Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/388 E. 2022/151 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/388
KARAR NO : 2022/151

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (TAŞIMA SÖZLEŞMESİ KAYNAKLI)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket sigortalısı dava dışı– edilen dava konusu taşıma, davacı şirket tarafından —numaralı—- ile — karşı sigortalandığını, dava konusu emtianın taşıma işi davacı sigortalısı tarafından davalı — devredilmiş olup ilgili — taşıması da yine davalı —— plakalı araç davalı … idaresinde —ilerlerken davalının direksiyon hakimiyetini kaybederek park halindeki — plakalı araca çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında davalı sürücü ..—- 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu’nun 52/1-B hükmünü ihlal ettiği kaza mahallinde yapılan incelemelerden anlaşılmış ve davalının dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu tespit edildiğini, sigortalı —– davacı şirketten —–sigortası poliçesi kapsamındaki teminat uyarınca tazminat talebinde bulunduğu,—–meydana gelen hasara ilişkin tazmin ettiğini, bu tutar hasar bedelinden yapılan —– muafiyet tenzili ile hesaplandığını, sigortalı—- neticesinde söz konusu hasar bedeli ile ilgili olarak 22.01.2019 tarihinde davacı … gayrikabili rücu şekilde ibra ettiğini, davacı —- tazminatı yaparak Türk Ticaret Kanunu m. 1472 uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı tarafa rücu edileceğini ihtar eden —- göndermiş ve davalıyı temerrüde düşürdüğünü, huzurdaki davanın ikame edilmesinde önce TTK 5/A m. uyarınca arabuluculuk şartı gereği arabulucuya başvurulduğu, anlaşma sağlanamadığını, yukarıda açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle; davanın kabulüne, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediği, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalının ikametgahı —- mahkemeleri ve İcra Daireleri huzurdaki davada yetkili olduğunu icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde, dava da yetkisiz mahkemede açıldığı, davacının yine yetkisiz—üzerine—-yetkisizliğine, yetkili — karar verildiği, bu sebeple öncelikle yetkiye ilişkin itirazlarımız değerlendirilerek mahkemenin yetkisizliğine, dava yasal süresi içerisinde açılmamış olup zamanaşımı itirazı gereği davanın reddine karar verilmesini, davaya konu icra takibi ile —- fiil ödeme günündeki kur üzerinden talepte bulunulmasının da yasal dayanağı bulunmadığından bu hususu da kabul etmediklerini, zira bizzat dava dilekçesinde —– sahibi şirket tarafından sigortalıları —şirketine hasarlanan ürünlere ilişkin 73.208,79 TL keşide edildiği belirtildiğini, bu halde müvekkilden—- para cinsinden talepte bulunulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, talep edilen fahiş faiz oranını, ortada likit olarak değerlendirilebilecek bir alacak kalemi söz konusu olmadığından icra inkar tazminatı talebini de kabul etmediklerini, davalının meydana gelen kazada herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazaya dava dışı —– park etmenin ve duraklamanın yasak olduğu karayolunda park etmesi, park ederken de herhangi bir önlem almamış olması sebebiyle vuku bulduğu, kaza tespit tutanağında işbu kuralsız park etme olgusu belirtilmesine rağmen dava dışı —–için herhangi bir cezai işlem uygulanmamış, kazadaki tesiri ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, —- araçların —– hatalı gösterildiğini, kaza tespit tutanağının neticedeki değerlendirmesine itibar edilemeyeceğini, yetkisiz mahkemede açılan dava hakkında yetkisizlik kararı verilmesine, davanın zamanaşımı sebebiyle, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
—- Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman lojistik ve taşımacılık uzmanı ve trafik teknik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, teknik bilirkişi heyetinin ayrıntılı raporunda; Uyuşmazlığa konu davada Türk Ticaret Kanunu ilgili hükümleri uygulama alanı bulacağı, davalı taşıyıcının dava dışı sigortalıya ait emtia-eşyaya karşı özen borcunu göstermeyerek edimini ifa etmediği, meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında hata ve kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği değerlendirildiği, ancak D- Sektörel Yönde ve TTK Kapsamında hasar Kaynaklı Zarar ve Tazminat Miktarı hesaplanması için dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, somut delillerin dosyaya sunulması ve mahkemenin uygun görmesi halinde, kazanın oluşumunda; davalı—- plakalı kamyon sürücüsü … %75 (YÜZDE YETMİŞ BEŞ) oranında kusurlu olduğu, dava dışı— plakalı kamyonet sürücüsü —-%25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Sigorta uzmanı bilirkişiden raporda özetle; Dava konusunun —— Taşımacılığından kaynaklanan hasar tazminatının rücuen tahsil istemine ilişkin olduğu. 6102 sayılı T.T.K nun 880.maddesinde tazminatın eşyanın taşınmak üzere alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanması gerektiğine ilişkin hüküm bulunduğu, TTK 886 maddesinde taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı hallerin düzenlendiği, sözleşme ilişkisine dayanan taşımada taşıyıcınm hiçbir kusurunun yüklenemeyeceği kanıtlanmadıkça davalı taşıyıcı eşyanın ziyaından hasarından ve teslimindeki gecikmeden sorumlu olduğu, davalı taşıyıcı malların kendisine teslim edilmesinden varma yerinde teslimine kadar geçen sürede meydana gelen hasarlardan sorumlu olduğu, davalı taşıyıcının malin emniyetle taşınmasını sağlamak üzere her türlü tedbiri alması, hatalı yüklemeye karşı çıkması gerektiğinden basiretli bir taşıyıcıdan beklenen davranışta bulunmaması nedeniyle sorumluluğu var olduğu, taşıyıcı: yol şartları, iklim şartları, ulaşım güzersahı ve ulaşım süresini de en iyi bilen kişi konumunda olduğu, bu konuda göndericinin bilgi sahibi olması beklenemeyeceğinden taşıyıcı göndereni bilgilendirme,—– emtiarı yerine sağlam olarak ulaştırma mükellefiyeti nedeniyle doğru yapılıp yapılmadığını kontrol etme ve gözetme, yanlış —- ve— olması halinde bunu göndericiye bildirmekle yükümlü olduğu, bu yükümlülüğüne aykırı davranışı sebebiyle meydana gelecek zarardan taşıyıcı doğrudan ve kusursuz olarak sorumlu olduğu, Yargıtay içtihatlarında görüleceği üzere herhangi bir kusurdan söz edilmemiş ve eşyanın zıyamdan, hasarından veya teslimindeki gecikmeden söz edildiği, burada taşıyıcı yönünden kusursuz sorumluluk öngörülmekte olduğu, takdir yetkisi mahkemeye ait olmak üzere TTK 886 md.hükmü gereğince davalı tarafın sorumluluk sınırlamasından yararlanamayacağı görüş ve kanaatine varıldığı, kaza sonrasında taraflarca imza altına alınan trafik kazası Tespit tutanağında davalı taşıyıcı ..—-%100 kusurlu olduğuna ilişkin tutanak düzenlendiğinden herhangi bir hasar tespit tutanağı hazırlanmadığı, ancak dosya içinde kaza sonrası devrilen araçta hasarsız emtea olduğuna ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı —– değerini kanıtlayan belgelerin mevcut olduğu, 6102 sayılı TTTK nun 880 md.uyarınca taşıyıcı eşyanın veya kismen ziyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminatın eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zaman değerine göre hesaplanacağına dair hüküm bulunduğu, 6102 sayılı TTK. nun 882/4 maddesinde Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, — belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir ” hükmü bulunduğu ve hasar bedeli Tazminat tutarı olarak — davacı … şirketinin dava dışı — ödeme yaptığı ve sigortalının seçimleri sonucunda satılan veya — verilen hasarlı kıymetten elde edilen— bedeli, ekspertiz raporuyla belirlendiğinden ve dosyada ekspertiz raporu bulunmadığından dolayı —-hesaplaması sigorta bilirkişisi sıfatıyla tarafımdan tespit edilemediği, dosyada düzenlenen ekspertiz raporu ya da hasar tespit dökümü olmadığı sebebiyle ancak bu hesaplama yapıldığında davacı taraf sigorta şirketinin ödediği tutardan bu gelirin mahsup edilerek talep edilebileceği görüş ve kanaatine varıldığı, davacı tarafın sorumluluk sınırlamasından yararlanamayan davalı taraftan —— gelirin ekspertiz tespit raporu ile hesaplanması neticesinde— elde edilen gelir ) elde edilen gelirin mahsup edilmesi sonucu kalan kısım için rücuen talep etme hakkı bulunduğu , %20 icra inkar tazminatının sayın Mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davacı şirketin sigortalısı dava dışı — edilen taşıma esnasında taşınan emtiaların zarar gördüğü, davacı şirket tarafından —- poliçesi ile tüm risk ve ——– sigortalandığı, dava konusu emtianın taşıma işi davacı sigortalısı tarafından davalı ….— devredilmiş olup ilgili emtianın fiilen taşıması da yine davalı——– gerçekleştirildiği, emtianın taşınması esnasında trafik kazası meydana geldiği, davacı … şirketinin zarar gören emtialara ilişkin yapmış olduğu ödemenin rücuen tahsili için davaya konu icra takibini başlatmış olduğu görülmüştür. Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporu ile davalının gerçekleşen kazada %75 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak, hasar gören emtiaya ilişkin bir tespitin bulunmadığı, zararın tespitini belirleyecek bilgi ve belge bulunmadığı, emtiayı taşıtan dava dışı —- bilgileri istenilse bile, emtianın ne kadarlık kısmının zarar gördüğünün bu aşamada belirlenemeyeceği, dolayısıyla zararın miktarının tespitinin mümkün olmadığı görülmektedir. Zarar hesabı yapılamayacağından, ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihindeki kur hesabıyla —- vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Karar tarihinde alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 712,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 631,66-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair,davacı vekilinin ve davalı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.