile——– tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-)115,31-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile —— tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 54,40-TL harçtan peşin alınan 33,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 21-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 461,26-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine ———,
6-)Davacı tarafça yatırılan 69,40-TL harç ve 1.230-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.299,40-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine (yargılama giderinden davalı— %25 oranında, davalı ——-
7-)Kullanılmayan gider avansının HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile (dava değeri 461,26-TL olmakla HMK m. 341/2 uyarınca) KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.13/10/2020