Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/440 E. 2022/348 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/440 Esas
KARAR NO: 2022/348
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/10/2019
KARAR TARİHİ: 30/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında müvekkili olan davacı şirket tarafından gönderilen ve davalıya ait olan bilgiler ışığında sözleşme hesabına ait enerji tüketim bedeline ilişkin ödenmeyen fatura bedellerinin toplamı ve gecikme faiziyle birlikte toplam —borcun tahsili amacıyla —– sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, davalı tarafından tüketim bedeli borcuna ilişkin tebliğ edilen ödeme bildirimine kötü niyetli olarak itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalının %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafından, davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Abonelik sözleşmesinden doğan alacağın konu edildiği icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.
—– sayılı dosyası celp edilmiştir. İcra dosyasının incelenmesinden; Davalı aleyhine —–alacağın tahsili istemi ile icra takibine başlandığı, davalı tarafından borca itiraz edildiği ve davacı vekilince işbu davanın —– üzerinden harçlandırılarak süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Usulüne uygun tebligata karşın davaya cevap dilekçesi sunulmadığından davalının davacı iddialarını inkar ettiği kabul edilmiştir.
Davalının —— kaydı sorgulanarak dosya arasına alınmış olup, kayıtlı sicil kaydı bulunduğu anlaşılmıştır.
—– tarihli yazısı dosya içerisinde mübrez olup, —– tarihli cevap yazısından davalının esnaf kaydı bulunmadığı anlaşılmıştır.
—-cevap yazısı dikkate alınarak, taraflar tacir oldukları anlaşılmakla uyuşmazlıkta Mahkememizin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı—- ticari işletmesine ait —– bu yana işyeri faturalarını, hesap ekstrelerini, borç dökümlerini, varsa tutulan tutanakları, cari hesap ekstresinin onaylı suretleri ——-celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkemememizin—- tarihli celsesinde dosyanın rapor tanzim edilmek üzere elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, tanzim edilen —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…1- a-Davacı ile davalı arasında –yapılarak elektrik kullanıldığı ve davalının bu sözleşmeyi iptal ettiği, b-Davalının sözleşmesini iptal ettiği tarihte —–Maddesi gereği ilişik kesme belgesi düzenlenerek güvence bedelini de davacı kurumdan iade almış olduğu, (——-), c-Dava konusu düzenlenen faturanın usulüne uygun olarak düzenlenmediği, faturada bulunması gereken teknik verilerin eksik olduğu, d-Davalının davacı kuruma bir borcu olmadığının tespit edildiği, davacının güvence bedelini ödeyip aboneliğini iptal ettirdiğinden yaklaşık 2 ay sonra davalı hakkında düzenlenen faturanın dayanağı anlaşılmadığı, bu konuda varsa belgelerin dosyaya sunulması neticesinde ek rapor ile tekrar değerlendirme yapılabileceği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu davacı vekiline tebliğ edilmiş davacı vekilince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekili rapora itirazında davalının —tarihinde aboneliğinin sonlandığını, ancak —- tarihinde sayacın arızalanması nedeniyle değiştirildiğini, sökülen sayacın —- tarihleri arasında tüketim kaydetmemesi nedeniyle abonelik iptalinden sonra —– tarihinde ek tüketim tahakkuk ettirildiğini beyan etmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu davalı asile —– tarihli celsede elden tebliğ edilmiş, davalı asil çalıştırdığı iş yerini devrettikten sonra davacı şirketin kendisine elektrik borcu çıkardığını ancak hangi aylara ilişkin olduğunu belirtmediğini, borcu reddettiğini beyan etmiştir.
Mahkememizin aynı tarihli celsesinde bilirkişi raporuna konu eksikliklerin tamamlanması amacı ile davacı şirkete müzekkere yazılması, ikmal edilmesi halinde dosyanın ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir. Tanzim edilen —-tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ”…Kök raporda belirtilen belgelerin sunulmadığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan itiraz dilekçesi ve dosya kapsamı yeniden incelendiği ve kök raporda yapılan tespitleri değiştirecek bir hususa rastlanmadığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen ek rapor davacı vekili ile davalı asile tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizin — tarihli celsesinde davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından abonelik sözleşmesinden doğan alacağın bulunduğu iddia edildiği, taraflar arasında —- bulunduğu ve —– tarihinde aboneliğin sonlanarak ilişik kesme belgesi düzenlendiği ve güvence bedelinin davalı tarafa ödendiği, takip konusu faturanın ——– bedelli olduğu, fatura içeriğinde ilk okuma ve son okuma tarih bilgilerinin yer almadığı, mahkememizce re’sen alınan bilirkişi kök ve ek raporuyla dava konusu faturada bulunması gereken teknik verilerin eksik olduğundan faturanın usulüne uygun düzenlenmediği ve davalının davacı kuruma bir borcu olmadığının tespit edildiği, davacı vekili tarafından rapora itiraz beyanında sayaç bozukluğu sebebi ile abonelik iptalinden sonra borç tahakkuk ettirildiği iddia edilmişse de beyan iddianın genişletilmesi kapsamında olduğundan dikkate alınamayacağı gibi sunulu belgelerin de iddiayı ispata elverişli olmadığının anlaşıldığı, alınan raporun somut olaya uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, dosya kapsamında aksi bir delil bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harcın peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. m. 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 30/05/2022