Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2020/287 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/304 Esas
KARAR NO : 2020/330

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu—- tarihi itibari ile 9.954,46-TL alacağın tahsili için — Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, davalı … yönünden dosyanın tefrik edilerek İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi’nin — Esas sayılı dosyasına gönderildiğini, takip dosyasına itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. Cevap dilekçesi vermeyen davalının, HMK. m. 128/1 uyarınca, davacı tarafın ileri sürdüğü tüm vakıaları inkar ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı tarafın varsa alacak kalemlerinin tespiti ve hesaplanması için dosya bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, Mahkememize sunulu 13/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”..Ticari Şirket Kredi Kartına ait borcun toplam 2.681,15-TL, ticari kredili Mevduat Hesaplarına ait borcun 7.498,65-Tl olduğu, davalı …’den takip tarihine kadar olan davacı banka alacağının toplam 10.179,80-TL olduğu, belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 581: “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.”
Madde 582: “Kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir. Ancak, gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir.
Yanılma veya ehliyetsizlik sebebiyle borçlunun sorumlu olmadığı bir borç için kişisel güvence veren kişi, yükümlülük altına girdiği sırada, sözleşmeyi sakatlayan eksikliği biliyorsa, kefaletle ilgili kanun hükümlerine göre sorumlu olur. Aynı kural, borçlu yönünden zamanaşımına uğramış bir borca kefil olan kişi hakkında da uygulanır.
Kanundan aksi anlaşılmadıkça kefil, bu bölümde kendisine tanınan haklardan önceden feragat edemez.”
Madde 583: “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.”
Davacı ….—— arasında imza edilen Genel Kredi Sözleşmesinin 30. sayfasında davalı ….– müşterek borçlu ve müteselsil kefiller başlığı altında imzası bulunduğu, ….— isminin yazılı olduğu görülmektedir.
Anılan Genel Kredi Sözleşmesinin sözleşmenin 30. sayfasında her ne kadar davalı— adını yazıp müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza atmış olsa da, davalı …—– kefaletinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için işbu kefalet sözleşmesi yazılı olarak yapılmalı, kefilin (davalı) sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi açıkça belirtilmelidir. Somut olayda, davalının adı ve imzası sözleşmenin 30. sayfasında bulunmaktadır. Ancak davalı ….— sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi, sözleşmenin 30. maddesinde yer almamaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 12/2 maddesi gereğince; Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz.
Türk Borçlar Kanunu madde 583/2 uyarınca kefalet sözleşmelerinde kefilin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihinin sözleşmeye el yazısıyla yazılması kefalet sözleşmesinin bir geçerlilik şartıdır. Huzurdaki davaya konu kefalet sözleşmesinde davalının kefil olduğu azami miktar ile kefalet tarihi belirli olmadığından (kefalet sözleşmesine yazılmadığından) banka alacağına dayanak yapılan kefalet sözleşmesi geçersizdir (mutlak butlanla batıl).
Anılan kefalet sözleşmesi banka alacağı yönüyle hüküm ve sonuç doğurmayacağından, davalının kefalet sözleşmesinden kaynaklı borcu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan olan 54,40-TL harcın peşin alınan 170-TL harçtan mahsubu ile bakiye 115,60-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.