Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/394 E. 2020/407 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/394 Esas
KARAR NO: 2020/407
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ”Davalının, müvekkili olan davacı şirket tarafından işletilen —- kendisine ait olan—-ihlalli geçiş yaptığını ve bu nedenle davalının müvekkili olan şirkete—- tutarında borçlandığını, davalının borcu ödememesi nedeniyle davalı aleyhine —– sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı, bu haliyle davacının ileri sürdüğü vakıaları davalının HMK 128/1 uyarınca inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLER:
——-sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce rapor tanzim edilmek üzere dosya elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi —- tarafından Mahkememize sunulan —- tarihli raporda özetle; davalıya ait —– plakalı —– tarihleri arasında —- gişelerinden ihlalli geçişleri nedeniyle davalı şirketin —- dört kat ceza bedeli olmak üzere toplam —– borcu bulunduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davacının işlettiği —– ihlâlli geçişler sebebiyle işleten şirket tarafından geçiş ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı yetki ilk itirazında bulunmuştur. Davalı şirketin yerleşim yeri adresi Üsküdar/İstanbul’dur. Dava ise, para borcunun tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Para borçları götürülecek borçlardan olduğundan, alacaklının yerleşim yerinde para borcunun ifa edilmesi gerekir. Alacaklının, para borcunun yerleşim yeri —- ifasını talep etme hakkı vardır.—-yargı çevremiz dahilinde olduğundan ve davacının para borcunun yerleşim yeri —– ifasını talep edebileceği dikkate alındığından, davalının yetki ilk itirazı dinlenmemiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun madde 30/5: “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)”
Davacı şirketin, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve işbu Kanuna istinaden verilen Bakanlar Kurulu kararı kapsamında—— işletmesini üstlendiği anlaşılmaktadır.
6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında, davacı şirketin işletmesini üstlendiği tünel ve otoyollardan geçiş sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücretini tahsil yetkisi olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı işletmeci şirketin; geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin dört (4) katı kadar ceza bedelini tahsil edeceği, 27/3/2015 tarihli 6639 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi ile 16/5/2018 tarihli 7144 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle yapılan değişiklikler sonucunda hüküm altına alınmıştır.
Hâlböyleyken, —– işletmesini üstlenen şirketin geçiş ücretini tahsil etme yetkisi olduğu, geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden ise geçiş bedeli ile birlikte geçiş ücretinin dört (4) katı tutarında ceza bedelini de tahsil edebileceği 6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi uyarınca açıktır.
—-uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte —- aboneliği aldıkları (her araç plakasına ait ayrı bir abonelik), tünel, köprü, otoyol ve bağlantı yollarından geçiş sırasında araç sahibinin —– hesabında yeteri kadar bakiye bulundurması gerektiği, yeterli bakiye bulundurmayan aracın plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edildiği (bakiye sorgulamasının belirli saat aralıklarıyla otomatik olarak yapıldığı), yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edildiği, bu sorgulamanın geçişten sonraki on beş (15) gün boyunca devam ettiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan aracın geçişinin ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüştüğü bilinmektedir.
Davacı taraf ticaret şirketi, davalı taraf da bir ticaret şirketidir. Davacı, —– özel hukuk hükümlerine göre işlettiğine, davacı ve davalı birer tacir olduğuna ve uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığına göre; huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde usûl ve kanuna aykırı bir yön yoktur. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mahkememiz işbu davada görevlidir.
Davalı şirketin ——plakalı sayılı araçlarının davacının işlettiği —-geçiş yaptığı, geçişlere ilişkin araç plaka görüntülerinin dosyaya sunulduğu, — davalı şirket adına ihtarnamelerin tanzim edildiği, belirtilen araçların —kara listesine alındığı,— hesaplarında yeteri kadar bakiye bulunduğu hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı,—hesabında yeterli bakiye kalmayan araçların tanımlı cep telefonuna kısa mesaj — gönderildiği, — gün boyunca sistem tarafından bakiye sorgulamasının yapıldığı, davalı tarafın belirtilen plaka sayılı araçların —- geçmediği yönünde bir itirazının olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirkete ait araçların — ihlalli geçişleri sonucu, — asıl alacak, — dört kat ceza bedeli olmak üzere davalının –davacı şirkete borcu bulunduğunun kabulü gerekir. Ayrıca, taraflar tacir olduğundan, davacının ticari faiz talep etme hakkı vardır. İcra takibinin — üzerinden ticari faiziyle devamı gerekir.
Dava itirazın iptaline ilişkin olup davacı icra inkar tazminatı da talep etmektedir. Davacı şirketin talep ettiği geçiş ücreti (asıl alacak) muayyen (likid) kabul edilmiş, geçiş bedeli —- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca davanın kabulüne ve icra takibine yapılan itirazın iptaline dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—– sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —- üzerinden ticari faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan 1.189,60-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 406,31-TL harçtan peşin alınan 70,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 335,38-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 3.400-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 121,73-TL harç ve 715,20-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 836,93-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/10/2020