Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/410 Esas
KARAR NO: 2020/74
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 15/10/2019
KARAR TARİHİ: 11/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; —————— adresindeki ——— isimli, ———-nolu ticari işletmesinde —- tarihinde yaşanan hırsızlık nedeni ile —— yılına ait ———-şahıs firmasına ait ticari defterlerinin, faturalarının, vergiye esas belgelerinin ve sair her türlü evraklarının zayi olduğunu, TTK madde 82,(7) maddesi uyarınca ———– yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:-ereğince açılan zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
Davacı ——– tarihli 1. Celsede —— sabah işyerime girdim. etraf dağınıktı. Polisi aradım. Polis geldi. Olay inceleme ekipleri sonrasında geldiler parmak izi aldılar. Sigorta şirketine bilgi verdim. Defterim bilgisayarım, üretim yaptığım malzemeler çalınmış.Resmi Ticari defterlerimi çalmışlar. Bu hırsızlık olayı sebebi ile defterlerim, bilgisayarım, bir kısım seri üretim yaptığım mallar çalınmış failler bulunamamıştır. Çalınan sadece ——- yılına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterlerim çalınmıştır. Diğer yıllara ait defterler şirkette değildi.ben tacirim. Ticaret Sicil de tacir kaydım vardır.” şeklinde imzası tahtında beyanda bulunmuştur.
Davacı, talep dilekçesinde; ticari defterlerinin, faturalarının, vergiye esas belgelerinin ve sair her türlü evraklarının zayi olduğunu beyan etmiştir.
Davacının TTK madde 82/7 hükmünden yararlanabilmesi için; bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan da defterlerin kayıp/çalınmış olmasının onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması zorunludur.
İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmelidir.
İstem sahibi defter ve belgelerin kaybolmasına neden olan olayın gerçekleştiğini her türlü delil ile kanıtlayabilir. Ancak burada dikkat edilecek husus bu istemin ———– gibi defterler üzerinde inceleme yapma yetkisi olan resmi kurumların denetiminden kaçmak amacı ile yapılmasına imkan vermemektir.
Hırsızlık olaylarının çok yoğun olduğu büyük kentlerde davacının on (10) yıl saklamak zorunda olduğu, ticari defter ve belgelerini kasa ve buna benzer sağlam ve güvenli yerlerde muhafaza etmesi gerekirken, nedeni ne olursa olsun defter ve belgelerin güvenli bir yerde bulundurulmamasının davacının özen görevini yerine getirmediğini, bu yönde gereken duyarlılığı göstermediğini ve kusurlu olduğunu ortaya koymaktadır. Hukuk düzeninde kimse kendi kusurundan yararlanamaz.
Öte yandan hırsızın, kendi açısından ekonomik değeri yok denecek düzeydeki ticari defterleri (yevmiye defteri, envanter defteri, defter-i kebir), fatura ve belgeleri çalmasının düşünülmesi, hayatın olağan akışına ve gerçeklerine ters düşer niteliktedir. Hırsızın ekonomik değeri çok daha yüksek eşyayı çalmak yerine, gece vakti hacimli sayılabilecek ve ekonomik değeri yok denecek kadar az olan ticari defterleri aldığı iddiası tutarlı değildir. Öte yandan işbu hırsızlık iddiası, dosya içeriğine göre de sabit değildir. Açıklanan sebeplerle sabit görülmeyen davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
3-)Karar ve ilam harcı olan 54,40-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu bakiye 10-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.
11/02/2020