Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/379 E. 2022/236 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/379 Esas
KARAR NO: 2022/236
KARAR TARİHİ: 08/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı yanın —– tarihinde harçlandırdığı dava dilekçesi ile ikame ettiği davada özetle, davacının davalıya ait ——tarihinde —– fatura bedeliylef satın aldığını, davalını araçta bir sorun olmadığını beyan ve taahhüt ettiğini, aracın tüm servis işlemlerinin de daha sonra yetkili serviste yapıldığını, aracın olağan servis İşleri dışında tamir-bakım için tamirci veya servise gitmediğini, ancak ——tarihinde dava konusu araç ile ilgili ekspertiz yapma gereğinin ortaya çıkması sonucu, aracın sol ön çamurluğu ve her iki sol kapısında boya olduğunun belirlendiğini, aracın buna nazaran davalının —— götürüldüğünü, aracın orada bir gün kaldığını, ama davalı yanca sonuç hakkında davacıya bilgi verilmediğini, davalı yana davatı yanca yazılan yazıya da davalının cevap vermediğini, davalının kendine yollanan ihtara da cevap vermediğini, öte yandan ‘dava şartı- zorunlu arabuluculuk sürecinde davalı yanın “araç davacıda iken hasarlandı” savunması yaptığını savlamış, TBK md. 227/1-2 hükmünden hareketle şimdilik kaydı ile ——-aracın satışı tarihinden başlayacak ticari faiz işletilmesiyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesi yönünde hüküm kurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı yanın —— tanzim tarihli dilekçe ile araçta ayıp /gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, davaya konu araçtan faydalanma söz konusu olmadığını, araçta teknik müdahale gerektirecek bir sorun veya arızanın bulunmadığını, bu meyanda davalı yan önce yetki itirazı ve zamanaşımı savunması ileri sürmüş, ayrıca davacının ihbar yükümünü yasada belirlenen sürede ileri sürmediğini dermeyan ettiğini, araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası olmadığını beyan ile aracın hala kullanılmaya devam edildiğini bildirip, davacının şikâyetlerinin gerçeği yansıtmadığını savlamış ve davanın reddini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu aracın gizli ayıplı olması sebebiyle davacının ”aracı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme” seçimlik hakkını kullanması talebine ilişkindir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; Aracın alım satım ilişkisinin dava yanları arasında kurulduğu konusunda dava yanları arasında çekişme görülmemekte olduğunu, davacı yan, davalıya gönderdiğini bildirdiği bila tarih ihtarname metnini ve gönderi takibi belgesini dosyaya sunduğunu, temerrüt ihtarının iadeli-taahhütlü mektupla yapılması da mümkün ise de (TTK md. 18/3), somut durumda yapılan ihtar ayıp bildirimi ve giderimi talebinil ihtiva etmekte olduğunu, TTK nın18/3, ayıp bildiriminin, yasanın ilgili maddesinde yer verilen enstrümanlarla yapılmasının düzenlenmediğini, öte yandan, gönderi takibi kâğıdı ————– tarihinde davalıya davacıdan sadır bir gönderi —- teslimini dilekçesi belge, davacının—- tarihinde aracı davaya konu şikâyet kapsamında davalı yanın tesisine götürdüğünü ortaya koyar nitelikte tavsife elverişli olduğunu, —–tarihli değer kaybı ekspertiz raporu’ndan takriben—— ay sonra bu bildirimin ve aracın davalı işletmesine götürülmesinin sebebinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacı yanın savlarının yerinde olduğu ve boyama işlemine davacının kullanımı esnasında ortaya çıkan bir halin sebep olmadığı Mahkemece benimsenecek olursa, davada gündeme gelen “boyalı olma hali” aracı faaliyetten alıkoyar mahiyette değilse aracın değerini düşüren bir gizli ayıp olarak tavsiye elverişli olduğunu, açıdan bakıldığında, davacının huzurdaki davayı zamanında açıp açmadığının (davalının zamanaşımı savunmasının) ve bilirkişi incelemesinin de görevlendirme içeriği nazaran dosya üzerinden olduğu davacının savlarını maddi yönüyle kanıtladığı değer kaybı, ekspertiz raporu son derece mufassal incelmeye ve tek tek kuruşlandırmaya müsnet olduğunu, değer kaybının ekspertiz raporunda belirilen —– davalı yanın talebe hakkı olduğu görüşünü bildirmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davacının davalıdan—— satın aldığı, davacının aracın tüm servis işlemlerinin yetkili serviste yapıldığını ve aracın olağan servis İşleri dışında tamir-bakım için tamirci veya servise gitmediği, ——- tarihinde dava konusu aracın yapılan ekspertiz sonucunda aracın sol ön çamurluğu ve her iki sol kapısında boya olduğunun belirlendiği iddia edilmektedir. Davalı taraf ise, araçta satım anında ayıp bulunmadığı yönünde savunmada bulunmaktadır. Davacının gizli ayıp iddiasıyla dava açmış olduğu, iddiasına ilişkin ayıbın şayet ispatlanabilirse gizli nitelikte bir ayıp olacağı ve dolayısıyla ağır kusur niteliğinde bulunacağı, TTK 23/1-c maddesindeki ——- günlük sürelerin ve TBK 231/2 gereği 2 yıllık zamanaşımı sürelerinin uygulanamayacağı görülmekle zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Tarafların iddiaları, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu aracın bizzat alanında uzman bilirkişiler tarafından incelenmeden kesin bir değerlendirme yapılmayacağı anlaşılmaktadır. Davaya konu araç incelenerek, gerçekten davacının iddia ettiği gibi aracın sol ön çamurluğu ve her iki sol kapısında boya olup olmadığı, var ise bunun fabrika hatası olup olmadığı, fabrikadan çıktıktan sonra olup olmadığı, şayet belirlenebiliyorsa satıldıktan önce veya sonra olup olmadığı hususlarının aydınlatılması gerekmektedir. Mahkememiz tarafından davacı vekiline aracın davacı nezdinde durup durmadığı sorulmuş ve davacı vekilinin ——– tarihli beyan dilekçesi ile aracın satıldığı ve müvekkilinde bulunmadığı beyan edilmiştir. Yine —— tarihli duruşmada davacı vekilinden, davaya konu aracın temin edilip edilemeyeceği, bilirkişi incelemesine sunulup sunulamayacağı hususu sorulmuş ve davacı vekili araç satıldığı için temin etmelerinin mümkün olmadığını beyan etmiştir. Davaya konu araç incelemeye sunulmadığından, davacının iddia ettiği gibi aracın sol ön çamurluğu ve her iki sol kapısında boya olup olmadığı, var ise bunun fabrika hatası olup olmadığı, fabrikadan çıktıktan sonra olup olmadığı, şayet belirlenebiliyorsa satıldıktan önce veya sonra olup olmadığı hususları belirlenememiş ve davacının iddiaları ispatlanamamıştır. İspatlanmayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça yatırılan 341,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 260,85-TL harcın karar kesinleştiğin ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/04/2022