Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/362 E. 2022/779 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/362 Esas
KARAR NO: 2022/779
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı bankanın——davalı arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya ticari kredi açıldığını ve kullandırıldığını, söz konusu sözleşme hükümlerine riayet etmeyen borçlunun sözleşmesinin feshedilerek —–numaralı ihtarnamesi ile söz konusu borcun davalıya bildirildiğini fakat buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ——başlandığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek , itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili Mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı tarafın müvekkili olan davalı aleyhine; —–dosyası ile ilamsız takip, —- ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve ——aynı araçlar üzerindeki rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip olmak üzere mükerrer tahsilata sebebiyet verir şekilde kötüniyetli olarak aynı alacak için —– takip yaptığını, banka tarafından işletilen faiz oranının faiz oranının fahiş olduğunu, rehinin dava konusu krediyi kapsamadığını, icra inkar inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, müvekkili olan davalı lehine %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Bankacılık sözleşmesinden dosğan alacağın konu edildiği icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—— sayılı dosyaları celp edilmiştir.
—– sayılı dosyaları —- üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizin —– tarihli ön inceleme duruşması ara kararı gereği dosya tüm alacak kalemlerinin tespiti ve hesaplanması için bilirkişiye tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi —- tarafından tanzim edilen —– tarihli rapor sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle;”… Davacı bankanın davalıya kullandırılan dava konusu krediden dolayı — takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu, yapılan hesaplamalar sonucunda asıl alacak tutarının —- olduğu ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar —— faiz talep edilebileceği …” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Takip öncesi faiz ve tutarı, takip sonrası faiz ile —– hususlarında ek rapor tanzim edilmek üzere dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, tanzim edilen —- tarihli ek rapor dosyaya sunulmuştur. Sunulu ek raporda özetle;”…— takip tarihi itibariyle Asıl Alacak tutarının —, toplam Alacak tutarının ise — olduğu, takip tarihinden sonra —— Tahsilat sağlandığı, takipten sonra tahsil edilen tutarların, masraf, borç ve faizlerin mahsup ve hesaplama işlemlerinin icra dosyası kapak hesabında değerlendirilmesi gerektiği, Diğer hususların Kök Raporda belirtilen şekilde olduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde davacı vekiline sunulu banka dekontunun okunaklı suretini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilince eksiklik giderildikten sonra dosya ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş ve —– tarihli ek rapor dosyaya sunulmuştur. Sunulu ek raporda özetle;”… Dava konusu takip işlemlerinin yapılandırma Kredisinden kaynaklandığı, —— İcra Dairelerinde açılan takiplerin ise —— yapılan takipler olduğu ancak mükerrer takip olup/olmadığı konusundaki hukuki isabet Mahkemenin taktirine sunmanın uygun olacağı, Rehinli 2 adet araç satışından tahsil edilen tutarlarından rehin tutarı üzerindeki toplam —- Davacı Banka tarafından ——– belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi 2. Ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası uyuşmazlık konusu alacağa ilişkin ve dosyada daha önce tanzim edilen raporlar da dikkate alınarak ve aksi kanaatte olunması halinde ise açıklayarak bir çelişki bulunması halinde bunu giderecek şekilde rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye bankacılık alanında uzman başka bir bilirkişiye tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi ——- tarafından tanzim edilmiş —– rapor dosyaya sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle;”…Davacı ———Vekili tarafından, davalı —- aleyhinde, —— tarihinde başlatlan ——- icra takibinde;——- kredi için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —- icra harç masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsili talep edildiği, Söz konusu icra takibine ait ——–, rehnedilen şeylerin, ——plakalı — araçlar olduğu belirtildiği, Davacı —— tarafından davalı şirket ile arasında akdedilen —- tutarlı—-dayalı olarak davalıya —— kullandırıldığı, bu kredinin bilahare ilk olarak ——- tutarlı krediler kullandırılmak suretiyle yapılandırıldığı, Davalı şirket tarafından son yapılandırma sonrası herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle davacı banka tarafından —-itibariyle kredi hesaplarının kat edilerek — tarihi ihtarnameyle borcun—– içinde ödenmesinin ihtar edildiği, —– tarihinde tebliğ edilen ihtarname sonrası herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle davacı banka tarafından davalı aleyhinde —– sayılı dosyasından, —- icra takibi başlatıldığı, davacı bankanın aynı alacak için —–dosyadan ilamsız, —- ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla , —— sayılı dosyadan rehin açığı belgesine dayalı takipler gerçekleştirdiği, Davacı bankanın davalıya kullandırdığı ve huzurdaki davaya dayanak teşkil eden ——dosyasından başlattığı icra takibinde takip tarihi olan ——-olarak hesaplandığı, ancak takibin aynı miktarlı taşıt rehin tutarı olan —–üzerinden ikame edilmiş olması nedeniyle, icra harç ve masrafları ile vekâlet ücreti dışında, talep edilebilir tutarın bu olduğu, bu icra takibine konu alacağın dava tarihinden sonra—– sayılı dasyasından yapılan tahsilat tutarlarıyla tamamen tahsil ve tasfiye edildiği, Davacı bankanın söz konusu alacak için açtığı diğer takiplerden dolayı tümü dava tarihinden sonra olmak üzere toplam —–tahsilat sağladığı, ancak huzurdaki dava ile paraya çevrilmesi talep edilen iki adet aracın satışı nedeniyle aynı İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyasından toplam tahsil ettiği —– tarihinde icra dosyasına iade ettiği, değerlendirmelerine göre dava tarihinden sonra diğer icra dosyalarından tahsil edilen net toplam —–diğer icra takiplerine yönelik olarak infaz aşamasında dikkate alınmasının Sayın Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu,taraflar arasında akdedilen ——– uyarınca, davaya konu icra takibinde nakde dönüştürülmesi talep edilen araçlar ile ilgili rehinlerin bankacı davalı şirkete açılacak tüm kredileri kapsadığı,Tarafların tazminat, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti vb. gibi taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Huzurdaki davaya konu —- Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile —– tarihinde tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takip başlatıldığı, davalı tarafından yetkiye, borca , faiz oranına, takibe ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca davacı tarafından —-dosyasından; davacı tarafından —–nolu krediden kaynaklı —- ihtarname masrafı olmak üzere toplam—— alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğu,
—- sayılı dosyasından; davacı tarafından —- asıl alacağın konu edildiği toplam ——- üzerinden gayrimenkuln ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğu,
—- sayılı dosyasından; davacı tarafından ——- belgesine dayalı olarak aleyhine takip başlatıldığı, davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 114/1. maddesinde dava şartları tek tek düzenlenmiş olup, 114/2. Maddesinde “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir. İtirazın iptali davaları da HMK 114/1 maddesinde belirtilen genel dava şartları yanında; Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, Borçlunun geçerli bir itirazının bulunması, Davanın süresinde açılmış olması, Hukuki yarar bulunması, Takibi geçersiz kılacak diğer sebeplerin bulunmaması şeklinde özel dava şartlarına tabidir. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin yada edilmesin, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın;
6. maddesinde; (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
10. Maddesinde; Sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği,
Yetki sözleşmesi başlıklı 17. Maddesinde ise; “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50. ———maddesinde ise; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takipte yetkili olacağı düzenlenmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde; Borcun ifa yerinin, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceği, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde… ifa edilebileceği düzenlenmiştir.
İİK’nın 50. Maddesi atfıyla HMK’nın yetkiye ilişkin maddeleri uyarınca; Alacaklı takibini borçlunun yasal yerleşim yerinde (HMK 6.m.) ya da akdin ifa edildiği yer (HMK.10.m.) veya yetki sözleşmesi yapılmışsa o yer (HMK.17.m.) icra müdürlüklerinde yapabilir.
Somut olayda; Taraflar arasında kredi sözleşmesi bulunduğu sabit olup, davacı tarafından sözleşmeden doğan para alacağının tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, davaya konu genel kredi sözleşmesinin 19. maddesinde yetki şartı bulunduğu ve —— İcra daireleri ve Mahkemelerinin yetkisi kabul edilmiş olduğu görülmekle davacının seçim hakkını bu yönde kullandığı anlaşılmış olup, Mahkememizin—— tarihli celsede öncelikle icra dairesinin yetkisine dair yapılan itirazın reddine, devamla Mahkememizin yetkisine yönelik yetkisizlik itirazının reddine karar verilerek tefhimle açık yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamından ve yapılan bilirkişi incelemesiyle; taraflar arasında —— tutarlı —–dayalı olarak davalıya ——kullandırıldığı, bu kredinin ——-tutarlı krediler kullandırılmak suretiyle yapılandırıldığı, Davalı şirket tarafından son yapılandırma sonrası herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle davacı banka tarafından —– itibariyle kredi hesaplarının kat edilerek ——- tarihi ihtarnameyle borcun 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, —— tarihinde tebliğ edilen ihtarname sonrası herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle davacı banka tarafından davalı aleyhinde——dosyasından—— tutarında icra takibi başlatıldığı, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik ve devamla Mahkememiz yetkisine yönelik itirazın yukarıda açıklanan gerekçe ile reddine karar verilerek esas yönden yapılan inceleme ile takip tarihi olan —- itibariyle alacak tutarının; —– olarak hesaplandığı, ancak takibin aynı miktarlı taşıt rehin tutarı olan —– üzerinden ikame edilmiş olması nedeniyle icra harç ve masrafları ile vekâlet ücreti dışında, talep edilebilir tutarın bu olduğu, bu icra takibine konu alacağın dava tarihinden sonra —— sayılı dasyasından yapılan tahsilat tutarlarıyla tamamen tahsil ve tasfiye edildiği, Davacı bankanın söz konusu alacak için açtığı diğer takiplerden dolayı tümü dava tarihinden sonra olmak üzere toplam —– tahsilat sağladığı, ancak huzurdaki dava ile paraya çevrilmesi talep edilen iki adet aracın satışı nedeniyle aynı İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyasından toplam tahsil ettiği —— icra dosyasına iade ettiğinin anlaşıldığı, Mahkememizce re’sen alınan ——- tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisi ile yapılandırmalar ve borcun kat edilmesi ile davalı nezdinde oluşan temerrüd ve sonuçları da dikkate alınarak, diğer takiplere yönelik tahsilatlar da değerlendirilmek suretiyle inceleme yapıldığı anlaşılmakla raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, davacı bankanın aynı alacak için —– dosyadan ilamsız icra takibi, —– dosyada ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve ——- sayılı dosyadan rehin açığı belgesine dayalı takipler gerçekleştirdiği anlaşılmış ise de huzurdaki davaya dayanak icra takip dosyasından “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla” talepte bulunduğu ve takiplerden dolayı tümü dava tarihinden sonra olmak üzere tahsilat yapıldığı ve tahsilatlardan fazla kısmının yine dava dışı icra müdürlüğü dosyasına iade ettiğinin anlaşıldığı, dava tarihinden sonra yapılan tahsilat ile davanın konusuz kaldığı, davacının farklı icra takip türlerine dayalı olarak ve ancak “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla” takip talebinde bulunabileceği ve netice itibariyle takip ve dava tarihi tarihi itibariyle alacaklı olduğunun yapılan yargılama ile tespit edildiği anlaşılmış olmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Konusuz kalan DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—– bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 5.195,00-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 12.168,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 1.152,20-TL bilirkişi ücreti posta, tebligat gideri olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin e- duruşma aracılığı ile yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/11/2022