Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/34 E. 2020/570 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/977 Esas
KARAR NO: 2020/577
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
—— sayılı görevsizlik kararı ile tevzi edilen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı tarafın aralarında sözleşme gereği müvekkili firmanın davalıya çeşitli yapı ve araç monte ve diğer işleri yapan müvekkili üstlendiği işleri yaptıkça davalıya faturalandırıldığını, her iş sonrası davalı tarafın müvekkiline fatura bedelini ödeme gerekmesine rağmen müvekkiline ödenmediğini, müvekkili ile davalı şirket yetkilisi arasında mail ve dier yazışmalar ile müvekkilinin alacakları muvain defter kayıtlarına da işlendiğini, davalı tarafın ödemeye onay verdiğini, hesap bilgisinde mutabık kalındığını, buna rağmen davalının müvekkilin son dönem alacaklarını ödemediğini, müvekkili şirketçe —-alacağın tahsili için —— sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, yapılan itirazın iptali ile alacağa ve ferilerine dair takibin devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalının likit olan alacak miktarının % 20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket yönetiminin davacı şirket yönetimi ile görüşme yaparak anlaşmaya vardıklarını ve dosya borcu olan —- ödediğini, tarafların karşılıklı anlaşmaları sonucu yapılan ödemeler gereği icra takibine konu olan borcun ortadan kalktığını, davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, dava konusu borcun ödenmiş olduğundan alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesini, haksız, mesnetsiz ve hukuki yarar olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Davacı tarafından müvekkiline davaya konu borç nedeniyle–tarihinde —- — garanti bankası hesabından ödeme yapıldığına dair dekont sunulduğu görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle, —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67.maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış —- yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından —– tarihli itiraz dilekçesinde Borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Dosya mahkememize——- sayılı görevsizlik kararı ile tevzi edilmiştir.
Her iki taraf ticari şirket olduğundan mahkememiz davaya bakmakla görevlidir.
Dosya arasında yer alan deliller incelendiğinde ; davalının davacıya —- bankası aracılığı ile —– ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Borçlu davalı tarafından yapılan ödeme itirazın iptali davası açılması sonrasında yapıldığı için davacının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmaktadır. İtirazın iptali davası takip hukukuna özgü bir dava olduğu ve itiraz üzerine kanunen duran takibin devamı için açılan dava olduğundan asıl alacağın davalı tarafından ödenmesi halinde dava konusuz kalmamaktadır. Bu nedenle davalının asıl alacağı haricen ödediği anlaşıldığından davalının takibe yapılan itirazının haksız olduğuna ve yapılan ödeme düşülerek takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve davalı tarafından yapılan ödeme birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.,
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
—- sayılı takip dosyasında takibe yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin; davalı tarafından yapılan — ödemenin düşülerek, asıl alacak olan —– takip tarihinden —- tarihine kadar işleyecek ticari avans faizi ile DEVAMINA ,
-Asıl alacak olan —- üzerinden hesaplanacak %20 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 2.002,91 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 500,73TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.502,18 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı 35,90 tebligat gideri, müzekkere gideri, olmak üzere toplam 531,50 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 500,73 TL harç toplamı 1.068,13 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.398,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2020