Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2022/132 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/356 Esas
KARAR NO: 2022/132
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA /TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesi imzalandığı, davacının üzerinde düşen edimi yerine getirdiği halde davalının üzerine düşen ödeme edimini yerine getirmediğini, davacının alacağının tahsili amacıyla —-sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve fakat davalı tarafından haksız olarak takibine, borca, faize ve ödeme emrine itiraz ettiğini, alacağın muaccel olduğu ileri sürerek davanın kabulü ile davalı tarafından takibe, asıl alacağa ve ferilerine ilişkin yapılan itirazının iptaline,—– sayılı takibin devamına, davalı tarafın takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın haksız şekilde icra takibi başlattığını, bahse konu faturalara ilişkin davalı tarafa herhangi bir hizmet veyahut mal satımı gerçekleştirilmediğini, bahse konu faturaların davalıya tebliğ edilmediğini, işbu faturaların kabul edilmediğini, itiraz ettiklerini, borcun bulunmadığını, alacağın likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığını, arabuluculuk görüşmesinden haberdar edilmediklerini, kendilerini posta yolu ve telefon aracılığıyla da aramadıklarını beyan ederek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—- icra takip dosyası celp edilmiştir.
Davaya konu —-sayılı takip dosyası celp edilmiştir. İcra takip dosyası incelendiğinde; Alacaklının — borçlunun—-olduğu, davacı tarafından — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından süresi içinde itirazı sonrasında takibin durduğu, huzurdaki davanın — üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösteren ——— celp edilmiştir.
Mahkememizin —- numaralı ara kararı gereğince HMK 222. madde kapsamında taraflara —ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde —- bilirkişi tarafından tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair ara karar tesis edilmiştir.
— bilirkişi —tarafından düzenlenen ve Mahkememize sunulan — tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; —- Tarafların —-anlaşmaya vardıklarını, sözleşmenin —-tarih aralığında geçerli olduğu ve aylık kullanım bedelinin ve cezai şart bedelinin ayrı ayrı —– olarak belirlendiği, davacı tarafından ibraz edilen yasal defterlerinin yasal süresi içerisinde tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapılmış olduğu, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı şirket yasal defterlerinde davalı şirketin takip tarihi olan — tarihinde—- borçlu olduğunu, davalı şirketin —- kapsamında —- ortamda iletilmiştir açıklaması —– mükellefi olmadığının görüldüğü, düzenlenen faturaların —- fatura olduğu ve ihtilaf konusu alacağı oluşturan tüm faturaların davalı şirketin —– iletildiği, örnekleme yolu ile seçilen geçmiş dönem faturaların da aynı — iletildiğinin dikkat çektiği, davalı yanca yasal süresi ya da sonrasında bu faturalara itirazda bulunmadığı, davacı şirket yetkilisi —– davalıya güncel borç bilgisinin bildirildiği, bu maile ilişkin bir cevaba rastlanmadığı, takip öncesi reeskont faizi talep eden davacının davalıyı temerrüde düşürmediğinden faiz hesaplanmadığı…” belirtilmiştir.
Sunulan bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerince beyan ve itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizin —tarihli celsesinde, Mahkememizin —- tarihli celsesinde verilen ara kararın davalı taraf vekiline tebliğ edilmediğinden davalı tarafın defter ibrazı için yasal süresinin başlamadığı anlaşılmakla; Davalı tarafa HMK 222. madde kapsamında —- ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde —bilirkişi tarafından ek rapor tanzim edilmesine dair ara karar tesis edilmiştir.
——— tarafından düzenlenen Mahkememize sunulan — tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; —-davacı ve davalı tarafından ibraz edilen yasal defterlerin yasal süresi içerisinde tutulmuş olduğu açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapılmış olduğu, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı şirket yasal defterlerinde davalı şirkein takip tarihi olan — tarihinde —borçlu olduğu, davalı şirket yasal defterlerinde — bakiyesinin her iki taraf defterlerinde farklılıklar arz ettiği, — davacı tarafından düzenlenen hiç bir faturanın davalı deefterlerinde kayıtlı olmadığı, — tarihinde davalı şirket yasal defterlerine göre davacı şirket davalıdan — alacaklı olduğu, davalı şirketin—üzerinde yer alan—- açıklaması üzerine —-davalı şirketin —- fatura mükellefi olmadığının görüldüğü, düzenlenen faturaların —– olduğu ve ihtilaf konusu alacağı oluşturan tüm faturaların davalı şirketin kurumsal—– iletildiği, örnekleme yolu ile seçilen geçmiş dönem faturaların da aynı —– iletildiğinin dikkat çektiği, davalı yanca yasal süresi ya da sonrasında da bu faturalara itirazda bulunmadığı, davacı şirket yetkilisi — tarafından —- tarihinde gönderilen— davalıya güncel borç bilgisinin bildirildiği, bu maile ilişkin bir cevaba rastlanmadığı, takip öncesi reeskont faizi talep eden davacının davalıyı temerrüde düşürmediğinden faiz hesaplanmadığı..” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve taraf vekillerince bilirkişi ek raporuna karşı sunulan beyan ve itiraz dilekçeleri dosya içerisinde mübrezdir.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde ; davalı şirketin —- mükellefi olmadığı, tarafların ticari defter kayıtlarına göre ticari defterlerde yazılı alacak ve borç miktarlarının farklı olduğu, ticari defterlerin bu yönü ile birbirini doğrulamadığı anlaşılmakla, dava konusu faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair varsa belgelerin davacı vekilince—– haftalık süre içerisinde dosyaya sunulmasına, aksi takdirde davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı gözetilerek, davacı tarafın yemin deliline dayanıp dayanmayacağının —- aylık süre içerisinde dosyaya bildirilmesine, bildirildiği takdirde talep halinde celse arasında ara karar oluşturulmasına ve yemin metni tanzimine karar verildiği, davacı vekilinin —– sisteminden Mahkememize sunmuş olduğu dilekçesi ile ; davalıya gönderilen mail görüntüleri sunulmuş olduğunu, ayrıca yemin deliline dayanmayacaklarını bildirdiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından — asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam —-alacağın tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından süresi içinde itirazı sonrasında takibin durduğu, huzurdaki davanın —– üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı, mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasıflarının bulunduğu, takibe konu faturaların e-fatura niteliğinde olduğu, ihtilaf konusu alacağı oluşturan tüm faturaların davalı şirketin kurumsal —- adresine iletildiği ancak davalı şirketin— ya da —- mükellefi olmadığının görüldüğü, davacı şirket yasal defterlerine göre davalı şirketin takip tarihinde —- borçlu olduğu, davalı şirket yasal defterlerinde ise davacı şirketin davalıdan —- alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, fatura tutarlarının —- altında olması nedeniyle —- yer almadığının tespit edildiği, tanzim edilen bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurulmaya elverişli olduğu, davacı şirket yetkilisi —- tarihinde gönderilen —- davalıya güncel borç bilgisinin bildirildiği, mail yazışmalarında —- gecikmiş bakiye bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm bunlardan, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından —- asıl alacak üzerinden icra takibi başlatılmışsa da taraflara ait ticari defterlerin usulün uygun tutulduğu ve sahipleri lehine delil vasıflarının bulunduğu, davalı defterlerine göre davacı şirketin davalıdan —– alacaklı olduğunun anlaşıldığı, bu bedele konu faturalara davalı tarafından itiraz edildiğine ya da iade edildiğine yönelik dosya kapsamında bir delil bulunmadığı bu halde tacir davalının ticari defterlerinde kayıt altına aldığı faturalara konu hizmeti/malı aldığının ve davacının —- bakımından davalıdan alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, dosya kapsamında bu bedelin ödendiğine yönelik bir ödeme belgesi bulunmadığı, bakiye bedel bakımından ise takibe konu faturaların — olduğu ve davalının — mükellefi olmadığı dikkate alındığında 6102 sayılı TTK’ da faturanın tebliğine ilişkin düzenlemelere uygun olmadığı, davacı vekili tarafından —– tarihli beyan dilekçesi ile yemin deliline dayanmadıklarını açıkça bildirdiği, bu halde talebin davalı taraf ticari defter ve kayıtlarında yer almayan kısmı bakımından davacı tarafın hizmet/malı teslim ettiğine yönelik ispat külfetini yerine getiremediği, davalı tarafın takipten önce temerrüde düşürüldüğüne yönelik dosya kapsamında bir delil bulunmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceği, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmiş ve — arabuluculuk faaliyetine davalının katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tümü yönünden davalı taraf sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
2-)Davalının —— sayılı takibe yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin —– asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3-)Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ve takip talebindeki talebi aşmamak kaydıyla değişen oranlarda yıllık ticari temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si tutarında olan 911,08-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 311,18-TL harçtan, peşin alınan 75,75-TL’nin mahsubu ile bakiye 235,43-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13,11 maddeleri ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak 4.555,44-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 126,55-TL harç ve 811,70 -TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 938,25-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-)Davanın red edilen miktarı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi gereği davalı yararına yargılama gideri ile vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.
15/03/2022