Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 E. 2022/898 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/437
KARAR NO : 2022/898

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalıların oluşturduğu —- adi ortaklığı arasında —— Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşmeye binaen, müvekkilinin davalı şirketlere — —- tarihleri arasında sözleşmede tanımlanan mecralarda yayınlanması için davalılara— değerinde reklam yeri tahsis etmeyi, davalılarında bunun karşılığında 1.750.000,00 TL değerindeki —— tarihinde tapuda davacıya satıp fiilen teslim etmeyi kabul ettiklerini, davalıların akdedilen sözleşme kapsamında kendilerine ayrılan— tutarındaki ———- tarihleri arasında tamamen kullanmaları üzerine benzer şartlarda bir sözleşme hazırlandığını, yeni hazırlanan sözleşmenin davalılar tarafından imzalanmadığını, sözleşme kapsamında yayınlanan davalılara ait —tutarındaki faturaların müvekkilince düzenlendiği, davalılarca bu faturanın kabul edilerek itirazda bulunulmadığını, davalıların fatura bedellerini ödememeleri üzerine, davacı şirketin—-davalılara borçlarını ödemelerinin ihtar edildiği, davalıların bu ihtarnameye itiraz ettiğini, ihtarnamenin gönderildiği tarihten sonra davalılara ait — davacıya ait internet sitesinde yayınlandığını, 31.05.2018 tarihinde yeni yayınlanan — ilave edilmesi ile davalıların borcunun toplamda 102.719,47 TL’ye ulaştığını, davalılardan —- tutarında borçlu olduğunu ve fatura bakiyelerinde mutabık olduğunu kabul ettiğini, davalıların borçlarını ödememesi sebebi ile ——-Sayılı dosyası ile davalılara gönderilen ihtarnameye konu borç tutarı kadar icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine, borca, faize, faiz oranına ve yetkiye haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, akabinde takibin durdurulduğunu, davacının dava şartı olan arabuluculuk başvurusunu müracaat ettiğini, müzakerelerde anlaşma sağlanamadığından, —– düzenlendiğini, Mahkeme tarafından yapılacak inceleme neticesinde doğabilecek fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıların —- Sayılı icra takibine kötü niyetli bir şekilde yapmış oldukları borca ve faize itirazın iptali ile takibin devamına, alacaklarının takip tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı borçlular hakkında %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı borçlular üzerinde bırakılmasına karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
Davalı —–vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava dosyasında takip konusu yapılan alacakla ilgili davacı şirket dışında, ——- ile aynı vekiller aracılığı ile davalı şirket aleyhine başka bir takip başlatıldığını, itirazları üzerine başkaca bir itirazın iptali davası açıldığını, söz konusu diğer itirazın iptali davasında, alacaklının dava dışı—– konusunun ve dava dilekçesindeki iddiaların huzurdaki dava dosyasındaki iddialarla aynı olduğunu, mükerrer tahsilatın söz konusu olmaması için bu durumun açıklığa kavuşması gerektiğini, dava konusunun, davacı tarafından sadece fatura alacağı gibi gösterildiğini, taraflar arasında imza altına alınan —– göre davacının belirli bir bedel tutarındaki —- —– tarihleri arasında yayınlayacağı, bunun karşılığında —-göre bir daire alacağının belirlendiği, davacının sözleşme edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, davacı tarafından taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptal tescil davası ikame edilerek, taraflar arasında ithilaf konusu dairelerin devrini talep edebileceğini, ilgili sözleşme gereğince, davacı tarafından nakit bedel talep edilemeyeceğini ve tapu verme yükümlülüğünün davalı şirkette olmadığından dolayı huzurdaki davanın reddinin gerekmekte olduğunu, işlerin değerinin dava dosyası kapsamında davacının yapmış olduğunu belirttiği olduğu, ilgili yayınların sözleşmeye uygun yerine getirilip getirilmediği hususunun anlaşılamadığını, davalı şirket tarafından fatura konusu hizmete ilişkin verilmiş herhangi bir onayın mevcut olmadığını, onay olmaksızın davacının yapmış olduğu işlerin müvekkili şirket tarafından kabul edilemez nitelikte olduğunu, tarafların davacının belirttiği gibi anlaştığı kabul edilse dahi, bu durumda belirttikleri gibi —bedeli normal bedelden fazla olduğundan, davacının nakit bedel istemesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceğini, bu sebeple davacının takibe konu yaptığı faturaların nakit bedel olarak ödenmesinin talep edildiği dikkate alınarak, bedellerin indirilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince, sayın mahkeme tarafından davacı tarafın gerekli — yapıp yapmadığı, —- uygun olup olmadığı, —– bedellerin ne olacağı hususunda alanında uzman bilirkişi/ler —- ayrıntılı bir rapor alınması gerektiğini, davacı ile davalının cari hesap kayıtları uyuşmadığından, bu hususta da inceleme yapılması gerektiğini, fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davalı şirkete yapılan tebliğin usulsüz olduğunun tespitine, davanın reddine, icra inkâr tazminatı talebinin reddine, Davacı tarafa %20’den az olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatı ve yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan—– dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
—– sayılı dosyası celp edilmiştir.
Taraflara ait —– yılı ticari defterleri üzerinde —- bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve —– hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin,———- veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, — ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda ——kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir —-olup tacirdir. Davalı taraf gerçek kişi tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların —- yılına ait ticari defterleri üzerinde —-Mali Müşavir bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. ——– bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Huzurdaki davada tarafların anlaşamadıkları hususun; Taraflar arasındaki cari hesap ve faturaya istinaden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının temerrüte düşürülüp düşürülmediği, davalının işlemiş faiz ödeyip ödemeyeceği ve bu kapsamda davalının —-Esas Sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşıldığını, davacı ile davalıların, davalılara ait reklamların dava mecralarında yayınlanması karşılığında—- alan bir dairenin— istemi ile davacıya devir edilmesi konusunda anlaştıkları, anlaşma uyarınca söz konusu —- mecralarında yayınlanmasına rağmen taraflar arasında bir ——-imza altına alınmadığı kaydi olarak tespit edildiğini, söz konusu —- sözleşmesinin imzalanmaması üzerine, davacı —- muhatabının —–kadar keşidecilerin —- davacı —– hesaplarına 15 gün içerinde yatırılmasının ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamenin tebliğ şerhinde,—-adresinde muhatabın daimi çalışanına tebliğ edildiği görüldüğünü, davacı tarafından sunulan mutabakat mektubunda, davalıların adi ortaklığının olduğu—– edilmiş fatura —- olan —- tutarında mutabık olduğunu onayladığı, —–altına aldığı görüldüğü, davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda, davalılar ile ilgili cari hesap hareketlerini kayıt altına aldığı icmal tablosu aşağıdaki gibioluşturulmuştur.¸
Yukarıdaki —tablosundan görüleceği üzere, davacı yanın ticari defterler kayıtlarına göre davalıların—– 31.05.2018 tarihi ve yine takip tarihi itibari ile kaydi olarak —–alacaklı gözüktüğü tespit edildiği, davalıların adi ortaklığın bulunduğu ve davaya konu işin hizmet alıcısı olan—- adi ortaklığının ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacı ile olan —- hesap hareketlerinin aşağıdaki icmal tablolarında ki gibi olduğu ve davaların davacı ile aralarındaki car hesap hareketlerini iki ayrı hesapta takip ettiği kaydı olarak tespit edilmiştir.
Yukarıdaki —- görüleceği üzere;
Davalıların, davacının cari hareketlerini takip ettiği birinci hesapta 31.05.2018 tarihi itibari ile davacıya kaydi olarak — borcu bulunduğu, davalıların, davacının cari hareketlerini takip ettiği ikinci hesapta —– tarihi itibari ile davacıya kaydi olarak— bulunduğu, davalıların, davacıyı, aldıkları hizmet faturası karşılığı olarak barter sistemi ile borçlandırdığı, davalıların davacıya olan borçlarının 30.417,84 TL’lik kısmını dava dışı — ederek kapattıkları, —- görüleceği üzere, davalı yanın ticari defteri kayıtlarına göre, davacıya—– yine takip tarihi itibari ile kaydi olarak —borçlu göründüğü, bu hesap hareketlerinin —- hesabına kayıt yapıldıktan sonra, davacının cari hesabına — yapılarak kapatıldığı kaydi olarak tespit edildiği, ——– müzekkereye cevap yazısının ekinde sunulan —- numaralı davalılardan ——– incelenmiş, davalının — yıllarında da beyanı olmadığı tespit edildiği, davalıdan fatura aldığına ya da davacıya fatura düzenlediğine dair —- sayılı müzekkereye cevap yazısının ekinde sunulan —-numaralı davalılardan — dönemlerine ait —- formları incelenmiş, davacıdan aldığı ve davacıya düzenlediği — dönemine ait beyan ettiği faturaların aşağıdaki —–tablosundaki gibi olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıdaki —- görüleceği üzere, davalılardan—- — —-adet belge (fatura) karşılığı—- —- davacıdan fatura aldığını beyan ettiği, 2017 senesinde 1 adet belge (fatura) karşılığı —- hariç — davacıya fatura düzenlediğini beyan ettiği, ilgili vergi dairesinden gelen— bilgileri karşılaştırmalı olduğundan, aynı belge adedi ve tutarının davacı tarafından da — beyan edildiği, tarafların — bildirimlerinin uyumlu olduğu kaydi olarak tespit edildiği, — sayılı müzekkereye cevap yazısı incelenmiş, ilgili—– bilgileri yerine, hatalı bir şekilde —————-dava dışı —– bilgilerinin — üzerinden gönderilmiş olduğu tespit edilmiş, bu sebeple davacının ——- incelenemediği, Davacı tarafından sunulan ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış —- yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, davacı ticari defterlerinin delil olarak takdiri hakkındaki kararın (6100 sayılı HMK 222) Mahkemeye ait bulunduğu, davalılar tarafından sunulan ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdiki yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, davacı ticari defterlerinin delil olarak takdiri hakkındaki kararın (6100 sayılı HMK 222) Mahkemeye ait bulunduğu, dosyada mevcut belgeler ışığında, dava ve takip konusu cari hesap ——- Hesap) kayıtlarındaki işlemlerin (fatura, ödeme, havale, vb.) Davacının ve davalıların defter kayıtlarına ———— İlkelerine ve Vergi Usul Kanununa göre uygun olarak kaydedildiği, davacı yanın ticari defterler kayıtlarına göre davalıların —- itibari ile kaydi olarak——- alacaklı göründüğü, davalı yanın ticari defteri kayıtlarına göre, davacıya ————–ve yine takip tarihi itibari ile kaydi olarak —————borçlu göründüğü, bu hesap hareketlerinin kayıt yapıldıktan sonra, davacının cari hesabına ———– yapılarak kapatıldığı, davacı ve davalılardan —- bildirimlerinin birbirleri ile ve cari hesaplarla uyumlu olduğu, davacının ———— bilgilerinin İlgili—— ———- hatalı gönderildiği, davalı adına gönderilen bilgiler karşılaştırmalı olduğu için değerlendirme yapılabildiği, yinede bu hususun takdir ve kararının Mahkemeye ait olduğu, davalılardan — davalı yanın ya da davacı yanın ticari defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığı,— herhangi bir kayda rastlanmadığı, davalılardan—-nezdinde görülen borcun davalıların ortaklığı bulunduğu —hesabına virman edildiği ve davacıya olan borç bakiyesinin ortaklık hesabında görüldüğü, tarafların dile getirdiği —Sözleşmesi ile ilgili bir evraka mübrez belgeler arasında rastlanmadığı, taraflarca sunulmadığı, söz konusu —Sözleşmesinin yapılıp yapılmadığı hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemeniz —– sözleşmesinin yapılmadığı ya da geçerli olmadığı kanaatinde olursa İtirazın İptali şartlarının gerçekleştiği, yinede bu hususun Mahkemenin takdirinde olduğu, davalıların ortaklığı bulunduğu —- ortaklığı’na, davacı tarafından keşide edilen ihtarname ile ihtarnamenin tebellüğ tarihi olan 14.05.2018 den, ihtarname ile ihtar edilen 15 gün sonraya isabet eden —- temerrüte düştüğü, takip tarihinde talep edilen ———– olması gerekirken 5.876,02 TL olarak talep edildiği, davacının, davalıların ortaklığı bulunduğu — dosya konusu takip tarihi olan —— ve yine asıl alacak kalanı —– üzere toplamda —-olduğu, davalıların 18.113,94 TL bakımından talep edebileceği tutarın asıl alacak 10.2018 takip tarihi edilmeyen —- bakımından dava tarihi olan 17.10.2019 tarihinde temerrüte bari ile temerrüte düştüğü ve yine davalıların icra takibinde talep düştüğü, yine de tüm bu hususların takdir ve kararının Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; tarafların ticari defterlerinin incelenmiş olduğu, Davacının ve davalıların defter kayıtlarına Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine ve Vergi Usul Kanununa göre uygun olarak kaydedildiği, davacı yanın ticari defterler kayıtlarına göre davalıların —- tarihi ve yine takip tarihi itibari ile kaydi olarak — alacaklı göründüğü, davalı yanın ticari defteri kayıtlarına göre, davacıya 31.05.2018 tarihi ve yine takip tarihi itibari ile kaydi olarak ——– borçlu göründüğü, bu hesap hareketlerinin kayıt yapıldıktan sonra, davacının cari hesabına — yapılarak kapatıldığı, taraflar——–alacaklı olduğuna dair mutabakatlarının bulunduğu, tarafların ticari defterleri ve mutabakat metninden anlaşıldığı üzere takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —olduğu, tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulmaları sebebiyle delil niteliğinde bulundukları, davalıların ortaklığı bulunduğu—– —— davacı tarafından keşide edilen ihtarname ile ihtarnamenin tebellüğ tarihi olan —– ihtarname ile ihtar edilen 15 gün sonraya isabet eden —- temerrüte düştüğü, takip tarihinde talep edilebilecek temerrüt faizinin 5.989,03 TL olduğu, 5.876,02 TL işlemiş faiz talep edildiği, takip tarihi itibariyle — alacaklı olunması ancak 102.719,47 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı görülmektedir. Açıklanan gerekçelerle duran takibin 102.719,47 TL asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam 108.595,49 TL üzerinden,—takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2—–sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin — asıl alacak, 5.876,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden, —- asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan —- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Karar ve ilâm harcı olan — harçtan peşin alınan 1311,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 6106,60-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan toplam—- peşin harç toplamı 2.563,16 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.