Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/381 E. 2020/127 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/381 Esas
KARAR NO : 2020/127

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 25/09/2019 tarihinde İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı dosya ile müvekkili firma aleyhine icra takibi başlatıldığını, e-tebligat olarak yapılan icra takibinden müvekkilinin haberdar ollmadığını, itiraz edemediğinden takibin kesinleştiğini, müvekkilinin her hangi bir borcunun bulunmadığını, davalıda açtığı takibe ilamsız takip olarak açtığını, alacaklı olduğunu gösteren veya ispatlayan her hangi bir belge sunmadığını, teminatsız olarak veya en düşük teminat miktarı ile tedbir kararı verilmesini, icra dosyasına yatan paranın davalıya ödenmesinin ve icra işlemlerine devam edilmesinin durdurulmasına, davanın kabulü ile İAA —- İcra Müd.— Esas sayılı dosyadaki hacizlerin iptaline, davalının %20 tazminatla cezalandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı vekili 02/12/2019 tarihli Uyap sisteminden gönderdiği dilekçesi ile davalı ile sulh olduklarını, davalıdan vekalet ücreti ve masraf taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalı vekili 02/12/2019 tarihli Uyap sisteminden gönderdiği dilekçesi ile davacı ile sulh olduklarını, davacıdan vekalet ücreti ve masraf taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyle İAA —. İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı dosyası ile başlatılan haczin iptali ile borçlu olunmadığının tesbiti isteminden ibarettir.
Davacı tarafından davalı aleyhine menfi tespit davası açmış ise de taraflar sulh olduklarına dair vekilleri aracılığı ile ayrı ayrı dilekçe sunmuş oldukları görülmektedir. Sulh olunduğuna dair dilekçe sunan vekillerin vekaletnamelerinde sulh olma yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Sulhta yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden tarafların birbirlerinden talepleri olmadığını, buna ilişkin de sulh olunduğunu belirtmişlerdir.
Sulh görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.(HMK 313/1)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasaruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.(HMK 313/2)Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dahil edilebilir.(HMK 313/3) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.(HMK313/4)Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.(HMK315/1)
Vekilin sulh olabilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir.(HMK 74/1.md)Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.(Harçlar Kanunu 22/1.md).Anlaşmazlık, sulh nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.(AAÜT 6.md)Sulh olunmuş olmasından dolayı tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren kendi aleyhlerinde bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Davacı vekili 02/12/2019 tarihli dilekçesi ile, davalı ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücretleri taleplerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği görülmekle, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar sulh anlaşması yaparak davanın takibinden vazgeçtiklerinden HMK’nin 315/1. Maddesi uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Tarafların istemleri doğrultusunda, taraflar lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, yapılan yargılama masrafların yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından yatırılan 773,62 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 719,22 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
4-HMK’nın 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.